06 Temmuz 2022

Tooga


    Tok sıfatının kaynağı doymak fiilidir. Fiillerden isim yapan –k eki ile oluşmuştur. Aslı “toyuk”tur. Oy-‘dan oyuk, boz-‘dan bozuk, çat-‘dan çatık gibi toy-‘tan da toyuk ismi türemiştir. Zamanla bir hecenin düşmesiyle “tok” haline gelmiş.

    Toy- > toy+uk > toyuk > tok

    Kırgız lehçesinde ekmeğin her çeşidine “tokoç” deniliyor. Biz Türkler ekmek olmadan doymuyoruz; doyurma fonksiyonunu en iyi icra eden yiyecek ekmek olduğu için böyle bir isim verilmiş olmalı.

    Bilindiği gibi bir yaşını doldurmuş ve henüz kuzulamamış koyuna toklu deniliyor. Bazı ağızlarda boynunda küpe gibi taneleri sarkan koyun veya keçilere de bu isim veriliyor. Tok ismi veya doy- fiiliyle nasıl bir bağlantısı olabilir? Mantıklı bir açıklaması olmalı. “Toklu” kelimesinin en eski halinin “toyuklu” olduğunu belirtirsek birileri bir bağ kurabilir. Boyundaki o taneciklerle doyma işi arasında bir ilişki kurulabilir mi bilmiyorum. Bu arada irice bir yabani kuşun adı olan “toy” ve tavuğun aslının da “toyuk” olarak bazı kaynaklarda geçtiğini belirtelim.

     Hazır bu kadar hayvandan bahsetmişken doğanı da zikretmiş olalım. İlk duyuşta bu kuşun adının doğ- fiilinden geldiği kanaati oluşuyor ama işin aslı öyle değil. Bunu da ismin ulaşabildiğimi en eski adını görünce anladım: “toygan”, yani “doyan”.

    Bir başka “toy” da düğün anlamına gelenidir. Kırım’da bir “Tatar Toy”unu gördüm. İkram edilen yiyeceklerin çokluğu ve çeşidi, doymanın sınırlarını zorlayacak cinstendi. Burada toy kelimesi ile doyma işi arasındaki irtibattan daha fazlası var. Şöyle ki, düğün anlamına gelen toy kelimesi köken olarak doymaktan gelmiyor. Bunun aslı bir isim olan “tüg”dür. Gençlerin evleneceği zamanı işaret etmesi açısından “tüg künü” (toy günü) kalıplaşarak önce “tükün” sonra da “düğün” haline gelmiştir. “Tüg” ise bildiğimiz “tüy”dür. Eskiden düğün alanı şimdi olduğu gibi bayraklar fenerler yerine tüylerle süslendiği için böyle isimlendirilmiş.

     Doymak fiilinden türeyen doyurmak fiilinin eski zamanlarda “toydur-“ biçiminde olduğu aşikar. Yine aynı fiilden türeyen bazı fiillerin mesela değişik alanlarda kullanıldığını da öğrendim. Tarama Sözlüğüne bakılırsa dönüşlülük ekini alarak “toyun-“ halinde kullanılıyor ki kendi kendine doymak anlamına geliyor. Kırgızlarda ise ortaklık ekiyle “toyuş-“ halinde bir fiil olarak karşımıza çıkıyor ve hep birlikte doymak manasına geliyor. Yine Kırgızlarda kullanılan “toyut” ismi gıda, aş, yem, doyurucu gıda maddesi anlamlarına geliyor. Bütün bu kelimelerin “toy-“ fiilinden türediği besbelli ama yine biliyoruz ki “toy” diye bir isim var ve anlamında ağırlıklı olarak ziyafet kavramına sahip. Yani gıda ve doyma ile doğrudan ilişkili. O halde hem fiil hem de isim olarak sesteş bir “toy” kökünden de söz edilemez mi acaba?... Konu dağılıyor….

     Anıtkaya'da süzülmüş yoğurt ile yapılmış göce çorbasına, yani bir bakıma kurumamış ıslak tarhanaya “tooga” adı veriliyor. Kulağa biraz tuhaf bir isim gibi gelen bu kelimenin başka başka coğrafyalarda biraz daha değişik şekillerde söylendiğini duyuyoruz. Mesela toga, tovga gibi söyleyişler. Azerbaycan’da pirinç ve bazı sebzelerle yapılan bir çorbaya dovga deniliyor.

    Bütün bunların aslının “toyga” olduğunu ve doyuran, doyurucu, tok tutucu anlamlarına geldiğini biliyoruz artık. Bildiğimiz bir şey daha var, büyüklerimizin kullandığı kelimeler bize anlamsız, saçma sesler topluluğu gibi gelebilir ama derinine inildiğinde ne gizli ve güzel manaların olduğunu ancak kelimelerin tozunu aldığımızda anlayabiliriz. Bu kelimenin tozunu ancak ömrünüzde bir kere olsun bir kase “toyga” çorbası kaşıklayarak alabilirsiniz.

           

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder