Osmanlı döneminde devletin topladığı çeşitli vergiler var. Hayvan varlığına göre vergi toplamada Eğret'in durumu ilginç 'Ağnam resmi' adıyla koyun keçi gibi küçükbaş hayvanlardan vergi alınıyor. Fakat ziraatta ve ticarette kullanıldıkları için büyükbaşlardan vergi yok. Bir de kovan başına arılardan alınan vergi var, ama bu konumuz dışında...
Bu durum, yani küçükbaştan alınıp büyükbaştan vergi alınmaması Cumhuriyet döneminde de büyük ölçüde sürdürülmüş. Yalnız vergi alınsın alınmasın, vatandaşın elindeki hayvan varlığı kayıt altında tutulmuş. Belli aralıklarla Sayım Döküm belgeleri düzenlenerek bir bakıma kişilerden hayvan bildirimi alınmış. Bu istatistiksel çalışma olarak değerlendirilebilir, ya da devlet gerektiğinde el koyacağı şeyleri bilmek istemiştir.
Elimizde bu belgelere üç örnek var. İlkinin başlığı Sayım Kayıt İlmühaberi... Belgeye herhangi bir tarih yazılmamış, ancak 1920 öncesine ait olduğu düşünülüyor.Sayım Kayıt İlmühaberi küçük ve büyükbaş hayvanları listeleyecek biçimde düzenlenmiş. İlk satıra sırayla Hayvanın Çeşidi, Erkek Adet, Dişi Adet, Yekün Adet, Sahibinin İsmi ve Lakabı sütün başlıklarıyla sıralanmış. Bu belge Koca Ahmet oğlu Ahmet için düzenlenmiş. Gocamatların Ahmet Tektaş kastediliyor, 1979'ta vefat etti.
İlk sütunda bildirimde bulunulacak hayvanların cinsi matbu olarak verilmiş. Bunlar koyun, kıl keçi, tiftik keçi, deve, manda, sığır, at, eşek, katır ve canavardır. Son satırdaki canavardan kasıt domuzdur. Hıristiyan tebaya çiftliklerde domuz besiciliği de yapılıyor ve vergiye tabi... Bu yüzden listede yerini almış.
Gocamatların Ahmet 49 koyun, 1 inek, 1 öküz, ve 1 erkek eşek beyanında bulunmuş. Belgenin altındaki imza kısmında iki mühür bulunuyor. Okunamayacak kadar eski olan bu mühürlerden imzanın kime ait olduğu anlaşılamadı.
Gelelim hayvanların sahibi kısmına... Burada "Kel Bekir Zevcesi Kezban" yazıyor. Bahsi geçen kişi Arapgızı olarak lakaplanan Hacımahmutların Hüseyin kızı, Uykucu Ömer Şen'in de teyzesidir. Tekirgızıların Kel Hasan ile evlendi, kocası Çanakkale'de şehit oldu, O da Kel Bekir ile evlendi. Aslen Bolvadinli olan Kel Bekir Yenimısdık ve Aliosmançavuş'un babasıdır. Kezban Hanım da o sırada Gambırömer'in anası...
İşte şu belge tam da yeni evlendikleri sırada düzenlenmiş. Normalde hayvanların sahibi olarak hane reisi, yani Bolvadinli Çakaloğlu Kel Bekir yazılması gerekir, ama demek ki bu malların özellikle Kezban Hanıma ait olduğunu vurgulamak istemişler.
Arapgızı Kezban Hanımın iki ineği varmış, hepsi bu... Belgenin altındaki imza kısmı boş, fakat onun yerine latin harfleriyle kazınmış muntazam bir resmi mühür basılmış ki hala kullanılmakta olan mühürlerin aynısı gibi duruyor. Bu önemli fark dışında ilk belgeyle bunun hemen hemen aynı olduğu söylenebilir.
Hangi amaçla düzenlenmiş olursa olsun bu iki ilmühaberin işaret ettiği malları trajik bir akıbet beklemektedir. Zira yaklaşık bir yıl sonra Eğret işgal edilecek ve Eğretlilerin elindeki hayvanların tamamı işgalciler tarafından tüketilecektir. Önceliği koyunlara verip, koşum hayvanlarını sona bırakmışlar ve bir buçuk yılda ne var ne yok silip süpürmüşler. Bir yerde okumuştum, Afyon bölgesindeki işgalciler yaklaşık 600 bin hayvan yemiş, bu sayıya kümes hayvanları dahil değil. Bir Yunan'a ortalama üç hayvan düşüyor...
Kurtuluştan sonra Cumhuriyet döneminde halk bir süre bocalıyor, ama sonunda toparlanıyor. Buna bağlı olarak devletin atraksiyonu da gecikmemiş. Son belgemiz 1938 yılından... Önceki iki belgenin aynısı olan bu sonuncusunun başlığı: "Hayvanlar Vergisine Ait Kayıt İlmühaberi" Bu başlıkla, belgenin vergiye esas olmak üzere düzenlendiğini de anlamış oluyoruz.Bu ilmuhaber (bildirim) Dolaksızın İsmail adına düzenlenmiş, yani belgede öyle yazıyor. Dolaksızın İsmail Kırım, Dolak Mehmet'in abisidir, bu belgeden dört yıl sonra 1942'de vefat etti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder