eğretli etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
eğretli etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

06 Mart 2024

Kaynak Kişiler

 

Abdil Özen, Mahmut oğlu, İzmir

Abdullah Erdem, Mehmet oğlu, Anıtkaya

Abdullah Sağlam, Ahmet oğlu, Afyon

Adem Alorta, Mevlüt oğlu, İzmir

Adem Boy, Mehmet oğlu, Anıtkaya

Adem Efe, İbrahim oğlu, Anıtkaya

Adem Kök, Ömer oğlu, Anıtkaya

Adem Mola, Adem oğlu, Anıtkaya

Adem Soya, 1961 Mustafa oğlu, Anıtkaya

Ahmet Argunşah, Nuri oğlu, Anıtkaya

Ahmet Azbay, Arzıman oğlu, Balıkesir

Ahmet Can, Ali oğlu, Afyon

Ahmet Çatak, Mevlüt oğlu, Kütahya

Ahmet Dadak, Mustafa oğlu, Anıtkaya

Ahmet Demir, Mehmet oğlu, Anıtkaya

Ahmet Dirlik, Mustafa oğlu, İzmir

Ahmet Ege, Hasan oğlu, Afyon

Ahmet Eşit, 1941-2023 Osman oğlu, Kütahya

Ahmet Eşit, Mehmet oğlu, İzmir

Ahmet Geçer, Hasan oğlu, Ankara

Ahmet Gülen, Mevlüt oğlu, Anıtkaya

Ahmet Kabadayı, Salih oğlu, İzmir

Ahmet Karakaya, Mustafa oğlu, Anıtkaya

Ahmet Kök, Ömer oğlu, Anıtkaya

Ahmet Kurt, Salim oğlu, Anıtkaya

Ahmet Öztürk, Mevlüt oğlu, Afyon

Ahmet Sevinç, Osman oğlu, Afyon

Ahmet Seviş, Halil oğlu, Anıtkaya

Ahmet Şen, 1952 Ömer oğlu, Afyon

Ahmet Şık, Muzaffer oğlu, Afyon

Ahmet Tüplek, Ahmet oğlu, Anıtkaya

Ali İleri, Halil oğlu, Afyon

Ali Kaya, Adem oğlu, Anıtkaya

Ali Kopan, Yusuf oğlu, Anıtkaya

Ali Mola, Ahmet oğlu, Afyon

Ali Osman Sancak, Hilmi oğlu, Anıtkaya

Ali Osman Tok, Ali oğlu, Anıtkaya

Ali Osman Varlı, Mehmet oğlu, Afyon

Ali Önkal, Ali oğlu, Afyon

Ali Öztürk, 1933 Ahmet oğlu, Anıtkaya

Ali Saki, Ahmet oğlu, Anıtkaya

Ali Tüblek, Osman oğlu, Anıtkaya

Ali Tüplek, Halil oğlu, Anıtkaya

Arif Zenger, Selim oğlu, Afyon

Asım Çetin, Mehmet oğlu, İstanbul

Ayhan Öztürk, Kenan oğlu, Anıtkaya

Aynur Öztürk, Hasan kızı, Anıtkaya

Aysun Sancak, Ali kızı, Anıtkaya

Ayşe Öncül, İzzet kızı, Anıtkaya

Ayşe Öztürk, Mustafa kızı, Anıtkaya

Azam Varlı, 1941 İbrahim oğlu, Anıtkaya

Azime İleri, İbrahim kızı, Anıtkaya

Aziz Değer, Seydi oğlu, Anıtkaya

Aziz Eser, İbrahim oğlu, Anıtkaya

Aziz Eser, Resul oğlu, Anıtkaya

Aziz Omak, Mustafa oğlu, Afyon

Aziz Sargın, Ramazan oğlu, Anıtkaya

Aziz Tırık, Hasan oğlu, Anıtkaya

Bahattin Azbay, Abdullah oğlu, Afyon

Bahtiyar Öncül, 1952 Ali oğlu, Afyon

Beyhan Dalmışlı, Hasan kızı, İzmir

Bilal Kaya, Hasan oğlu, Anıtkaya

Celal Akyol, Halit oğlu, Afyon

Davut Geçer, Ahmet oğlu, Ankara

Davut Tür, Eyüp oğlu, Afyon

Emin Işılak, Ahmet oğlu, Anıtkaya

Emine Öncül, Mahmut kızı, Anıtkaya

Emine Varlı, Ahmet kızı, Afyon

Ergün Erol, Veli Rıza oğlu, Anıtkaya

Erol Aracı, İbrahim oğlu, Anıtkaya

Erol Kızılyel, Ahmet oğlu, Anıtkaya

Erol Öztürk, Mehmet Ali oğlu, Afyon

Fadime Azbay, Halil İbrahim kızı, İzmir

Fadime Dadak, Ahmet kızı, Anıtkaya

Fahrettin Argunşah, Mehmet oğlu, Afyon

Fahrettin Varlı, Ahmet oğlu, İzmir

Gülsüm Azbay, Osman kızı, Anıtkaya

Gülsüm Çelik, Bekir kızı, Kütahya

Habibe Özen, Mehmet kızı, İzmir

Hacer/Döne Varlı, Ali kızı, İstanbul

Hafize Telek, Ali Osman kızı, Afyon

Halil Aydın, 1950 Ahmet oğlu, Afyon

Halil Bar, Ahmet oğlu, Anıtkaya

Halil Dadak, Mehmet oğlu, Afyon

Halil İbrahim Acar, Ömer oğlu, İzmir

Halil İbrahim Akkaş, Halil oğlu, Eskişehir

Halil İbrahim Kirkit, 1946-2023 Halil oğlu, İzmir

Halil Omak, Hasan oğlu, Anıtkaya

Halil Öztürk, Aziz oğlu, Afyon

Halil Temel, İhsan oğlu, Anıtkaya

Halil Yet, İbrahim oğlu, Anıtkaya

Hasan Acar, Ömer oğlu, Anıtkaya

Hasan Çalışır, Mehmet oğlu, Anıtkaya

Hasan Çelik, 1941 Ahmet oğlu, Kütahya

Hasan Gözalıcı, Hüseyin oğlu, Afyon

Hasan Kirkit, Sabri oğlu, Anıtkaya

Hasan Öztürk, Mevlüt oğlu, Afyon

Hasan Yakışır, Yusuf oğlu, Afyon

Hatice Boy, Şükrü kızı, Anıtkaya

Hatice Temel, Halil İbrahim kızı, Anıtkaya

Hatice Tüblek, Ömer kızı, Anıtkaya

Hatice Varlı, Ömer kızı, Afyon

Havva Fidan, İbrahim kızı, Anıtkaya

Hayriye Soylu, Ali kızı, Anıtkaya

Hayriye Zenger, Cemal kızı, Anıtkaya

Hesna Seçen, İbrahim kızı, Anıtkaya

Hidayet Kalkan, 1951 Hüseyin oğlu, İzmir

Hüseyin Dadak, İbrahim oğlu, Anıtkaya

Hüseyin İnanır, 1940 İbrahim oğlu, Kütahya

Hüseyin Kaçmaz, Şaban oğlu, Afyon

Hüseyin Köz, İbrahim oğlu, İzmir

Hüseyin Saki, Ahmet oğlu, Anıtkaya

Hüseyin Tok, 1948-2022 Hüseyin oğlu, Anıtkaya

Hüseyin Tok, Hüseyin oğlu, Afyon

Hüseyin Varlı, Mehmet oğlu, Afyon

Hüseyin Yaman, Ömer oğlu, Anıtkaya

İbrahim Atay, İsmail oğlu, Anıtkaya

İbrahim Dadak, Hasan oğlu, Anıtkaya

İbrahim Dadak, Mehmet Ali oğlu, Anıtkaya

İbrahim Değer, Hüseyin oğlu, Anıtkaya

İbrahim Eşit, Mehmet oğlu, İzmir

İbrahim Keleş, Abdurrahman oğlu, Afyon

İbrahim Kırbaç, Ahmet oğlu, Afyon

İbrahim Patlar, Halil oğlu, Anıtkaya

İbrahim Sağlam, Ali oğlu, Anıtkaya

İbrahim Seçan, Mehmet oğlu, Anıtkaya

İbrahim Taşkın, Kadir oğlu, Afyon

İdris Azbay, 1955 Süleyman oğlu, İzmir

İdris Temel, Hüseyin oğlu, İzmir

İsa Eminç, 1954 Yusuf oğlu, İzmir

İsmail Dalmışlı, Kazım oğlu, Afyon

İsmail Seçen, Kazım oğlu, İzmir

İsmail Yırgal, 1961-2023 Ahmet oğlu, Afyon

İsmail Yonat, 1950-2024 Halil oğlu, Anıtkaya

Kadir Er, Mehmet oğlu, Afyon

Kadir Haykır, Ömer oğlu, Anıtkaya

Kazım Öztürk, Mahmut oğlu, Afyon

Kezban Efe, İzmir

Kezban Kayır, Mehmet kızı, Anıtkaya

Mahmut Arslan, Ziya oğlu, Anıtkaya

Mahmut Koç, Osman oğlu, Anıtkaya

Mahmut Omak, Hasan oğlu, İzmir

Mahmut Öncül, Ömer oğlu, Anıtkaya

Mahmut Öztürk, Ahmet oğlu, Anıtkaya

Mahmut Öztürk, İbrahim oğlu, Afyon

Mahmut Sağlam, Cafer oğlu, Kütahya

Mehmet Ali Azbay, Bahattin oğlu, Anıtkaya

Mehmet Ali Ölçer, Ali oğlu, Afyon

Mehmet Ali Seçen, İbrahim oğlu, Bursa

Mehmet Ali Tetik, Halil oğlu, Anıtkaya

Mehmet Azbay, Abdullah oğlu, Kütahya

Mehmet Can, Ali oğlu, Afyon

Mehmet Çetin, Eyüp oğlu, İzmir

Mehmet Dadak, Süleyman oğlu, Afyon

Mehmet Duran, 1953 Ali Osman oğlu, İzmir

Mehmet Ildız, Hüseyin oğlu, Afyon

Mehmet Kanat, Mevlüt oğlu, İzmir

Mehmet Keleş, Halil oğlu, Afyon

Mehmet Kirkit, Mehmet oğlu, İhsaniye

Mehmet Koç, Hüseyin oğlu, İzmir

Mehmet Külte, Hüseyin oğlu, Anıtkaya

Mehmet Omak, Resul oğlu, Anıtkaya

Mehmet Sağlam, Abdullah oğlu, Afyon

Mehmet Salman, Mahmut oğlu, İzmir

Mehmet Soylu, Mustafa oğlu, Anıtkaya

Mehmet Şık, Lütfi oğlu, Afyon

Mehmet Tüblek, Ömer oğlu 1945-2023, Anıtkaya

Mehmet Ün, Ramazan oğlu, İzmir

Metin Tüplek, Musa oğlu, Anıtkaya

Mevlüt İnanır, Ali oğlu, Afyon

Mevlüt Kopan, 1944 Halil İbrahim oğlu, Anıtkaya

Mevlüt Özen, 1937-2023 Apil oğlu, Anıtkaya

Mevlüt Soylu, İbrahim oğlu, Anıtkaya

Mevlüt Tok, 1952 Ali oğlu, İzmir

Muhittin İdis, 1961 Mevlüt oğlu, Anıtkaya

Muhittin Öztürk, Kazım oğlu, Afyon

Muhittin Zenger, Şükrü oğlu, Anıtkaya

Muhsin İdis, Halil oğlu, İzmir

Mukaddere İleri, İdris kızı, Afyon

Mukaddere Taşkın, Afyon

Muradiye Sancak, Emin kızı, Afyon

Musa Aydın, Ahmet oğlu, Afyon

Mustafa Ayas, Resul oğlu, Afyon

Mustafa Dadak, Abdülkadir oğlu, Anıtkaya

Mustafa Demir, 1949 Mevlüt oğlu, Afyon

Mustafa Efe, Ali oğlu, İzmir

Mustafa Erdem, Osman oğlu, Anıtkaya

Mustafa İdis, 1952 Hasan oğlu, Afyon

Mustafa Kaynar, 1937-2023 Mehmet oğlu, İzmir

Mustafa Kırbaç, Hasan oğlu, Afyon

Mustafa Öncül, Mehmet Emin oğlu, Anıtkaya

Mustafa Sancak, Ali Osman oğlu, Afyon

Mustafa Seviş, Hali oğlu, Anıtkaya

Mustafa Soylu, İbrahim oğlu, Afyon

Mustafa Ün, Mehmet oğlu, Anıtkaya

Muzaffer Çalışır, Ali oğlu, İstanbul

Muzaffere Afşar, Ahmet kızı, Afyon

Mükerreme Kök, Ömer kızı, İzmir

Nail Sağlam, Ahmet oğlu, Anıtkaya

Nazike İdis, Ali Osman kızı, Afyon

Nazmiye Sancak, 1946 İbrahim kızı, Anıtkaya

Necati Kızılyer, Tahir oğlu, Afyon

Necati Yıldız, Cemal oğlu, Anıtkaya

Neriman Ayas, Ramazan kızı, Afyon

Nermin Seçen, İbrahim kızı, İzmir

Neslihan Duran, İbrahim kızı, İzmir

Nevzat Aykaç, Emin oğlu, Anıtkaya

Nurettin Sağlam, İzzet oğlu, Anıtkaya

Nuri Toka, Abdullah oğlu, Anıtkaya

Orhan Dadak, M.Cemalettin oğlu, İzmir

Orhan Karagöz, Hasan oğlu, Afyon

Osman Çetin, Mehmet oğlu, Anıtkaya

Osman Demir, Süleyman oğlu, Afyon

Osman Haykır, Mevlüt oğlu, Anıtkaya

Osman Kızılyel, Mevlüt oğlu, Anıtkaya

Osman Yakışır, Osman oğlu, İstanbul

Ömer Aydın, Bayram oğlu, Anıtkaya

Ömer Aydın, Cemal oğlu, İzmir

Ömer Aydın, Yusuf oğlu, Anıtkaya

Ömer Kayır, Halil İbrahim oğlu, Ankara

Ramazan Kirkit, 1950 Ali Osman oğlu, İzmir

Ramazan Sancak, Hamza oğlu, Anıtkaya

Ramazan Sımsıkı, Kazım oğlu, İzmir

Ramazan Tektaş, 1953 Kazım oğlu, İzmir

Ramazan Varlı, 1955 Arif oğlu, Afyon

Reşat Sımsıkı, 1954-2022 Ramazan oğlu, Afyon

Rüştiye Yırgal, Azam kızı, Anıtkaya

Sabri Kirkit, 1961-2022 Cemal oğlu, Anıtkaya

Sait Öter, 1960 İbrahim oğlu, Anıtkaya

Salih Azbay, Cemalettin oğlu, Anıtkaya

Salih Külte, Hüseyin oğlu, Anıtkaya

Sare Varlı, Ahmet kızı, Anıtkaya

Satı Öncül, Ahmet kızı, Afyon

Satı Öztürk, Hüseyin kızı, Afyon

Saynur Dirlik, Halil İbrahim kızı, İzmir

Saynur Karatepe, Mustafa kızı, Antalya

Sefa Okutan, İsa oğlu, Anıtkaya

Selahattin Atay, Bekir oğlu, Anıtkaya

Selami Kurt, Halil oğlu, Ankara

Selami Şen, Ömer oğlu, Anıtkaya

Selim Haykır, Ali Osman oğlu, İzmir

Selime Varlı, Feyzullah kızı, İzmir

Seydi Yavuz, 1907-2023 Kazım oğlu, Anıtkaya

Seyfettin Kasal, Osman oğlu, Anıtkaya

Sultan Aydın, 1956-2024 Mustafa kızı, Anıtkaya

Sultan Kök, Şükrü kızı, Anıtkaya

Süleyman Dadak, Mehmet oğlu, Anıtkaya

Süleyman Kaya, Ali oğlu, Afyon

Süleyman Patlar, Mehmet oğlu, İzmir

Süleyman Saçan, Mehmet oğlu, Afyon

Süleyman Sancak, Sami oğlu, İzmir

Şaban As, Emin oğlu, Anıtkaya

Şaziye Kocausta, 1953 Sabri kızı, Çanakkale

Şeref Sancak, 1952-2021 Süleyman oğlu, İzmir

Şerife Okutan, İbrahim kızı, Anıtkaya

Şerife Öztürk, Şaban kızı, Afyon

Şevket Mola, Seydi Ahmet oğlu, Anıtkaya

Tahsin Dirlik, İsmail oğlu, Anıtkaya

Ümmühan Öncül, Ömer kızı, Afyon

Üzeyir Dalgıç, İbrahim oğlu, Afyon

Vahit Yola, Mehmet oğlu, Anıtkaya

Vehbi Diril, Hüseyin oğlu, Afyon

Veli Öztürk, Mehmet oğlu, Afyon

Veli Yırgal, Ahmet oğlu, Afyon

Veysel Tok, Ali oğlu, Anıtkaya

Veysel Uysal, Ahmet oğlu, Anıtkaya

Vildan Argunşah, M.Cemalettin kızı, Anıtkaya

Yahya Özdemir, Kadir oğlu, Anıtkaya

Yahya Tür, Ömer oğlu, Afyon

Yakup Tür, İbiş oğlu, Afyon

Zeliha Eşit, İbrahim kızı, İzmir

Zeliha Öztürk, Ali kızı, Anıtkaya

Ziya Azbay, İdris oğlu, Anıtkaya

Zübeyde Ölçer, Kadir kızı, Afyon


03 Şubat 2024

Eğret Sülaleleri

 
    Eğretiköy’e başlarken akılda Eğret sülaleleri ile ilgili bir çalışma yoktu. Sadece bazı sülale adları ve lakapların anlamına dair düşüncelerimi dile getirdiğim birkaç yazı yazdım. Yazıları bir arada tutma amacıyla oluşturduğum Eğretiköy’de bu birkaç yazı birilerinin dikkatini çekmiş. Konu bir şekilde Ömer Kayır Bey’e ulaştırılmış. Beni aradığında onları yazan kişiyle konuştuğunu biliyordu. O görüşmede 1904 tarihili Eğret Kütüğünden haberdar oldum, hemen ardından sağolsun, bana ulaştırdı. Böylece belgeye dayalı sağlam bir sülaleler araştırması fikri doğdu.

    2021 Yılı sonlarına doğru kütük üzerine çalışmaya başladık. Her şey açık gibi görünse de kütüğe çözmesi kolay olmayan bir karmaşa hakimdi. Kütükteki sülalelerin bugünkü adı farklıydı, bir çoğunun da karşılığı bulunmuyordu. Ancak görüşmeler ve başka destekleyici yan belgelerle üstesinden gelinebilecek bir durumdu. Sürecin sonuna kadar bu karmaşanın tamamen giderildiği söylenemez.

    Daha önceden açık kaynakları tarayarak, Üniversitelerin Tarih bölümü bitirme tezlerinde Eğret ile ilgili paragrafları toplamıştım. Bu bilgilerin çoğunluğu Şer’iyye Sicilleri, yani mahkeme kararlarının incelenmesinden elde edilmişti. Benzer bir çalışmayı Selami Kurt Bey de yapıp bulduklarını Ömer Bey’e vermiş; O da bana aktardı. Aynılarını ayıkladıktan sonra elde, konusunu Eğretlilerin oluşturduğu önemli miktarda mahkeme kararı birikti. Yaklaşık iki asırlık aralığa yayılan bu belgeler çok düğüm çözdü.

    Planlı plansız, yüz yüze veya telefonla yaptığımız görüşmelerde hem bugüne hem düne dair çok bilgi elde etmiştik. Mahkeme kararları ve birkaç bireysel nüfus kaydı da yeni bilgiler getirdi. Bütün bunları 1904 kütüğüyle birleştirip geniş, ama düzenli bir data oluşturduk. Artık geriye bu bilgileri metne dönüştürmek kalıyordu.

    O dönemdeki yazılarda sülale geçmişlerini ortalama 150 yıl geriye götürebiliyorduk. Eldeki bilgiler ancak bu kadarına izin veriyordu. Benim de içime sinmeyen yazıları kaleme alırken Ömer Bey’den önemli bir kaynak daha geldi. 1831 Eğret erkek nüfusunu gösteren bu belge, ele aldığımız hususta bir asır daha geriye gitmemizi sağlayacaktı. Bu sevindirici bir durumdu, ama diğer yandan bütün yazılanları sil baştan yapmak gerekecekti. Öyle yaptık, zenginleşen bilgi bankası ve geriye çekilen başlangıç noktasıyla daha sağlam temelli yazılar oluşmaya başladı.

    Araştırma kayıtları bir asır kadar geriye çekildi, geçmiş bir nebze daha sağlamlaştırılmış oldu. Bununla beraber yakın geçmiş konusunda o kadar rahat değildik. 1904 Kütükleri 1904-1910 arasını gösteriyordu, sonrasındaki boşluğu görüşmelerden elde ettiğimiz bilgilerle doldurmak zorundaydık. Tabi ki bu mümkün olmuyor. Doğal olarak özellikle Cumhuriyet döneminin cahiliydik.

    Bu dönemin bir kısmını çözmemizi sağlayan Seydi Değer (Bacı Dede)nin ölüm defteridir. Ölenleri günü gününe kaydederlen, bazılarının mensubiyeti ve akrabalık bağlarını da belirtmesinin çok faydasını gördük. Bir dönem aydınlandı, fakat Bacıdede merhum bu defteri 1942’den itibaren tutmuş. Öncesindeki yirmi otuz yıllık dönemi yine aydınlatmıyordu, üstelik bu dönem Eğret’te fazla hareketliliğin olduğu yıllardı.

    Eldekilere göre yazmak zorundaydık, boşluklar tahminlerle dolacaktı. Biz böyle ilerlerken Allah bir kere daha yüzümüze güldü. Öteden beri bu konuda bir çalışma yapan Mehmet Ali Seçen Bey, derlediklerini paylaşma nezaketinde bulundu. Onun gönderdikleriyle Bacıdedenin gedikleri kapatıldığı gibi, hiç ümit etmediğimiz kayıp sülale ve aileler de gün ışığına çıkarıldı.

    Eğret sülaleri, nesli tükenenler, sonradan gelenler ve son dönemde terk edenleriyle birlikte tamamen belirginleşmişti. 2023 Yılı sonuna kadar onları düzenlemekle uğraştık. Böylece iki yılı alan hummalı bir çalışmanın sonuna geldik. Hesapta olmayan Eğret Sülaleri, sonradan gelip başka projelerin önüne kaynak yaptı ve sonuçlanan ilk Eğretiköy projesi oldu.

    Sülale sıralamasında bir hiyerarşi veya kıdem gözetilmedi. Elde bulunan 1831 ve 1904 belgelerindeki sıralama esas alındı. 1840 İle 20. yüzyıl arasında Eğret’e gelenler eklenip en sona ise daha sonrakiler yazıldı.

    Metinde imla hatası gibi görülebilecek bir husus, lakap ve sülalelerin yazımıyla ilgilidir. Özellikle lakapların yazımında hem imla kurallarına uygun hem de Anıtkaya’da söylendiği şeklini bir arada vermeye özen gösterildi. Sülale ve lakapların yazımında aynı paragraf içinde birden fazla biçim kullanılmasının sebebi budur.

    İki yıl içinde yüzlerce kişiyle görüştük. Bütün görüşme taleplerimiz olumlu karşılandı, her görüşmede ufuk açıcı bilgiler elde ettik. Herkes teşekkürü hak ediyor, Berberahmet Ahmet Kabadayı ile Candırmahalil Halil Omak’ın şahsında bu teşekkürü etmiş olalım. Yüzlerce Anıtkayalının katkısıyla hazırlanan bu çalışmayı sahiplenmek herkesin hakkıdır.



09 Ocak 2024

Eğretliler

     
    1831-1839 Arasındaki Eğret Köyü vergi mükelleflerini gösteren belgedeki seksen hanenin büyük ölçüde karşılığını 1904 kütüklerinde görebiliyoruz. Bununla birlikte  o an için vazifesi gereği Eğret'te bulunan yabancılar yetmiş yıl sonrasında görünmüyorlar. Yirminci yüzyılda yer verilmeyen hanelerin ikisi hemen başa yazılmış; köyün önceki ve şimdiki imamı...

    Birinci sıraya Eğret'in o anki imamı 'İmam Molla Halil Efendi, uzun boylu kırçıl sakallı, 45 yaşında' biçiminde yazılmış. Vergi mükellefi kaydı olduğu için kadınlara ve kız çocuklarına yer verilmeyen bu listeye göre imamın erkek evladı yokmuş. Varsa kız çocuklarından haberimiz yok...

    İkinci sırayı işgal eden haneye de eski imam kaydedilmiş. Vazifesi bittikten sonra hala Eğret'te oturuyor olması ilginçtir, bu eski imamın... Kayıttaki ifade şöyle: 'Köyün eski imamı, orta boylu kırçıl sakallı İbrahim Efendi, 38 yaşında...' Eğret'ten ayrılmayan eski imamın üç de oğlu var; Mehmet, Yusuf, Yahya... 

    Görevdeki imamın kızları varsa Eğretli birilerine gelin eder mi? Yahut eski imam oğullarını Eğret'ten everir mi? Bilemeyiz... Lakin İbrahim Efendi'nin en küçük oğlunu Çatalların kızı Şerife ile everdiğini biliyoruz. O Yahya ki, Yarımağanın dedesidir; İbiş Tür'ün dedesidir; Delibıdık ile Boduoğlunun babalarının dedesidir... O sülaledeki Yahya isimlerinin kaynağıdır... İbrahim isminin kaynağı da eski imam İbrahim Efendi'dir...İbiş'in babasının ilme yönelip Molla Mehmet olmasına sebep de büyük ihtimal, dedesi İbrahim Efendi'dir...

    Anlaşıldığı kadarıyla Yahya'yı everip Eğret'te bırakmış, kendileri Afyon'a geri dönmüşler. Torunlarıyla da irtibatı kesmeyip en azından Mehmet'in tahsiline öncülük etmişler.

    Benzer bir çalıştığı köy ile bağ kurma durumu Molla Halil Efendi için de söz konusu olabilir. Çocuklarını Eğretlilere vermese bile kurulan iyi ilişkiler görev bitip şehre dönüldüğünde sürdürülür. Eğret ile bağ koparılmaz.

    Sadece bu iki imam için değil, geçmişteki bütün görevliler için geçerli bu durum gayet insani bir şey, hiç değilse komşuluk hukuku var... Eğretli Cemal Hocanın babasının da Eğret'te imamlık yaptığı, halasının Hatipoğlu Mahmut'un karısı olduğu, dedesine Eğret İmamzade denildiği, Afyon'da 'Eğret İmamzade' künyesiyle bir çok müderris bulunduğu vb. hususlar da düşünüldüğünde, Eğret imamları sayesinde Afyon ile güçlü bir bağ kurulduğu söylenebilir...

    ***

    1830'lardaki listeye girdiği halde yirminci yüzyıl Eğret Köyünde kendisine rastlanılmayanlardan birisi de 24. hane olarak kaydedilmiş. Adamın adı ve sanı ilginç, 'Uzun boylu ak sakallı, Eğretli Hüseyin oğlu Mehmet Ali, 55 yaşında' Bir de oğlu var, 36 yaşında Hüseyin... İlginçliği şurada, Eğret Köyü listesinde 'Eğretli' lakabıyla kaydedilen tek kişisiniz. O listedekilerin zaten hepsi Eğretli değil mi, neden özellikle bu husus vurgulanmış?

    Çok eski belgelerde Küçük Eğret (Eğret-i Sagir) diye bahsedilen bir yer var, o kadar küçük ki çoğu zaman vergi bile alınmıyor; o kadar küçük ki zamanla silinip gitmiş; o kadar küçük ki esamesi okunmaz olmuş... Büyük ihtimal Mehmet Ali'nin babası Hüseyin o Küçük Eğret'ten idi... Gelip buraya yerleşince 'Eğretli Hüseyin' dediler. Kendi öldü gitti lakabını Mehmet Ali'ye miras bıraktı...

    1830-31 Yıllarında, daha önceden pilot uygulaması başarılı bulunan Köy Muhtarları bütün yurda genellenerek atamaları gerçekleştirildi. Yukarıda sözünü ettiğimiz Eğret vergi mükellefleri yani erkek nüfusunu gösteren belgenin hazırlanması bitmişti ki muhtar atamaları yapıldı. Aslında mükellef belgesi hazırlanırken yöneticiler başa yazılıyordu, bu yüzden yeni ve eski imam ilk iki haneye yazıldılar; o günün yöneticileri onlardı çünkü... Fakat yeni duruma göre mülki amir muhtar kabul edildiği için onların başa yazılması gerekiyordu. Belgeyi sil baştan yeniden düzenlemeye üşenen katipler mevcut belge üzerine not düşerek yeni durumları işlediler... Bu durumda Birinci Muhtar Hatipoğlu Ahmet 59. sırada, Yardımcı Muhtar Eğretli Hüseyin oğlu Mehmet Ali de 24. sırada gibi tuhaf bir durum oluştu. Ferman acele edip daha önce gelseydi muhtarlar ilk sırayı alacaklardı...

    Burada asıl anlatmak istediğim şey, Eğretlioğlu Mehmet Ali'nin Muhtar Yardımcısı olarak atandığıdır. 1839'da Tanzimat ilanından sonra Muhtarlık atamaları yenilendi; yenilendi derken genelde Muhtar ile yardımcısı yer değiştirdi, yardımcı muhtar, muhtar da yardımcı oldu... Yani Hatipoğlu Ahmet artık yardımcıydı; Eğretlioğlunun Muhtar olması beklenirken Hacılardan İdris oğlu Ali yeni muhtar oldu... Çünkü Eğretlioğlu Afyon'a taşınmıştı. Bu yüzden Yirminci Yüzyıl kütüğünde onların çocuklarını göremiyoruz...

    Şimdi Afyon'da EYRET, EĞRET, EĞRETLİ soyadını taşıyan ailelerin Eğret köyü ile mutlaka bağı var. Ataları Afyon'a taşındıkları için bu bağı Eğret kütüğünü inceleyerek ortaya çıkarmak mümkün değil...



04 Ocak 2024

Kel Ahmetler


    Aşşağılılar sülalesinde üç kardeşin (Efemehmetin babası, Cücelerinazizin babası ve Göçmensüleymanın babası) dışında bir aile daha var ki Aşşağılılardan olsa da onun Aşağı köyü ile ilgisi yok. Mevzuyu daha iyi anlayabilmek için üç kardeşin hikayesinde başa dönmek gerekiyor.

    Kardeşlerin büyüğü Ahmet, Halil kızı Hatice ile evlenmişti. Hatice Hanımın Ayanoğlu/Garahmetlerden Halil kızı olduğu bildirildi; fakat kayıt sırasında hayatta olmadığı için bu Halil'in kimliği tam olarak belirlenemedi... 

    Daha önceden Ayanoğlular/Patlaklardan bir kadın Akören'e gelin gitmişti. Orada evlendiriliyor, bir kızı bir oğlu oluyor. Durup dururken kocası bunun üstüne bir kadın daha alınca, yediremeyip kocasından ayrılıyor. Sonradan kızı da Aşağı Dandır'a gelin ediyorlar sonra. Bu hikaye de burada dursun...

    Sultan ve Mehmet doğduktan sonra Aşşağılı Ahmet vefat etti. Bu vefatın 1920 gibi gerçekleştiği tahmin ediliyor. Dul kalan Ayanoğluların Hatice Hanım Akören'den gelen bir başka Ahmet'i içgüveyisi olarak aldı. Gariban birisi olarak bilinen Ahmet, köyünde sığır güder, bekar dururdu. Eğret'e gelip Hatice Hanımla böylece yeni bir hayata atılmış oldu. Yalnız Ahmet, daha önceden Ayanoğlulardan Akören'e gelin giden kadının oğlu olduğunu da belirtelim. Kısacası Hatice Hanım ile Akören'den gelen Ahmet'in Ayanoğlular ortak paydasında bir akrabalık bulunuyor.

    Bu evlilikten bir oğlu ve bir kızları oluyor ki bunlar Efe Mehmet'in karın kardeşidir.  Kızı Şerife 1926 doğumlu Capbağın Ali Külte eşidir, 2008 yılında vefat etti... 

    Akören'deki babasının adı Ahmet olduğu için 1924'te doğan oğluna da aynı ismi koyuyor. 'Kel Ahmet' diyorlar ona. Mardakların Hüseyin kızı Halime ile evlendi. Halime Hanım'ın anası Zehra, Patlakların Gabaoğlan kızıdır. Kel Ahmet'in ana babası da  aslen Patlaklardandı. Evliliklerde uzak da olsa akrabalıklar mutlaka gözetiliyor... Kelahmet ayrıca, Velciklerin Kelhasan oğlu Ramazan Ün ile de bacanaktır...

    Aşşağılıların Ahmet, patlamamış bir bomba buldu. Tokası kayış bağlamaya yarar diye sürgüye çakmaya çalışırken bomba patladı. Bu yüzden çolak kaldığından 'Çolak Ahmet' de diyorlardı... Oğlu Kel Ahmet askerdeyken, 1944'te vefat etti... 

    Bacıdedenin defterde bu vefat 'Çolak Ahmet'in ölümü, 25 Eylül 1944 Salı' biçiminde kayıtlı. En azından defterin çevrilmesi Kelahmetin huzurunda yapıldığına ve kendisinin bu kayda itirazı olmadığına göre babasının adının da Ahmet olduğunu kabul etmek gerekir. Şu halde Akören'den başlayıp Eğret'e uzanan kesintisiz dört halkalı bir Ahmet zinciriyle karşı karşıyayız demektir.... Bir de Aşşağılı Ahmet var tabi... Neyse konuya dönelim...

    Bu arada hepsinin anası; yani Efemehmet ile Kelahmetin anası Ayanoğluların Halil kızı Hatice Hanım da 1948 yılında vefat etti...

    Bakalım Kelahmete... Halime Hanım ile iki kız iki oğulları oldu. Büyük kızı Nazik, Corukların İsmail Oran eşi; küçük kızı Hatice de Guycuların Enver Mola eşidir... 

    Kelahmetin büyük oğlu, dedesinin adı olan Halil ismini taşır. Aşağı Dandır'dan Hanife Hanım ile evlendi. Akören'den Dandır'a gelin edilen, dedesinin kardeşi vardı... İşte Hanife, o büyük halanın torunudur. İki kardeşin torunları evlenmiş oldu. Halil ile Hanife'nin de iki kız bir oğulları oldu. Oğlana erken vefat eden Efe Mehmet'in büyük oğlunun hatırasına Osman adını koydular. Büyük kızları, Berberlerin Emin'in oğlu Erkan Öztürk eşidir...

    Kelahmetin 1962 doğumlu küçük oğlunun adı da Ahmet... Gobakların Apak kızı Halime ile evlendi. Parlak Mehmet, Hacemirlahların Abdullah, Hatiplerin Adem ve Çaylının Osman ile bacanak oldular... Uzun zaman önce Gebze'ye yerleşti, iki kızı oldu. 2023 Yılında Gebze'de vefat etti, çocukları orada oturuyor...

    Eşi Halime Hanım 1999, Kelahmet ise 2001 yılında vefat ettiler...

    Hatice Hanıma içgüveyisi olarak gelen Akörenli Ahmet'in ve çocuklarının nüfus kaydı doğal olarak Akören'de idi. 1970'lere kadar böyleyken ondan sonra Anıtkaya kütüğüne geçtiler. Bu arada Aşşağılılar olarak anıldılar, hala da öyle... Belki bu yüzden bağımsız bir soyismi almışlar: BAR...




03 Ocak 2024

Kör Osman

     
    Omarcıkoğlu Hüseyin'in üç oğlan iki kız olmak üzere beş çocuk babası olduğunu biliyoruz. Büyük oğlu Ali, Gıralinin dedesidir... Ortanca Mehmet; Altındiş, Arap ve Güdüğizzetin babası oluyor... En küçükleri Abdullah ise Gocahüseyin, Gocaismail, Feyzullah ve Bödünün babalarıdır... Büyük kızı Ümmügülsüm Hatipoğlu Mahmut eşi oldu, Mollaosmanın anasıdır... Küçük kızı ve çocuklarının sonuncusu Ayşe ise Çorcalıoğlu Topal Ali'ye vardı; lakin daha önce başka bir evliliği var, ona da geleceğiz. Çorcalıda oğlu olmadı, Bezeki ve Olucaklı Ahmet Aydın'ın kaynanasıdır... Omarcıkların bir uzantısı olarak Kör Osman hikayesine dayanak olan da Ayşe Hanım olduğu için, bu biraz da onun hikayesidir...

     Olayın kendisi karışık olduğu için bunu anlatmak basit olmayabilir. Yine de deneyelim. Çorcalı Osman kimlerden olduğunu şimdi çıkaramayacağımız Ayşe ile evliydi. Yusuf ve Ali adında iki oğlu olunca anaları vefat etti. Bu kez Ayanoğluların kızı Fatma ile evlendi; Fatma Hanım Halilakgaşın halasıdır. Karısı hamileyken Çorcalı Osman vefat etti, çocuğu doğunca babasının adını koydular... Fatma Hanımı Topaloğlu Kelhasana verdiler, orada Tokanorinin anası olacaktır. Fakat Çorcalıların oğlu küçük Osman da yanında tay gitti...

    Omarcıkoğlu Hüseyin'in küçük kızı Ayşe'yi Ahmet adında birine verdiler. Tam olarak Ahmet'in kimliğini belirleyemiyoruz, çünkü çok yaşamadı; Kezban adında bir kızı doğduğu sıralarda vefat etti...

    Çorcalı Osman'in ilk hanımından büyük oğlu Yusuf, Dönelerin atasıdır; onun hikayesi ayrı koldan ilerledi. Öteki oğlu Topal Ali ise, Omarcıkoğlu Hüseyin'in kızı Ayşe ile evlendi. Ayşe, ilk kocasından yeni dul kalmış ve yanında küçük kızı Kezban tay olarak Topala gelmişti... Oğulları olmadı; Emine, Halime ve Satı adını verdikleri üç kızları oldu. Halime'yi bilmiyoruz; ama Emine Bezekimustafa, Satı da Olcaklıahmet eşi oldular...

    Ayşe Hanımın yanında tay gelen Kezban vardı ya, işte o küçük kız büyüdü; gelinlik çağa geldi. Anasıyla tay giden Topalalinin küçük kardeşi Osman da gittiği yerde büyüdü. Topalali, küçük kardeşi Osman ile üvey kızı Kezban'ın evlenmesine öncülük etti...

     Osman'ın durumu şu; anası Ayanoğlulardan, babası Çorcalılardandı. Topaloğlunun   evinde büyüdü, burada evlendi. Bunların hiç birine değil de kaynanası Ayşe Hanımın sülalesi olan Omarcıklara nisbet edilerek 'Omarcıkların Osman' diye bilinmesi gariptir...

    Lakabı tam olarak Omarcıkların Kör Osman idi, sadece Kör Osman dedikleri de olurdu. Bununla beraber her zaman Omarcıklara nispet edildi.

    Omarcıkların Körosman evlendikten bir süre sonra Eğret'ten ayrılıp Karacahmet'e göçtü. Bunun sebebi tam olarak bilinmiyor, ama Eğret'ten kopmamış, sürekli atına atlar gelip gidermiş. Yine de hikayesi Karacahmet'te devam edecek...

    İki kızı ve bir oğlundan haberimiz var; Ahmet, Fatma ve Gülsüm... Gülsüm'ü bilemeyiz; Ahmet, Kezban Hanımın babası adı; Fatma da Osman'ın anası adı... Kızlar çok yaşamıyor, 1930'ları göremeden sekiz dokuz yaşlarında vefat ediyorlar. Aynı yıl, çocukların anası Kezban Hanım da vefat ediyor... Bunlardan başka Körosmanın çocuğu olup olmadığını, dahası yeniden evlenip evlenmediğini bilemiyoruz, Ahmet'ten devam edeceğiz...

    Serseri

    Körosmanın Ahmet 1917 yılında doğdu. Neden 'Serseri' diye lakaplandığına dair hiç bir fikrim yok. Yalnız Ahmet ve kardeşlerinin nerede doğduğu hususu da açık değildir, Eğret doğumlu da olabilirler...

    Kendisi Eğretli olduğu için Ahmet'in Eğretli bir hanımla evlenmesinden doğal bir şey olamaz. Bu yüzden Körosmanın Serserinin, Bezekinin kızı Şerife ile evlenmesi normal karşılanmalıdır. Tabi bu işte akrabalık bağlarının etkisi gözardı edilmemelidir. Körosman ile Bezekinin hanımlarının karınkardeş olduğunu hatırlayalım. Şu halde onlar bacanak, çocukları da teyze çocuğudur...

    Teyzesinin kızıyla evlenmekle Serseri; Kantinin Osman, Gavureyübün Celil, Tongulların Gociban ve Hacıların Tülümurat ile bacanak oldular...

    Bu konuda çok fazla bilgi kıtlığı var. Serseri ile Şerife Hanımın çocuklarına dair bildiğimiz sadece Süleyman... 1946 Yılında doğan Süleyman, 2019'da vefat etmiş...

    Bezekinin kızı Şerife Hanım 1962 yılında vefat etmiş. Eşi, teyzesinin oğlu Körosmanın Serseri Ahmet de 1980'de vefat ediyor...

    ***

    Omarcıkların Körosmanın şahsi dünyasının sonu 1958'dir; o sene vefat etti... Her ne kadar kendisi Omarcıklara nispet edilse de; dayılarının soyadı olan Akkaş'ı değil, bababir kardeşinin soyadı Aydın'ı değil, karınkardeşinin soyadı olan TOKA'yı almış olması manidardır... Bu soyisim bazen Tota, bazen Tokay'a dönüşmüş; ama aslını hep muhafaza etmiş. Eşi Kezban Hanımın bir ucundan Omarcıklar kızı olduğunu tekrar ederek meseleyi kapatalım...



29 Aralık 2023

Hatça Mehmetler


     Maşlakçıoğlu Ali-Emine ailesinin en küçük çocukları Hasan 1878'de doğdu.  Amcalardan Osman kızı Fatma ile evlendi. Fatma Hanım, Hayta Mahmut Özdemir'in ablasıdır. 1913'te İbrahim adını verdikleri bir oğulları oldu. Kısa bir süre sonra eşi Fatma ile oğlu İbrahim vefat ettiler... 

    Bunun üzerine Hasan kendisi gibi dul olan Emine Hanım ile evlendi. Hacımurat kızı olan Emine, Kelsalek Salih Azbay'ın amcası Mustafa'nın ölümü üzerine dul kalmıştı...Yanında kızı Huriye tay olduğu halde Mardakların Hasan'a geldi...

    Bu yeni evlilikten 1913 yılında bir oğulları oldu, adı Mehmet... Büyüdüğünde 'Hatcamemet'   diye  bilinecektir.  Muslular/Gaziler  Hasan kızı Gülsüm ile evlendi; Dedelerin Hamdihoca ile bacanak oldular... 

    1924 Yılına gelindiğinde bir de kızları oldu, adını Emine koydular... Annesinin adı diye de bu ismi verebilirler, yahut başka bir hatırası vardır...

    Bu arada, Mardakların Ali oğlu Hasan 1936 yılında, 58 yaşında vefat etti... Evin reisi artık oğlu Hatcamehmettir... Hatcamehmetin anası Emine Hanım ise otuz yıl kadar sonra, 1967'de vefat edecek...

    Emine Hanımın yanında tay gelen, Hacıların Mustafa kızı Huriye, 1940 yılında otuz yaşının üzerindeyken vefat etti... Hatcamehmetin karınkardeşi Huriye'nin ölümü sülalede iz bırakacak...

    Huriye'den on yıl sonra, 1950'de bu sefer öteki kardeşi Emine vefat etti... Öldüğünde bekardı... Annesi hariç, çevresindeki herkes öldüğüne göre artık Mehmet'in hayatına odaklanabiliriz...

    Hatcamemet ile Gülsüm Hanımın bir oğul iki kızı oldu. İsimleri Hasan, Huriye ve Ayşe... Büyük kızına neden bu ismi verdiği Malum... Fakat bu kızcağız da halasının kaderini yaşadı ve 1959'da kız iken vefat etti... Küçük kızı Ayşe, Eselerin Delibayram (Bayram Eminç) eşidir... 

    1938 Yılında doğan oğluna babasının adı Hasan ismini koydu. Hatcamemedin Hasan da Hamdihoca kızı, yani teyzesinin kızı Şerife ile evlendi. Ayrıca bu evlilikle Paşaların Gırgır ile bacanak oldular...

    Hatcamehmetin Hasan'ın üç kızı ve bir oğlu oldu; isimleri Huriye, Emine Mehmet ve Aynur... Huriye, Berberlerineminin Cingenmehmet; Emine, Arapların Gözelibanın Davut; Aynur da Berberlerinalinin Ahmet eşi oldular. Emine 1999 yılında vefat etti...

    Hasan da tek oğluna babasının adını verdi; Mehmet... 'Purofösör' diye lakaplanan Mehmet, Küpçü Süleyman dayısının kızı Zekiye ile evlendi... Zekiye ile Mehmet'in aynı zamanda nineleri de kardeş... Gülsüm ve Hasan adlarında bir oğlu ile bir kızı var; Anıtkaya'da oturuyorlar...

    Hatcamehmetin hanımı, Gazinin Hasan kızı Gülsüm 1982 yılında vefat etti... Kendisi ise 1989'da öldü... Oğulları Hasan ise 2012 yılında öldü... Gülsüm Hanımın baba adı da Hasan olunca Mardakların bu Hatcamehmetler kolunda çok bariz Hasan-Mehmet döngüsü göze çarpmaktadır...

    ***

    Sonuç olarak, Maşlakçıoğlu veya Şalakçıoğlu söylemlerine itibar etmeyen Eğretliler onları hep Mardaklar diye bildi. O söylem yalnız resmi belgelerde kaldı. Soy ismi kullanılmadığı için eskiden devlet nezdinde insanlar bu sülale isimleriyle anılıyordu. Soyadı kanunundan sonra buna da gerek kalmadı. Maşlakçı ve Şalakçı sözleri tamamen kullanımdan düştü; ama Mardaklar baki kaldı, hala kullanılıyor.

    Soyadı olarak seçilen 'SAKİ' kelimesi üzerinde de durulmalı. Güya 'Öztürkçe' sözcük diye insanlara dayatılan çatır-çutur anlamsız soyadlarının aksine, köken olarak Türkçe olmayan 'saki'ye nasıl izin verildi, hayret. Bir de bu kelimenin özünde maşlak'taki anlama yakın bir mana var. Yani her yönden isabetli bir soyadı seçimi olmuş. 

    

Çakır Hüseyin


    Maşlakçı Ali-Emine ailesinin ortanca oğulları Hüseyin 1870'te doğdu. Adını aldığı zat, gidebildiğimiz en dipteki şalakçıdır; yani babasının dedesi... Bununla beraber 1828 yılında doğup genç yaşta vefat eden Hüseyin amcası da unutulmamalıdır... Gerçi onu babası, Mardakların Ali bile bilmiyordur...

    Hüseyin, Hatiboğlu/Gobaklardan Hüseyin kızı Halime ile evlendi.  Halime Hanım, Kör Kemalın halasıdır. Bu evlilikten beş çocukları var: Hüseyin, Emine, Ali, Mustafa ve Mehmet... Halime Hanım'ın vefatından sonra İdirizlerden İdris kızı Nazik ile evlendi. Nazik Hanım, Ayanoğlu Gabaoğlandan dul kalmıştı... Bu son evliliğinden de Ahmet adını verdikleri bir oğlu oldu.

    Hüseyin'in Halime ve Nazike Hanımlardan olan bu altı çocuğu üzerinden Mardaklara bakalım.... Tek kızı Emine 1902'de doğdu. Emine, ninesinin adı... Bükürlere gelin gitti; lakin taze gelinken 1931 yılında vefat etti...

    1. Hüseyin
    En büyük oğlu Hüseyin... 1901'de doğdu. Hüseyin oğlu Hüseyin olması garip karşılanmamalı, böyle durumlara sık rastlanıyor. Yalnız ilk oğullarına bu adı vermelerinin sebebi, Halime Hanım'ın Hatiboğlu Hüseyin kızı olmasıdır...  

    İki evlilik yapıyor; ilkinde Garametlerden Gabaoğlan Mehmet kızı Zehra ile evleniyor. Kaynanası da babasının eşi olduğundan tuhaf bir durum oluştu. Bu evlilikte Nazik Hanımın etkisi olabilir; yetim kızını gözünün önünde tutmak istemiştir. Ayrıca zaten o eve anasının yanında tay gelmişti. Tay gelenlerden bir diğer küçük kardeşi Refiye, yine o evde 1928'de öldü...  

    Atike ve Halime adlarında iki kızları var. Halime, ninenin adı... Zehra Hanımın anneannesi adı olan Atike,  Guguklarınırmızan   Ramazan Ün eşi; Halime ise Aşşağılılardan Kelamet Ahmet Bar eşidir...

    Zehra Hanım 1931 yılında vefat edince Hüseyin, ikinci evliliğini Yahyalardan Şerife ile yaptı. Böylece Tingildeklerin Hacapdılla ve Apdıramanların Curak ile bacanak oldular... 

    Şerife Hanımdan da dört oğlu oldu; Mustafa, Ali, Şükrü, Yahya ve Halil İbrahim... 1938 Doğumlu Ali, dört beş yaşlarında vefat etti... 

    En büyükleri Mustafa 1934'te doğdu;  Omarcıklar/Arabeciler kızı Kezban ile evlendi ve böylece Garapaçaların Bali Mehmet ile bacanak oldu... 

    Şükrü, Mehmet emmisinin kızı Zehra ile; Yahya, yine Mehmet emmisinin kızı Hanım ile evlendiler; iki kardeş iki kardeşi alarak, kardeşler birbiriyle elti ve bacanak oldular. Şükrü 2012'de, Yahya ise 2021 yılında vefat ettiler...

    Halil İbrahim de Yozgun (Halil Azbay) kızı Hafize'yi aldı; onun çok bacanağı var:  Gavasın İsmail, Arapların Gözelmehmet, Demircisalihin Osman ve Akbaşların Yaşar...

    Mardakların Çakırın Hüseyin 1973, eşi Şerife Hanım ise 1987 yılında vefat ettiler...


    2. Ali
    Kendisine dedesinin adını koydukları Ali'nin doğum tarihi ise 1909...  Garametlerin Gabaoğlan kızı Halime ile evlenerek Hüseyin abisi ile bacanak oldu. Halime de diğer kardeşleri gibi annesiyle bu eve tay gelmişti. Henüz çocukları yoktu, Ali 1928 yılında vefat etti... 

    Halime Hanım bundan sonra Hatiplerin Deliahmete vardı, Yağcımahmutun anasıdır... Deliahmetle ayrıldıktan sonra İdirizlerin Delimehmete vardı ve orada 1937 yılında feci şekilde vefat etti...


    3. Kel Mustafa
    Dipdede Maşlakçıoğlu Mustafa Ağa unutulmuyor; Hüseyin, 1913'te doğan üçüncü oğluna onun adını verdi. Lakap olarak 'Kelmısdıfa' diye bilindi. Gobaklardan İsmail kızı Halime ile evlendi. 'Gara Halime' diye bilinen eşi ile hala-dayı çocuklarıdır. 

    İki kız, iki oğlan dört çocukları oldu. Bu çocukların isimlerinde Halime Hanım etkisi görülüyor; zira Hamide, Fatma, İsmail ve Ali İhsan  ana-baba ve nine-dedesinin adları... İleride Fatma Müdüroğlunun Cemal (Eşiyok) eşi, Hamide de Arapların Koreli (İbrahim Tok) eşi olacaktır.

     Oğlu İsmail'i, yeğeni Emine ile evlendirdi. Erken dönemde İzmir’e yerleşen İsmail’in iki oğlu ve bir kızı var. Büyük oğlu Birol Necip 2024 yılında vefat etti. Kızı da Düdükçünün Hikmet Zenger eşidir… İsmail küçük oğlu Ali İhsan'a da Gobakların Körkemal kızı Aynur'u aldı. Aynur ile Ali İhsan hala-dayı; İsmail ile Emine emmi çocukları...

    Garahalime 1994 yılında vefat etti. Kocası Mardakların Kelmısdıfa ise, on yıl sonra 2003'te vefat etti...


    4. Geneli Mehmet
    Dördüncü oğlunun adı Mehmet'tir. 'Geneli' lakabıyla tanınan ve iki evlilik yapan Mehmet'in ilk eşi Yonuzlardan Eşe (Ayşe) Hanım idi.  Beş çocukları oldu; Zehra, Hanım, Havva, Halime ve Hasan...

    Büyükleri Zehra Gocagulizin Ahmet Uysal'a vardı. Kocası 1959 yılında ölünce, Hüseyin emmisinin oğlu Şükrü eşi oldu... Hanım da yine Hüseyin emmisinin oğlu Yahya'ya vardı... Havva, Körüslerden Garaömerlerin Mısdık (Mustafa Kök) ile; Halime de Yahyalardan Gocayahya (Yahya Diril) ile evlendi... 

    İlk eşinden tek oğlunun adı Hasan... Ve Hasan ile bacanaklar...

    Şöyle ki... Hasan'ın anası, yani Yonuzların Eşe 1951'de ölünce, Gıdilerin Ahmet kızı Emine Hanım ile evlendi (Böylece Gocakazım ile bacanak oldu)... Sonra oğlunu da yeni eşinin kardeşiyle everdi... Hatırlanacağı üzere Mardaklar-Yonuzlar-Gıdiler arasında benzer bir üçgen büyük Eşe/Ayşe hala zamanında da kurulmuştu... Genelinin Hasan, 2017'de vefat etti...

    Neyse, Mardakların Mehmet'in bu ikinci hanımından da dört çocuğu var: Şerife, Meryem, Mehmet Ali ve Mürsel... Şerife, Sağırlardan Kelapdıllanın Ahmet Sancak eşi, Meryem de Sarıömerlerin Abdilin Ömer İbili eşi oldu. Büyük oğlu Mehmet Ali,  Tomanların Mevlüt kızı Sultan ile; küçüğü Mürsel de Afyon'dan evlendiler...

    Geneli Mehmet 1998 yılında öldü. İkinci eşi Gıdilerin Emine Hanım de kendisinden dört yıl sonra, 2002'de vefat etti...

    5. Mardakların Ahmet    
    Mardakların Hüseyin'in küçük oğlu Ahmet'e gelince... Nazik Hanımın oğludur, 1922 yılında doğdu... Gobaklardan Garabacak lakaplı İsmail Kaçmaz kızı Ayşe ile evlendi. Yani Kelmısdıfa abisiyle bacanak oldular... 

    İkisi kız, yedi çocukları oldu. (Mehmet adını verdikleri bir oğulları 1959'da vefat etti.)... Büyük kızı Emsal, Ümmünün Seydi oğlu Ahmet Selman Hoca eşi; küçük kızı Emine ise ağabeyi Kelmısdıfa oğlu İsmail eşidir. Bir başka deyişle, küçük kızını yeğenine vermiştir...

    Ahmet'in büyük oğlu Halil, Boduoğlu kızı Kerime ile evlendi. Körhalilin Halil İbrahim, Delibanın Hasan ve Köreminin Ahmet ile bacanak oldular...Erken dönemde İzmir'e yerleşti. Nazik adında bir kızı ile Ahmet adında bir oğlu var. Ahmet, Körhocanın Terzimevlüt kızı Filiz ile evlendi ve böylece Kelahmetlerin Ahmet Azbay, Hassönlerin Mehmet Koç ve Haliloğluların Mehmet Kanat ile bacanak oldular. Halil ve Beyza adında bir oğluyla bir kızı var ve İzmir'de yerleşikler... 

    Diğer oğlu Hüseyin, Maşlakçıoğlu Mustafa Ağa'nın babası adını almış. İmam Hatip eğitimi aldı, Hacımahmutlardan İbrahim kızı Aysel ile evlendi. Hassönlerin Terzizzet ve Beygirlinin Asım ile bacanak oldular... Uzun yıllar Gocacami İmam Hatibi olarak hizmet ettiğinden Hüseyin Hoca diye bilinir... Halen çocukları ve torunlarıyla Anıtkaya'da yaşıyor... 

    Hüseyinhocanın küçüğü Ali de hatırlanacağı üzere Mustafa Ağa'nın oğlu adını almış.  Kekeç Halil kızı Seviye ile evlendi; Balinin Osman, Gıdakömerin Halil ve Gözelmehmetin Şükrü ile bacanak oldular... Mesleğinden dolayı 'Dişçi' diye tanınmaktadır... Kah Afyon'da kah Anıtkaya'da oturuyor... 

    Diğer oğlu Garabacak dedesinin adını almış... İsmail, yine Gobakların İbrahim Kaçmaz kızı Hamide ile evlendi. Erken dönemden itibaren Afyon'da çalışmaya başladı. Halen orada yerleşik...

    Mardakların Ahmet'in en küçük oğlu Mücayip ise Hassönlerin Kazım Omak kızı Fadime ile evlendi; uzun süre İzmir'de çalıştı, sonra Afyon'a yerleşti. Eşi Fadime Hanım 2012'de vefat etti. Çocukları İzmir'de yaşıyor...

    Mardakların Çakırın en küçük oğlu Ahmet 1980 yılında vefat etti. Karısı Eşe Hanım ise 1992 yılında öldü...

    ***

    Şalakçıoğlu Mustafa'nın baba adı Hüseyin idi ve ilk oğluna da Hüseyin adını vermişti. Sonra torun Hüseyin vefat etti ama kardeşi Ali çocuklarıyla sürekli  tekrar eden bir isimler silsilesi oluştu; bu Hüseyin-Ali-Hüseyin-Ali döngüsüdür... Vefat eden torun Hüseyin'in kardeşi Ahmet, ve Şalakçıoğlu Mustafa'nın adları da zaman zaman bu döngüyü desteklemiş; hala da öyle devam ediyor...

    Torunlarının evliliklerini de anlattıktan sonra Mardakların Hüseyin'e geri dönelim... Kendisinden 'Hüseyin Hoca' diye söz edenler de var. Yani Mardakların Ahmet oğlu Hüseyin Saki Hocadan evvel, adını aldığı dedesi de 'Hüseyin Hoca' imiş... Hüseyin Hoca'nın bir başka özelliği de Eğret'te kaşar peynirini ilk üreten kişi olmasıymış. Hafızın evler yapılmadan önce orada samanlık gibi bir bina yapılmış. Mandıra olarak kullanılan o binayı bir müddet Hüseyin Hoca işletmiş ve sözünü ettiğim kaşar üretimini orada yapmış...  Çakırhüseyin/Hüseyinhoca 1949 yılında, ikinci eşi Nazike Hanım ise 1955 yılında vefat ettiler...

    

28 Aralık 2023

Deli Osmanlar

 
    Bu sülaleyi incelerken esas alınan birkaç kaynak var. Bunların en eskileri olan 1830 nüfus kaydı ile 1847 tarihli bir mahkeme kaydını birleştirerek hikayenin başlangıcını bulabiliriz. 

    Ali oğlu Osman, 1780 yılında doğduğunu gösteren belgeye göre 'uzun boylu, kumral sakallı' biri olarak tarif edilmiş. 1831 Yılında kütüğe adı 'Deli Osman' biçiminde kaydedilmiş. Kendisine 'Kethüda Osman' da denildiği başka bir belgeden anlaşılıyor. Muhtarlık müessesesi oluşturulmadan önce, devletin köylerde vergi tahsilat ve takibini yapan temsilcilerine 'Kethüda' da deniliyordu. Bu kelime sonradan halk diline 'kahya' olarak yerleşti. Deli Osman'ın bir süre böyle bir görevi olduğu düşünülebilir.

    Deli Osman, Süleyman kızı Ümmühan ile evleniyor. Ancak bu kadarını biliyoruz, Ümmühan Hanımın hangi sülaleden olduğu meçhul... 1817 Doğumlu bir oğlu var ki kendi babasının adı olan Ali ismini vermiş. Sonra 1829'da ikinci oğulları olunca ona da Ümmühan hanımın baba adı olan Süleyman ismini veriyorlar. Bu çocuk dokuz on yaşlarındayken vefat etmiş... Bunlar sözü edilen 1831 tarihli kayıttan elde edilen bilgiler. O belgeye kız çocukları kaydedilmemişti, bu yüzden Deli Osman'ın bütün çocuklarını ancak diğer belgede görebileceğiz.


    1847 Yılında Kethüda Osman'ın eşi Ümmühan Hanım ile oğlu Ali, Kadı'ya başvuruyorlar ve mealen diyorlar ki: Kethüda Osman 1840 yılında vefat etti. Varisleri; eşi Ümmühan, yetişkin oğlu Ali, küçük oğlu Mahmut, küçük kızları Emine, Şerife ve Ayşe'dir. Yaşı küçük olan dört kardeşinin vasisi Ali abileridir. Kethüda Osman'ın Aşağı Dandır köyünde damı, samanlığı, avlusuyla beraber bir evi var. Öz kardeşi Hüseyin Emmimizle yarı hisseli olan o evin hissemize düşen kısmını satmak istiyoruz... Hakim önce Kethüdanın kardeşi Hüseyin'e soruyor, 'Durumum yok, ben alamayacağım' deyince, talipli alıcı Dandırlı Murat Ağaya şahitlerin huzurunda satıyorlar...

    1831 Defterinde  Deli Osman'ın kardeşi olabilecek, tarife uygun bir Hüseyin yok. Davanın Aşağı Dandır köyünde görüldüğü de düşünülürse, Hüseyin Emmi orada oturuyordu. Hatta belki Deli Osman da aslen Aşağı Dandırlı olup Kahyalık vazifesiyle geldiği Eğret'e yerleşti... Bu varsayımı bir yana bırakıp hikayeye devam edelim...

    Mahkeme kaydındaki küçük kardeşler Mahmut, Emine, Şerife ve Ayşe'nin akıbetleri bilinmiyor. Daha doğrusu Mahmut'un akıbeti bilinmiyor; üç küçük kıza sonra döneceğiz... Abileri Ali'nin izini ise 55-60 yıl sonraki çocuklarının kayıtlarda bulabiliyoruz. Buna göre Deliosman oğlu Ali'nin hikayesi de az çok belirginleşiyor...

    Babası öldüğünde Deliosmanoğlu Ali askerde olabilir; ama yukarıda sözü edilen ev satışı sırasında büyük ihtimal evliydi. Fatma Hanım ile evlenmiş. Tabi ki eşinin sülalesini bilemiyoruz, çünkü çocukları kaydedilirken bunlar çoktan ölmüştü. Üç kızları ve üç oğulları oluyor, isimleri; Şerife, Osman, Süleyman, Fatma, Hüseyin ve Ümmü...  Erkek çocukların isimlerinde; Deliosman dedeyi, erken vefat eden Süleyman emmiyi ve dedenin kardeşi Danıdırlı Hüseyin emmiyi görebiliriz... Kızlara ise Ümmühan nine, anneleri Fatma ve Şerife halanın adları verilmiş...

    Üç kızın durumu şöyle... Beş kardeşin de ablası olan büyük kızı Şerife, 1850 yılında doğdu. Emiralilerin Mehmet'e vardı, Yeşilömerin anasıdır... 1859 Yılında doğan ortanca kızı Fatma, Danaoğlu Hüseyin'e vardı; Şapgöbek ve Dananın Hüseyin'in nineleridir... Küçük kızı Ümmü'ye Emeti de derlerdi, 1860 yılında doğdu. Omarcıkların Ömer ile evlendi, sonra kendi adı Omarcıkların bu kolunun sülale adına dönüştü. Emetinin Dikhasanın ninesidir...

    Oğlanlara gelelim... Deliosmanın adını alan büyük oğlu, Afyonlu Mihri/Mihriye Hanımla evlendi; zamanla eşinin ismi sülale lakabına dönüştü. Mihrioğlular/Hebbeler, Osman'ın çocuklarıdır...

    Doğum tarihini bilemediğimiz için ortancalığı da şüpheli olan Süleyman'a geldik... Zaten Onun varlığından oğlu sayesinde haberdar oluyoruz. Buna göre Süleyman, Hasan kızı Fatma ile evlenmiş. Fatma Hanımın da kimlerden olduğu bilinmiyor; ama bir kardeşi Hacımahmutlardan Hacıyusuf eşi, yani Etem ile Şimbilin nineleridir... Nasıl olsa ayrıntılı incelenecek; Süleyman'dan bugünün Cingenalilerine ulaşacağız...

    Küçük kardeş Hüseyin 1859 yılında doğdu. Hasan kızı Gülsüm ile evlendi. Gülsüm Hanımın kimlerden olduğunu bilemeyeceğiz, yalnız önceden İdirizler/Onbaşılar Mehmet Ali eşiymiş, ondan ayrıldıktan sonra Hüseyin'e geliyor. Ayrıca bir kardeşi Fatma  Selimlerden Mehmet'e varmış; Melez ile Keçininalinin ninesidir... İbrahim ve Ali Osman adlarında 1889 ve 1891 tarihlerinde iki oğulları oldu. Büyük olan İbrahim,  Ayanoğlu/Garahmetlerin Halil kızı Hanife ile evlendi. Hanife Hanım; Cinibiz Dede, Garahmet ve Gabaoğlanın kardeşidir... Küçük Ali Osman ise Gavalcıların Halil kızı Fatma'yı aldı. Fatma Hanım da Goşumcunun halasıdır... İki kardeş İbrahim ve Ali Osman'ın çocuk kaydı yok, haklarında başka bir bilgi de bulunmuyor. Yaşları ve çağın şartları düşünüldüğünde ikisinin de Cihan Harbi kayıpları arasında yer aldığı söylenebilir. Zaten onlardan önce babaları Deliosmanoğlu Hüseyin, 1908 yılında vefat etmişti. Böylece Hüseyin kapısı, 20. yüzyıl başlarında kapanmış oldu. Şehitlerin eşlerine gelince... Hanife, Devrimbeşlerin Godalömere vardı; Delibayramın anasıdır... Fatma ise, Velciklerin Kelhasana vardı; Gugukların Ramazan Ün anasıdır...

    İki oğlundan iki Deliosman hanesine, Mihrioğlularla Cingenalilere bakacağız...



26 Aralık 2023

Tekeliler


    Eğretli Tekelilerin İzmir-Aydın'dan taraflarından geldiği ifade ediliyor. Aydın'da yerleşik bir Tekeli kitlesi zaten vardı. 1810-20 arasında isyan olayından sonra Teke Sancağındaki Tekeliler dağıtıldı. Oradan ayrılanların gittiği en önemli merkez de yine Aydın iliydi. Bunu da hesaba katınca, bizim Tekelilerin Aydın'da yerleşik Tekelilerden değil; Teke (Antalya) Sancağından Aydın'a, oradan İzmir ve bir müddet sonra da Eğret'e geldikleri daha akla yatkın ihtimal gibi duruyor...

    Bununla beraber Tekeli Yörüklerinin Eğret'e ne zaman geldiklerini gösterir bir belge henüz yok. Elimizdekilerle yetinelim... 

    1830 Kayıtlarına göre Eğret'te sadece bir hane Tekeli ailesi var, o da Tekelioğlu Ahmet'tir. Eğret'e yeni gelmiş bir aile intibaı veren bu tek hanelik Tekeliler, aşiretin Antalya'dan göç takvimiyle de paralellik arz ediyor...

   Tekelioğlu Ahmet; 1795 doğumlu, uzun boylu, kara sakallı, karayağız biri olarak tasvir edilmiş. Bu durumda, Teke(Antalya) doğumlu olduğu tahminini yürütebiliriz. Ana-baba adı bilgisi bulunmuyor; yalnız, söylentilere göre bunlara Benlioğlular deniliyormuş...

    Tekeli Ahmet'in eşi ve varsa kız çocuklarıyla ilgili bilgi de bulunmuyor. Yalnız iki oğlu var; 1820 doğumlu Hüseyin ile 1826 doğumlu Hasan... Tekelileri önce 20. yüzyıl, oradan günümüze taşıyacak olan büyük oğul Hüseyin'dir... Hasan'dan ise bir işaret bulunmuyor; çocukken öldü, evlenmeden öldü, çocuksuz öldü, erkek çocuğu olmadı... bütün bunlar ihtimal dahilinde...

    Tekelioğlu Hüseyin

    1830-1840 arası Eğret nüfusunu gösterir kayıtlar düzenlenirken Tekelioğlu Hüseyin ise 11 yaşında olarak yazılmış, yani 1820 doğumlu... Bundan sonraki bilgiler 1904 kayıtlarından çıkarabildiklerimizdir... 

    Tekelioğlu Hüseyin, Ayşe Hanım ile evli idi... Kendileri hakkında başkaca hiç bir bilgimiz yok. Evlatları ile ilgili kayıtlardan edinebildiğimiz sadece bu... Hasılı Ayşe Hanımın kim ve kimlerden olduğunu bilemiyoruz; bilinen ilk çocuğu 1844 doğumlu olduğuna göre, anasının yaş tahmini yapılabilir, hepsi bu...

Mehmet Ali, Dudu ve Atike adlarında iki kızıyla bir oğlundan haberimiz var... Dudu,  Gocaahmetoğlu İbrahim'e vardı ve Ahmet adındaki oğlu 1889'da öldüğünde küçük torunu Ayşe yetim kalmıştı. Gocahmetlerin Ahmet Tektaş'ın emmisi kızı olan o Ayşe, Şemşilerin  Abdullah eşi olacaktır... 

    Küçük kızı Atike ise 1844 yılında doğdu ve Hasan ile evlendi. Atike Hanım, Tekelilerin Gocabıyık İbrahim Taşkın'ın büyük Ninesidir.

    Tek oğlunun adı Mehmet Ali... Malesef doğum tarihi bilinmiyor, çünkü eski kütük düzenlenirken hayatta değilmiş. 1844 Doğumlu, Gırhasanlar/Tomanlar/Tığlıların Mehmet kızı Hafize ile evlendi. Hafize Hanım da Körüslüoğlu Ömer'in eşi Fatma Hanım ile kardeş. Yani Tekelioğlu Mehmet Ali ile Körüslüoğlu Ömer bacanak oldular. Daha açıkçası,  Bilallerin Apil (Abdil Kaynar)ın ninesi ile Garaömer (Ömer Kök) ninesi kardeş...

    Şimdi Mehmet Ali ile Hafize'nin çocuklarındayız.... Bir kız, üç oğlan... Kız Cemile/Habibe, 1875 yılında doğdu; Mihrioğlu İbrahim eşidir. Kayıtlarda Cemile göründüğüne bakmayın, Habibe olarak tanınıyordu; bu isimle çocuklarına 'Hebbeler'  denilecek... 

    Erkek çocuklarından, Hüseyin soyundan gelenler  KAYNAR soyismini aldı, Bilaller kolunu oluşturdu... Ahmet soyundan gelenler TEMEL soyadını aldılar;  GocagafalarKöressan-Gasaphalil bunlardan... Halil soyundan gelenler ise Damcılar diye bilindi...

    Tekelioğlu Hasan

    Tekelioğlu Hasan'dan günümüze kadar ulaşan bir bilgi bulunmadığını belirtip onun hakkında bazı ihtimallerden söz etmiştik. Sonuncu ihtimal, erkek evladı olmadığına dairdi...

    Bu ihtimalleri değerlendirmemizi düşündüren şey, Tekelioğlu Hüseyin kızı Atike'nin durumudur...

    Hüseyin kızı Atike'nin Hasan ile evlendiği kaydedilmiş; ancak 1904 kayıtları tutulurken bu Hasan hayatta olmadığı için onun kimliğini bilmiyoruz. Bugünkü torunlarının ifadesine göre Hasan da Tekelioğlu imiş... 1831'de görülebilen Tekelioğlu Hasan, Atike Hanımın emmisidir... Yaklaşık 70 yıl arayla tutulan iki kayıttaki iki farklı Hasan birleştirildiğinde baba-oğul oldukları düşünülebilir.  Aynı ismi taşıyan baba oğulları daha önce de gördük; bunun bir sebebi dedesinin (anasının babası) adını almış olmasıdır... Başka sebeplerle de oğluna aynı ismi verme durumları olabiliyor... 

    Hasılı kelam, Atike Hanım ile eşi Tekelioğlu Hasan emmi çocukları oluyorlar... Atike Hanımın 1845 yılında doğduğundan yola çıkarak Tekelioğlu Hasan ile emsal olduklarına hükmedebiliriz. Büyük ihtimalle oğlu ana karnındayken veya yeni doğduğu sıralarda Tekelioğlu Hasan vefat etti, adını oğluna verdiler...

    Neticede emmi çocukları olan Tekelioğlu Hasan ve Atike'den, son dönem Tekelilerin TAŞKIN koluna gelinecek...



25 Aralık 2023

G.Eyüp


    Çorcalı Mehmet'in küçük oğlu 1897 yılında doğdu. Eyüp adını almasında, aslen Eyüplerin kızı olan annesi Fatma Hanımın etkisi düşünülebilir. Derviş Halil'in torunu Eyüp olarak değil de 'Gavur Eyüp' olarak lakaplandı. 

    Omarcıkların Mehmet kızı Azime ile evlendi. Azime Hanım, Altındiş, Arap ve Güdüğizzetin kardeşidir... Aslında bu, Çorcalılarla Omarcıkların ilk bağlantısı değildi; hatırlanacağı üzere Azime'nin Ayşe halası, Çorcalı Topal Ali'ye varmıştı... Gavureyüp 1960 yılında, eşi Azime Hanım ise 1976 yılında vefat ettiler.

    Celil, Mehmet, Celil, Cemal, Refiye, Fatma, Esma, Ömer olmak üzere üç kızı ve beş oğlu oldu. 1924'te doğan ilk oğlunun adını Celal/Celil koymuşlar; bu çocuk altı yaşında vefat etmiş. Onun ölümünden iki yıl sonra doğan oğluna da Cemal adını vermişler; o çocuk da dört yaşında ölmüş... 

    Kızlarının büyüğü Refiye, Arzıların Çolakmusanın İbrahim eşi; Fatma, Akbaşların   Mehmet Hoca eşi; Esma da Çolakların Mehmet Ali eşi oldu... Hayatta kalan üç oğluna gelince...


    Sakallı Derviş Mehmet

    Çorcalı Eyüp'ün büyük oğlu Mehmet'tir, 1927 yılında doğdu. Sonradan 'Derviş' veya  'Sakallı' diye lakaplandı ve çoğunlukla Sakallı lakabıyla tanındı. Adını aldığı dedesi Devrişmehmet ile aynı lakapla anılması da ayrıca ilginçtir... 

    Kırtişin Apil kızı Havva ile evlendi. Anası Apdıramanlardan olan Havva Hanım, Gıbış, Gociban ve Dıkmanın ablası olur. Ayrıyeten Havva Hanımın Ninesi ile Sakallının Nineleri kardeş olduğunu hatırlamak gerek...

    Sakallı Derviş, Çorcalıların içinde kırlı biri değil de gerçek bir ovalı gibi davranan tek kişidir diyebilirim. Onu genellikle elinde bir bağ makası veya bel ile görürdünüz. Marttan Kasıma kadar sürekli fidanlıktadır; kah beller, kah ark açar; bazen budama, bazen de aşı yapar. Hasılı kelam hep bahçede gıldırdar dururdu... Eşi Havva Hanım 2011'de öldü, kendisi ise on yıl sonra 2011 yılında vefat etti...

    Sakallının üç kız üç de oğlu oldu: Enver, Veli, Cemile, Ramazan, Fatma ve Azime... Büyük ve ortanca oğlu çok yaşamadılar; Enver 1953'te doğdu, tazeyken öldü; Veli ise 1960'ta doğdu, üç yaşındayken öldü... 

    Büyük kızı Cemile, İbişlerin Halit Tür eşi idi, 2005'te vefat etti... Ortanca kızı Fatma,  Hacıların Gıytak lakaplı Mehmet Azbay eşidir... Küçük kızı Azime ise İsmailköy'e gelin oldu...

    Dervişin 1962'de doğup hayatta kalan tek oğlu Ramazan'a 'Gerek' derlerdi. Kumartaşlı Ayşe Hanım ile evlendi. Mehmet, Eyüp ve Mesut isimli üç oğlu oldu. Bunlardan Eyüp, Garipçeli Remziye ile evlendi; Ramazan, Metehan ve Ceren isimlerinde iki oğlu bir kızı var... Gerek, emekli olduktan kısa süre sonra 2017 yılında vefat etti. Çocukları Anıtkaya'da yaşıyorlar...


    Celil Aydın

    Ortanca oğlu Celil/Celal, 1929 yılında doğdu. Farklı bir isim koyulmuş olsa bile abisi ölünce onun adını vermiş olabilirler... Arapların Bezekinin kızı Azime ile evlendi. Hatırlanacağı üzere Azime Hanımın anası da Çorcalı Topal Ali'nin kızı idi... 

    Erken dönemde Anıtkaya'dan ayrıldıkları öğrenildi. Dört kız ve iki oğulları oldu; yaş sırasına göre isimleri Sabire, Ayşe, Mustafa, Şerife, Eyüp ve Aysel'dir... Sabire ile Mustafa küçük yaşlardayken vefat ettiler... Celil Aydın, 2013 yılında vefat etti, çocuklarına bakalım...

    Hayatta kalan kızların üçü de Anıtkaya dışına gelin oldular... Yalnız küçük kız Aysel, sonradan Arapların Ali Osman Tok ile dünür oldular... Hasılı; Anıtkaya'dan ayrılmış da olsa, Çorcalıların torunları kaç nesil sonra yuva kurdu...

    Celil'in tek oğlu Eyüp 1960 doğumlu... Anıtkaya dışından Ayten Hanım ile evlendi. Celil/Celal adında bir oğlu ve üç de kızı var. Eyüp, 2021 Yılında vefat etti; çocukları Kütahya'da oturuyorlarmış...


    Ömer Başçavuş

    Eyüp'ün en küçük oğlu Ömer 1940 yılında doğdu. Astsubay Okulundan Askeriyeye dahil olunca 'Ömer Başçavuş' olarak bilindi. Mesleğinin ilk yıllarında Gobakların Hasan kızı Hüsniye ile evlendi... Hüsniye Hanım, Gocayusuf, Dervişibram ve Arif'in kardeşleridir ve ayrıca Ömer Başçavuş ile Hüsniye Hanımın nineleri de kardeş... Fakat Hüsniye Hanım, eşinin görev yerine vardıklarında henüz kırk günlük gelin iken 1966 yılında vefat etti... 

    Ömer Başçavuş daha sonra yabancı bir hanımla ikinci evliliğini yaptı. İki kız ve bir oğlu olunca onlara Aysun, Eyüp ve Aylin isimlerini verdi. Emekli olduktan bir müddet sonra bir dönem Anıtkaya Belediye Başkanı oldu. Kızları Anıtkaya dışından beylerle evlendiler. Eyüp bekar ve Antalya'da yaşıyor... Ömer Başçavuş ise yazları Afyon, kışın Antalya'da...

    ***

    Eğret'teki Ovalılardan Çorcalı Osman'ın büyük oğlu Yusuf'tan gelenler ÇALIŞIR soyadını almışlardı... Osman'ın küçük oğlu Topal Ali ve Çorcalı Ömer'in bütün cocukları, 1934 Soyadı uygulamasında AYDIN soy ismini tercih ettiler. Çorcalı Ömer'in küçük oğlu için söylenilen Devrişmehmetler sözü, zamanla Devrimbeşlere dönüşüp onun çocuklarının sülale adı oldu. Eyüp ile Devrimbeşleri bitirmiş olduk...



Büzük Halil


    Çorcalı Devrişmehmetin ortanca oğlu 1889 yılında doğdu. Adını Halil İbrahim koydular. Bu isimde Fatma Hanımın babası 'Derviş Halil' izleri olabilir... Çünkü halk arasında sadece 'Halil' olarak bilinecektir. Hatta 'Büzük Halil' diye lakaplarken de yine sadece Halil adı kullanılmış... Yanma sebebiyle ciltte oluşan bozulmaya 'büzük' denildiği dikkate alınırsa, Halil'in başından böyle bir kaza geçtiği düşünülebilir... Büzükhalilin Guyu onun hatırasıdır...

    BüzükhalilVeyisler/Daldalların Ömer kızı Fatı (Fatma) ile evlendi. Fatı ile, daha önce adı geçen Gurbağı Hala emmi çocuklarıdır... Fatı Hanım Büzük Halil'e gelmeden önce, Eminlerin Süleyman eşi idi. Orada Hüseyin (Çakalhüseyin) doğduktan sonra ayrılmışlardı...

     Aslında Fatıgarıdan önce Halil İbrahim'in de bir başka kadınla evli olabileceği hususu gözönünde bulundurulmalıdır. Her ne kadar bu hususta günümüze ulaşmış bir bilgi yoksa da, kütükte 1913 yılında doğmuş Kezban adında bir kızının kaydı var... Kezban yirmi yaşındayken gelin olmadan vefat etmiş...


    Bolşevik Köryakup
    Fatıgarı ile Halil İbrahim'in üç oğulları ve bir kızları oldu, bunların isimleri Ahmet, Havva, Hilmi ve Yakup'tur...  Havva 1930 yılında doğmuş ve iki yaşındayken ölmüş... 

    En küçük oğlu Yakup 1933 yılında doğdu, 'Köryakıp' derlerdi. Sonradan günün modasına uygun giydiği bir pantolon yüzünden 'Bolşevik' lakabı da takılmıştı. Evlenmedi, 1968'de bağırsak düğümlenmesinden ölene kadar anası Fatınine ile beraber yaşadılar. Cenazesi Afyon'da defnedildi... Büzükhalil ile Fatıgarının diğer iki büyük oğluna bakalım...


    Con Ahmet
    Büzükhalilin büyük oğlu... Adını Ahmet koydular; ama 'Con Ahmet' olarak bilindi ve bu lakabı ailesinin de adı oldu... 

    Doğduğu yıllarda Afyon'da çok meşhur olan Saatçi Con Ahmet Ustaya benzetilerek bu lakap takıldığı anlaşılıyor. Ahmet Usta, delilik ile dahilik arasında mucit bir kişilikti. Bugün, 'Con Ahmetin devr-i daim makinesi' deyim olarak dilimize bu çılgın saatçi sayesinde yerleşmiş... Geçirdiği psikolojik rahatsızlık sebebiyle Büzükhalilin Ahmet'in bu Con Ahmet'e benzetildiği anlaşılıyor. Havasını bulursa ve canı isterse yaşadıklarını makineli tüfek gibi takır takır anlatırdı. Söylediklerinde bütünlük olmazdı, kronolojiye katiyen riayet etmezdi; her şeye rağmen parçaları birleştirmeyi başarırsan müthiş bir hikayesi olduğunu anlardın. Gerçi bu masalla karışık bir hikayeye benzerdi...

    ConahmetTongulların Ahmet kızı Zehra ile evlendi. Zehra Hanım, anası itibariyle   Gocaberbere dayanır, Berberlerin Emin ve Deliali ile teyze çocuklarıdır... 

    Burada, Conahmet ile Zehra Hanım arasındaki ilginç akrabalık bağlantılarına dikkat çekmek gerekir. Bir defa; Conahmetin dedesi Çorcalı Mehmet öldükten sonra, Fatma Ninesi Tongulların Hasan'a varmıştı. Yani Zehra Hanımın dedesi ile Conahmetin ninesi karı koca... İkinci olarak; Zehra'nın babası Tongulların Ahmet vardı ya, işte onun emmi kızı Dudu, Conahmetin emmisi Godalömer eşidir... Ayrıyeten; Zehra'nın halası Kezban,    Hassönlerin Hacı İbrahim eşidir... Hassönlerin Gocaömer ile Conahmetin komşuluk sebeplerinden biri de son söylediğimiz bu bağdır...

    Conahmetin üç kız iki oğlan, beş çocuğu oldu; yaş sırasına göre isimleri, Ayşe, Havva, Halil, Azime ve Şakir'dir. Havva 1953'te doğmuştu; küçük yaşta ölen halasının adıdır. Gel gör ki bu kızcağız da halası gibi küçük yaşta vefat etti... Büyük kızı Ayşe, Bıgalının Ahmet Kocausta eşi oldu. Küçük kızı Azime ise Kelibanın Moruk Üzeyir Dalgıç eşidir... 

    Büyük oğlu Halil 1950 yılında doğdu. Gavalcılardan Goşumcunun kızı Satı ile evlendi. Erken dönemde Afyon'a yerleşti. Aziz, Ahmet ve Zehra isimlerinde üç çocuğu oldu. Küçük oğlu Ahmet, 22 yaşındayken bekar olarak vefat etti. Kızı Zehra Zonguldak'a gelin gitti. Büyük oğlu Aziz, Ermenekli bir hanımla evlendi; Halil Burak adında bir oğlu var ve Afyon'da yaşıyorlar... Uzun yıllar dondurmacılık yaptı hatta bir süre Anıtkaya'da dükkan da açtı. Bu yüzden 'Dondurmacı Halil' olarak daha fazla tanınıyor; halen ailesiyle Afyon'da yaşamaktadır...

    Küçük oğlu Şakir ise Anıtkaya'dan ayrılmadı. Halimenin Mehmet kızı Mahmure ile evlendi. Tuğba ve Ahmet isimlerinde iki çocuğu var. Tuğba, Guzuguzunun İbrahim oğlu Atalay Atay eşidir... Şakir, halen Anıtkaya'da yaşıyor...

    Conahmet 2008 yılında vefat etti. Eşi Zehra Hanım ise beş yıl sonra, 2013'te öldü...


    Avukat Hilmi
    Büzük Halil'in ortanca oğludur, 1930'da doğdu... Hilmi adıyla değil 'Avukat' lakabıyla tanındı. Bunun sebebi Kooperatif ve Belediye civarında çok bulunması olabilir...  Godalömer emmisinin büyük kızı Paşaların Ümmühan'dan torunu Kezban ile evlendi. Bu yüzden Ganimehmet ile bacanaktır... 

    Dördü kız ikisi oğlan olmak üzere altı çocukları oldu. İsimleri; Şerife, Gülfem, Halil İbrahim, Fatma, Gürsel ve Türkan'dır... Anasının adını verdiği Fatma 1957 doğumlu, üç dört yaşlarında vefat etmiş...

    Büyük kızı Şerife Çakalhüseyinin oğlu Bekçi İbrahim Eren eşidir; emmi çocuğu oluyorlar. Çünkü Çakalhüseyin de Fatı Ninenin Eminlerin Süleyman'dan oğludur... Yani, Çakalhüseyin ile Avkathilmi karınkardeş... Ortanca kızı Gülfem, Deligızların Yakup İdi eşi oldu... Küçük kızı Türkan ise Afyon'a gelin oldu...

    Avkatın büyük oğlu Halil İbrahim, 1954 yılında doğdu. Kekliklerin Haro Ahmet kızı Feride ile evlendi. Haronun eşi de Gödemehmetin kızı olduğu unutulmamalı... Erken dönemde İzmir'e yerleştiler, bir oğlu ve bir kızları oldu. Halen İzmir'de yaşıyorlar...

    Küçük oğlu Gürsel de Anıtkaya'dan erken ayrıldı. İzmir'e yerleşti, orada evlendi, üç oğlu orada doğdu, halen orada yaşıyor...

    Kezban Hanım 2010'da, Avkathilmi 2011'de arka arkaya seksen yaşlarındayken vefat ettiler...

    ***

    Büzükhalile geri dönelim... Fatıgarı ile evliyken ikinci bir Fatma'yı da nikahına aldığı anlaşılıyor. Müezzin Hüseyin kızı Fadime, Böbülerin Ömer Kabadayı dedesinin ablası olur. Aslında Daldalların Mustafa eşiydi, orada bir kızı olduktan sonra kocası vefat etti. Tek kızını Paşanın Ahmet'e gelin ettikten sonra kendisi de Büzükhalile gelmiş... Burada çocuğu olmamış; ama Fatıgarının oğlanlara kendi çocuğu gibi bakmış... 1946'da Büzükhalil vefat ediyor. Çocuğu da olmadığına göre artık bu evde yeri yok; üstelik ev Fatıgarınınken... Kızının/damadının yanına, Paşanın Ahmet'in eve gidiyor ve 1972'de vefat edene kadar, aslında kendisine ait olan o evde yaşıyor...

    Fatınineye gelince... 1968'de ölene kadar oğlu Bolşevikle birlikte yaşadılar. Sonra yalnız kaldı... Çobana kattığı 15-20 koyunuyla eğlenir dururdu... 1975 Yılında vefat etti...