İLK TUNÇ ÇAĞINDA AFYONKARAHİSAR-KÜTAHYA BAĞLANTISI ÜZERİNDE ÖNEMLİ BİR YERLEŞME: BAYRAMBUCAĞI*
Özdemir KOÇAK - İsmail BAYTAK - Fatma ERDEM - Hatice ÖZTÜRK
Anıtkaya Köyü çevresinin tarihöncesi dönemlerden itibaren İç Anadolu Bölgesi’ni Kuzeybatı Anadolu çevresine bağlayan çok önemli bir bağlantı noktası üzerinde olduğu açıkça görülmektedir. İTÇ’da bu duruma işaret eden güçlü kanıtlar bulunmaktadır. Bu havzada Cinlidere, Çatalın Kuyu ve Bayram Bucağı gibi tarihöncesi dönemlere ait yerleşmelerin yoğunlaşması, bunlar arasında da Bayram Bucağı’nın merkezi konumu, bu düşünceyi desteklemektedir. Afyonkarahisar il merkezinin kuzeyinde ve İhsaniye ilçesi çevresinde yaptığımız araştırmalar ve harita alımlarının ortaya koyduğu verilerden de bunu görmemiz mümkündür. Çalışmalarımız, bu üç yerleşmenin kuzeybatı ve kuzey yönde uzanan önemli doğal yol güzergâhlarıyla ilgili olduğunu, Bayram Bucağı’nın ise, olasılıkla diğerlerine göre daha fazla bir şekilde bölgenin üretim veya ticaretiyle ilişkili ana iskânlardan biri olması gerektiğini düşündürmektedir.
Bayram Bucağı Höyüğü ve mezarlığı, 11.2 hektarlık geniş bir alanda yayılım gösterir. Burada en yoğun iskanın İTÇ’ına ait olduğu anlaşılır. Konumu, büyüklüğü, çevresindeki diğer iskânlar ve yüzey toplaması sırasında yerleşim alanının her kesiminde İTÇ’ına ait farklı formlar veren, zengin tutamak repertuvarı sunan, farklı renk tonları içeren çok sayıda seramik buluntunun ele geçmesinden yola çıkarak bu yerleşmenin durumu hakkında fikir sahibi olmak mümkündür. Bunun yanında kuzey ve batısındaki yamaçlardan itibaren başlayan ve açık bir şekilde İTÇ’da kullanılmış olduğu anlaşılan mezarlık alanı da bu iskanın tanımlanması bakımından önemlidir.
Afyonkarahisar araştırmalarımız sırasında kendisinden sonraki dönemlere ait tabakalar tarafından üzeri örtülmemiş az sayıda İTÇ iskanı tespit edilmiştir. Bu duruma örnek olarak Bayram Bucağı ile beraber Emirdağ-Karahöyük ve Şuhut-Karaadilli Kepir Höyük gibi yerleşmeleri vermemiz mümkündür. Bu yerleşmelerin diğer önemli ortak özelliği de çok önemli ticaret rotaları üzerinde konumlanmalarıdır. Bayram Bucağı, Akarçay havzasını Porsuk kesimine ve Kuzeybatı Anadolu’ya, Emirdağ Karahöyük İç Anadolu’yu Bolvadin-Emirdağ üzerinden Eskişehir Ovası’na; Kepir Höyük de İç Anadolu’yu Ege Bölgesi’ne bağlayan ana yolun üzerindedir. Bu yerleşmelerin hepsi aynı zamanda geniş ve verimli bir zirai alanda konumlanır ve belli bir havzaya da etki etmiş olmalıdırlar. Bayram Bucağı Höyüğü’nün yakın çevresindeki Çatalın Kuyu ve Cinlidere gibi daha küçük İTÇ yerleşmelerinin varlığı, bu düşünceyi desteklemektedir.
Bayram Bucağı yerleşmesi, zengin seramik buluntular sunmaktadır. Buradaki hemen hepsi el yapımı olan seramikler arasında, çömlekler ve çanaklar en yaygın görülen kap formlarıdır. Çömlekler 24-40 cm arası ağız çapına ve 1,1-1,8 cm arası cidar kalınlığına sahiptir. Yerleşme buluntuları arasında yuvarlatılmış kenarlı, konik gövdeli ve dirsekli çanaklar dikkat çekicidir. Bunlar 12-42 cm arası ağız çapına ve 0,4-1,7 cm arası cidar kalınlığına sahiptirler. Bu havzada ağız kenarından tek dirsek yapan çanaklar tipiktir. Bolvadin- Çay-Sultandağı çevresinde çok daha seyrek olmasına rağmen bu tür dirsekli çanakların Akarçay Havzası’nın batı yarısında dikkat çekici bir şekilde artış gösterdiği görülür.
Bayram Bucağı’nda hamur renklerinde sarı ve kahverengi tonları ağırlıktadır. Astar renkleri arasında ise kırmızı, kahverengi ve diğer açık renkler birbirine yakın bir oranda görülmektedir. Bu havzada ana renk grupları arasında bulunan krem, beyaz, açık gri gibi açık tonların tipik olduğu gözlenir. Seramiklerde katkı maddelerinin yoğunluğu dikkat çeker. Ağırlıkla açkılı olan buluntuların fırınlanmasında genellikle orta-iyi pişme gözlenir. İTÇ seramiklerinin, çevredeki diğer yerleşmelerle kıyaslandığında işçilik ve ürün çeşitliliği açılarından daha nitelikli olduklarını söylemek mümkündür. Mal gruplarıyla ilgili en yakın örnekleri yine Akarçay Havzası’nın batı yarısında ve Kütahya-Eskişehir seramikleri arasında görmek mümkündür.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder