22 Temmuz 2022

Sıntırlar

     
    Mollaahmetoğlu Ali'ye, Ali Hoca denildiği anlaşılıyor. Mustafa, Eyüp ve Hüseyin'den sonra Kezban Hanımdan İsmail ve Ramazan doğuyor. İsmail'den Alihocalara gidildiğini gördük. Sıra en küçük kardeş Ramazan'a geldi...

    SINTIRLAR

    Ali Hocanın diğer oğlunun adı Ramazan... Yaşı, eşi/eşleri gibi ayrıntılardan çocukları vasıtasıyla bilgi ediniyoruz; zira kütük kaydı yapılırken kendisi ve ilk eşi hayatta değilmiş. En küçük çocuğunu nazara aldığımızda, 1897 yılında hayatta olduğunu söyleyebiliriz.

    Ramazan, önce Hatice Hanım ile evlendi. Kimlerden olduğunu bilemediğimiz bu hanım, Ali ve Hüseyin adlarında iki oğul dünyaya getirdikten sonra vefat etti. Bundan sonra sülale içinde Hatca (Hatice) ismine çok rastlanacaktır... Daha sonra Ramazan, Havva Hanım ile ikinci defa evlendi. Ondan da Hatice ve Kezban adını verdiği iki kızı doğdu. 

    Önce de belirttiğimiz gibi, 1904 kayıtları tutulduğu sırada Ramazan ve ilk eşi Hatice hayatta değillerdi. Ancak ikinci eşi Havva Hanım uzun yıllar daha yaşayacak ve 1944 yılında vefat edecektir... Şimdi çocuklarına bakalım, ne olmuş...

    1895 Yılında doğan büyük kızına, ilk eşi Hatice Hanımın adını koydu. Ramazan kızı Hatice Daldallardan Hüseyin ile evlendi. Bakkal Süleymanın dedesinin kardeşi olan Hüseyin şehit olunca, Arapların Halil'in ikinci eşi oldu. Burada Deveci (Şah İsmail), Dönelerin Ali eşi Esma ve Ümmetlerin İbrahim eşi Emine'nin anası olacaktır. 1967 Yılında vefat etti...

    İkinci eşi Havva Hanımdan olan küçük kızı 1897'de doğdu. Ramazan ona annesinin adı olan Kezban ismini koydu. İsmail Amcasının oğlu Mehmet ile evlendiğini söylemiştik. O da Körhalil eşi Gülsüm ile Ayvaz eşi Cemile'nin anaları olacaktır. 1973 Yılında öldü...


    Kel Hasan
    Ramazan'ın oğulları ilk eşi Hatice Hanımdan... Büyüğüne, Babası Ali Hocanın hatırası olarak Ali ismini koydu. 1877 Senesinde doğmuştu Ali... Emine Hanım ile evlendi; eşinin kimlerden olduğunu bilmiyoruz, ama Gıdilerin Mustafa oğlu Ahmet ile bacanak oldular...  Dört çocukları oldu; iki kız, iki oğlan... 1904 Doğumlu büyük kızlarının adı Ayşe, Emine Hanımın anası adı... 1910 doğumlu küçük kızları ise tabii ki Hatice... Ayşe'nin akıbetini bilmiyoruz; ama Hatice'yi, önce Ümmetlerin Bekir'e verdiler. Daha sonra Garacanın ikinci eşi olacak ve 'Garacagarısı' diye anılacaktır, 1985'te vefat etti...

    Ayşe'nin abisi Hasan ise 1903 yılında doğdu. Nasıl ki Ayşe, Emine Hanımın annesi adı ise; Hasan da baba adıdır. Bir müddet sonra ona 'Kel Hasan' demeye başladılar. Mollaoğlu ve Alihocalar tabirleri unutuldu, ailesinin lakabı bu oldu... 

      Gademalinin kızı Hatice Hanım ile evlendi. Böylece Şeherlioğlu, Çolağüseyin ve Corukların Köriban ile bacanak oldular...  Kendi babasının adını verdiği tek oğlu da ileride 'Kelasanın Ali' diye anılacaktır... Ali'nin küçüğü Emine, 1959 yılında kız iken vefat etti...

    Kelasanın Ali, Musluların Çürükyusuf  kızı Ayşe ile evlendi. Doğal olarak eşine de 'Çürük Âşa' lakabı takılmıştı... Ayrıca bu evlilik yoluyla Dayısı Gademellerin Kazım ile de bacanak oldular; çünkü baldızı Tevfike, Kazım Dayısına varmıştı... 

    Ayşe Hanımla evliliğinden 1961 yılında Mevlüt, 1963'de Yusuf, 1965'te Hatice, 1969'da Emine ve daha sonra Aysun dünyaya geldi. Kızları... Hatice, Dıkmanın Ahmet Özen eşi; Emine, Mollaahmetlerden Müdüroğluların Çaparın Arif Eşiyok eşi; Aysun da Sağırların Ahmet Sancak eşi oldu. 

    Büyük Oğlu Mevlüt, Aşşağılıların Osman kızı Halime ile evlendi. İlk oğullarına isim verirken, karı koca babalarının adını birleştirdiler: Ali Osman... Küçük oğluna da Dedesi Kelasanın ismine hürmeten Hasan adını koydu... Mevlüt, ailesiyle Afyon'da oturuyor...

    Küçük oğluna ana-dedesi Çürüğünyusuf  hatırası olarak Yusuf adını koydular. Anıtkaya dışından evlenen Yusuf'un Ayşegül, Tuğba ve Murat adında üç çocuğu var... Afyon'da oturuyorlar...

    Eşi Gademali kızı Hatice Hanım 1953'te, Kelhasan ise 1963'te vefat etmişlerdi. Oğlu Ali'nin de önce 2011 yılında eşi Çürükayşa, sonra 2015'te kendisi vefat etti...


    Gavcar İbrahim
    Mollaahmetlerin Ali'nin küçük oğlu 1907 yılında doğdu, adı İbrahim olarak kayıtlara geçti. Önce Hadımoğlunun kızı Arife ile evlendi. Arife Hanım çocuksuz olarak 1937'de vefat edince Veyislerden Halime ile evlendi. Halime Hanımın anasının adı da Halime olup Paşaoğlu Mehmet'in kızıdır... Raike adında bir kızdan sonra, 1940  yılında bir de erkek çocukları oldu, adını Hüseyin koydular. İleride bu oğluna 'Kötüseyin' lakabı takıldı... 

    Halime Hanım önceden Çorcalılardan Piremez Abdullah'a varmıştı. Kocası gittiği yerden dönmeyince, öldü zannedilmiş ve bunun üzerine tek kızı Havva Dudu ile İbrahim'e gelmişti. Hal böyleyken bir gün Piremez çıkıp geldi... Geldi ama ne çare ki karısı kocaya varmıştı... O da başkasıyla evlenmek istedi, lakin olmadı... 

    Tam bu sırada, 1943'te Sıntırların Gavcar İbrahim vefat etti... Halime Hanım ikinci kocasının da ölümüyle üç çocuklu bir dul olmuştu... Piremez haber gönderdi, 'Sen benim çocuğuma baktın, ben de senin çocuklarına bakmaya hazırım' gibisinden üstü kapalı evlenme teklifinde bulunduysa da Halime Hanım kabul etmedi... Bu arada Piremez de vefat etti...

    Büyük kızları Havva Dudu, Gademlerin Banguş Osman oğlu Mevlüt Çatak'a; küçük kızı Raike'yi de Ağamehmete verdiler... 


Bu arada Halime Hanım Güneyköylü Ahmet adında biriyle evlendi. Daha doğrusu Ahmet'i iç güveyisi olarak aldı. 
Bu ikinci eşine 'Yeni Ahmet' dediler...
Halime Hanımın Yeniahmet'ten de bir oğlu olmuş, lakin yaşamamış... 
Ağız yapısından dolayı Yeniahmet'e 'Gocadudak' lakabını da takmışlar. Sonradan bu lakap aile için de kullanılır olmuş, 'Gocadudaklar' demişler. 
Halime Nineye  'Nerden buldun bu çikin adamı?' diye takıldıklarında 'Aman, çikin olsun da çiftten gelen olsun.' diye cevaplarmış. Çalışacak adama ihtiyacı olduğunu, onun da çok çalışkan olduğunu işaret edermiş. 
Yeniahmet gerçekten çok çalışkan birisiydi. Yazın öküz arabasıyla sürekli gelip gittiğini görürdünüz, tek başına harmanın hakkından gelirdi. 
Halime Ninenin onu yazın çalıştırıp kışın ise evden çıkardığı, bu yüzden kışları genelde Güneyköy'de geçirdiğine dair söylentiler var. Yeniahmet'e bazen 'Güneyköylü' diye hitap ettikleri olurdu... 
1988 Yılında öldü...


    Kötü Hüseyin
    Dönelim Kötüseyine... Körhalilin kızı Münevvere ile evlendi. Münevvere Hanım, anası itibariyle Mollaahmetler/Alihocalardan olduğunu hatırlatalım...  Ayrıca bu evlilikle Körhocanın Çolakarif, Gavasıntopal ve Ayvazın İsmail ile bacanak oldular... 

    Erken dönemde Kütahya'ya yerleşti; ama Anıtkaya ile bağını koparmadı. Dördü kız, altı çocukları oldu. Kızlarından Emine, Ağamehmetin Saadettin Dadak eşidir; hala-dayı çocukları oluyorlar. Diğer kızları Selime, Elveda ve Serpil Anıtkaya dışından Kütahyalı beylerle evlendiler...

    Kötüseyin büyük oğluna babasının ismi olan İbrahim adını koydu. Kirpitçilerin Ali Osman kızı Şükran ile evlendi. Ali Osman Kirkit, Körhalilin kardeşidir; akrabalık anlaşılsın diye belirtiyorum. İbrahim ile Şükran'ın çocukları, Hüseyin ve Münevvere; Dede ve Ninenin isimlerini taşıyorlar...

    Küçük oğlu Şaban Anıtkaya dışından evlenmiş, Onun da bir kız bir oğlu var... Kötü Hüseyin'in oğulları İbrahim ve Şaban Kütahya'ya yerleşikler... 

    Annesi Halime Hanım 1994'te vefat etmeden çok önce Kötühüseyin Kütahya'ya yerleşmişti. Halen çocukları ve torunlarıyla orada yaşıyor...

    Mollahmetlerin Ramazanın büyük oğlu Ali'nin ölüm kaydı bulunmuyor. Bu, Cihan Harbinde şehit olduğuna dair bir işaret olabileceği gibi; onun 1920-25 aralığı döneminde vefat ettiğini de düşündürebilir. Torunlarından bu konuda herhangi bir bilgi elde edemedim. Ancak eşi Emine Hanım kaynanasıyla aynı yıl, 1944'te vefat etmiş... Torunları Kelhasan ve Gavcar, Soyadı Kanunu çıkması üzerine İNANIR soyadını almışlar ve çocukları halen onu kullanıyorlar. Tamamı Anıtkaya dışında, Afyon ve Kütahya'dalar.


    Sıntır Hüseyin
    Ramazan'ın küçük oğlu Hüseyin, 1891 yılında doğdu. Apdıramanlardan Abdurrahman kızı Atike ile evlendi. Atike Hanım Curak Mehmet'in ablasıdır. Bunların Anneleri Ayşe ile Mollahmetlerin Ahmet eşi Sultan kardeş. (Kafalar karışmasın; Sıntırırmızanın ninesi Ayşe ile Müdüroğlu Mehmet Ali'nin ninesi Sultan kardeş.)

Savaşlar dönemini aktif bir biçimde geçiren Hüseyin'e yaşıtlarının çoğunda olduğu gibi 'Hüseyinçavuş' diyorlar...
Onun da askerlik ve eşkıyalık dönemleri var... 
Nişancılığıyla ünlüymüş. O günlerden kalma yeteneğiyle, son zamanlarında bile attığını vururmuş... 
Hani parayı vuranlar vardır ya... Hüseyin Çavuş onlardan değilmiş... Parayı vurmaz; ama delikli 2,5 kuruşun deliğinden geçirirmiş kurşunu...
Hatiplerin Odada yemek mi yiyorlarmış, helva mı her neyse... Kendisinden 5-6 yaş daha büyük olan Molla Osman, biraz geri duran Hüseyin'e 'Len, sıntır sıntır durma, sokul sofraya!' diye çıkışmış. Bu olaydan sonra Hüseyin'in lakabı 'Sıntır' kalmış. Tabi kendinden sonra sülalesine 'Sıntırlar' denilecek...


    Sıntırüseyin ile Atike Hanımın 1920'de bir oğulları oldu. Kendi babasının adı olan Ramazan ismini koydu. Bir süre sonra Atike Hanım vefat etti. Yılıklardan Süleyman kızı Fatma hanımla tekrar evlendi. Fatma Hanım da Gobakların Halil'den dul kalmıştı. Ondan da bir oğlu ve bir kızı oldu, Kazım ve Atike... Atike Tahtalının eşi olacak. Tahtalının annesi de Yılıklardan olduğunu düşünürsek, bu evlilik büyük ihtimal teyze çocuklarının evliliğidir. Yine hatırlanacağı üzere Tahtalının Alime Halası da Mollaahmetlerin İsmail'e varmıştı. Önceden kurulan akrabalık bağları kavileşiyor... 

    Garakazım ve Atike'nin anaları Fatma Hanım 1960'ta vefat etti. Sıntırhüseyin kendisi de 1964 yılında öldü... Oğlanlara bakalım...

    Sıntır Ramazan
    Atike Hanımdan büyük oğluna dönelim. Babasına nispetle oğluna da aynı lakapla seslenip 'Sıntırırmızan' dediler. Yetimlerin Şükrü kızı Muzaffere ile evlendi. Üç kız üç oğul, toplam altı çocukları oldu. Kızları Havva, Gülsüm ve Atike'dir... (Bunların dışında babası Sıntırhüseyinin adını taşıyan Hüseyin adında 1948 doğumlu bir oğlu vardı. 1953 Yılında Mevlüt dayısının kızı Hüsniye ile birlikte Gocagırda donarak vefat etti.)

    Büyük kızı Havva, Manavların Gızmehmetin Ahmet Öztürk eşi; Gülsüm, Corukların Cavit Oran eşi; Atike de Yetimlerin Necati Azbay eşi oldu. Atike ile Necati hala-dayı çocukları...

    Büyük oğlunun adı Reşat... Osmanköy'den Sedef Hanım ile evlendi. Havva, Mualla, Melek ve Ahmet onların çocuklarıdır. Kızları Anıtkaya dışına gelin oldu. Oğlu Ahmet de Anıtkaya dışından evlendi. Onun da dört çocuğu var: Yağmur, Sedef, Güneş, Reşat... Uzun zaman önce Afyon'a yerleşen Reşat 2022'de vefat etti. Çocukları Afyon'da yaşıyorlar...

    Sıntırırmızanın ortanca oğlu Şükrü, ana-dedesinin adını almış. Hatiplerden Salimhoca kızı Ayşe ile evlendi. Bir kız bir oğlu var. Kızı Muzaffere, Şemşilerin Ademin oğlunda... Oğlu Cem ise Manisalı bir hanımla evlendi ve bir kız çocuğu var. Şükrü de uzun zamandır Afyon'da oturuyor...

    Küçük oğluna Sezai adını koydu. İmam hatip eğitimi alan Sezai, Sultandağlı Cemile Hanım ile evlendi. Ramazan ve Samet adlarında iki oğlu var. Uzun yıllar İzmir'de çalıştıktan sonra Afyon'a geldi, şu anda Afyon'da ikamet ediyor.

    Sıntırırmızanın eşi Muzaffere Hanım1987 yılında vefat etti. Ondan sonradır ki oğlanlar dağıldılar. Bu sırada Sıntır yalnız yaşadı ve 2004 yılında vefat etti...

    Gara Kazım
    Sıntırüseyinin ikinci hanımından 1930'da doğan oğluna, esmerliğinden dolayı 'Garakazım' dediler. İdirizlerden Sarıömer kızı Sultan ile evlendi. Sultan Hanım annesi tarafından Yeşilömerlerdendir...  

    Bir kız iki oğulları oldu. Ümmühan adını verdikleri kızları Akbaşların Veysel eşidir... Büyük oğluna kendi dedesinin adı Ramazan, küçüğüne de babasının adı olan Hüseyin isimlerini koydu... 

    Ramazan, Tatıresilin Mahmut kızı Tayyibe Hanım ile evlendi. Bir oğulları oldu, babasına hürmeten Kazım adını koydu. Yetimlerin Necati kızı Havva ile evlenen Kazım'ın üç kız bir oğlu var... Çocukları İzmir'de oturuyorlar, ama Ramazan yılın büyük bölümünü Anıtkaya'da geçiriyor...

    Garakazımın küçük oğlu Hüseyin, Hacıların Şerafettin kızı Ayşe ile evlendi. Kazım ve Ali adlarında iki oğulları var. Kazım, Kinislerden Adem Soya kızıyla evlendi... Hüseyin de İzmir'de oturuyor...


Garakazım 1963'te vefat ettiğinde geride bu üç yetim kalmıştı... Tanıyanlar Onun matrak biri olduğunu söylüyor...
Abisi Sıntırırmızan, evini ve ardındaki harmanyerini Kötüseyinden satın almış. Bilinen evine yerleşmesi sonradan yani...
İki yanından, Etemler ve Keçinin Ali ile komşu olmuş. Evini yapıp tamamladıktan sonra avlusunu çeşitli meyve ağaçlarıyla şenlendirmiş. 
Nasıl olduysa Etem ile aralarında sürtüşme çıkmış. Galiba kendisi Etem tarafına biraz geçmiş... 
Yardıma çağırıyor Garakazımı... Geliyor gelmesine de... Hiç istifini bozmuyor, iki evi karşısına alıp yeni kazılan kuyunun başına oturuyor...
Sıntırın avludaki ağaçlara bakınarak deyişleme söyler gibi söyleniyor:
Dıkmalar Mahallesi
Gavaklı Caddesi
Kirazlı Sokak
Ramazan Sımsıkı...
Eğret Köyü İhsaniye'ye bağlandığında Eğret-İhsaniye hattında at arabasıyla dolmuşçuluk da yapmış. O vakit Yenimısdığın ve Garakazımın atlar çok namlymış... Soğuk ve yağmurlu bir gün, araba çamura saplanmış. Onu kurtaracağız filan derken epeyce ıslanan Garakazım orada kaptığı hastalıktan iflah olmayıp kısa süre sonra vefat etmiş...


    Sıntırüseyinin oğulları Ramazan ve Kazım, SIMSIKI soyadını aldılar. Onların çocukları halen bu soyismini kullanıyor.

    Netice olarak Mollahmetlerden Kelhasanın torunları Afyon'dalar, Kötüseyin çocukları Kütahya'da... Sıntırırmızan çocukları Afyon'da, Garakazım oğulları İzmir'de... Yalnız Garakazımın Ramazan Sımsıkı, yılın büyük bölümünü Anıtkaya'da geçiriyor... 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder