Tespit edilebilen üç çocukları var; Mehmet, Şerife, Hüseyin... Mehmet; Godalömer, Büzükhalil ve Gavureyübün babası, yani Devrimbeşlerin atasıdır... Şerife ise Selimler/Keçilerin Ahmet eşi oldu; Keçimehmetin ninesidir...
Çorcalı Ömer'in diğer oğlu Hüseyin, 1874 yılında doğdu. Ömer kızı Havva ile evlendi. Havva Hanımın kimlerden olduğunu çıkaramadık. Annesi Rahime, kayıt tutulurken sağ imiş; yalnız Eğret kütüğünde yaşça Havva'nın annesi olabilecek Rahime adında biri bulunmuyor. Bu yüzden Havva Hanımın Eğret dışından olduğu düşünülebilir...
Karışık bir durum daha var kütükte... Kayınvalidesi olarak kaydedilmiş, 1845 doğumlu Abdullah kızı Cemile var... Eşinin ana adı Rahime ise, kayınvalidesi nasıl Cemile oluyor? Acaba önceden ölen bir eşi (Cemile Hanımın kızı) daha mı vardı? Yahut Havva'nın ana adının yazımında bir yanlışlık yapıldı... Oğullarının birinin adı Abdullah olması, bu ihtimali güçlendiriyor...
Çorcalı Hüseyin ile Havva Hanımın, 1900'de İbrahim ve 1908'de Abdullah adında iki oğulları oldu. Büyük olan İbrahim evlenmedi, daha doğrusu evlenmeye fırsatı olmadı. Bana anlatıldığına göre; işgalci Yunanlar kaçarken buraları da yağmalamışlar. Değerli buldukları ne varsa arabalara, eşeklere yükleyip yanlarında götürmüşler. Tabi bunları kendileri sürecek değil... Bulduklarını angâreci yapmışlar. Onlardan biri de Ovalılardan İbrahim... Kaçabilen angareciler kaçmış, İbrahim kaçamamış, yolda öldürmüşler...
Yunan gittikten sonra veya o yıllarda Çorcalı Hüseyin ile karısı Havva Hanım da vefat ediyorlar... Bir başına kalan Abdullah, Veyislerden Halime ile evlendi, Yeşilömerin Mehmet ile de bacanak oldu. Bir müddet sonra 1929'da bir kızları oldu, adını Havva Dudu koydular. Anasının adı, malum Havva...
Sonra bu haldeyken Abdullah, Manisa taraflarına çalışmaya gitti. Ekonomik sıkıntının had safhada olduğu o yıllarda insanlar para kazanmak için genelde Ege'ye yöneliyorlar... Hep gidenler dönmüş, Abdullah yok... Uzunca bir süre haber de alınamayınca kızıyla bir başına kalan Halime Hanım, bu öldü herhalde deyip başının çaresine bakmış. 1938 Yılında, yanında Havva Dudu tay olduğu halde Sıntırların Gavcar İbrahim'e varmış. O sıralarda Gavcar da eşi öldüğü için dul... Halime Hanımın orada da bir kızı ve bir oğlu dünyaya gelmiş...
Halime Hanımın vaziyeti bu iken, bir gün Çorcalıoğlu Abdullah çıkagelmiş... Bu dönemde mi yoksa daha önceden mi bilinmez, Abdullah 'Piremez' diye lakaplanmış. Tabi bunun sebebi de bilinmiyor... Piremez baksa ki, ne karı var, ne çocuk... Herhalde O da birisiyle evlenmiş; kiminle, ne zaman, orasını anlayamadım... Zaten kısa sürmüş bu evlilik, hemen ayrılmışlar...
1943 Yılında Halime Hanımın kocası Gavcar vefat etmiş... Çorcalı Piremez, üç çocuklu dul Halime'ye haber yollamış 'Sen benim bir çocuğuma baktın, ben de senin iki çocuğuna bakayım.' demiş. Gavcarı kastederek 'O benim bir çocuğuma baktı, ben de onun iki çocuğuna bakayım' demiş de olabilir; orası biraz karışık... Fakat aynı kapıya çıkar, kibarca eski karısına evlenme teklif etmiş oluyor... Halime Hanım kabul etmemiş bu teklifini... Gitmiş, Güneyköylü Gocadudak Yeniahmeti almış...
Çorcalıların Hüseyin oğlu Piremez Abdullah; tek kızının anası Halime Hanım Güneyköylü ile evlenmeden önce, 1944 yılında vefat ediyor... Kızı Havva Dudu, Gademlerin Banguş Osman oğlu Mevlüt Çotak eşi olacaktır... Havva Dudu Hanım da 2009 yılında vefat etti... Fakat sağlığında tek oğlu Ahmet, üç oğlundan birine Çorcalı dedesi Abdullah'ın adını vererek hiç olmazsa Onu ismen yâdediyor...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder