10 Aralık 2021

Kellan, Dellan, Körlan

     Anıtkaya'da bazı kelimelerin söylenişinde başka yerlerde görülmeyen özel durumların oluştuğunu biliyoruz. Gayet doğal bir durum, her yerleşim yerinde böyle söyleyişe has özellikler oluşur. Dilciler bu duruma "ağız" özelliği diyor. 

    Bazan kelimeyi değişik telaffuz ederek böyle bir durum oluşabilir. Bazen de ekler birleştirilip kelime yeni bir forma büründürülür. Buna benzer bir durum, kelimeleri birleştirilerek de ortaya çıkarılabilir. İşte bunlara üç örnek...

   
     Kellan
    'Kel' malum, saçı olmayan. Bu durumda olanlara doğrudan, isminin başına bu sıfatı getirerek lakabını takmışlar. Örneği bol; Kel Amet, Kel Mehmet, Kel Salek, Kel Süleyman, Kel Arzıman, Kel Ömer, Kel Yusuf, Kel Apdılla, Kel Osman, Kel İban, Kel Bekir... 

    Anıtkaya'ya has olmamak üzere en meşhur kellerden biri, masal kahramanı Keloğlan. Bu yakıştırma da bizde çok kullanılıyor. Yukarıda saydığımız gibi kellerden birinden söz ederken, isim belirtilmeden Keloğlan denilir, kime işaret edildiği anlaşılırdı. Yalnız bu söz bu şekilde söylenmez; iki kelime 'kel' ve 'oğlan' birleştirilirken biçimi değiştirilir ve "kellan" haline getirilir. 'Kellan'dan iki kilo şeker al.' dendiğinde Eminlerin Süleyman Eren kastedildiği hemen anlaşılırdı. Kel Süleyman yerine "Kellan" dendiğinde sanki bu kelimeye biraz daha samimiyet yüklenmiş gibi gelirdi bana.

   
     Dellan
    Formül anlaşıldı sanırım. 'Deli + oğlan' birleştirildiğinde 'delioğlan' olması lazım değil mi? Öyle olmuyor işte, 'dellan' olup çıkıyor. Deli Âmet, Deli Ali, Deli Mêmet, Deli Yakıp, Deliban, Deli Mısdık... Bunların deliliğinden kasıt zeka özürlülük değil; deli dolu olmaları, çabuk parlamaları, ani karar vermeleri vesair... Hatta bazen cevval, gözüpek, yiğit tabiatlı kimselere de 'deli' deniliyor. İşte bu 'dellan' sözüne saydığımız anlamların tamamı yerleştirilmiş. Kendisine böyle hitap edilmesinden rahatsız olanı görmedim.
    

    Körlan
    Öncekiler kadar olmasa da benzer bir kullanım görme engelli kişileri tanımlamada da kullanılıyor. Kör Âmet, Kör Şükrü, Kör Halil, Kör Mısdıfa... Bunlara da 'kör + oğlan', 'köroğlan' anlamında 'Körlan' dendiğini duymuştum. "Körlanın beygir gibi..." veya buna yakın bir deyimi de birkaç kez işittiğimi hatırlıyorum.

    Her üç kelimede de gizli bir içtenlik bulunduğunu, daha söylenirken hissedersiniz.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder