1840 yılına kadar güncel tutulan defterden anlaşıldığına göre, buzağı çobanı İsmail'in iki oğlu var; 11 yaşında Osman ve 7 yaşında Hasan... Kız çocukları deftere işlenmediği için onlar hakkında bilgi bulunmuyor; ama İsmail'in kalabalık bir ailesi olmalıdır. Çünkü öteden beri Eğret'te köyün buzağısını gütmek meşakkatli bir iştir, çok fazla adam ister; bu yüzden kalabalık aileler bu işe talip olur. İnek ve düvelerden oluşan 'sığır' haricindeki bu yeni 'bızağı' sürüsünün içinde; buzağı, dana, at, eşek gibi değişik hayvanlar bulunur ve onları zaptetmek zordur. Yani bu, iki oğlanla yapılacak iş değil... Nitekim 1840 yılında bir oğlu daha oluyor. Başkaları da olduysa, yahut defter tutulmadan önce ölmüşse haberimiz yok...
Sülalenin 'Danalar' lakabı buradan geldiği düşünülüyor. Esasında güdülen bızağı sürüsünün içinde buzağı bulunmaz, onlar ayaklanana kadar damda durur. Bızağının çoğunluğunu ise danalar oluşturur. Bızağı çobanına bir yakıştırma yapılacaksa bu yüzden en uygunu danadır. Ayrıca dana yakıştırması yapılmasında, bu hayvanın inatçı yapısının katkısı da olabilir...
OSMAN
İsmail'in büyük oğlu Osman 1820 yılında doğdu. Hüseyin adında bir oğlu olduğunu biliyoruz. Fatma Hanım ile evlenen o Hüseyin'den Danaların bir kolu günümüze ulaşacak. Önce eşi Fatma Hanımdan bahsedelim biraz... Deliosmanoğlu Ali kızıdır. Daha anlaşılır bir ifade ile Fatma Hanım, Cingenalilerden... Üç kız kardeşten diğer ikisi Yeşilömerin anası Şerife ve Dikhasanın ninesi Emeti'dir... Kısaca, Fatma Hanımla evlendiği için, Danaoğlu Osman; Emiralilerin Ali ve Omarcıkların Ömer ile bacanak oldular...
Fadime Hanım ile Danaoğlu Osman'ın iki oğlu ve bir kızı oldu. 1880 yılında doğan Fadime, Tekelilerin İbrahim'e vardı; Bekçirofi, Palaİbram, ve İbilinin nineleridir, Tekelilerle kurulan bu bağ devam ettirilecektir...
1889 Yılında doğan küçük oğluna, dedesinin adı olan Osman ismini vermiş. Osman'ın evlilik kaydı bulunmuyor; Ondan bugüne kalan herhangi bir bilgi de yok. Yaşı itibariyle Cihan harbi şehitlerine katıldığı tahmin edilebilir...
Gelelim Hüseyin'in büyük oğlu Mehmet'e... 1876 Yılında doğdu. Ali kızı Dudu ile evlendi. Dudu Hanımın kimliği ve kimlerden olduğu anlaşılmıyor; ancak Musaoğlu Ahmet ile bacanak oldular. Bu Ahmet, Guycuların dedesidir ve aslen Gademlerdendir... Dudu Hanımın anası Kamer/Kamerşah'ı takip ettiğimizde ise Afyon kökenli Garamehmetlere çıkılıyor. Afyon'dan gelip Eğret'e yerleşen dört kardeşten biri olan Garamehmetoğlu İbiş'in Eyüp adındaki oğlundan üç kız torunu tespit edilebilmiş; bunlardan biri İbiş Tür'ün anası Kezban, biri Şavalgadirin analığı Sarısatı ve üçüncüsü de Kamer Hanımdır...
Dananın Mehmet ile Dudu Hanımın üçü kız dördü oğlan, yedi çocukları oldu. Yaş sırasına göre isimleri; Ümmühan, Hüseyin, Satı, Resil, Ali Osman, İbiş ve Feride'dir... Bu yedi çocuktan sonra Danamehmet 1945 yılında, eşi Dudu Hanım ise 1951'de vefat ediyorlar...
Kızların durumuna bakacak olursak; 1904 yılında doğan büyük kızı Ümmühan'ın akıbeti hakkında malumat bulamadım. Ortanca kızı 1910 doğumlu Satı ise teyzesinin oğlu Hacıguycu (İbrahim Mola) eşi oldu, 1951'de vefat etti... En küçük kızı Feride ise gelin olmadan 1946'da vefat etmiş... İki oğlandan da 1913 doğumlu Resil onsekiz, 1924 doğumlu İbiş de sekiz yaşındayken arka arkaya vefat ettiler. Elde kaldı iki oğlan...
Dananın Hüseyin
Esma Hanımdan da biri kız olmak üzere beş çocuğu daha oldu: Mehmet, Abide, Kadir, Yaşar ve Abdullah... Sonra 1975 yılında kendisi, 1985'te ise Esma Hanım vefat ettiler...
Çocuklarına bakalım; 1959 doğumlu Yaşar çok yaşamadı, beş yaşındayken vefat etti. Abisi 1955 doğumlu Kadir yürüyemeyecek kadar engelliydi, 1983'te öldü. Büyük kızı Fadime, Tekelilerin Şükrü Taşkın eşi oldu. Hatırlanacağı üzere Fadime'nin büyük halası, Şükrü'nün ninesidir... Küçük kızı Abide ise Hamsincinin torunu Kelmısdık eşi oldu. Kelmısdığın Zele ninesi, Patlaklar kanalıyla Abide'nin büyük halası olur...
Dananın Hüseyin'in hayatta kalan iki oğluna gelince... 1950 Doğumlu büyük oğlu Mehmet, İdirizlerin Hamsincinin Delimehmet kızı Meryem ile evlendi, yani Kelmısdık ile değişik usulü evlenmiş oldular. Böylece Gocakazım, Deligızın Arif, Güdükahmetin Emin ve Timitirinin Mehmet ile bacanak oldular... Dananın Mehmet'in Satı, Emine ve Mübeccel adını verdiği üç kızı oldu. Mübeccel, Gocagulakların Yahya oğlu Ahmet Kalkan eşidir. Satı Ablak'a, Emine de İsmailköy'e gelin gittiler... Dananın Mehmet halen Anıtkaya'da yaşıyor...
Küçük oğlu 1964 yılında doğdu, adını Abdullah koydular. Gobakların Gariban kızı Fatma ile evlendi, Cavaların Mehmet ve Sağıroğlunun Mehmet ile bacanak oldular. İzmir'e yerleşti, iki kızı oldu, sonra Abdullah 2012 yılında vefat etti. Çocukları İzmir'de yerleşik...
Şap Göbek
Erken dönemde İzmir'e yerleşen Şapgöbek ile Fadik Hanımın ikisi kız üçü oğlan, beş çocukları oldu. Yaşlarına göre isimleri ; Mürüvvet, Ziya, Mehmet, Satı ve Adnan'dır... İzmir'de 1984 yılında Şapgöbek vefat etti...
İki kızından büyük olan Mürüvvet/Muzaffere, Küpelilerin Bekçiali eşi olacaktır. Berberoğlu/Küpeliler/Osmanköylüler ile daha önceden bir bağ kurulduğu, birazdan anlaşılacak... Küçük kızları Satı ise İzmir'de Anıtkaya dışından bir beyle evlendi...
Büyük oğulları Ziya 1951 yılında doğdu. Önce Konyalı bir hanımla evlendi, bir kız iki erkek çocuğu olduktan sonra ayrıldılar. İkinci Hanımı Aydınlı, ondan da bir kızı var. Çocukları İzmir'de yerleşikler, Ziya 2011'de vefat etti...
1953 Yılında doğan ortanca oğlu Mehmet, Körahmetin İbrahim Çotak kızı Neslihan ile evlendi. Eşinin adını aldığı Körahmetin anası Neslihan, aslında Danaların Hasan kızıdır... Daha da ötesi, Körahmetin dedesi Danaoğlu Mehmet, ninesi ise büyük Gadem Ali kızı Ümmü/Ümmühan'dır... Dedesi öldükten sonra Berberoğlu Mehmet Ali'ye varan Ümmü Hanım orada da Osmanköylü Süleyman'ın ninesi olacaktır... Yani Mehmet ile Neslihan arasında kavi bir akrabalık var... İkisi kız ikisi oğlan, dört çocukları oldu. Kızları Fatma ve Esma, Anıtkaya dışından beylerle evlendiler. Büyük oğlu Osman, Denizlili Kadriye Hanımla evlendi; Neslihan ve Gülce adlarında iki kızı var... Küçük oğlu Hüseyin ise Malatyalı Mihriban Hanımla evlendi; Aden adında bir kız çocukları var... Mehmet, İzmir'de yerleşik olsa da fırsat buldukça Anıtkaya'ya geliyor...
HASAN
İBRAHİM
Bızağı Çobanı İsmail'in en küçük oğlu İbrahim 1840-45 arasında dünyaya geldi. Herhangi bir yerde kaydı bulunmadığı için net tarih verilemiyor; ancak çocuklarının yaşlarını gözönüne alarak bu tahmini yapmakta bir beis yok... Kiminle evlendiği, varsa diğer çocukları da bilinmiyor; sadece babasının adını verdiği oğlu İsmail'den haberimiz var. Onun izini sürerek günümüze ulaşacağız.
İsmail'in ne zaman doğduğu bilinmiyor. Kızı Ayşe'nin doğduğu yıl 1870 olduğuna göre, babasınınki de tahmin edilebilir... Kızına gelmeden önce eşinden bahsedelim. Aliye Hanımın kimlerden olduğunu bilemiyoruz, çünkü 1904 kayıtları düzenlendiği sırada hayatta değildi. (Çocukların ana adlarındaki Alime/Halime/Aliye biçimindeki farklılık yazım veya okuma hatasından kaynaklanabilir. Danaoğlu İsmail'in bu isimlerde üç farklı hanımla evlendiği de ihtimal dahilinde olabilir... Aliye Hanımın ismi, bildiğim kadarıyla, sadece Bekçirofinin eşi Aliye Taşkın'da yaşıyor.)
1870 Yılında Ayşe, 1876'da Şerife ve 1885 yılında İbrahim doğdu. Başka çocukları vardıysa da bilemiyoruz. Ayşe, Dumanoğlu Halil'e vardı. Bu Dumanoğlu da kim, denilecek olursa; Gadıngızların Ahmetçavuş ile Tekelilerin Nuri eşi Gambırşerifin dayıları olur... Dumanoğlu ile Ayşe Hanımın bir kızları oldu, adı Emine... Konyalı Hacıahmetoğlu Mehmet'e verdiler Emine'yi... Anası Danalardan olduğu için, Emine'nin kocasına da zamanla 'Dananın Çolak' diyecekler...
Şerife'yi ise Sarıoğlu Mehmet'e verdiler. Mehmet, Osman, Zekeriya adlarında üç kardeşten oluşan bu Sarılar sülalesi günümüze ulaşmadığı için onları tanımlamak zor. Turabilerin Capbağın dayıları olan bu üç kardeş 20. yüzyıl ilk çeyreğinde vefat ettiler. 'Danagızı' diye bilinen Şerife, önce bunların büyüğü Mehmet'e vardı. Halime adında bir kızı dünyaya geldikten sonra kocası vefat etti. Bir kızıyla tek başına kalınca, kocasının kardeşi Osman'a verdiler. Osman da Cihan Harbinde kaldı. Yetişkin kızı Halime'yi Hatiboğlu/Çakırların Mehmet Ali'ye verdi. Orada Halimeninmehmetin anası olacaktır... Danagızı bundan sonra Veyislerin Hasan'a vardı. Ösüzömerin (Ömer Acar)ın dedesi olan bu Hasan Dadak 1940'ta, karısı Danagızı Şerife Dadak ise 1947 yılında vefat etti...
Şimdi İbrahim'e gelelim... 1885 yılında doğdu. İbrahim kızı Kezban ile evlendi. Kezban Hanım Cavalardandır... Cavaların İbrahim onların damadı olduğu için; Kezban, anası tarafından Apdıramanların Molla Mustafa'ya bağlanır...
Dört oğulları oldu; İsmail, Mehmet, Hüseyin ve Musa... Doğum tarihleri; İsmail 1904, Mehmet 1914, Hüseyin ile Musa ise 1916 görünüyor. Küçükler ikiz olmalı, lakin onlardan geriye bir şey kalmamış. Bu durum, Hüseyin ile Musa'nın küçükken öldüklerini gösterir. Bir de babalarını göremediklerini... Çünkü babaları Danaların İbrahim, Çanakkale Muharebelerinde şehit oldu. Buna dair kayıt şu şekilde tutulmuş: 'Karahisar/Eğret 1885 doğumlu Danaoğullarından İbrahim; İkinci Kolordu, Onyedinci Alay, Birinci Tabur, İkinci Bölük Piyade Eri iken; 2 Eylül 1915 günü Anafartalar Muharebesinde şehit oldu.'... Dediklerine göre, muharebe esnasında bir siperi tahkim etmek yahut binanın çatısını tamir etmek gerekmiş. Bu hizmeti görürken bir şarapnel gelip bunu buluyor... Eşi Kezban Hanım ise kocasından yaklaşık on yıl sonra, 1926'da vefat etti...
Dananın İsmail
İbrahim'in büyük oğlu İsmail, babası şehit olduğunda, 11-12 yaşlarında nispeten aklı başında bir çocuktu. Bir müddet sonra Hacemirlahlardan Gazcı Abdullah kızı Ayşe ile evlendi. Ayşe Hanım, Hacı Emrullah Onay'ın kardeşidir... Gazcının anası Apdıramanların Molla Mustafa kızı; İsmail'in ninesi (anneannesi) de öyle... Demek ki Kezban Hanım oğluna, kendi teyzesinin torununu aldı...
Dananın İsmail; İbrahim, Abdullah ve Kazım adında üç oğlu olduktan sonra 1937'de vefat etti. Eşi Gazcıgızı Ayşe, bundan sonra Kekliklerden Kelırmızana varacaktır, orada 1976'da vefat etti... Biz oğullarından devam edelim... 1927 Doğumlu ortanca oğluna Gazcı dedesinin adı olan Abdullah ismini vermişlerdi; Abdullah 1942'de onbeş yaşında öldü...
Kelibanın üç kız iki oğlan, beş çocuğu oldu; Zühre, Fatma, Üzeyir, Ayşe ve Abdullah... Aslında 1951 yılında doğan ilk oğluna babasının adı olan İsmail ismini vermişti; fakat bu çocuk tazeyken öldü... Büyük kızı Zühre, Bilallerin İbrahim Kaynar; ortanca Fatma, Mehmet Emmisinin oğlu Adem Dalmışlı; küçük kızı Ayşe de Kelbekirin Ahmet Atay eşi oldular...
Büyük oğlu Üzeyir 1953 yılında doğdu. Conahmetin kızı Azime ile evlendi, Bıgalının Ahmet Kocausta ile bacanak oldular... 'Moruk' lakabı takıldıktan sonra hep onunla anıldı. Grişimci yapısıyla çok işlere girişti; bakkalcılık zaten evvelden vardı, evlerinin dibine yol kenarına bir kahve açtı. Sonra Belediye Kahvesini Sarıaliden devraldıktan sonra uzun yıllar işletti. Bu arada bazı sezonlarda vişne alımı yaptı. Bir dönem Zafer Mahallesi Muhtarı idi... Bu süreçte Moruğun iki oğluyla iki kızı oldu; adları İbrahim, Şerife, Elveda ve İsmail... Büyük kızı Şerife, Gözelibanın Mürsel Tok; küçük kızı Elveda, Deliahmetin Emin'in Nevzat Aykaç eşidir... Büyük oğlu İbrahim zaten çok yaşamadı, 3-4 aylıkken öldü. İsmail ise dört çocuğunun en küçüğüydü, 1982 yılında doğdu. Bir kazada vefat ettiğinde onbeşini aşmıştı... Bu olaydan sonra Moruk, Anıtkaya'da fazla durmadı; Afyon'a taşındı, halen orada yaşıyor...
Kelibanın küçük oğlu Abdullah 1961 doğumlu. Omarcıkların Berberhüseyin kızı Selver ile evlendi; Körahmetin Zeynel Çotak, Göcen Ahmet Gülen, Canavarcının Aziz Sargın ile bacanak oldular... Abdullah'a 'Misgin' lakabı takıldıktan sonra adı unutuldu. Bütün işlerinde abisi Moruğun yanındaydı. Ondan devraldığı Belediye Kahvesini hala çocukları işletiyorlar... Misginin Hatice, Alparslan ve İbrahim adlarında bir kızıyla iki oğlu oldu. Hatice Anıtkaya dışından bir beyle evlendi... Alparslan, Gobakların Köreminin Ahmet kızı Gülay ile evlendi; iki kızı var, Anıtkaya Sanayisinde pideci... Küçük oğlu İbrahim, Afyonlu Kübra ile evlendi. Bir oğlu var ve Belediye Kahvesini çalıştırmaya devam ediyor...
Çocuklarının hikayesini verdiğimiz Keliban, atılımcı ve mücadeleci bir kişiliğe sahipti. Daha Eğret Nahiye merkezi taşınacağı vakit bunun olmaması için uğraş vermeye başlamış; lakin bazı köy büyükleri tarafından ciddiye alınmamış. İlçe olunması için mücadelesi dillere destan... Tomar tomar dilekçeler, istidalar, tutanaklar, başvurular... Hiç boş durmamış; PTT, Tekel, Esnaf Kefalet... mümkün olabilecek her şubeyi Anıtkaya'ya getirmeye çalışmış. Belediye kurulması için de çok çalışmış. Karar çıktığında, aday olmak için PTT'deki görevinden istifa etmiş. Tabi kazanamıyor, o ayrı... Lakin bütün bu mücadeleler parayla olur, Kelibanda da o yok... Durmadan tarla satarmış, garibim. En sonunda oğlanlar resti çekmiş de son tarlayı sattırmamışlar... Keliban, 28 Ağustos şenliğinin de sembol isimlerinden biriymiş. Bir dönem kasaba halkı adına konuşmaları hep O yaparmış...
Karısı Hatice Hanım 1982 yılında vefat etti. Ondan sonra Keliban otuz yıl daha yaşadı ve 2012 yılında vefat etti...
Kızları Anıtkaya dışından beylerle evlendiler. Büyük oğlu Halil İbrahim 1954 yılında doğdu. Göçmensüleyman kızı Hatice ile evlendi. Metin adını verdiği bir oğlu olduktan sonra ayrıldılar. İkinci olarak Muğlalı Meral Hanımla evlendi; Ondan da Uğur Emre ve Ebru adında bir kızıyla bir oğlu oldu... Büyük oğlu Metin, Hacariflerin Ramazan kızı Kerime ile evlendi; Derda ve Evra adlı çocuklarıyla İzmir'de yaşıyorlar... Halil İbrahim, diğer çocuklarıyla Afyon'da yerleşik...
Dalmışın küçük oğlu İsmail 1958 yılında doğdu. Matematik Öğretmenidir... Aydınlı Ayşe Hanım ile evlendi. Kazım Volkan ve Fatmagül adlarında iki çocuğu olduktan sonra Ayşe Hanım 2001'de vefat etti. Hatice Hanım ile ikinci defa evlendi, bu evlilikten de Dilek adını verdikleri bir kızları oldu. Kazım Volkan'ın eşi Giresunlu, İstanbul'da yaşıyorlar. Fatmagül, Denizli'ye gelin oldu...
İsmail Hocayı 1981 yılında tanımam beni çok rahatlatmıştı. Anıtkaya'dan yeni çıkmış ürkek bir çocuktum, söz alıp konuşamıyordum bile... İlk dersinde 'Sen de bizim köylüsün değil mi?' demesi milletin gözünde beni bir yere koydu. O günden sonra özgüven kazandım... Kendine has bir anlatım tarzı zaten vardı; lakin 'Afyon'un Efsane Matematikçisi' olması emekliliğinden sonraya rastlar... Büsbütün emeklilik yok, hala derse devam ediyor...
Dananın İsmail'in küçük oğlu Dalmış 2005 yılında vefat etti. Eşi Fatma Hanım ise 2019'da vefat etti...
Dananın Mehmet
İbrahim'in ikinci oğlu Mehmet, 1914 yılında doğdu. Buna göre Mehmet de şehit babasını hatırlamıyor olmalıdır. Canalilerin kızı Satı ile evlendi ve Mihrioğlu Mehmet ile bacanak oldular. Ayşe, Kezban, Adem ve İbrahim adlarında dört çocuğu oldu... 1935 Yılında doğan ve annesinin adını verdiği Kezban adındaki kızı oniki yaşında vefat etmişti. Sonra doğan küçük kızına yine aynı adı vermekte ısrarcı oldu...
Dananın Mehmet 1952 yılında, genç sayılacak bir yaşta vefat etti. Eşi Satı Hanım bir müddet dul yaşadıktan sonra Kekliklerin Hacıiresile vardı ve 2003 yılında vefat etti... Çocuklarının durumuna bakalım.
Büyük kızı Ayşe, Yumrukların Halil Tüplek; küçük kızı Kezban da Mihrioğluların İbrahim Eşit eşi oldular. Kezban ile İbrahim teyze çocukları...
Dananın Mehmet'in büyük oğlu İbrahim 1943 yılında doğdu. Tekirgızıların Hasan kızı Beyhan ile evlenerek Terlemezlerin Osman ve Bekçirofi ile bacanak oldular. İbrahim de erken dönemde İzmir'e yerleşti. Kendisine 'Asker' lakabı takılması hangi dönemde oldu belli değil; ama ölene kadar bu lakapla bilindi... Dört oğlu ve bir kızı oldu. Yaş sırasına göre isimleri Mehmet, Hasan, Sevcan, Mesut ve Ümit'tir... Sevcan, Gocamatların Ali Tektaş eşidir... Mehmet ve Mesut Anıtkaya dışından hanımlarla evlendiler. Hasan ise Canalilerin Ahmet kızı Melek ile evlendi. Melek'in dedesi ile Hasan'ın ninesi kardeş... Asker 2021 yılında vefat etti, çocuklar İzmir'e yerleşikler...
Küçük oğlu Adem1952'de doğmuş, babasını hatırlamıyordur... Emmioğlusu Kelibanın kızı Fatma ile evlendi. Erken dönemde İzmir'e yerleşti. İnci, Aysel ve Mehmet adlarında iki kızıyla bir oğlu oldu. Kızları Anıtkaya dışından beylerle evlendiler. Mehmet de Anıtkaya dışından Cemile Hanım ile evlendi, iki oğlu var ve İzmir'de yaşıyorlar... Babaları Adem 2017 yılında vefat etti...
***
Toparlayacak olursak... Danalar sülalesi üç kardeş koluyla günümüze ulaşıyor. Büyük kardeş Osman kolundan gelenler DURAN soyadını taşıyorlar. Ortanca Hasan soyundan gelen yalnız Körahmetin anasıdır, Körahmet çocukları ÇOTAK... En küçük kardeş İbrahim'den ise; Dananın Çolak hanımı Emine, soyadı KURT; Çanakkale Şehidi İbrahim torunları Keliban, Dalmış, Adem ve Asker... Bunların soyadı önceleri DALMIŞ iken, Keliban karışıklıkları önlemek için DALGIÇ olarak değiştiriyor. Diğerlerininki DALMIŞLI olarak son halini alıyor...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder