Ali oğlu Osman, 1780 yılında doğduğunu gösteren belgeye göre 'uzun boylu, kumral sakallı' biri olarak tarif edilmiş. 1831 Yılında kütüğe adı 'Deli Osman' biçiminde kaydedilmiş. Kendisine 'Kethüda Osman' da denildiği başka bir belgeden anlaşılıyor. Muhtarlık müessesesi oluşturulmadan önce, devletin köylerde vergi tahsilat ve takibini yapan temsilcilerine 'Kethüda' da deniliyordu. Bu kelime sonradan halk diline 'kahya' olarak yerleşti. Deli Osman'ın bir süre böyle bir görevi olduğu düşünülebilir.
Deli Osman, Süleyman kızı Ümmühan ile evleniyor. Ancak bu kadarını biliyoruz, Ümmühan Hanımın hangi sülaleden olduğu meçhul... 1817 Doğumlu bir oğlu var ki kendi babasının adı olan Ali ismini vermiş. Sonra 1829'da ikinci oğulları olunca ona da Ümmühan hanımın baba adı olan Süleyman ismini veriyorlar. Bu çocuk dokuz on yaşlarındayken vefat etmiş... Bunlar sözü edilen 1831 tarihli kayıttan elde edilen bilgiler. O belgeye kız çocukları kaydedilmemişti, bu yüzden Deli Osman'ın bütün çocuklarını ancak diğer belgede görebileceğiz.
1847 Yılında Kethüda Osman'ın eşi Ümmühan Hanım ile oğlu Ali, Kadı'ya başvuruyorlar ve mealen diyorlar ki: Kethüda Osman 1840 yılında vefat etti. Varisleri; eşi Ümmühan, yetişkin oğlu Ali, küçük oğlu Mahmut, küçük kızları Emine, Şerife ve Ayşe'dir. Yaşı küçük olan dört kardeşinin vasisi Ali abileridir. Kethüda Osman'ın Aşağı Dandır köyünde damı, samanlığı, avlusuyla beraber bir evi var. Öz kardeşi Hüseyin Emmimizle yarı hisseli olan o evin hissemize düşen kısmını satmak istiyoruz... Hakim önce Kethüdanın kardeşi Hüseyin'e soruyor, 'Durumum yok, ben alamayacağım' deyince, talipli alıcı Dandırlı Murat Ağaya şahitlerin huzurunda satıyorlar...
1831 Defterinde Deli Osman'ın kardeşi olabilecek, tarife uygun bir Hüseyin yok. Davanın Aşağı Dandır köyünde görüldüğü de düşünülürse, Hüseyin Emmi orada oturuyordu. Hatta belki Deli Osman da aslen Aşağı Dandırlı olup Kahyalık vazifesiyle geldiği Eğret'e yerleşti... Bu varsayımı bir yana bırakıp hikayeye devam edelim...
Mahkeme kaydındaki küçük kardeşler Mahmut, Emine, Şerife ve Ayşe'nin akıbetleri bilinmiyor. Daha doğrusu Mahmut'un akıbeti bilinmiyor; üç küçük kıza sonra döneceğiz... Abileri Ali'nin izini ise 55-60 yıl sonraki çocuklarının kayıtlarda bulabiliyoruz. Buna göre Deliosman oğlu Ali'nin hikayesi de az çok belirginleşiyor...
Babası öldüğünde Deliosmanoğlu Ali askerde olabilir; ama yukarıda sözü edilen ev satışı sırasında büyük ihtimal evliydi. Fatma Hanım ile evlenmiş. Tabi ki eşinin sülalesini bilemiyoruz, çünkü çocukları kaydedilirken bunlar çoktan ölmüştü. Üç kızları ve üç oğulları oluyor, isimleri; Şerife, Osman, Süleyman, Fatma, Hüseyin ve Ümmü... Erkek çocukların isimlerinde; Deliosman dedeyi, erken vefat eden Süleyman emmiyi ve dedenin kardeşi Danıdırlı Hüseyin emmiyi görebiliriz... Kızlara ise Ümmühan nine, anneleri Fatma ve Şerife halanın adları verilmiş...
Üç kızın durumu şöyle... Beş kardeşin de ablası olan büyük kızı Şerife, 1850 yılında doğdu. Emiralilerin Mehmet'e vardı, Yeşilömerin anasıdır... 1859 Yılında doğan ortanca kızı Fatma, Danaoğlu Hüseyin'e vardı; Şapgöbek ve Dananın Hüseyin'in nineleridir... Küçük kızı Ümmü'ye Emeti de derlerdi, 1860 yılında doğdu. Omarcıkların Ömer ile evlendi, sonra kendi adı Omarcıkların bu kolunun sülale adına dönüştü. Emetinin Dikhasanın ninesidir...
Oğlanlara gelelim... Deliosmanın adını alan büyük oğlu, Afyonlu Mihri/Mihriye Hanımla evlendi; zamanla eşinin ismi sülale lakabına dönüştü. Mihrioğlular/Hebbeler, Osman'ın çocuklarıdır...
Doğum tarihini bilemediğimiz için ortancalığı da şüpheli olan Süleyman'a geldik... Zaten Onun varlığından oğlu sayesinde haberdar oluyoruz. Buna göre Süleyman, Hasan kızı Fatma ile evlenmiş. Fatma Hanımın da kimlerden olduğu bilinmiyor; ama bir kardeşi Hacımahmutlardan Hacıyusuf eşi, yani Etem ile Şimbilin nineleridir... Nasıl olsa ayrıntılı incelenecek; Süleyman'dan bugünün Cingenalilerine ulaşacağız...
Küçük kardeş Hüseyin 1859 yılında doğdu. Hasan kızı Gülsüm ile evlendi. Gülsüm Hanımın kimlerden olduğunu bilemeyeceğiz, yalnız önceden İdirizler/Onbaşılar Mehmet Ali eşiymiş, ondan ayrıldıktan sonra Hüseyin'e geliyor. Ayrıca bir kardeşi Fatma Selimlerden Mehmet'e varmış; Melez ile Keçininalinin ninesidir... İbrahim ve Ali Osman adlarında 1889 ve 1891 tarihlerinde iki oğulları oldu. Büyük olan İbrahim, Ayanoğlu/Garahmetlerin Halil kızı Hanife ile evlendi. Hanife Hanım; Cinibiz Dede, Garahmet ve Gabaoğlanın kardeşidir... Küçük Ali Osman ise Gavalcıların Halil kızı Fatma'yı aldı. Fatma Hanım da Goşumcunun halasıdır... İki kardeş İbrahim ve Ali Osman'ın çocuk kaydı yok, haklarında başka bir bilgi de bulunmuyor. Yaşları ve çağın şartları düşünüldüğünde ikisinin de Cihan Harbi kayıpları arasında yer aldığı söylenebilir. Zaten onlardan önce babaları Deliosmanoğlu Hüseyin, 1908 yılında vefat etmişti. Böylece Hüseyin kapısı, 20. yüzyıl başlarında kapanmış oldu. Şehitlerin eşlerine gelince... Hanife, Devrimbeşlerin Godalömere vardı; Delibayramın anasıdır... Fatma ise, Velciklerin Kelhasana vardı; Gugukların Ramazan Ün anasıdır...
İki oğlundan iki Deliosman hanesine, Mihrioğlularla Cingenalilere bakacağız...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder