Veyisoğlu Ramazan'ın diğer Veyisoğullarıyla, yani Hacarifler, Doğveller, Delimamlar vs. ile mutlaka bir bağı var. Yalnız günümüze bir kaç koldan ulaşan bu sülaledeki dalları farklı diyelim. Buna göre; mesela Hacariflerle Doğveller aynı kolun iki dalı... Delimamlar ise ayrı bir kol, fakat bir gövdeye bağlı kollar bunlar... Delibanlarla Ramazan'ın durumu da böyle işte; Veyisler gövdesinden İbrahim kolu ayrılıyor, o koldan da yeni dallar...
Veyisoğlu Ahmet'in oğlu İbrahim... 19. Yüzyıl başlarında doğmuş. Onun çocukları; 1833 doğumlu Ahmet, 1837'li Hasan ve 1839 yılında doğan Ali... Küçükleri Ali'nin takibi yapılamadı, küçükken ölmüş olması muhtemel... Ortanca Hasan, Delibanlara ve Ösüzömerin ana-dedesine doğru gider... Bizim konumuz ise, dedesinin adı verilen büyük oğul Ahmet'tir...
Veyisoğlu Ahmet'ten 1903 tarihli bir kayıtta 'Veys oğlu Ahmet ibni İbrahim bin Abdullah' diye sözediliyor. Konu o tarihlerde ölen Ahmet'in mirası. Miras paylaştırma, mahkemece yapılan yaygın bir uygulama değil. Vereseler mal paylaşımını kendi aralarında yaparlardı; ancak varisler arasında yaşı küçük olan yahut kendisi askerlik vb. sebeplerle orada bulunamayan biri varsa mahkeme devreye girerdi. Bir de varisler arasında anlaşmazlık çıkınca... Burada küçük verese yok, askerde olan da bulunmuyor. Anlaşıldığı kadarıyla üleşme konusunda kardeşler anlaşamamış. Zaten bir süre sonra da avukat tutup karşılıklı davalar açılıyor.
İbrahim oğlu Ahmet, Aliye Hanım ile evliydi. Ramazan, Neslihan, Ümmühan, Ayşe ve Ümmügülsüm onların çocuklarıdır. Aliye Hanım'ın ölümünden sonra Osman kızı Ayşe ile evlendiyse de ondan çocuğu olmadı. 1903'te yetmiş yaşında vefat etti.
Kızları Ayşe ile Ümmügülsüm hakkında bilgi yok. Ümmühan, Çatallardan İsmail ile evlendi... Kaynanası Fatma Hanım Veyislerden olduğunu belirtmek lazım. Ümmahan Hanımın evlendiği Çatalların İsmail, Topçu ile Potuk'un babasıdır. Tabi onlar Ümmühan Hanım'dan değil, sonraki eşinden... Çünkü Ümmühan Hanım 1905'te vefat etti...
Veyisoğlu Ahmet'in diğer kızı Neslihan İse Veyisoğlu Mehmet ile evlendi ve Doğveli Halil İbrahim'in annesi oldu. Evliliklerde akrabalıkların gözetilmesine baştan beri dikkat ediliyor. Belki anaları Aliye Hanım da Veyislerdendi, o kadarını bilemiyoruz.
Gelelim Ramazan'a... Veyislerde daha önce isme rastlanmıyor. Öyleyse Ramazan kimin adı? Çocuklara isim konulurken her zaman büyüklerin adı dikkate alınmıyor. Bazen doğum zamanı da bu isimlendirmede etkili olur... Özellikle Bayram, Mevlüt, Kadir, Ramazan, Şaban isimleri çocuklara konulurken doğum vaktinin gözetildiği anlaşılıyor. Sözünü ettiğimiz kişi, Ramazan ayında doğmuş olmalı.
1854'te doğan Ramazan, dört kızkardeşinin büyüğü. Bunlardan Ayşe ile Ümmügülsüm hakkında bilgi olmadığını söylemiştik. Çatallara giden Ümmühan da üç kızı doğduktan sonra 1905'te vefat ediyor. Ancak Doğvellerdeki kardeşi Neslihan ile bir süre mahkemeleşmeye devam ediyorlar...
Ramazan, Abide Hanım ile evleniyor. Kesin olarak tespit edememekle birlikte; Abide, Apdıramanların Hüseyin kardeşi, Güdük Mehmetin halası. Böylece Apdıramanlar ile ilk bağ kurulmuş oldu. Ramazan-Abide çiftinin iki kız, iki oğulları oldu.
1884'te doğan büyük kızı Aliye'yi Emiralanoğlu Veli'ye verdi. Bu evlilikten sonra o aileye artık 'Aliyeler' denilecektir. Ablasından 5-6 yaş küçük kızı Fatma'yı da Berber Ali Usta'nın oğlu İsmail ile evlendirdi. İsmail'in ağabeyi ve ilerde 'Goca Berber' veya 'Deli Berber' denilecek olan Mehmet; Berberlerin Ali-Emin (Öztürk) kardeşlerin ana-dedesidir. Şu durumda Veyisoğlu Ramazan'ın kızları Aliyeler ile Berberlere gelin olmuş oldu. Esasında bu iki kız gelin olmadan önce, eşlerinin aileleri arasında bir yakınlık oluşmuştu. Zira Aliye'nin kaynanası Şerife ile, Fatma'nın kayınpederi Berber Ali Usta kardeş... Anaları Abide Apdıramanlardandı... Şimdi; Apdıramanlar-Emirhanlar yakınlığı, Apdıramanlar ve Hacapdıramanların ninelerinin Veyisoğlu Halil kızı olduklarını da düşünürsek...
Emiralanoğlu Veli erken vefat etti, henüz çocukları yoktu. Yıllar sonra Aliye Hanım Hassönlerin Hacıefeye vardı. 1927'de onun ölümünden sonra yine boş kaldı. Bu dönemde Macurali (Ali Öncül)ü evlat edindi... 1951 Yılında vefat etti...
Şimdi Ramazan'ın oğullarına gelebiliriz... Küçük oğlu İbrahim dedesinin, büyük oğlu Ahmet de babasının adıdır.
İbrahim, Daldallardan Veyis yeğeni Hatice ile evlendi. Kendisinin akıbeti hakkında malumat yok. Yaşı, savaşta şehit olmasını mümkün kılıyor. Yalnız Mustafa adında bir oğulları olduğu ve damda dombey vurması sonucu vefat ettiği büyüklerin anlatımıyla bugüne ulaşmış. Yörük Mevlüdünün oğlu Mustafa (Demir)e bu ismi, ninesi Hatice'nin verdiği, genç yaşta ölen ağabeyinin hatırasını yaşatma maksadı güttüğü belirtiliyor... Kocasının ölümüyle dul kalan Hatice Hanım Yörüklerin Mehmet'e varmış. Orada Yörükmevlüt (Mevlüt Demir)in anası olacaktır... Mevlüt, çocuklarının en küçüğü ve tek oğludur. Ondan önce üç kızları oldu. Büyük kızı Kezban, Arapların Patırmamıt (Mahmut Tok) eşi; ortanca kızı Fatma, Güdüğizzet (İzzet Sağlam) eşi; ve küçük kızı Satı da Garapaçaların Süleyman (Çetin) eşidir...
Büyük oğlu Ahmet de yine Veyislerden Hasan Hüseyin karınkardeşi Zeliha ile evlenerek Gasapların Ömer ile bacanak oldu... Zeliha Hanımı daha net teşhis edelim: Kimlerden olduğunu tespit edemediğim annesi Fatma Hanım, önce İbrahim adında birine varıyor ve ondan Ayşe ile Zeliha doğuyor. Nedense kocasıyla ayrıldıktan sonra Veyislerin Ömer oğlu Hüseyin'e varıyor ve orada da Hasan Hüseyin doğuyor. Bunlardan yola çıkarak söyleyebiliriz ki anaları Fatma Hanım da büyük ihtimal Veyislerden... Neyse, Ahmet ile Zeliha'nın beş çocukları var: Mehmet, Hatice, Naciye, Fatma ve Abide...
1902 yılında doğan tek oğulları Mehmet, genç yaşta vefat etti. Aynı yıllarda Mehmet'in ninesiyle dedesi, Ramazan-Abide çifti de rahmetli oldular.
Gerideki dört kız kardeşle devam edelim... Ahmet'in büyük kızı Hatice, Arapların Patırmahmut ile evlendi. İleride doğacak Koreli (İbrahim Tok)un anası olacaktır. Bu doğumdan sonra 1936'da vefat eden Hatice'nin yerine Patırmahmut, Yörükmehmet kızı Kezban'ı alacaktır. Kezban'ın anası da Veyislerden olduğunu hatırlayalım...
Ahmet'in ortanca kızı Naciye 1910'da doğdu. Garmenlerin Ali oğlu Hasan ile evlendi. Üç oğul bir kızları var. Ahmet, Yusuf, Yakup ve Azime... Ahmet, Veyisoğlu Ramazan'ın babasının ve oğlunun adıdır. Şimdi kendisine 'Garmenlerin Ahmet' deniliyor. Kardeşi Azime de Turabilerin Hüseyin eşidir.
Küçük kız Fadime de Apdıramanlardan Kirpitçinin Sabri eşi oldu. Cemal, Hasan, Kadir, Ayşe, Seviye onun çocuklarıdır...
Ve en küçükleri Abide, Danaoğlu Hüseyin'e vardı, onun ilk eşidir. Fadime adını verdikleri bir kızını doğurduktan sonra 1943 yılında öldü. Kızı Fadime büyüyünce Tekelilerin Şükrü eşi olacaktır...
Sayılan isimler arasında son olarak Ahmet'in eşi Zeliha Hanım 1954 yılında vefat etmiş... Sonuç olarak, Veyisoğlu Ahmet > Veyisoğlu İbrahim > Veyisoğlu Ahmet > Veyisoğlu Ramazan zincirinden VARLI yahut DADAK soyadını almış bugüne ulaşan bir halka bulunmuyor. Kız kardeşleri ve kızlarından gelen nesiller müstesna...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder