Kütahya taraflarından gelmişler, kesin olarak hangi köyden ve ne zaman geldikleri bilinmiyor. Bu bilginin kaynağı Kumpir Hasan, ayrıntılı olarak anlatmamış. Galiba bu konuda tam olarak kendisi de bilgi sahibi değilmiş. Sülaleye takılan bu 'Kinisler' lakabıyla bağlantılı olarak yer tahmini yapmak güç. Böyle bir yer adı yok çünkü. Eski harflerle yazılışı biraz benzediği için 'Genişler' diyesim var; ama bu köy ile ilişkili olduklarına dair küçük bir ipucu bile yok.
İdris oğlu Ali'den ilk defa annesi Ayşe Hanım vefat ettiğinde haberdar oluyoruz. Daha doğrusu, annesinin vefat tarihi belli değil; ancak 1839 yılında tereke paylaştırılıyor, isimleri o belgede yazılı. Buna göre babası İdris, annesi Ayşe... Kütahya taraflarından gelen, baba İdris veya onun da babası Ali olabilir... İsminden dolayı İdris'in İdirizlerden olduğu sanılmasın; onlarla irtibat iki kuşak sonra kurulacak...
1839 yılındaki duruma göre Ali ile Hatice iki kardeşler... Bu tarihten altı yıl sonra, 1845'te Ali vefat ediyor... Kızkardeşi Hatice, Çalık Mehmet eşi oldu... Babaları 'Hacı Ali oğlu İdris Ağa'nın ise 1847 tarihinde henüz sağ olduğu anlaşılıyor...
İdris oğlu Ali, Yusuf kızı Ayşe ile evliydi. Arka arkaya vefat ettiler... Önce Ali, sonra Ayşe Hanım... Geride iki kız bir oğlan bırakarak... Kızları Satı ve Necibe yetişkindiler, büyük ihtimal evliydiler de... Oğlu Hasan ise yaş olarak çok küçüktü...
Kinislioğlu Hasan büyüdü ve Ümmühan Hanım ile evlendi. Ümmühan Hanım Mehmet oğlu Mustafa kızı, Goca Osmanın halasıdır. Hasan'ın dedesinin adı İdris olmasına rağmen lakapları Kinisliler/Kinisler idi. Bu evlilikten sonra o lakaba paralel olarak İdirizler sülalesine dahil oldular. Çünkü Ümmühan Hanımın erkek kardeşlerinin hepsi İdirizler diye bilinecektir...
Kinisli Hasan, İdirizler gibi büyük bir sülaleye dahil olunca doğal olarak akrabalık ağı da genişlemiş oldu. İdris, İbrahim, Ömer ve Mehmet Ali adlarında dört kayınbiraderi vardı mesela. Bunlardan İdris kanalından Goca Osman ve Sarı Mehmet; İbrahim kolundan Hamsinci, Deligızlar; Ömer'den Sarı Ömer; ve Mehmet Ali'den Onbaşıoğlu taraflarına doğru yeni hısımlıklar kurulmuş oldu. Ayrıyeten Emine adında bir baldızını da Çalıkoğlu Hüseyin aldı. Böylece halasının oğluyla aynı zamanda bacanak olarak, önceden bağlanmış akrabalık bağını pekiştirdi...
1. Dıñ Ali
1860 Yılında doğan büyük oğluna Ali ismini koydu. Ali'nin dedesinin adı ve dedesinin dedesinin adı da Ali olduğuna göre; Kinislerin Hasan oğlu Ali, bilebildiğimiz üçüncü kuşak Ali oluyor. Sebebi bilinmiyor; ama ona "Dıñ Ali" lakabı takıldı...
Ali'yi, Neslihan isimli bir yetimle everdiler. Neslihan Hanımın hikayesi de ilginçtir... Mehmet ve Neslihan'dan olma üç kız kardeş var; Döne, Ayşe ve Fatma... Döne, Çorcalı Yusuf ile evlenip sülalenin Döneler diye anılmasını sağlıyor... Ayşe ise Mehmet oğlu Süleyman ile evlendi, ileride Coruk Süleyman'ın ninesi olacak... Gelelim Fatma'ya... Kimlerden olduğu anlaşılamayan Halil ile evlendi. Bir kızları doğduktan bir müddet sonra Halil vefat edince kendisi Hadımoğlu İbrahim'e ikinci eş olarak vardı. Yetim kalan kızı ise Kinislerin Ali'ye verilen Neslihan'dır...
Çocuklarından bahsedeceğiz... Neslihan Hanımın tam olarak ne zaman vefat ettiği bilinmiyor. Bununla beraber eşi Dınalinin 1930 yılında vefat ettiği kaydedilmiş...
Ali ile Neslihan'ın üç çocuğu oldu; ikisi kız, biri erkek... Büyük kızı 1894 yılında doğdu, adını Ayşe koydular. Körüslerin Osman ile evlendi. 1915'te kocasının Çanakkale'de şehit olduğu haberi geldiğinde henüz çocukları yoktu... 1902 Doğumlu küçük kızı Azime'yi Paşaoğlu Ahmet'e verdiler. (Ahmet'in ablası Satı, daha önceden Kürtosman oğlu Yusuf ile evlenmiş, Saffet adında bir kızları varken eşi Yusuf Çanakkale'de şehit olmuştu. Bu bilgi lazım olacak.)
Büyük amcasının kızı Ümmühan ile evlenen son Dıñ Alinin oğlu yok, iki kızı var. Büyük kızı Sultan Kekecin Osman eşi, küçüğü Kerime de Bükürün Adem eşi oldu. Kerime ile Adem hala-dayı çocukları...
2. Ceneme Mehmet
Kinisler sülalesi burada tıkandı, Hasan'ın küçük oğlu Mehmet'e geçelim... 1871 Senesinde doğdu. Sebebi bilinmiyor ama; kendisine 'Ceneme' denildiği torunları tarafından ifade edildi... Hacımahmutların Yusuf kızı Satı ile evlendi. Satı Hanım anası itibariyle Çatallardandır. Ayrıca Kinislioğlu Mehmet bu evlilikle Söylemezoğlu Salih ile de bacanaktır...
1902 Yılında bir oğulları dünyaya geldi, ona babasının adı olan Hasan ismini koydu. Sonra sırasıyla Arif, Ümmühan, Hatice, Fadime ve Atike doğdu... Dört kızdan Ümmühan, Dıñ Ali eşi; Fadime, Bükürün Ali eşi; Hatice Gavşakların Gadir eşi, Atike de Sakaların Abdurrahman eşi oldu...
Ceneme 1947 yılında vefat etti. Eşi Satı Hanım da on yıl sonra 1957'de öldü. Şimdi bu karı kocanın iki oğluna bakacağız...
Hatırlanacağı üzere, Kumpirhasanın Ali Amcasının küçük kızı Azime'yi Paşaoğlu Ahmet'e vermişlerdi. İşte o Paşaoğlu Ahmet, Saffet Hanımın dayısı olur. Hasılı, Kinislerle Paşalar arasında Saffet Hanım'dan daha önce bir bağ kurulmuştu zaten...
Kumpirhasan ile Saffet Hanımın iki erkek, bir kız çocukları oldu. İsimleri Mehmet, Mustafa ve Zeynep'tir. En küçük çocukları Zeynep, Etemin eşi oldu. Etemin babası Abdullah ile Zeynep'in ninesi Satı kardeş olduğunu hatırlayalım... Eskiden evlilikler tesadüflere bırakılmaz, tanıdık bildik çocukların başgöz edilmesine dikkat edilirmiş...
Kumpirhasan büyük oğluna babasının adını koydu. 'Çitili Mehmet' diye lakaplanmıştı, Keçilerin Arif kızı Şerife ile evlendi; çocukları yoktu, 1997 yılında vefat etti...
Küçük oğluna Mustafa adını koydu. Bu isim, Kumpirhasanın Ninesi, İdirizlerden Ümmühan Hanımın baba adıdır; başka bir tutar bulamadım. Her ne kadar ismi Mustafa da olsa 'Mısdan' diye tanındı, hala herkes onun Mısdan olduğunu sanıyor. Hamzalardan Ali kızı Şerife ile evlendi...
"Mısdan askerliğini Kilis'te yaptığı için bunlara önce 'Kilisliler' sonra 'Kinisler' demişler" şeklinde bir görüş var ki bu temelsizdir. 1897 Tarihli bir belgede Mısdanın dedesinden 'Kinislioğlu Mehmet bin Hasan' diye söz ediliyor, o tarihte bırak Mısdanı, daha babası Kumpirhasan bile doğmamıştı... Eşi Şerife Hanım 2010 yılında vefat etti...
Timitiri
Kinislioğlu Mehmetin küçük oğluna geldik... Adı Arif... İşgal sırasında 6-7 yaşlarındaymış. Yani 1915 doğumlu... Adını yakınlarından öğrendim, çünkü herkes lakabıyla tanıyor. 'Timitiri' lakabı işgal sırasında takılmış. Konunun ayrıntısı hakkında bir kaç farklı rivayet var. Bunlardan birisine göre; işgalci Yunan askerlerinden biri bunu 'Dimitri' diye çağırınca adı öyle kalmış. Bir diğerine göre de Dimitri adındaki bir Yunana benzerliğinden dolayı bu lakap takılmış. İnce, zayıf, kuru yapısı sebebiyle böyle denildiği de rivayetler arasında... Hepsinin ortak özelliği, Dimitri isminin Eğret halkınca telaffuzunun Arif'e lakap olmasıdır...
Hacımahmutlardan Dilsiz lakaplı Mahmut kızı Nazik ile evlendi, böylece yine Hacımahmutlardan Çolağüseyin ve Cavanın Çatlak ile bacanak oldular... Şükrü, Hayrettin, Mehmet, Ramazan, Ayşe ve Satı olmak üzere altı çocukları oldu...
Kızlardan Ayşe Afyon'a gelin giderken, Satı da Sakaların Selahattin eşi oldu. Daha önce Satı'nın Halası Atike de Sakaların Abdurrahman'a varmıştı...
Nazike Hanım 1994 yılında vefat etti. Timitiri ise 2003 yılında rahmetli oldu...
Timitirinin oğlanlara gelince... Hayrettin, Çolaküseyinin kızı Emine ile (teyzesi kızı) evlendi, 2015 yılında vefat etti... Şükrü, Takgasların Berberüseyin kızı Gülsüm ile evlendi. Kendisi 2006 yılında, Uğur adında oğlu ise 2010'da vefat ettiler... Mehmet, İdirizler Körgarıların Delimehmet kızı Havva ile evlendi, 2021'de vefat etti... Ramazan'ın eşi ise Afyon'dandır...
Dört oğlan da peyderpey Anıtkaya'dan ayrıldılar. Babaları vefat ettiğinde Timitirilerden Anıtkaya'da ikamet eden kimse yoktu. Hala da yoktur...
Soyadı Kanununun uygulandığı 1934 yılından sonra, Kinisler soy isim olarak 'SAYA'yı almışlar. Daha sonraki düzeltmeyle bu soyadı 'SOYA' olmuş, halen bu kullanılıyor...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder