20 Aralık 2023

Duvar Dövülür, Döşşek Döver


    Namazdan sonra uyumak gibisi yok, hele bizim gibi elin boşsa alışkanlık yapıyor. Kimseye tavsiye etmem; ama kuşluk vakti uykusu böyle, çok lezzetli… Tabi acı telefon sesleriyle bölünmezse… Berber Emmim arıyor… İki kere meşgule aldım, lakin uyku uçtu bir kere. Kalktım, geri aradım kendisini… ‘Uyandırdım mı’ filan dedi, yalan söyledim konuya gelsin diye… Sesi neşeliydi, ‘Fadime Hala mevzusu aydınlandı’ dedi…

    ***

    Yıl sonuna kadar sülaleler konusunu bitirmeye azmettim, hepsini gözden geçirip bu defteri kapatacağız. Mehmet Ali Bey’den akan bilgilerle Bacıdede’nin defterini birleştiriyor, önceden oluşturduğumuz metinleri biçimlendiriyoruz. Bu uzun ve sıkıcı çalışmanın yanında başka her şey ikinci planda kalıyor. Bu yüzden hiçbir şeyin bu mesaiyi engellemesini istemiyoruz. Bu sebeple akşamki misafirlerin yanında da çalışmayı sürdürdüm.

    Çorcalılar’dayız, Büzükhalil’i işliyoruz. Misafirlerle müzakereli çalışıyoruz, böylece bazı hususlar daha çabuk çözülüyor. Fakat bir mesele var ki onlar da yardımcı olamadılar…

    Fatma olarak resmiyet bulan isim Eğret’te ‘Fatma, Fadime, Fadik, Fatı’ biçimlerine    bürünmüş. Bu yüzden bazı karışıklıklar çıkabiliyor; misal, iki kızından birine Fadime diğerine Fatma ismini koyuyor, ama ikisi de nüfusta Fatma olarak geçiyor…

    Böyle bir durum Büzükhalil’in kütüğünde var. Fatma adında iki karısı görünüyor. Birisi bizim Conahmet, Avukathilmi ve Köryakıbın anası olarak bildiğimiz Fatıgarı’dır; 1975’te öldü… Diğeri de onunla aynı emsal bir başka Fatma, ama 1972’de ölmüş… Büzükhalil’den otuz yıl sonra ölmüş iki karısını çözmeye çalışıyoruz. Benim bilmem zaten mümkün değil de, misafirlere sordum, ‘Böyle böyle, ikinci hanımını duydunuz mu?’ diye, onlar da bilmiyor…

    Ana baba adından yola çıkarak ikinci Fatma’nın izini sürdüm… Yollar tek bir Fatma’ya çıkıyor, ama… Çok tuhaf, bu bizim Fadime Hala... Müezzin Hüseyin Dede’nin kızı, Böbülerin Ömer Kabadayı’nın ablası… Ama O, Daldalların Mustafa’ya varmıştı. Orada doğan tek kızı Rabia da Paşaların Gırgır’ın anasıydı. Büzükhalil’in nüfusunda ne işi var?

    Durumu misafirlere anlattım, aradığımız Fatma’nın Fadime Hala olduğunu, böyle bir bağı duyup duymadıklarını sordum… Yok, onun Büzükhalil’e vardığına dair bir şey bilmiyorlar…

    Berber Emmi’yi aramaya karar verdim. Gecenin bu saatinde adam mı aranırmış filan dediler, ama O benim nazımı çekerdi… Lakin Berberahmet de ilk defa duyduğunu söyledi. Hatta ‘Fatıgarı ile Halam iyi geçinirlerdi, eş olsalar öyle mi olur’ dedi… Resmi kayıtların karışmış olabileceğini düşünerek konuyu kapattık…

    ***

    Berber Emmim neşeli sesiyle ‘Fadime Hala mevzusu aydınlandı’ dedi ve başladı anlatmaya… Meğer bizim gece kapattığımız konuyu O kapatamamış… Uyku tutmamış, dönmüş durmuş. Eskilere gitmiş, Fadime Hala’yı düşünmüş… Büzükhalil’den yana Fatıgarı’yı düşünmüş, ondan Con Ahmet’e geçmiş… O renkli kişiliğin rahatsızlanmadan önceki hali aklına gelmiş, yaşadıkları bir bir aklından geçmeye başlamış. Sonra birlikte nasıl dervişliğe başladıklarını filan hatırlamış… Zaten tam da o vakitlerde sağlığını kaybetmeye başlamış Conahmet… İş ilerleyince Mazhar Osman, Bakırköy filan… O günlerin birinde Conahmetin gelip kendisine anlattıklarını hatırlamış… Berber Emmimin kafasında birden şimşek etkisi yapmış bu hatırlayış…

    ***

    Conahmet gelip Berbere ‘Bu gece gelip duvarları dövdüler, uyutmadılar beni.’ diye anlatmaya başlamış…  Onun, otomatik vitese alınmış gibi hep aynı ton ve hızda bir konuşma tarzı vardı; işte öylece anlatmış olanları… Uyuyamadığını, (her kimse onlar) uyutmadıklarını, kalkıp zikrettiğini söylemiş… Dediğine göre, sonra üşenmemiş mezarlığa babasının kabrine gitmiş. Artık bunları hangi saikle yaptığını bilmiyoruz… Kabri başında Büzükhalil buna deyesiymiş ki ‘Oğlum, analığının üzerinde çok hakkı var, onun helallığını al…’

    Analığı dediği, Müezzin Hüseyin'in kızı Fadime Hanımdır. Kocası Daldalların Mustafa erken ölen Fadime Hanım, kızını da gelin ettikten sonra tek başına kalmış. O vakitlerde dul kadınlar şimdiki gibi yalnız yaşayamıyor. Karnını doyurmak için bile olsa birinin nikahına girmek zorunda. Fadime Hanım bu yüzden Büzükhalilin ikinci eşi olmuş. İlki Fatı idi, ikincisi Fadime... Neticede ikisi de Fatma yani... Fatıgarının oğullarına kendi çocuğu gibi şefkat göstermiş Fadime Hanım... Büzük Halil'in oğluna söylediklerinin anlamı bu...

    Babasının mesajı doğrultusunda hareket ediyor artık, doğruca eve gelmiş… Arı gabranlarından birini kucakladığı gibi yola düşmüş…. Şunu da belirtelim, o sırada yerde bir metreye yakın kar var… O karda istikamet Paşaların ev; çünkü analığı orada, kızının yanında…

    Gırgırın Fadime Ninesi, damadı Paşanın Ahmet’in evde 1972 yılında vefat ediyor. Ölmeden önce oğulluğu Conahmet de helalleştikleri arasındadır…

    ***

    ‘Zaten bizim yaştakileri döşşek dövüyor, uyku dünek yok. Gece kafama soktuğun kılçıktan sonra hiç uyumadım. Taze taze anlatayım da sen de uykusuz kal!’ diyor, bu yüzden hemen telefona sarılmış… Kırk elli yıllık aralarla, duvarlar dövülüyor, döşşek dövüyor, telefon çalıyor… Berber Emmimin, sonuçta önemli bir olayı açıklığa kavuşturan telefonundan çok da rahatsız olmadım. Yine de siz siz olun, namaz sonrası kuşluk şekerlemesinde telefonu kapatın…

    ***

    Son söz; burada adı geçen bütün geçmişlere rahmet olsun...




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder