11 Kasım 2022

Akbaşlar ve Çañlı


    Mollahmetler... Kalabalık bir sülale... Sıntırlar, Müdüroğlular bu sülalenin kollarından... Başka kollardan Kekliklere ve Eyüplere de uzanıyor... O Mollahmetlerin Mustafa oğlu Süleyman'dan bahsedelim.

    Babası Mustafa 1820'de doğmuş. Kiminle evliydi, Süleyman'dan başka çocuğu var mıydı bilinmiyor... Süleyman, Emiraliler/Yeşilömerlerden Ayşe Hanım ile evleniyor. Gıdilerin Hasan Hüseyin ile bacanak oluyorlar... Bir oğlu iki kızı oluyor; 1887'de Mustafa, 1894'te Kezban ve 1901 yılında Azime doğuyor. Küçük kızı Azime yaşını doldurmadan Süleyman vefat ediyor. Ayşe Hanım üç yetimle dul kaldı, ama oğlu Mustafa artık delikanlıydı. Onu Arapların Hüseyin kızı Kezban ile evlendirdi. Gelin Kezban, Gambırüseyin ile Çolakların Ömer'in halaları oluyor... Ayrıca bu Kezban'ın anası da Yeşilömerlerden olduğu için, bir bakıma oğluna gelin olarak yeğenini almış oldu... Cihan Harbine giden oğlu Mustafa geri dönemedi... Dul kalan Kezban Hanım da yine o sıralarda eşi vefat eden Sakızcı Hüseyin'e vardı. Orada doğan kızı İsmihan da yine Arapların Kalpsizin evde bekar olarak vefat edecektir. Kezban Hanım ise Sakızcının eşi olarak 1954'te öldü...

        ***

    Ayrıca ele alınacak; ama burada kısaca değinilmesi gereken bir başka hikaye de Eminler... Eminlerin Mehmet Emin, Kelsüleyman ile Çakalhüseyinin dedelerinin Abisi... Hatiboğlu/Gobak Hasan kızı Hafize Hanım ile evli... İki oğlu ve üç kızı var. Oğulları Hüseyin evli, İbrahim bekar... İkisi de Cihan Harbinde şehit oldukları anlaşılıyor. Bu arada Mehmet Emin kendisi de vefat ediyor. Hafize Hanım kaldı mı, geliniyle tek başına... Çolömerin kızı olan gelini Emine Hanım, Ayanoğlu Ahmet'e yani Patlakların Dedesine vardı... Hafize Hanımın üç de kızı vardı... Bunların büyüğü 1893 doğumlu Havva'yı Gıdilerin Mustafa'ya vermişlerdi; Mustafa da Anafartalar'da şehit... 1902 Yılında doğan Halime'yi Hacımahmutların Yusuf oğlu Abdullah'a verecekler. Halime Hanım ileride Etem ve Şimbilin anası olacaktır... Geriye 1903 doğumlu küçük kızı Ümmühan kaldı...

        ***

    Asıl konuya bağlamadan önce bildik bir hikayeye uğrayacağız. Hacımahmutların Hüseyin'in Veli ve Mustafa adında iki oğlu vardı ve bu iki oğuldan Kediveliler/Kınilere gidiliyordu. Bu iki kardeşin Fatma/Fadime adında bir kız kardeşleri de Akören'e gelin edilmişti... Orada bir kızı ve üç oğlu oldu. Eşi Mehmet vefat ettiğinde galiba kızı evliydi. Büyük oğlunu da Akören'de bırakıp iki küçük oğluyla baba ocağına, Eğret'e döndü. Akbaşlar ve Çañlıların macerası onların Eğret'e dönüşüyle başladı...

    Akbaş Ömer

    Fatma Hanımın yanında Eğret'e getirdiği büyük oğlunun adı Ömer... 1904 yılında doğdu. Başka bir köyden gelmiş olsa da, Eğret'e büsbütün yabancı sayılmazdı. Zira dedesi buralıydı, Mustafa ve Veli dayıları buradaydı... Vakti geldiğinde Onu Mollahmetlerin Süleyman'ın yetimi Kezban ile everdiler. İki yetim başgöz edilmiş oldu. Erken yaşta ve hızla saçları ağardığından 'Akbaş' lakabı takıldı. Bundan sonra çocuklarının oluşturduğu sülaleye de 'Akbaşlar' denilecektir. 

    Akbaş Ömer'in ikisi kız dördü erkek olmak üzere altı çocuğu oldu. Büyük kızı Şerife Gıvık Şükrü Aydın; küçük kızı Ratibe de Hassönler/Şekeralilerin  Hasan Omak eşi oldu. Dört oğlan üzerinden Akbaşlara bakalım....

    1. Mustafa
    Akbaşın büyük oğlu 1933 yılında dünyaya geldi. İsmini Mustafa koymalarına sebep, Kezban Hanımın şehit Abisi olmalı... 'Akbaşların Mısdık' olarak bilinecektir... Kekliklerden Hacıiresil kızı Fatma ile everdiler. Keklikler ile Mollahmetler bağlantısını söylemiştik; Kezban Hanımın oğlunu kendi akrabalarından bir gelinle evermesi çok doğal... Bu evlilikle Akbaşların Mısdık, Garmenlerin Ahmet Geçer ve Tingildeklerin Şaban Kasal ile bacanak oldular. 

    Akbaşların Mısdığın da aynen babası gibi iki kızı ve dört oğlu oldu. Büyük kızı Sultan, Kirtyusufun İnceömer Aydın eşi oldu. Küçük kızı Ayşe ise Mardaklardan Yahya Saki'nin gelinidir...

    Büyük oğlu Yaşar 1956  yılında doğdu. Yozgun Halil kızı Elveda ile evlendi, dört bacanağı vardı: Gavasın İsmail, Arapların Gözelmehmet, Demircisalihin oğlu Osman, Mardakların Halil İbrahim... Bu dört bacanağının ilk ikisi Araplardan; Kezban Ninenin anası da Araplardan olduğunu hatırlayalım... Yaşar ile Elveda'nın dört kızı bir oğlu oldu. İsimleri Ratibe, Fatma, Samiye, Muzaffere ve Murat'tır. Ratibe, Samiye ve Muzaffere Anıtkaya dışına gelin oldular. Fatma ise İdirizlerden Mehmet oğlu Harun İdis eşi oldu... Yaşar'ın tek oğlu Murat, Düdükçünün Hikmet'in kızıyla evlendi; bir kız bir de oğlu var... Afyon'da oturuyorlar; ama Anıtkaya'da da sık bulunuyorlar...

    Mustafa, 1960 doğumlu ikinci oğluna babası Akbaşın adı olan Ömer ismini koydu. Karacahmetli bir hanım ile evlenen  Ömer'in Mustafa ve Dilek olmak üzere iki çocuğu var. Afyon'da yaşıyorlar...

    Üçüncü oğlu 1964 yılında doğdu. Dedesi Kekliklerin Hacıiresilin hatırasına Resul adını koydular. Şekeralilerin Arapırmızan kızı Satı ile evlenen Resul, Akbaşların Anıtkaya'ya yerleşik tek oğludur. Mustafa, Fatma, Rabia ve Esma adında dört çocuğu var. Çocukların isimlerine bakılırsa, bütün nineler dedelerin adları konulmuş...

    En küçük oğlu Ahmet 1969 yılında doğdu. İncemehmetin Şaban kızı Zeynep ile evlendi. Esasında Zeynep ile Ahmet teyze çocuklarıdır. Yasin, Fatma ve Emre adında üç çocukları oldu. Fransa'da oturmakla birlikte yılın büyük bir bölümünü Anıtkaya'da geçiriyorlar...

    Akbaşların Mustafa'nın eşi Fatma Hanım; 1990 yılında, oğlu Resul'un düğünü sırasında vefat etti. Bundan 11 yıl sonra, 2001'de de Akbaşların Mısdık kendisi vefat etti...

    2. Mehmet Hoca
    Akbaş Ömer, 1937'de doğan ikinci oğluna babasının adı olan Mehmet ismini koydu. Çorcalılardan Eyüp Aydın kızı Fatma ile evlendi, Çolakların Mehmet Ali ile bacanak oldular... Körhocadan Kuran tahsil etti, hafız oldu. O günden sonra 'Akbaşların Mehmet Hoca' olarak tanındı. Kadrolu imamlar atanmadan önce Anıtkaya camilerinde imamlık yaptı... Bu sebeple eşine de 'Hoca Fatması' derlerdi...

    Üç kız bir de oğulları oldu: Şule, Ömer, Aysun ve Azime... Büyük kızı Şule Belce'ye gelin gitti. Ortanca Aysun, Hatiplerden Yağcımahmutun Mehmet Aykaç; küçük Azime de Sağırların Ali Osman oğlu Mustafa Sancak eşi oldular...

    Hoca da tek oğluna, babası Akbaşın adı olan Ömer ismini koydu. Yağcımahmut kızı Halime ile evlenince 'değişik' usulü yapmış oldular... Bir kızı bir de Mehmet adında oğlu olan Ömer, emekli olduktan sonra Anıtkaya'da daha çok bulunuyor...

    Nüfusa adı Mehmet Ali diye kayıtlı olan Mehmethoca 2009 yılında vefat etti...

    3. Süleyman
    Akbaş, üçüncü oğluna Mollahmetlerin Süleyman'ın adını koydu. Tabi bu isimlendirme Kezban Hanımın isteği doğrultusunda yapılmıştır... Süleyman Olucaklı Esma Hanım ile evlendi. Bir oğlu ve bir kızları oldu. Oğlu Ramazan Anıtkaya dışından bir hanımla evlendi; Onun da iki kızı ve iki oğlu var... Hanımı Esma 2004 yılında vefat etti... Akbaşların Süleyman, halen erken dönemde yerleştiği İzmir'de yaşıyor...

    4. Veysel
    Akbaşın küçük oğlu 1943 yılında doğdu, adını Veysel koydular. Sıntırların Garakazım kızı Ümmühan ile evlendi Veysel... Buradaki akrabalığa dikkat çekmek gerekebilir.  Ümmühan Hanımın babası Garakazım Mollahmetlerden, anası Sultan ise Sarıömerin kızı; lakin Sultan Hanımın anası da Yeşilömerlerden... Baştaki Mollahmetler ve Yeşilömerler bağı hatırlanacaktır...

    Veysel'in de iki oğlu iki kızı oldu. 1975 Yılında doğan Özgül iki yaşındayken öldü. Diğer kızı Anıtkaya dışından bir beyle evlendi. Oğulları Mesut ve Mert de Anıtkaya dışından hanımlarla evlendiler. Mesut'un bir oğlu, Mert'in bir kızı var. Küçük oğul Mert 2015'te vefat etti... Ertesi sene, 2016'da Veysel de vefat etti... Bu durumda Akbaşların Veysel'in geride kalan çocukları erken dönemde göçtükleri İzmir'de yaşıyorlar...

    Böylece dört oğul üzerinden Akbaşları inceledik. Akbaşı kapatırken belirtmek lazım, Kezban Hanımın küçük kardeşi Azime vardı; O da Omarcıkların Gocahüseyin eşi oldu...Yani Akbaş Ömer'in de bir bacanağı vardı... Akbaş, 1957 yılında öldü; eşi Kezban Hanım ise ondan tam 22 yıl sonra, 1979'da vefat etti...

    Çañlı Hüseyin

    Hacımahmutların kızı Fatma Hanımın Akören'den Eğret'e getirdiği küçük oğlunun adı Hüseyin'dir, 1905 yılında doğdu... Onun konumunu anlatmaya çalışırsak; Kedivelilerin Çolağüseyin ile aynı dedenin torunudurlar. Bu yüzden ikisinin adı da Hüseyin...

    Küçük Hüseyin, çocukluğundan itibaren bir küçük koyun çañını kolye gibi boynunda takıyordu. Öyle ki çıkardığı ses sebebiyle, gelenin Hüseyin olduğu hemen anlaşılırdı. Zamanla halk nazarında boynundakiyle bütünleşti, ona 'Çañlı' dediler. Bu lakap neredeyse isminin önüne geçti.

    Çañlı, Eminlerin Mehmet Emin'in küçük yetimi Ümmühan ile evlendi. Çatalların Halil İbrahim (Hacızekeriyanın babası) ve Hacımahmutların Hacıyusufun Abdullah (Şimbilin babası) ile bacanak oldular... 

    Üç kızı ve bir oğlu dünyaya geldi. Büyük kızı Hafize, Berberlerin Deliali (Ali Öztürk)e vardı. Anaları tarafıyla akraba olmalarına rağmen geçinemeyip ayrıldılar. Sonra Erkmen’e kocaya varan Hafize Hanım, 1963 yılında vefat etti...  Ortanca kızı da yine anası tarafıyla akraba olan Şimbilemine vardı; henüz çocukları yokken vefat etti... Küçük kızı Emine ise Sakaların Guzuguzu (İsmail Atay)a vardı, 1972'de öldü... 

    Çañlının tek oğlu Aziz 1932 yılında doğdu. İdirizlerin Delimehmet kızı Emine ile evlendi, 1952'de bir kızı oldu, adını Selver koydular. Bu çocuk dokuz yaşına gelince vefat etti. Aynı dönemde Aziz'in babasıyla arası açıldı ve Afyon'a göçtü, 1960'ta orada vefat etti...

    Çañlı Hüseyin 1971 yılında vefat etti. Hemen ardından küçük kızı Emine'nin vefatıyla öksüz kalan torunlarına bakan eşi Ümmühan Hanım ise 1978 yılında gitti öte dünyaya...

    Anaları Fatma Hanımla beraber Akören'den Eğret'e gelen Akbaş Ömer ve Çañlı Hüseyin kardeşler, 1934 Soyadı uygulamasında KARAKAYA soyismini aldılar... Tıpkı Akören'de kalan Abileri gibi...

     ***

    Tekrar başa dönüp Mollahmetlerin Süleyman eşi Ayşe Hanımla bitirelim... Oğlu harpte kaldı, iki kızını Akbaş ve Gocahüseyine verdi... Kendisi Soyadı uygulamasında ADIYAMAN soyismini aldı ve bu soyadının son temsilcisi olarak 1940 yılında vefat etti...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder