11 Kasım 2025

Gecmisten Gunumuze Egret İdaresi-9

 
    1958 başında yapılan halk oylamasında Belediye teşkilatı kurulması yönünde karar çıkınca, aynı yıl sonbaharında Eğret'te ilk Belediye seçimleri yapıldı. Seçime, muhtarlık dönemi bitmeden kasaba yapılan Eğret muhtarı Tıraka Abdurrahman Zenger de katıldı. Partili partisiz daha başka adaylar da varmış, ama Çakır Osman Erdem kazandı ve böylece Eğret Kasabasının ilk Belediye Başkanı oldu.

    Artık Eğret idari sisteminde yeni bir dönem başlıyordu. Gerçi belediye teşkilatı da pratikte muhtarlıktan çok farklı değildi, ama bütün iş ve işlemlerin bir sistematiği vardı, hizmetler bu düzen içinde daha seri ve kapsamlı yürütülebiliyordu. 

    Mesela, İhtiyar Heyeti yerine düzenli toplanıp kararlar alan Belediye Meclisi vardı, ama İhtiyar Heyetinin doğal üyesi olan İmam ve Öğretmenin artık kasaba yönetiminde etkisi kaldırılmıştı. 

    Yine Koruma derneğinin faaliyetleri İhtiyar Heyeti yerine Belediye Meclisi iyelerinden birinin uhdesine verilerek, yahut dışarıdan güvenilir birisi görevlendirilerek yürütülüyordu. Çakır Osman döneminin Koruma Reisi Tatıresil Resul Omak imiş... Muhtarlık zamanında Koruma neler yapıyor idiyse, Belediyelik döneminde de yine aynı görevleri yürüttü. Yalnız eskiden İhtiyar Heyetince yapılan köy bütçesi oluşturma gibi görevler bu kez Koruma'ya bırakıldı.

    Tabi ki bu kritik dönemde her şey yolunda gitmedi. Muhtarlıktan Belediyeliğe geçiş sürecinde yeni kasabada bazı aksaklıklar yaşanması normaldir. Böyle bir durum Eğret Belediyesi Tahsildarı Kelahmetlerin Abdullah Azbay'ın başına geliyor. İşin içinden çıkamadığı problemini İller Ve Belediyeler Dergisi'ne yazdığı mektuptan özetleyeceğim: 

    1930'lardan beri Muhtarlıkça İlbulak'taki bazı mevkiler Aşiret Yörüklerine otlakiye karşılığı kiralanmaktadır. Belediye Meclisi dağı bu şekilde Yörüklere kiralamak yerine sadece kendi köyümüz hayvanlarının hizmetine sunalım demişler. Tabi öyle olunca büyük bir gelir kaybı oluyor. Ne yapalım ne edelim derken, herkesin hayvan sayısına göre bir miktar belirleyelim ve başkasından alacağımız ücreti de Eğretlilerden almış olalım, diyorlar. Güya kasaba halkına kiralanmış olacak... Hesapta öyle, ama resmen bu kanunsuz bir işlemdir, bundan haberleri yok...  Kiralamak yasal, bunda problem yok da, yaptıkları şey kiralamak değil ki, zorla halktan para almak. Zaten kendilerine ait olan dağda öküzünü koyununu yayan vatandaş niye ayrıca otlakiye ödesin, değil mi? Veya ben dağda yaymayacağım öküzü... Belki de Muhtarlık zamanındaki bütçe hazırlama olayından esinlenerek böyle bir işe giriştiler, her neyse... Kimse itiraz etmeyince 1958 yılının kirasını itirazsız herkesten alıyorlar, 1959'u da firesiz topluyorlar... 1960'a gelince 397 mükellefin 336'i ödeme yapıyor, geriye kalan 59 kişi ayak diriyor. Bunlar köyün zenginleri olduğu için hayvan sayısı fazlaymış, dolayısıyla ödemesi gereken miktar çoğalıyor, haliyle vermek istemiyorlar. Bir de 27 Mayıs darbesiyle oluşan idari boşluktan yararlanarak İhsaniye Kaymakamlığına başvurup şikayetçi oluyorlar. Kaymakamlık da dağıtılan Eğret Belediye Meclisinin ilgili kararını kaldırıyor. Abdullah Azbay yetkililere, şimdi ben ne yapacağım diye soruyor; kalan 59 kişinin borçlarını da tahsil mi etmeliyim, yoksa 336 kişiden aldıklarımızı iade mi etmeliyim? Derginin cevabı net: Bu yıl için aldıklarınızı iade etmenizi, bundan sonra da böyle bir işe girişmemenizi tavsiye ederiz. Çünkü yaptığınız şey vergi koymaktır ve Belediyelerin böyle bir yetkisi yoktur... İşin sonunda ne olduğu bilinmiyor, ama böyle yanlışlar yapıla yapıla doğruya ulaşıldığı kesindir...

    Aslında Çakır Osman'ın yönetimde tecrübeli olduğunu biliyoruz. 1940'lı yıllarda kısa da olsa Eğret Muhtarlığı yaptığı hatırlanacaktır. Bu kısa döneminde, şahsen aleyhinde olsa bile, alınan karara ilk kendisi ve yakınlarının riayet etmesi hususunda çok titizlendiğini anlatıyorlar. Seçimi kazanmış olmasının bir sebebi Tıraka'dan bıkkınlık ise, diğer sebebi ilk dönemindeki halkta kabul gören bu davranışlarıymış.

    İlk dönem Eğret Belediyesine dair akıllarda kalan en büyük hizmet olarak sokak aydınlatmaları gösteriliyor. Kasabanın belirli noktalarına bayrak direği gibi uzun sırıklar dikilmiş. Ucunda makara olan bu direklere her akşam lüks lambaları yakılıp çekilir, gece yarısı hepsine gazyağı takviyesi yapılarak pompalanır ve sabaha kadar yanmak üzere tekrar yukarı çekilirlermiş. Zamanla direk sayısı çoğaltılarak bütün kasabaya genelleştirilen bu sistem 1970'lere kadar sürdürülmüş.

    Tıraka döneminde planlaması yapılan çay (çamaşırhane) inşaatına da yine Çakır Osman zamanında başlandığı söyleniyor. Fakat bu inşaatın ne kadar sürdüğü ve ne zaman tamamlandığı bilinmiyor.

    1962'de çekilen bir fotoğrafta eski Öğretmen lojmanının yapılmış olduğu görülüyor. Çakır Osman döneminde mi yoksa askeri yönetim zamanında mı yapıldığı belli değil...

    Başkanlık seçimlerinden altı ay kadar sonra, 1 Nisan 1959 tarihinde Eğret Kasabasının İhsaniye Kazasına bağlanacağı kanunen önceden belirlenmişti. Bundan sonraki Çakır Osman başkanlığı yaklaşık bir yıldır. 27 Mayıs 1960 darbesiyle Belediye Başkanlığına üç yıl boyunca İlkokul Müdürü vekalet edecek. Böylece tıpkı Tıraka'nın Muhtarlığındaki gibi Çakır Osman'ın Başkanlığı da yarım kaldı.

    Belediye Meclisi feshedildi, Başkanlığa İlkokul Müdürü, Koruma Başkanlığına da Karakol Komutanı vekalet ettiler. Belediye binasının ne zaman yapıldığını ve ilk Belediye hizmetlerinin nerede verildiğini bilemeyeceğim. Yalnız bu geçiş döneminde Koruma olarak Sarasan Hasan Dadak'ın dükkan üstü kullanıldığına dair bilgi var... Zamanın Onbaşısı, Komutanlık dışındaki vaktini burada geçiriyordu demek...

    Bu arada 1960 yılında, asırlarca bilinen adıyla Eğret, Anıtkaya olarak değiştirildi. O günden bu yana böyle denilse de yaşlılar, özellikle çevre köyler ve Afyon yaşlıları hala Eğret isminde ısrar etmektedir...

    17 Kasım1963 günü demokrasiye dönüş anlamında yerel seçimler yapıldı. Rakipleri kimdi bilinmiyor, bu seçimi 328 oy ve yüzde 31,5 oy oranı ile Tuna Hüseyin Kayır kazanmış. Oran dikkate alınırsa bin civarında oy kullanılmış ve ikiden fazla aday var... İdamlardan dolayı bütün ülkede DP devamı olarak görülen AP'ye büyük teveccüh var. Tuna'nın seçilmesinde partisinin tesiri olabilir...

    İhsaniye Kazasına bağlı iki kasabadan biri (diğeri Döğer) olan Anıtkaya Kasabası, Tuna'nın başkan seçilmesinden kısa bir süre sonra, 1964'te Afyon Merkez Kazasına bağlandı. Anıtkaya Kasabası 1930 öncesi statüsüne ancak 34 yıl sonra tekrar kavuşabildi. Bu 34 senenin 22'sinde, Eğret ile top oynar gibi oynadılar...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder