YUSUF/HÜSEYİN
(Nüfus Kütüğünde aile reisi olarak 'Dal Hüseyin oğlu Yusuf' ibaresi var; yalnız çocuklarının hepsinde baba adı 'Hüseyin' yazılmış. Sülalede -önce ve sonra- Yusuf ismi hiç görülmemiş, yani Daldallarda tek... Oysa Hüseyin ismi zaten bu sülalenin temelini oluşturuyor. Ayrıyeten yazım veya okuma olarak Hüseyin-Hasan geçişleri kabul edilebilir; ama Yusuf-Hüseyin arasında hiç bir benzerlik yok. Bu yüzden Yusuf, bir yazım hatası olarak kabul edilmelidir. O zaman ta baştan beri devam eden, Veyisoğlu Hüseyin - Daldal Hüseyin - Daldalın Hüseyin zincirinin üçüncü halkası karşımızda demektir. Arkası Sağır Hüseyin ve Buruk Hüseyin olarak gelecek.)
İkinci oğlu Hüseyin 1855 yılında doğdu. Bekir dışındaki bu çocuklar Rabia Hanımdan... Hüseyin kızı Ayşe ile evlendi Daldalın Hüseyin... Ayşe Hanımın kimlerden olduğu hususunda bir bilgi yok; ama bu sayede Bekir abisiyle bacanak oluyor. Belirlenebilen üç oğluyla iki kızı var; yaş sırasına göre isimleri Gülsüm, Ahmet, Ayşe, Mehmet ve Ramazan...
1. Ahmet
Büyük oğlu Ahmet 1882 yılında doğdu. Sağırların Hasan kızı Hafize ile evlendi. Bekir Emmisinin oğlu Süleyman ve Sakızcıların Hüseyin ile bacanak oldular... Bir kızı ve iki oğlu oldu; Şerife, Hasan Hüseyin ve Şükrü... Çocuklarının büyüğü 1904 doğumlu Şerife, Musluların Gazioğlu Hasan eşi oldu... Hafize Hanımın 1947 yılında vefat ettiği kaydedilmiş...
Sarasan, Veyislerin Hasan Hüseyin kızı Güllü ile evlendi. Güllü Hanım, Böbü Dedenin torunudur. Doğal olarak Böbülerden Mazinin Ömer ve Hamzaların Terzi Süleyman ile bacanak oldular... Dört kere ikizleri olmuş, sonra bir tek, ardından üçüz; toplam oniki çocuk...
Çoğu ölüyor, oniki çocuktan elde kalan Ayşe, Ahmet ve Raike olmuş... Kızlarından Ayşe, Devrimbeşlerin Halil İbrahim Aydın, Raike de Bekiroğlunun Bakkal Süleyman Dadak eşi oldu. Süleyman ile Raike'nin evliliğindeki akrabalık; hem Sağırlardan olan ninelerin kardeşliği hem de Daldallardan olan dedelerin kardeşliği biçiminde katmanlıdır.
1937'de doğan ve sağ kalan tek oğluna Sarasan kendi babasının adı olan Ahmet ismini koydu. 'Sarasanın Ahmet' olarak bilindi. Böbülerden Mazinin Ömer Dayısının kızı Azime ile evlenen Sarasanın Ahmet; Tatıresilin Mahmut ve Gocamatın Kazım ile bacanak oldular. Belediye'de muhasip olarak çalıştı, emeklilikten sonra İzmir'e yerleşti ve orada 2017'de Azime Hanım, 2020'de Sarasanın Ahmet vefat ettiler...
Sarasanın Ahmet'in çocukları Hafize, Emine, Ramazan, Hasan ve Yaşar'dır. Hafize, Keçininali oğlu Süleyman Seçen eşi oldu. Emine daha küçükken vefat etmişti...
Büyük oğlu Ramazan, Dumlupınarlı Zeynep ile evlendi. Fatma, Gülnur, Ahmet ve Şeyma adındaki çocukları Anıtkaya dışından evlendiler; İzmir'de oturuyorlar...
Ortanca oğlu Hasan da Dumlupınar'dan Fatma ile evlendi. Onun da üç kız ve bir oğlu oldu. Azime, 12-13 yaşlarındayken 2007'de vefat etti. İzmir'de yerleşikler...
Küçük oğlu Yaşar, Efekcinin Körsüleyman kızı Ümmühan ile evlendi. İki kızından büyük olan Yasemin, Bakkalsüleymanın Osman oğlu Süleyman Dadak eşidir. Yaşar İzmir'de yerleşik; ama bir ayağıyla Anıtkaya'da...
Bir dönem bakkallık yapan Sarasan, yetmişli yılların başında bu işi tamamen bıraktı. Onu tanıyanlar biraz eğlenceli, biraz huysuz; biraz mugallit, biraz kızgın; biraz kibar, biraz küfürbaz; biraz dikkatli, biraz dalgın... hasılı ortalama bir insan olarak anlatıyorlar. Fıkra gibi hala söylenir... İmranguyusundaki tarlasına çifte gitmiş. Henüz pulluk yok, sabanla sürülen yıllar... Hayvanları sabana koşacak, heybeyi boşaltmaya başlıyor... Hay aksi, saban kayışı yok... Kayış olmadan öküzü koşmak, sabanı çekmek mümkün değil. Mecburen köyün yolunu tutuyor. Söylene söylene gocapıdan girerken Güllü Hanım 'Hayırdır' diyor, 'Niye geri geldin?'... Zaten burnundan solumakta olan Sarasan 'Neye olcek! Gayışı gomamışın!' diye gürlüyor... Güllü Hanım gülsün mü, ağlasın mı... 'E boynundeki ne?' deyince, sessizce gocagapıdan çıkıp geldiği gibi gidiyor... Meğer heybeyi boşaltırken kayışı boynuna atmışmış... O Güllü Hanım 1976'da, Sarı Hasan ise 1978 yılında vefat ettiler...
İkisi oğlan birisi kız olmak üzere üç çocukları dünyaya geldi. Bunların isimleri; Hasan, Rabia ve Salih'tir... Kızı Rabia 1943 yılında doğdu. Herhalde gözlerinin rengi sebebiyle 'Gökgız' dedikleri Rabia, Bacıların Sarı eşi olacaktır. Sarı Ramazan ile, Gökgızın dedeleri kardeş...
Büyük oğlu Hasan, Sağırların İbramhocanın kızı Şerife ile evlendi. Hasan'ın Ahmet Dedesi ile, Şerife'nin Ayşe Ninesi kardeş... Çocukları olmadı. Hasan 2016'da vefat edeli beri Şerife Hanım Anıtkaya'da yalnız yaşıyor...
Deli Şükrü 1984 yılında vefat etti... Eşi Ayşe Hanım ise eşinden sonra biraz daha yaşadı ve 1993 yılında O da göçtü...
2. Mehmet
Daldalın Hüseyin'in ortanca oğlu Mehmet, 1893 yılında doğdu. Dandırlı Osman kızı Emine ile evlendi. Emine Hanımın Çerkez olduğu söyleniyor; belki anası Şerife Hanım, Sarıcaova'dan Dandır'a gelin gelmiştir.
1914 yılında bir kızları oldu, adını Gülsüm koydular. Bu, o sırada yeni vefat eden Gülsüm Halanın adıdır... Gerçi kızı doğduğunda Mehmet Eğret'te miydi, bundan emin değiliz. Çünkü Cihan Harbi başlamıştı ve Mehmet cephedeydi... Çanakkale'de... Şehit olduğu kayıtlara şöyle işlenmiş: 'Birinci Kolordu, Birinci Tümen, Yetmişinci Alay, Üçüncü Tabur, Dördüncü Bölük Piyade Eri iken, 19 Nisan 1915 günü Seddülbahir Muharebesinde şehit oldu.'
3. Ramazan
Daldaloğlu Yusuf/Hüseyin'in küçük oğlu Ramazan, 1894 doğumlu... Ramazanda doğduğu için bu isim verilmiş olabilir. Çatalların İsmail kızı Nazike ile evlendi. Bu evlilikte akrabalık yok sanılmasın; Nazike Hanımın anası ve ninesi Veyislerden...
1914 ve 1916 yıllarında iki oğulları oldu. Fakat Ramazan da Mehmet Abisi gibi Cihan Harbi anaforundan kurtulamadı. Kafkas Cephesinde şehit oldu... Nazik Hanım tam elli yıl dul yaşadı ve 1966'da vefat etti...
Bacılar
Ramazan'ın geride bıraktığı iki oğlunun adı Seydi ve Hüseyin idi. Bu oğlanlar tarafına 'Bacılar' denildi. Bu lakaplamanın sebebi Seydi'dir; ama zamanla iki kardeşi de içine almış. Şimdi Seydi ve Hüseyin üzerinden Bacıları inceleyelim...
Bacıdede, kıymeti kendisi vefat ettikten sonra anlaşılan bir şey yapmış; Eğret Ölüm Defteri tutmuş. Her kim vefat ettiyse, günü gününe bu deftere kaydetmiş. Tabi bunu yaparken, merhum/merhumeyi tanımlamak için bazı akrabalık bağlarıyla ayrıntılamış. Sonradan bu işi Kelahmet (Ahmet Bar) ve Erol Kızılyel devam ettirmiş. Daha sonra da bir kaç koldan format değiştirerek bu geleneği sürdürenler olmuş. Yani Bacıdede kendinden sonrakilere ufuk göstermiş oldu. Onun sayesinde şimdi yüz yıllık bir Ölüm Defterimiz var...
Büyük oğlu Ramazan 1942 yılında doğdu. Sarı diye lakaplandı, tam olarak 'Bacıların Sarı' derlerdi. Delişükrü kızı Rabia ile evlendi. Süleyman, Nazike ve Fatma adlarını verdikleri üç çocukları oldu. Nazike Kumartaş'a, Fatma Denizli'ye gelin gitti. Oğlu Süleyman 1963 yılında dünyaya geldi. 'Bacıların Kel' diye lakaplanan Süleyman, Arapların Koreli kızı Elveda ile evlendi. Bu dönemde Afyon'dan ayrıldı. Muhammet, Tuğba ve Kübra adlarında üç çocuğundan kızları Anıtkaya dışına gelin oldu. Halen Denizli'de yerleşikler... Bacıların Sarı, kanserden kurtulamayarak 1993 yılında vefat etti. Eşi Rabia Hanım ise 15 yıl sonra, 2008'de öldü...
İkinci oğlu Aziz 1955 yılında doğdu. Çatalların Yarımağa kızı Hatice ile evlendi. Kırtümmet (Hüseyin Omak) ile bacanak oldular. Aziz'in tek oğlu oldu, adını yine Aziz koydular. Afyon'dan evlenen küçük Aziz'in Ali adında bir oğlu var; Anıtkaya'da yaşıyorlar...
Bacıdedenin diğer oğlu Ömer 1960 doğumlu... İbişlerin Eyüp kızı Zehra ile evlendi. Erken dönemde Afyon'a yerleşti. Merve ve Sefa adlarında bir kızıyla bir oğlu oldu. Kızı Merve, Yörükkerimlerin Ahmet oğlu Ali Demir eşidir. Sefa ise Osmanköy'den evlendi. Bir oğlu bir kızı var. Ömer ve çocukları Afyon'a yerleşikler...
Bacıların Seydi'nin en küçük oğlu Mehmet 1964 yılında doğdu. Arkadaşları 'Mozu' lakabını uygun görmüşler. Mehmet de Afyon'a yerleşti ve Kayıhanlı Yıldız ile evlendi. Evlat edindikleri Uğur ile hala Afyon'da yaşıyorlar.
Bacı Seydi, ardında bunca evlat ve Ölüm Defterini bırakarak 1985 yılında vefat etti. Eşi Gülsüm Hanım onun yanına gitmek için yirmi yıldan fazla bekledi, nihayet 2007 yılında göçtü....
Burukhüseyin, Daldalların diğer kolundan Sağırhüseyin kızı Emine ile evlendi, yani Seydi Abisiyle bacanak oldular... Üç oğlan bir kız çocukları oldu; İsmail, Mehmet, İbrahim, Fadime... (Süleyman adındaki bir oğlu 1954'te, Ümmühan adındaki bir kızı 1961 yılında vefat etti.)... Tek kızı Fadime çocuklarının en küçüğü olup; Gazioğlunun Cemal oğlu Necati eşidir. Hatırlanacağı üzere Necati'nin Şerif Ninesi de Daldallardandı... Ortanca oğlu, 1948 doğumlu Mehmet, arkadaşlarıyla oyun oynarken 1961'de vefat etti. Okulu yeni bitirmişti...
Büyük oğlu İsmail 1947 yılında doğdu. Daldalların Hamdi kızı Sultan ile evlendi. Olucaklı Nazmi, Dendenin Siçanali ve Dombeylinin Necati ile bacanak oldular. Erken dönemde Anıtkaya'dan ayrılan İsmail Afyon'a yerleşti. Meryem ve Mehmet adında iki çocuğu oldu. Meryem Emirdağlı bir beyle evlendi. Mehmet de Anıtkaya dışından evlendi ve İsmail adında bir oğlu var. Halen Afyon'da yaşıyorlar.
Küçük oğlu İbrahim ise 1951 yılında doğdu. Göz rengi sebebiyle 'Çakır' diyorlar, başka çakır gözlülerden ayırmak için tam lakabı 'Bacıların Çakır'... Yine Daldallardan Eşeninömer kızı Neslihan ile evlendi. Tellilerin Veysel Öztürk ile bacanak oldular... Çakırın üç oğlunun büyüğü Hüseyin, Gıvığınömer kızı Kezban ile evlendi; Yumrukların Ali Osman Tüplek ve Gasapların İbrahim Eser ile bacanak oldular. İbrahim, Sultan ve Neslihan adlarında üç çocuğu var... Ortanca Adem, Paşanınömer kızı Ümmühan ile evlendi ve Garaburunların Ahmet Mola ile bacanak oldular. Yunus ve Eşe adlarında bir oğluyla bir kızı var... Küçük oğlu Fatih ise Ablak'tan evlendi, Eymen adında bir oğlu var... Bacıların Çakır ve çocukları Anıtkaya'dan hiç ayrılmadılar...
Burukhüseyin de Bacı abisinin ardından 1985'te vefat etti. Emine hanımın vefat tarihi daha geç; 2012...
***
Daldal Hüseyin'in ikinci oğlu Yusuf(Hüseyin)den uzanan Daldalların bu bölümünde, Daldaloğlu Ahmet ve Ramazan çocuklarını gördük. Buna göre; Ahmet çocukları Sarasan ve Delişükrü DADAK soyadını aldılar. Ramazan'ın çocukları ise Bacıları oluşturdu; onlar soyisim olarak DEĞER'i benimsediler...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder