Yemen şehidi Gobakoğlu Mehmet'in yetimlerinden küçük olan Mehmet Ali, 1889 tarihinde doğdu. Hatırlanacağı üzere Mehmet Ali, dipdede Hatiboğlu Mehmet Ali'nin adı oluyor... Bununla beraber babasının aynı tarihte şehit olduğu düşünülürse, bu küçük çocuğa babasının adı olarak Mehmet ismi verildiği de düşünülebilir. Genellikle ana karnındayken yetim kalan çocuklara babanın adı veriliyor, Hatiboğlu Mehmet bu küçük oğlunun doğumunu görememiş olabilir. Veraset belgesine Mehmet olarak geçen bu çocuğun adı 1904 kayıtlarına Mehmet Ali diye yansımış...
Çocukluk ve büyüyüp gelişme dönemlerini abisi Mustafa ile aynı şartlarda yaşadı. Eğer, Gobaklardan Çakırlara geçişi Macur Fatma Nine ile başlatacak olursak (benim fikrim bu yönde) Mehmet Ali ve çocuklarını Çakırların dışında tutmak icap eder... Gobaklardan; ama Çakırlardan değil...
Onu Halime ile everdiler. Halime Hanım'ın sülalesine 'Sarılar' deniyormuş. Sarıların Osman'ın; Mehmet, Osman ve Zekeriya adında üç oğlu var. Halime, büyük oğlu Mehmet'in kızı ve başka kardeşi olmadan babası vefat ediyor. Halime'nin amcaları da çocuksuz vefat edince Sarılar sülalesi kuruyor. Yalnız iki halası var Halime'nin; biri Capbağın anası, diğeri de Tomanın İbrahim'in... Şu durumda Mehmet Ali'nin eşi Halime Hanımı tanımlamak için Turabilerden veya Tomanlardan desek ziyanı olmaz... Bununla beraber anasına, Danalardan olduğu için Danagızı derlermiş. Babasının sülalesi körelmiş, ama büsbütün de kimsesiz sayılmaz; çünkü Danalar var...
Bir kız, bir oğulları oluyor; adları Zehra ve Mehmet... 1913 Doğumlu Zehra, Çullu Ahmet'in eşi olacaktır. Ama kardeşinin macerası anlatılmaya değer...
Hem Mehmet Ali'nin hem de Halime'nin baba adı Mehmet olunca, 1917'de doğan oğullarına da bu ismi koymaları normal... Bir süre sonra Mehmet Ali vefat ediyor. Cihan Harbinde şehit olma ihtimali var; lakin bunu doğrulatamadım... Babasının vefatı sonrası, her şeyiyle annesi ilgilenmek zorunda olunca çocuğun lakabı adıyla birleşip 'Halimenin Mehmet' oluyor.
Halimeninmehmet büyürken Eğret işgal ediliyor. O sırada Çakırların evler şimdiki yerinde. Yani Yunanların yemekhane olarak kullandığı Han'a ve spor-tören alanı olarak kullandıkları meydana çok yakın. Bu civarda gözlerine kestirdikleri bazı evleri büro gibi filan da kullanıyorlar...
1922'de Yunan kaçtıktan birkaç gün sonra, Yunan Komutanların vaktinde emir eri gibi, tercüman gibi, posta gibi kullandıkları biri çıkıp geliyor Halime Hanımın karşısına... Evlenme teklif ediyor... Bu, Konyalı bir askerdir. Sakarya Savaşında Yunana esir düşmüş, onlar da yanlarında Eğret'e kadar getirmişler, burada kaldığı sürece de hizmet ettirmişler. Tabi, bu arada Halime Hanımı görüp, tanımış; iki çocuğuyla dul kaldığını filan öğrenmiş... İşte Yunan kendi derdine düşünce, bu da ellerinden kurtulup memleketine dönmeden Halime'ye bu teklifle gelmiş...
Teklif kabul ediliyor, evleniliyor, oğlu Mehmet alınıp Konya Ereğli'ye gidiliyor... Yemen Şehidi Gobakoğlu Mehmet'in torunu Mehmet Konya'da... Ereğli'ye varınca işlerin değişik olduğu anlaşılıyor... Meğer adamın memleketinde bir eşi daha varmış... Buna da pek aldırmıyorlar... Mehmet büyüyor, bu arada bir kardeşi oluyor, adı Makbule... Karın kardeşi yani... Askerlik vakti geliyor, Mehmet askere gidiyor. Babalığı kötü adam da değil esasında, iyi davranıyor anasına ve Mehmet'e... Harçlığını hiç eksik etmiyor, askerliği boyunca... Anası Halime de hayatından memnun, iplik fabrikasında çalışarak bir meslek sahibi de oluyor ...
Bütün genişliğine rağmen, askerden döndükten sonra, Mehmet'e dar geliyor Konya... Anasını alıp kaçırıyor Eğret'e... Halimeninmehmet, tekrar köyünde...
Arapselimlerden Düdükçünün kardeşi Halise ile evlendi. Dördü kız, yedi çocukları oldu; Makbule, Aliye, Mehmet Ali, İlyas, Nihal, Hidayet ve Mahmure...
Çocuklara geçmeden önce, resmen kaçırıp getirdiği anasından bahsedelim. Halime Hanım, yakınlarda dul kalan, kendisinden yaşça daha küçük Çatalların İbiş'e vardı. Oğulluğu Eyüp Tür'ün evinde 1970 yılında vefat etti...
Halise Hanım ile Halimeninmehmetin çocuklara gelelim... İkinci kızı Aliye 1944 yılında doğmuştu, yaşını doldurduğu sıralarda öldü... Büyük kızına, Konya'da bırakmak zorunda kaldığı kardeşi Makbule'nin adını koymuş. Makbule Gobakların Kör Halil diye lakaplanan Halil Kaçmaz'ın eşidir... Üçüncü kızı Nihal 1956 yılında doğmuş ve 1990 yılında 34 yaşındayken vefat etmiş, başkaca hakkında bilgi edinemedim... Küçük kızı Mahmure ise Con Ahmetin Şakir Aydın eşidir...
1945 Yılında doğan büyük oğluna babasının adını koydu: Mehmet Ali... 'Canfırı' lakaplı Mehmet Ali İzmir'den emekli olup Anıtkaya'ya geri döndü. 2006 Yılında vefat ettiğinde hiç evlenmemişti. Geride, sağlığında kuru ekmekle de olsa beslediği Bunar'daki balıklar kaldı... Neşeli bir adamdı Canfırı... Belki oğluna bu ismi verirken Halimeninmehmet de farkında değildi; zira Canfırı, dipdede Hatiboğlu Mehmet Ali'nin adını taşıyordu ve bütün Hatiboğlular/Gobaklar içinde bu anlamda tek idi...
Ortanca oğlunun adı İlyas... Hıdrellezde doğduğu için bu adı aldığını söylüyorlar... 'İlyas Hoca' olarak tanındı. Amcaların odada delikanlılara Kuran okumayı öğrettiğini hatırlıyorum... Hacıların Kirlinin kızı Şerife ile evlendi; Ramazan ve Zeynep adında iki çocuğu var... Şerife Hanımdan ayrıldıktan sonra tekrar evlendiği, yeni ailesiyle İzmir'de yaşadığı bildirildi...
Halimeninmehmetin küçük oğlu Hidayet'tir. İzmir'den evlendi ve İzmir'de yaşıyor; lakin oğlunu Tırılların Aziz'in kızıyla evererek Anıtkaya ile bir bağ kurmuş...
Halimeninmehmet, anasıyla birlikte Eğret'e döndüklerinde, soyadı belirleme süreci çoktan tamamlanmıştı. Ne büyük amcalarının soyadı Kopan'ı, Kaçmaz'ı; ne de amcaoğullarınınki Erdem'i aldı... Halimenin Mehmet'in soyismi 'KIY' oldu...
Büyük oğlunun adı, en dipteki dede Hatiboğlu Mehmet Ali yadigarı... Büyük kızı Makbule'yi Gobakların Körhalile verdi... Çakırların Yurt olarak bilinen Kuran Kursu'nun karşısındaki dükkanda bir süre bakkallık yaptı... Halimeninmehmetin Hatiboğlular ile bağı bu kadar...
Halimeninmehmetin maceralı hayatı 1985 yılında noktalandı. Eşi Halise Hanım ise 1990'da vefat etti...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder