Üç kardeştiler... Üç erkek kardeş... Ahmet, Osman ve Ali... Babaları Halil, berberlik yapmak maksadıyla Girey Ovasından gelmişti. Gireği (Aslanapa) Nahiyesine Eğretliler böyle diyor. Şimdi Altıntaş'a bağlı bir köy var, Gökçeler... Altıntaş ile Aslanapa arasında, Aslanapa'ya daha yakın. Eskiden Aslanapa'nın köyü zaten... O zamanlardaki adı 'Aşağı'... İşte üç kardeşin babaları Halil veya adını bilmediğimiz dedeleri, bu köyden kalkıp Eğret'e gelince, Eğretliler ona 'Aşşağılı' diyor. Çünkü berber çok köyde, yeni berberi diğerlerinden ayırmak için geldiği köyü ile birlikte anıyorlar.
Tabi olay bu kadar basit olmayabilir, biraz derine inince bakalım şu basit anlatımı destekleyecek verileri bulur muyuz...
Takgasların atası ile Aşşağılıların atası Aslanapa tarafından birlikte gelmişler, söylentisinin izahını Takgaslar başlığında yapmış ve şu sonuca varmıştık: Aynı yerden gelmiş olabilirler, ama geliş zamanları farklıdır; önce Takgaslar sonra Aşşağılılar gelmiş. Belki Takgasların atası Berberhüseyin ötekinin gelişine öncülük etmiştir. Defter sıralamasındaki yerlerinden yola çıkarak bu kanaate varılıyor.
Berber Hüseyin 20. sıraya kaydedilirken, Aşşağılıların atası kabul edilen 'Muradoğlu Halil'in oğlu Ahmet' 39. hane olarak kaydedilmiş. 'Uzun boylu, kara bıyıklı' olduğu belirtilen Ahmet'in 1813'te doğduğu da yazılmış. Hanede 12 yaşındaki kardeşinden başka kimse yok...
Benim yorumuma göre Girey Ovasından önce Berber Hüseyin geldi Eğret'e... İş tutup yerleşince Aşağı köylü Murat oğlu Halil'i çağırdı... Halil vefat ettiğinde iki oğlu Ahmet ve Murat vardı; deftere kaydedilen onlardır... Murat isminden yola çıksak bile önemli bağlantılara ulaşabiliriz. Bir defa bu isim Takgaslarda da kök isimdir. Eğret'te bir başka Murat ismiyle bütünleşen sülale Hacımuratlardır. Hacıların Yetimler kolu diyebileceğimiz bu sülalede Hacımurat ve Tülümurat isimleri malumdur... Şimdi, dört bir yanı Hacılarla çevrili Aşşağılıların Efemehmetin ev neden orada bulunduğu anlaşılmıştır sanırım...
En başta sözünü ettiğimiz üç kardeşin babaları olan Halil; 1831'de 'Uzun boylu, kara bıyıklı Muradoğlu Halil'in oğlu Ahmet' diye kaydedilen kişinin oğludur.
İşte o Aşağılı Halil, Omarcıklardan Emine Hanım ile evlendi, sözünü ettiğimiz üç oğulları oldu. Gün geldi, vadesi yetti... Oğlanların anneleri Emine Hanımın ise bir ayağı çukurdaydı... Üç kardeşin her birinin birer oğlu oldu... Kardeşlerin hikayesine bakalım...
Üç kardeşin büyüğü Ahmet 1880 yılında doğdu. Halil kızı Hatice Hanım ile evlendi. Hatice Hanımın Ayanoğlu Halil kızı olduğu bildirildi; ama babası vefat etmiş bulunduğu için tam olarak onun hangi Halil olduğu belirlenemedi. Bir kızları olduğunda adını Sultan koydular. Sultan, Emiraliler/Yeşilömerlerin Ali oğlu Osman'a vardı. Eşi Çanakkale'de kaldıktan sonra akıbeti ne oldu, bilinmiyor...
Emine Nine vefat etti, torun Mehmet büyüdü. Büyüdükçe ona da 'Aşşağılı' demeye başladılar... Aşşağılı, Veyislerin Hacıarif kızı Güllü ile evlendi. Güllü Hanım Körhocanın kardeşidir ve anası sebebiyle Hacılardandır... Lakin bir müddet sonra, 1930'da Güllü Hanım vefat etti...
Bu arada 1928 yılında Aşşağılının mahkemeye müracat ederek yaşını büyütmek istediğini görüyoruz. Doğum tarihi 1909 olarak düzeltiliyor. Aynı yıllarda benzer başvurulara sık rastlandığına bakılırsa; bu, askerlik veya vergi mükellefiyetiyle ilgili bir durum olabilir... Ayrıca bu dönemde kendisine ikinci ve daha kalıcı bir lakap olarak 'Efe Mehmet' de diyorlardı.
Efe Mehmet, Körüslerin şehit Ali'sinin küçük kızı Ümmühan ile ikinci evliliğini yaptı. Yani Ak Ömer'in küçük kardeşiyle... Böylece Gödecinmısdık ve Araplarınşükrü ile de bacanak oldular... Aşşağılının çocukları Ümmühan Hanımdandır. Yaş sırasına göre çocukları; Huriye, Osman, Salim ve Ahmet'tir...
Tek kızı Huriye en büyük çocuğudur. Patlakların Hasan ile evlendi. Kardeşler arasında ilk vefat eden Huriye'dir, 1963'te öldü... Kızından yedi yıl sonra 1969 yılının son gününde Efemehmet vefat etti. Öldüğünde 60 yaşındaydı...
Büyük oğlu Osman 1939 yılında doğdu, Gödeş Mısdık kızı Hatice ile evlendi. Hatice ile Osman teyze çocuklarıdır. Vildan, Halime ve Huriye isimli üç kızları olduktan sonra Osman 1972'de bir kazada vefat etti... Kocası ölünce Hatice Hanım anasının evine döndü. Kızları Vildan, Gugukların Sünnü (Halil Ün) eşi; Halime, Sıntırların Ali oğlu Mevlüt eşi oldu. Önceden vefat eden ablasının adını koyduğu küçük kızı Huriye ise Anıtkaya dışına gelin oldular... İlk iki kızı gelin olduktan sonra Hatice Hanım Afyonlu birine kocaya vardı ve 2020'de vefat etti...
1943 Doğumlu ortanca oğlu Salim'e 1960 darbesinden yadigar bir lakap takıldı: 'Başol'... Başol Anıtkaya dışından evlendi, bir kızı oldu. Kızı, Manisa'da evlendi ve orada yaşıyor. Başol Salim ise 1997 yılında vefat etti...
En küçükleri 1950'de doğan Ahmet, doğal olarak dedesinin adını aldı. Çeşitli sebeplerle ilerleyen yıllarda kamburlaştı. Bir kaç dönem de muhtarlık yapınca 'Gambır Muhtar' veya 'Topaloğlu' olarak tanındı. Kendisi gibi engelli Firdevs Hanım ile evlendi. Bu durumları sebebiyle çocuk sahibi olamadılar... Annesi Ümmühan hanım da 2000 yılında vefat ettiği için; Kambur Muhtar 2011'de öldüğünde geride sadece eşini bırakmıştı. Firdevs Hanım Efemehmetin evinde yalnız yaşıyor...
Üç kardeşin ortancası Osman, 1883 yılında doğdu. Esmer renginden olsa gerek kendisine 'Arap Osman' diyorlar. Hasan kızı Kezban ile evleniyor; ama çocuğu olmayınca kimsesiz bir macur çocuğu olan Ali'yi evlat ediniyor.
Kurtuluştan hemen sonra Allah Arap Osman'a Aziz adını vereceği bir evlat bahşedince, 'Macur Ali'yi çıkarıyorlar. Aziz ile birlikte aile 'Cüceler' diye anılmaya başlıyor. Hikaye onunla devam edecek, ama babası Araposmanın ne zaman vefat ettiği açık değil. 1925'ten önce vefat etmiş olmalıdır. Yunanlılar tarafından izinsiz işe gitme bahanesiyle öldürüldüğü yönünde bir duyum aldım, eğer bu doğruysa oğlunun doğumunu görememiş demektir. Ya da Aziz'in doğum tarihi yanlış...
Olcaklı Ahmet kızı Fadime ile evlenen Cücelerin Aziz, Amcaların Kelmehmet ve Dönelerin Hasan bacanak oldular... Eğret kütüğü incelendiğinde Aziz'in annesi Kezban Hanımın başka bir köyden olduğu anlaşılıyor; fakat nereli olduğu bilinmiyor. Babası hayatta olmayan tek oğlunu Kezban Hanımın everdiğini ve bu konuda tek söz sahibi olduğunu düşünerek O'nun Olucaklı olduğuna hükmedebiliriz. Neden bir başkası değil de Olucaklı Ahmet'in kızıyla everdi? Tabi Fadime Hanımın ninesi Omarcıklardan olduğu da unutulmasın; dipte Aziz'in büyük ninesi de Omarcıklardan idi... Olucaklı olduğu düşünülen Kezban Hanım, oğlunu Fadime ile everdikten sonra en küçük torununu da gördü ve 1967 yılında vefat etti...
Dördü oğlan üçü kız, yedi torunu oldu. Yaşlarına göre bunların adları; Osman, Emine, Hanife, Mevlüt, Hakime, Hasan ve İbrahim'dir. büyük oğluna babası Arap Osman'ın adını veriyor. Hasan da Kezban Hanımın baba adı...
Cücelerin Aziz yetmişli yıllarda İzmir'e yerleşti... Daha doğrusu çocuklarının peşinden gitti gibi... Orada 2004 yılında vefat etti. Eşi Fadime Hanım ise kendisinden on yıl sonra yine İzmir'de vefat etti...
Büyük kızı Emine, Yeñimısdık oğulluğu, aslen Olucaklı Azim'in eşidir... Hakime, Fadime Hanımın genç yaşta ölen ablasının adıdır. Önce Tellilerin Halil oğlu Veysel ile evlenen Hakime daha sonra Göçmen Süleyman oğlu Şeref'e vardı. Şeref ile Hakime'nin babaları emmi çocuğudur; 2021 Yılında da onun ölümüyle dul kaldı...
Büyük oğlu Osman, Afyon'a yerleşti, az da olsa Anıtkaya ile bağını korudu. Patlakların Çetenin kızı Ümmühan ile evlendi; Tokanorilerin Zeki Toka ile bacanaklardır... Bir kızı Hacapdıramanların Şeytanahmetin Zafer Selek eşidir... Çocukları ve torunlarıyla halen Afyon'da yerleşik. Bununla beraber köye yaptıkları yeni evlerine sık sık gelip gidiyorlar...
İkinci oğlu Mevlüt 1958 yılında doğdu. İzmir'de yerleşik Anıtkayalılardan Yeşilömerlerin Ömer kızı Ayşe ile evlendi. Nesrin adını verdiği kızı Anıtkaya dışından bir beyle evlendi ve halen İzmir'de yaşıyorlar... Bir oğlunun adı Aziz, Şaşdımların Yılmaz kızı Öznur ile evli... Mevlüt, 1996 yılında İzmir'de vefat etti; çocukları orada yaşıyorlar..
Küçük oğlu İbrahim, dayısı Olcaklı Nazmi'nin kızı Ayşe ile evlendi.
GÖÇMEN SÜLEYMAN
Üç kardeşin en küçüğü Ali 1886 doğumlu. Omarcıklardan Mehmet kızı Hafize ile evlendi. Bir kuşak aksaması ile hala-dayı çocuğu sayılabilirler... Ali'nin de Süleyman adında bir çocuğu oldu.
Süleyman daha küçükken 1. Dünya Savaşı patlak verince Ali de gittiği cepheden geri dönemedi, şehit oldu. Bundan sonra annesiyle yapayalnız kalan Süleyman'a dayıları Altındiş ve Güdükizzet sahip çıktı. Amcalarından bir vefa görmedi. Yunan gittikten sonra, Daldalların evin alt yanında küçük bir yere ev yapıp yerleştiler. Orada sığıntı gibi durdukları için lakabı 'Göçmen Süleyman' oldu. (Öğrendiğim kadarıyla lakabın gerekçesi bu)
Bu evlilikten sırasıyla Veysel, Ali, Sami, Münevvere, Hafize, Şeref ve Hatice adında çocukları oldu... 1939 yılında doğup beş yaşında vefat eden Hatice'nin adını tekrar küçük kızına vermişler. Sonuçta dört oğlan üç kız, yedi çocukları oldu...
Büyük kızı Münevvere, Çolakhüseyinin Veli Ildız'a, yani Kediveliye vardı... Ortanca Hafize, Kelhasanın yani teyzesinin oğlu Yusuf eşidir... En küçüğü Hatice ise Dalmışın Halil İbrahim'e varmıştı, boşandılar ve Anıtkaya dışına kocaya vardı ve orada vefat etti...
Büyük oğlu Veysel 1936 yılında doğdu, Tomanınibram kızı Ayşe ile evlendi. İki kızları oldu; Muhsine ve Nesrin... Muhsine Gözelalinin Ahmet Tok eşidir... Gözelali ile Göçmensüleyman da bacanak idi... Küçük kızı Nesrin ise İzmirli bir bey ile evlenip Almanya'ya yerleştiler... Veysel, 2015 yılında İzmir'de vefat etti...
İkinci oğluna kendi babasının adı olan Ali ismini vermiş. Kelhasanın kızı Sultan ile evlendi. Yani yine teyze çocukları evlendi. Erken dönemde İzmir'e göçtüler... Halil ve Süleyman adında iki oğulları oldu. Süleyman, yedi sekiz yaşlarındayken vefat etti. Halil ise Dendenin Ömer kızı Hacer ile evlendi. Sultan ve Mehmet Ali adlarında bir kızıyla bir oğulları var. Göçmensüleymanın Ali, İzmir'de yerleşik olmasına rağmen uzun zamandır yaz aylarını Anıtkaya'da geçiriyor...
Diğer oğlu Sami, Hacıariflerin Kelahmet kızı Emine ile evlendi; Sağırların Pehlivan Ali Osman ve Bilallerin Demircimısdık ile bacanak oldular.... Pehlivan, dayısı olur; aynı zamanda emmisidir de. Çünkü hem anasının hem babasının kardeşi; bunlara ek olarak bir de bacanak oldular... Kardeşlerinin ardından Sami de İzmir'e yerleşti. Bir kızıyla bir oğulları oldu. 1983 Yılında İzmir'de vefat etti... Kızı Şenay, Gözelalinin Mevlüt oğlu Ümit Tok eşidir. Aralarındaki akrabalığı tekrarlamaya gerek yok... Oğlu Süleyman ise halasının kızı Fadime ile evlendi. Sami ve Eminenur adlarında bir oğluyla bir kızı var; halen İzmir'de oturuyorlar...
Göçmensüleymanın küçük oğlu Şeref, Tekelilerin Kadir kızı Fadime ile evlendi. Fadime Hanım, Bekçirofi ve İbilinin kardeşidir... Kardeşleri gibi İzmir'e yerleşti. Süleyman adını verdiği bir oğlu oldu. Eşi Fadime Hanım 2007 yılında vefat etti... Daha sonra Cücelerin Aziz kızı Hakime ile evlendi... 2021 Yılında İzmir'de vefat etti... Oğlu Süleyman İzmirli bir hanımla evlendi; Şerafettin ve Barış adında iki oğluyla İzmir'de yaşıyorlar...
Göçmensüleymanın hanımı, Sağırların Körmustafanın, yani üvey babasının kızı Emine Hanım 1984 yılında vefat etti. Kendisi ise karısından çeyrek asır sonra, 2000 yılında vefat etti...
***
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder