İbili (İbrahim Taşkın) Söğütcük'te öküz güdüyormuş. Yaşı küçükmüş, 1960'ların ilk yılları olmalıdır... Eve dönmekte gecikmiş, iyiden iyiye gün inmeye başlamış.
Zıhiye Osman Demir'in de aralarında bulunduğu bir kaç kişi toplanmış bir yeri kazıyorlar. Biraz da yaptıkları şeyi merak etmiş, onların yanına yaklaştığı için gecikmiş. Küçük çobanın kendilerine doğru yaklaştığını görmüş kazanlar... Eh, bir çocuğun ne zararı olacak;
- "Kimseye demeyeceksen, gel bak" demişler. İzin çıkınca meraklı İbili oturup ne yaptıklarına, nasıl kazdıklarına, ne bulduklarına, neler konuştuklarına bir bir şahit olmuş.
Bir oyuk... Ama in gibi değil, mağara gibi; kocaman... Ortasında bir mermer sütun... Kazmayı vurduklarında her yer zıngıldıyormuş...
Hava kararırken İbili bu gördükleriyle öküzlerini alıp köye doğru sürmüş. Söz verdiği üzere gördüklerini uzun müddet kimseye anlatmamış. Belki 30 yıl sonra birilerine bahsetmiş, o kadar aramalara rağmen bu mağarayı bir daha gören olmamış. Bir türlü bulamamışlar...
Aynı bölgede Heykel Cemal Öztürk de bir kazıda iki 'mermer direk' bulduğu, satılıp taşınacak bir şey olmadığı için kapattığı söylenir...
Eski kabristanda, çeşmelerde ve daha başka yerlerde mermer direk dediğimiz bu sütunlardan çok var... Bunca devşirme malzemeyi nereden buldular diye şaşırıyoruz...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder