18 Ekim 2021

Milli Mücadelede Eğret Günlüğü - 7

 Üçüncü gün devam... Eğret baskınının Birlik Komutan raporlarına yansıması.

Önceki Bölüm

    28 AĞUSTOS 1922

    2.Süvari Tümen Komutanlığı harp raporu:

                Tümen akşama yakın yürüyüşe geçti. 2. Alayın gelmesini bekleyerek  Başkimse’de 1,5 sâat kadar istirâhât edildi. 2. Alay ile Sıçanlı Ovası’nda 57. Alay  ile irtibât için kalan 20. Alay 1.Bölük de burada bize katıldılar. Gece yarısında Olucak köyüne varıldı. Uykusuzluktan ve yorgunluktan yürüyüş zorlukla yapılıyordu. Köye her türlü ihtimâle karşı tedbirli girildi. Düşmân yoktu. Alınan bilgiye göre Eğret’te yalnız jandarmalar varmış. Fakat o civârda düşmânın bir de tümeni bulunuyormuş, diğerleri güneye gitmişler. Olucak’ta Kolordu Karârgâhı Tümenle buluştu. Kolordu Kumandanı Paşa hazretleri geriden Kolordu sahrâ toplarının geldiğini ancak sabah yardım edebileceğini, sol yanımıza 14. Tümenin sürüleceğini emir buyurdular. Eğret’teki jandarmalarla bir kargaşaya meydan vermemek amacıyla daha güneyden geçildi ve bir an evvel mühim hedeflere baskın yapabilmek için köyden alınan kılavuzla sabah olmadan Çatalçeşme’nin 3-4 km kuzeyine varıldı. 13. Alay öncü oldu. Arkasından da sırayla 20. ve 4. Alaylarla, Topçu, 2. Alay ve bağlı birlikler geliyordu. Eğret köyü hizalarında kolun toplanması için kolbaşı durduruldu. Bir saatten fazla istirahat edildi. Aynı zamanda ufak bir uyku molası verilmiş oldu. Yolda, yalnız bir yerde duyulan ufak bir sesten başka düşmanın varlığına dair bir şey hissedilmedi. Sabah olunca Hasanköy’ün batısında Altıntaş yolu üzerinde düzensiz bir yürüyüş kolunun kuzeye doğru gittiği, Eğret civarında birtakım ordugâhların olduğu görüldü. Kuzeye gidenler, binek ve yük otomobilleriyle grup grup yaya askerlerdi. Bu durum karşısında artık demiryolunu tahrip etmekte bir fayda görülmedi. Derhâl bu akın üzerine hücum ile düşmanın tam göbeğinde bir kargaşa yaratmaya ve düşmanın, henüz açığa kavuşmayan durumunu meydana çıkarmaya karar verildi.

                Saat 05.00’ti. 13. Alaya, cephesine hücum emri verildi. 20. Alay ileriye getirildi. Diğer birliklerin yanaşarak aralarındaki mesafeyi kısaltmaları emir subaylarıyla emredildi. Geride kalan batarya komutanı çağrıldı. 13’üncü Alayın baştaki bölüğü, düşmanın yanına geldiği sırada yaya muharebeleri için düzen aldı. Alay Komutanına bir bölükle yaya muharebesi değil, bütün alayla hücum edilmesi tekrar tebliğ edildi. Alay başarıyla hücum etti. Eğret tarafından da tüfek sesleri duyulmaya başlandı. Birçok otomobilin güneye doğru kaçtığı görüldü. Başlangıçta Eğret tarafındaki çarpışmanın, 14. Tümen tarafından yapıldığı zannedildi. 20. Alay da 13. Alayın sağına, Hasanköy istikametine hücuma iştirak ettirildi. Geride, alaylara giden subaylar dönmedi.

                Eğret tarafında da mühim faaliyet olduğu anlaşılıyordu. 13. Alay, cephesindeki otomobilleri tahrip ettikten ve karşılık veren düşman askerlerini etkisiz hâle getirdikten sonra Eğret’in yaklaşık 2 km güneydoğusundaki sırtlara çıktı. Yani yolun doğusuna geçti. 20. Alay da cephesindeki otomobilleri tahrip ettikten ve bu otomobillerden çıkıp müdafaaya çalışanları etkisiz hâle getirdikten sonra demiryoluna hakim sırtlara hareket etti. Bu sırada Hasanköy’ün 2 km batısındaki tepeye çıkan düşman piyadelerinin yoğun ateşi karşısında durarak muharebeye başladı.

                Eğret’te bazı kuvvetlerin de güneye sarkmaya başlamasının ve Tümen’in diğer birliklerinin Eğret’e sarkarak muherebeye tutuştuklarının anlaşılması üzerine, yeni bir karar alındı. Bu sırada Tümen bataryası Eğret istikametinde ateşe başladı. Eğret’teki düşman bataryası bu ateşe karşılık verdi. Tümen, birinci amacına ulaşmıştı. Yol kesildi. Otomobiller yığın hâlinde kaldılar. Bazı perakende askerler perişan hâlde küçük otomobillerle çeşitli istikametlere kaçtılar. 4-5 subayla, 30 kadar asker esir alındı, 100 kadarı da etkisiz hâle getirildi. Bunlar herkesin Afyon’dan kaçtığını ve ne olduğunun farkına varamadıklarını söylediler. Bazı kamyonlarda da 4’üncü Tümen firarileri vardı. Bu durumda düşman kuvvetlerinin büyük kısmının bu istikamette çekilmediği anlaşıldı. Giden keşif kollarından henüz bir bilgi alınamamasına ve mühim bir şey gözetlenememesine rağmen Resulbaba sırtlarının önem kazandığı anlaşıldı. 20. Alay keşif kollarından gelen raporlar, dikkati Resulbaba bölgesine çekiyordu. Eğret bölgesindeki durumun anlaşılamaması üzerine bulunduğumuz bölgenin durumuna göre işi idare etmek amacıyla Tümen Kurmay Başkanlığından Yüzbaşı Tevfik, bölgeye gönderildi. 13. Alayın, kademeli kademeli 20. Alayın gerisinde toplanarak, ihtiyata geçmesi emredildi. Resulbaba’nın yukarı hattından bazı süvari ve piyade kuvvetlerinin batıya doğru gittiği ve Eğret’teki düşman piyadelerinin Olucak istikametinde bırakıldıkları görüldü. Resulbaba istikametine gönderilen bölüğümüze karşı düşmanın bir teşebbüsü olmadı. 13. ve 20. Alaya, Resulbaba’ya karşı çok dikkatli bulunulması bildirildi. Şiddetli piyade ateşi gören 20. Alaya baskının artması hâlinde geriye çekilmesi emredildi. 13. Alay da 20. Alay Komutanı emrine verildi.

                Henüz bir haber alınamayan sol kanat grubunun yanına hareket ettim. Maksadımı izah ederek Tümen Kurmay Başkanını karargâhtan bir subayla 20. Alay Komutanı nezdine gönderdim. Bu grup, özellikle Resulbaba’yı kontrol altında tutacak ve sıkışınca Olucak istikametinde çekilecekti. Sol kanat grubuna yaklaşıldığında, bu grubun Olucak istikametinde kademeli olarak çekildiği görüldü. Bu sırada 2. Alay Komutanının raporu alındı. Saat 09.30 sularıydı.

2’nci Süvari Tümen Komutanlığına

                1. 20. Alay 1. Bölük, irtibatı kaybetmiş ve alaylar Tümeni takip edememiştir. Hava aydınlanınca, Eğret’in 600 m yakınından öncü bölüğüne ateş edildi. Sonra düşmanın bir tabur piyadesi yayılarak bize yöneldi. Başlangıçta 4. Alay uç bölüğü ve makineli tüfekle, bu düşman piyade taburlarıyla iki saat kadar ateş muharebesi yapmıştır. Düşman yürüyüş kollarının sol kanadımıza sarkmaya başlaması üzerine sola açılmış ve yine sol kanadını himaye etmiştir. Düşman topçu ve piyadelerinin yoğun ve etkili ateşi karşısında mevzinin güneyindeki sırtlara çekilmiştir. Alayımızdan iki bölükle himaye edildi. Bu sırada düşmanın ayrıca bir kuvveti sağımızı çevirmek teşebbüsünde bulunduysa da ateşimizle durduruldu. Saat 07.45’te ateş kesildi. Alaylar Eğret’in 2,5 km güneyindeki sırtlarda bekleme mevzisindedir. Eğret ve kuzeybatı istikametleri keşfettirilmektedir.

                2. Düşmanın bir alay kadar piyadesinin saat 07.30’da Eğret’in batısından güneybatı istikametinden çıktığı görüldü. Bu yürüyüş kolunun hareket istikameti takip edilmektedir.

                3. Topçular ve Tümenin bağlı birlikleri Olucak köyü yolu üzerinde ve 1 km mesafededir. Batarya yürüyüş sırasında alayların hareketini oldukça geciktirmektedir. Bu sabahki muharebeye de çok geç iştirak etmiş, birkaç mermi attıktan sonra ateş kesilmiştir.

                4. Bu rapor 28 Ağustos 1922 günü saat 08.30’da Eğret’in 2,5 km güneyindeki sırttan yazılmıştır. Kolordu Komutanı Olucak’tadır. Bugünkü durumumuz Kolorduya da arz edilmiştir.

2’nci Süvari Alay Komutanı Binbaşı Ahmet Kemal

Bunu müteakip, Kolordu Kurmay Başkanlığı 2. Şube Müdürü, aşağıdaki Kolordu emrini getirdi:

                                                                        Olucak’tan, 28 Ağustos 1922, Saat 08.20

2’nci Süvari Tümen Komutanlığına

                1. Düşmanın 7. Tümeninden bu sabah alınan bir esir, dün yani, 27 Ağustos 1922 günü öğleden sonra düşmanın Balmahmut civarında bulunan 7. ve 9. Tümenlerinin Dumlupınar’a çekilme emri aldıklarını söylemiştir. Bu sabah Başkimse ile Çatkuyu arasında batıya doğru hareket eden düşman kolları da görülmüştür. 14. Tümen bu düşman kuvvetlerine karşı Kozluca Tepesi’ni tutmaktadır.

                2. Düşmanın bir tümen kadar taze kuvveti Eğret’e doğru ilerlemektedir.

                3. Tümeniniz Eğret istikametinde ilerlemekte olan düşmanı mümkün mertebe oyalayacak ve Olucak’ın kuzeyinde, Batak köyü (Haritada Ören yazılmıştır.) civarında toplanacaktır.

                                                                                         5’inci Kolordu Komutanı Fahrettin

                2. Alayın raporu üzerine, öncelikle Sol Kanat Grubundan gelen Kurmay Yüzbaşı Tevfik’le sağ kanada şifahi emir gönderildi. Sağ Kanat Grubu Olucak istikametine çekilecekti. Resulbaba sırtlarının durumunu yandan en iyi şekilde gören 20. Alay Komutanı, sol kanat hakkında Yüzbaşı Tevfik’ten bilgi alarak çekilecekti. Sol kanadımızda aradığımız 14. Tümen, Kozluca Tepesi’nde ortaya çıktı. Gerektiğinde yardım edecek olan Kolordu Topçu Taburu ise meydanda yoktu. Kısa süre sonra sol kanat alaylarının Olucak istikametinde ricat ettiği görüldü. Tümen Karargâhına gelen Batarya Komutanı Yüzbaşı Cavit’e, Kolordudan tebliğ edilmiş olan emre göre Olucak’ta Kolordu Karargâhında bulunduğu sırtlarda (Harman yerinde) hemen mevzi alması ve bataryanın yanına gitmesi emredildi. Batarya Komutanı, bataryanın bu istikamete harekete geçtiğini söyledi. Bu emri 4. Alaydan Teğmen Ali Rıza tebliğ etmişti. 4. Alay Olucak istikametinde hareket hâlindeyken düşmanın şiddetli topçu ateşine maruz kaldı. 4. Alay, Olucak köyünün batısındaki derelere yöneldi, sonra Olucak istikametine döndü.

                Tümen Karargâhı 4. Alayı takiben ilerliyordu. Bu sırada Adem Tepe bölgesinde ve Resulbaba sırtlarında arttıkları görülen piyade ve atlıların, 1. Süvari Tümenine mi yoksa düşmana mı ait olduğunu anlamak için Tümen Muhafız Takımından kuvvetli bir keşif kolu bölgeye gönderildi. 4. Alay Olucak köyüne girdi. Bu sırada Adem Tepe istikametinden Olucak’a bakan sırtlara sarkan bazı perakendeler tarafından birkaç el ateş edildi. Bunların düşman kuvvetleri olduğuna hükmedilerek, durum Kolordu Karargâhına bildirildi. Olucak’ın durumunu tespit etmek üzere Tümen Karargâhıyla ve dört araçla köye gelindiğinde, 4. Alayın köyü geçtiği ve köydeki perakendelerden Kolordu Karargâhının gittiği anlaşıldı. Karargâhtan birkaç subay ve bazı ağırlık döküntüleri görüldü.

                Saat 10.00 sularıydı. Henüz bir muharebe faaliyeti olmamasına rağmen Kozluca Tepelerinden çekilme belirtileri vardı. Düşmanın topçu ateşi de geniş bir sahayı, özellikle Olucak köyü civarını vuruyordu. Bu sırada Kolordu Personel Şube Müdürü Yüzbaşı Şükrü’ye rastlandı. Eğret’ten gelen 2. ve 4. Alayların Olucak’ın kuzey sırtlarında mevzi alacaklarını ve Kolordu Komutanının bu konudaki emirlerini tebliğ ettiğini söyledi. Mevzileri gösterdi. Belirtilen sırtlara gidildi, kimseye rastlanmadı. Olucak’ta da nizami bir birlik kalmamıştı.

                Saat 10.00’u geçmişti. 4. Alayın Kolordu Karargâhını takip ettiği, 2. Alayın büyük ihtimalle Olucak’ın batısından 13. ve 20. Alayın ilk kısımlarıyla geriye gittiği, 14. Tümenin Kozluca Tepesi’ndeki bazı birliklerle Olucak’a uğrayarak geriye gittiği ve düşmanın topçu ateşi altında yalnız kalan Tümen bataryasının önemli kısımlarını alamayarak Beşkarış istikametine giden akını takip ettiği anlaşıldı. Yakından temas edilmesi ve doğrudan doğruya emirler verilmesi sebebiyle burada cereyan eden olaylar 5. Kolordunun harp ceridesinde daha iyi açıklanacaktır. Birlik komutanlarının bu konudaki harp cerideleri de öneminden dolayı sırayla aynen yazılmıştır. (Bu sırada Kolordu Karargâhı Olucak köyünün 1 km kuzeyindeki sırttaydı.)

 

                20’nci Alayın Harp Ceridesi

2’nci Süvari Tümen Komutanlığına

                28 Ağustos 1922 tarihine ait rapor:

                1. 28 Ağustos 1922 günü saat 05.00’te 13. Alay, otomobillerin üzerine hareket ederek ateş açtı. “Otomobiller kaçacak, derhâl bir bölüğünüzü yola sevk ederek otomobillere hücum ettirin.” emri verildi. Öncü 2. Bölük, dört araçla hareket ettirildi. Bu sırada emir subayı “Bütün alayla hücum edilecektir.” emrini getirdi. Alay hemen seri yürüyüşe geçerek bölüğü takip etti. Otomobiller durduruldu. Üç şoför yaralı olarak esir alındı ve geriye sevk edildi. (Diğer şoförler ölü olarak ele geçirildi.) 10 otomobil yakıldı. Resulbaba’nın doğusu istikametinde keşif kolları gönderildi. Bu keşif kollarından alınan haberde, bir tümen olduğu tahmin edilen ve birçok yük hayvanı bulunan kuvvetin, Resulbaba istikametinde yürüyüşe geçmek üzere olduğu bildiriliyordu. Otomobillerle meşgul olduğumuz için o istikamete bir bölük sevk ettim. Bölük Komutanından, Eğret yoluna hâkim olan ve toplu hâlde bulunan düşman tümenini gizlemekle görevli bir düşman piyade taburunun kara sırtlara ilerlediğine ve ateşe maruz kalındığına dair haber geldi. Bölük, derhâl yaya muharebeye geçerek karşılık vermeye başladı. Otomobillerin yakılmasıyla meşgulken içi askerle dolu 20-30 kadar otomobil Eğret’ten çıkarak bize doğru gelmeye ve ateş etmeye başladı. Bu otomobillerin üzerine makineli tüfek ve piyade ateşi açtırıldı. Otomobiller durdu, içindekiler yere atlayarak yol kenarında mevzi almaya ve ateş etmeye başladılar. Düşman taburunun, bölüğe hakim olmak ve otomobilleri kurtarmak üzere ilerleyen ateşi bizi etkilediğinden, Alayı, bölük bölük yolun batısındaki sırtlara çektirdim. Üzerlerine ateş ettiğimiz otomobillerden 4-5 tanesi, arkalarında 100 kadar ölü ve 13’üncü Alay tarafından esir alınan 30 kadar asker ve subayı bırakarak, düşman piyade taburu muharebe ederken güneye firar ettiler. Geriye çekildiğimiz sırtlarda düşmanın bu piyade taburuyla muharebeye başladık.

                2. Saat 08.30’da, düşman piyadesinin kara sırtları tamamıyla tuttuğunu, bizi fazlaca sıkıştırdığını, fazla olan cephane sarfiyatı nedeniyle cephane ikmali yapılmasını ve 2. Bölük Komutanı Yüzbaşı İhsan’ın yaralandığını raporla bildirdim. Sonra şifahen de arz etmek üzere Alay Yaverini Tümen Karargâhına gönderdim. Fazla cephane sarfiyatını önlemek için mümkün mertebe az ateş edilmesi, gözetleme ile yetinilmesi ve ciddi bir tehlikeye maruz kalındığı takdirde Tümen ihtiyatında bulunan 13. Alayın yanına çekilme emrini, Alay Yaveri vasıtasıyla şifahen tebliğ ettim. 13. Alay, Tümen ihtiyatını teşkil etmek üzere saat 08.35’te solumuzdan yani Eğret istikametinden geriye çekildi. Bunun üzerine soldaki 2 Bölükten, 13. Alayın bulunduğu yere bir subay postası gönderildi. Saat 08.40’ta Resulbaba istikametine gönderilen subay keşif kolundan alınan rapora atfen Bölük Komutanı tarafından Alaya yazılan raporda, düşmanın bir bölük süvarisinin Resulbaba yukarı hattından geçtiği, ardından yük hayvanlarıyla ve arkasında düzenli birliğiyle bu hattı takiben Adem Tepe istikametinde yürüdüğü, bu yürüyüş kolunun 3,5 km derinliğinde olduğu anlatılıyordu. Raporun ayrıca bir suretinin de Tümene takdim edildiği arz ediliyordu.

                3. Saat 08.50’de 2. Süvari Tümen Kurmayı Cevdet bulunduğumuz mevkiye geldi. Düşmandan bir tehlike hissedinceye kadar kalmamızı; Tümen Komutanının düşüncesinin, 2. ve 4. Alayların yanına giderek oradan Resulbaba yukarı hattından ricat eden düşman tümenine taarruz etmek ve bu tümeni perişan hâlde bırakmak olduğunu, 13. Alayı emrimize alıp geride toplayarak düşmanla teması kesmeden Tümen gelinceye kadar Resulbaba istikametine keşif kolları sevk etmemizi içeren emri getirdi.

                Bu sırada saat 08.55’te 2. Bölük Komutanı yaralanınca bölüğün komutasını üstlenen Alay Komutan Muavini Yüzbaşı Yusuf Nasuhi’den alınan raporda, düşmanın bir tabur kadar piyadesinin Eğret’ten çıkarak yanımıza düşmek istediği bildiriliyordu. Bunun üzerine Resulbaba yukarı hattından ricat eden tümenin yürüdüğünü, Yüzbaşı Yusuf Nasuhi’nin raporundaki bilgileri, cephemizde kara sırtlarda bulunan düşmanın bizi sıkıştırdığını, Alayı, muharebeyi keserek 13. Alayın bulunduğu mevkide toplayıp, Resulbaba yukarı hattından yürüyen düşmanla teması muhafaza etmek ve Tümenin emrine göre hareket etmek kararını verdiğimi bildiren raporu saat 09.10’da gönderdim. 09.15’te düşmanı oyalamak üzere bir bölük artçı bırakarak, 13. Alayın bulunduğu mevkiye hareket edildi ve 09.30’da toplanıldı.

                20. ve 13. Alaylardan, Resulbaba ve daha güneye keşif kolları sevk edileceği sırada (saat 09.35) Kurmay Yüzbaşı Tevfik bir emir gönderdi. Emirde; düşmanın bir alayının Olucak istikametinde 2. ve 4. Alaylarımıza taarruz ederek Olucak’ın 1 km doğusuna kadar ilerleyerek soldan da bir kolla Olucak’ı kuşatmaya çalıştığını, Olucak’ın da düşman tarafından işgal edilmek üzere olduğu bildirilerek, 20. ve 13. Alayın emrimizde olarak Olucak’ın güneyindeki sırtlar üzerinden Olucak’ın kuzeybatısındaki fundalıklı tepelere çekilmemiz belirtiliyordu. Hemen yürüyüşe geçildi. Eğret ve güneyimize yancı olarak birer subay keşif kolu çıkarılarak açık yürüyüşe başlandı. Eğret’in batı, Olucak’ın doğu sırtlarında bulunan düşman topçusu yol kolumuza ateş etmeye başladı. Olucak’ın güney istikametine keşif kolu sürüldü. Alay da bu istikameti takip ediyordu. Sırtlara hareket ettiğimiz anda düşman altı topuyla üzerimize seri ve etkili bir ateş açtı. Yukarı hatta çıktığımızda ise düşman tümeninin yük hayvanlarını takip eden birliklerinin ateşine maruz kaldık. Bunun üzerine hücuma geçmek ve topçu ateşinden kurtulmak için geride bulunan 13. Alay kılıç çekti. Hücum başladıysa da şiddetli piyade ateşiyle önde bulunan bölük kayıp verince hedefi bırakarak kayalıklar ve yarlardan birden bire geriye çark etti ve bütün kılıç çekmiş olan kitleye bu ani geriye çark ediliş yayıldı.

                Topçu, piyade ateşi etkili olduğundan yukarı hattan aşağıya bir akın başladı ve Olucak köyüne yöneldi. Olucak’a ilerleyen düşman piyadesinin tutmuş olduğu sırtlardan şiddetli topçu ateşine ek olarak makineli ve otomatik tüfek ile piyade ateşi de başlayınca, ateşten kurtulmak için bu akın Olucak’ı geçerek fundalıklı tepelere doğru yöneldi. Subayların devamlı ikazı neticesinde fundalıklı tepelerde durdurulan, bu akın toplandı. 13. Alaydan bir bölük ve makineli tüfek bölüğü alayla beraber asker takviyesi aldıktan sonra Beşkarış köyüne geldi. Bir kısım asker de Olucak kuzeybatı sırtlarına çıkarak gözden kayboldu.

                4. Düşmanın Olucak istikametine ve tek geçit bölgemize doğru uzanan piyade kuşatma kolu Tümenin diğer kısımları tarafından durdurularak, ricat hattımızın elde tutulması ve himayesi mümkün olsaydı, komuta ettiğim grup için böyle bir felaketin söz konusu olmayacağı kanaatimi arz ederim.

20’nci Süvari Alay Komutanı Binbaşı Kâzım

 

                2. Alayın Muharebe Raporu

2’nci Süvari Tümen Komutanlığına

                1. 28 Ağustos 1922 günü arz edilen raporla Tümenin kolbaşında bulunan 13. Alay ve 20. Alay ile irtibatın kaybedilmesi üzerine 2. Süvari Alayı 4. Alayı takip ederek Olucak - Eğret istikametinde yürüyüşüne devam etti. Çünkü Tümen tarafından bu istikamete gece yürüyüşü ile gidileceği emredilmişti. 20. Alayın 1. Bölüğü ve 4. Alay ile Tümen birliklerini emrime aldım. 4. Alaydan bir bölük öncü bölüğe ayrıldı. Öncü bölüğünün ucu Eğret’in tahminen 600 m güneyine ulaştığında, alınan haberde Eğret’te düşman ordugâhının görüldüğü ve köy içerisinde düşman piyadelerinin dolaştığı bildiriliyordu. Bunun üzerine buradaki düşmana ateş baskını yapmaya karar verdim. Derhâl 4. Alayı öncü bölüğüne yaklaştırdım. Tümen bataryasının süratle 2 km güneybatısındaki mevziye girmesi emrini verdim. Tümen bataryası ise yürüyüşteki eksikliğinden dolayı, ağırlık ve bağlı birliklerinden geride kalarak, arzu edilen zamanda emredilen mevziye giremedi.

                20. Alayın 1. Bölüğü, bu alayın soluna taşkın olarak sol kanadın muhafazasıyla görevlendirildi. Saat 05.30’da öncü bölüğünün işgal ettiği bağlara doğru 30 kadar düşman piyadesi ilerleyince bölük derhâl ateş açtı. 2. Alay, 4. Alayın gerisindeki tepede bekleme mevzisindeydi. Öncü bölüğü saat 05.30’da ateşe başlayınca 30 kadar tahmin edilen düşman piyadesi köye çekildi. Ardından köyün güney çıkışında bir bölük kadar düşman piyadesi ateşe başladı. Ayrıca iki piyade bölüğünün de sağ kanadımıza taşkın bir şekilde yayıldığını gördük. 4. Alay Komutan Muavini Atıf Bey iki bölükle düşmanın kanadımıza yapacağı tesiri engellemek üzere görevlendirildi.

                Bu sırada Eğret’te bulunan düşman otomobilleri Afyon istikametine süratle kaçtılar. Eğret’teki telsiz istasyonu sökülmeye başlandı ve düşmanın iki tabur kadar piyadesi Eğret’in batısından Çerkezköy istikametine yürüyüşe geçti. Aynı zamanda köyün kuzeyindeki tepelerde mevziye giren düşman topçusu, iki topuyla alayları ve nihayet avcı hattını etkili bir şekilde dövmeye başladı. 4. Alayın iki bölüğü ile makineli tüfek bölüğü ve 20. Alay 1. Bölük cephesinden karşılıklı ateş edildi. Düşmanın iki bölüğünün sağa taşkın olarak yayılması ve ayrıca iki piyade taburunun Çerkezköy’e yürümesi düşmanın kuvvetinin bir alaydan fazla olduğunu gösteriyordu. Düşman 4. Alay cephesinde şiddetli taarruza başladı. 27 Ağustos 1922 akşamı verilen emirde 14. Süvari Tümeninin, Tümenimizle beraber hareket edeceği bildirilmişti. 14. Tümenin yürüyüşünü geciktirmemek amacıyla düşmanın inatçı taarruzu karşısında 4. Alay, kademeli olarak 2. Alayın himayesinde çekilmeye başladı.

                Saat 06.45 olmuştu ve 5’. Kolordu Komutanının Olucak’ta bulunduğunu haber aldım. Taarruz eden düşman birliği ve Tümene katılamamam hakkındaki sebepleri, düşmanın durumu hakkında bilgi verdim. Düşman taarruzunu, ateşimizle bir müddet ertelettik ise de saat 08.10’da düşman cephemizdeki taburunu iki taburla takviye ederek bölük kolları düzeninde aralıklarla ilerlemeye başladı. Eğret yolunun yaklaşık 1,5 km güneyindeki vadide durdular. Daha sonra öndeki düşman taburunun zayıf avcı hatları ilerlemeye başladı. Yine ateşlerimizle durdurduk. Gözetleme yerinden karşımızdaki düşman kuvvetlerini iyi gören ve alaydan takdim edilen rapor üzerine düşman kuvvetleri hakkında bilgi sahibi olan komutan, Alayın kademeli olarak Olucak köyü sırtlarına çekilmesini, orada muharebeye devam etmesini, 13. ve 20. Alayın Olucak’a ulaşmalarının sağlanmasını ayrıca 14. Süvari Tümeninin Olucak’ın hemen doğu sırtlarında ricat eden düşman alayıyla muharebe ettiklerini, 4. Alaydan İrtibat Subayı Celal ile şifahen saat 10.00’da tebliğ etmiştir.

                Komutan, Olucak köyünün doğu ve batı sırtlarına da kuvvetli bir keşif kolunun gönderilmesini emretmiştir. 4. Alaydan derhâl bir takım kuvvetinde bir keşif kolu emredilen bölgeye doğru saat 10.20’de hareket etti. Bu sırada Eğret’in kuzeyinde düşmanın bazı yürüyüş kolları görülüyordu. Saat 11.00’de düşman tekrar cephemize yaklaşmaya başladı. 4. Alayın Olucak köyünün kuzeydoğusundaki sırtlarda mevziye girmesini emrettim. Düşman topçusu da ateşe başladı. 2. Alay kademeli olarak muharebe ederek çekilirken 5. Kolordu 2. Şube Müdürü Yüzbaşı Şükrü, Komutanın şifahi emrini tebliğ etti. “Düşmanın Çerkezköy’deki taburu Olucak’a yürümeye başladı. Bu Taburu 2. Alay bütün mevcuduyla durdurmaya çalışacaktır. Bu sırada 4’üncü Alay ve bağlı birliklerinin Kolordu Komutanının emriyle Olucak köyünün batısına geçerek sırt eteklerinden yürüdükleri görüldü.

                Saat 11.45’te kuzeydoğudan Olucak istikametine giden iki alay süvarinin 13. ve 20. Alay olduğunu anladık. Bu alaylar Eğret’in doğu sırtlarına çıktılar. (Tam 4. Alaydan gönderilen keşif kolunun bulunduğu yer.) Eğret’in güneyinde mevziye giren düşman topçusu bu iki alayımıza şiddetle ateş ediyordu. Bir müddet sonra alayların sırtlardan gayet dağınık bir şekilde indiklerini görünce Alay yaverini o tarafa gönderdim. Döndüğünde yukarı hat üzerinde, yani bulunduğum ateş mevzisinin 1,5 km güneydoğusundaki sırtlarda düşman piyadesinin yoğun ateşlerine maruz kalan alayların büyük zayiata uğradıklarını söyledi. Düşmanın diğer iki obüs topu da 13. ve 20. Alay yürüyüş kollarını dövmeye başladı. Alay, 14. Süvari Tümeninin bu sırtlarda düşman piyadesiyle muharebe ettiğini ve oralarda bulunduğunu bildiği hâlde bu iki alayımızın yukarı hatta bulunan düşman piyadelerinin toplanma hattı içerisinde şiddetli ateşlerine maruz kalacağını tahmin etmemişti. 13. ve 20. Alayın dağınık şekilde Olucak köyünden geçer geçmez düşman piyade avcıları Olucak’a 1 km kadar yaklaşmıştı.

                28 Ağustos günü tam öğle vakti bu iki alayın Olucak’tan batıya doğru yürüdüğü, köyün haricinde Olucak sırtlarında 14. Tümenin olduğu bildirilmiş iken, 13. ve 20. Alaydan düşman piyadesinin bu sırtlarda bulunduğu haber alınınca 4. Alay ile Tümene bağlı birliklerin haberim olmadığı hâlde batıya doğru çekildiklerini görünce, 2. Alay da o istikamette yürüyüşüne devam etti. (Beşkarış’ta 4. Alay Komutanına bunun sebebini sordum. O da 5. Kolordu Komutanından aldıkları emir üzerine Beşkarış’a çekildiğini söyledi.)

                Olucak’ın kuzeyinde muharebe eden Alayım, 14. Tümenin ve 4. Alayın çekilmesi ve yürüyüş istikametleri hakkında kesinlikle haberdar edilmemiştir. Olucak’tan batıya doğru yürüyüşümüzde düşman topçusu obüs ve cebel toplarıyla takip ateşi yapmışsa da muharebede bineğim ile alaydan iki binek hafif yaralanmıştır. 2. Bölükten de Antalyalı Pehlivan Mehmet ağır şekilde yaralanmıştır. Zayiat cetvelleri 28 Ağustos 1922 günü saat 21.00’de Tümene takdim edilmiştir. Eğret’te ilerlemek isteyen düşmanın, harbe girmemiş bir piyade tümeni olduğu anlaşılmıştır. Bu düşman tümeninin hareketini, ateşimizle 6 saat durdurduk. Olucak’a da akşama kadar gelemedi. Bu durumda bir günlük yürüyüşü sonuçsuz kaldı. Bundan dolayı düşmanın bu tümeninin, Dumlupınar Muharebesinde bozguna uğrayarak Murat Vadisi’ni takiben çekildiği arz olunur.

2. Süvari Alay Komutanı Binbaşı Ahmet Kemal

 

                4. Alayın Harp Raporu

                27 Ağustos 1922 günü saat 19.00’da 13. Alay öncü olmak üzere, 20. Alay, 4. Alay, 2. Alay, batarya, bağlı birlikleri olmak üzere yürüyüşe geçildi. Yolların bozuk olması sebebiyle alaylar arasında çoğu zaman irtibat kayboluyordu. Bu nedenle 20. Alayın sonunda bulunan 1. Bölüğünü 4. Alay sıkı bir irtibat ile takip ediyordu. Tümen, Olucak köyünde bir süre durdu ve yürüyüşe geçildikten bir müddet sonra da önümüzde giden 20. Alayın 1. Bölüğünün, Alayıyla irtibatını kaybettiği anlaşıldı. Tümen emriyle, gece yürüyüşüyle Eğret istikametinde gidileceği öğrenilince, 4. Alay, 2. Alay Komutanının emrine girdi. 3. Bölüğü öncü bölüğü çıkararak Eğret istikametinde yürüyüşe devam etti. Güneşin doğuşuyla beraber Eğret’in tahminen 600 m kadar güneyine varıldığında Eğret’te düşman ordugâhının bulunduğu ve köy içerisinde düşman piyadelerinin dolaştığı, köy harmanlıklarında da bir telsiz istasyonunun bulunduğu görüldü ve hemen Müfreze Komutanlığına bilgi verildi.

                Müfreze Komutanından aldığım emir, bataryanın da katılmasıyla düşmana Alayla ateş baskını yapmaktı. Bunun üzerine öncü bölüğü bulunduğu bağlarda mevziye sokuldu ve Alay da öncü bölüğüne yaklaştırıldı. 30 kadar düşman piyadesinin Eğret’ten 3. Bölüğün işgal ettiği bağlara doğru yürüdüğünü gören sağ kanattaki bir asker ya emri işitmemiş olmasından veya elinde olmayarak emir verilmeden ateş edivermesinden dolayı mecburen bölük de ateşe iştirak ettirildi. Saat 05.30’da Bölüğü derhâl 4. Bölük ve Makineli Tüfek Bölüğü ile takviye ettim. Sol kanadın korunması için 20. Alayın 1. Bölüğü görevlendirildi. 2. Alay, 4. Alayın gerisindeki tepede gözetleme mevzisindeydi. Öncü bölüğü ateşe başlayınca 30 kadar tahmin edilen düşman piyadesi Eğret’e çekildi. Köyün güney çıkışında bir bölük kadar düşman piyadesi ateşe başladı. Bundan başka iki bölük kadar piyadesinin de sağ kanatta taşkın bir şekilde yayıldığını gördüm.

                4. Alay Komutan Muavini Atıf Bey Komutasında iki bölüğü, düşmanın yandan yapacağı baskıyı engellemekle görevlendirdim. Aynı zamanda Eğret’te bulunan düşman otomobillerinin Afyonkarahisar istikametine süratle kaçtıkları ve Eğret’teki telsiz istasyonunun sökülmeye başlanıldığı gözlendi. Düşmanın iki tabur kadar piyadesi Eğret’in batısında Çerkezköy istikametinde yürüyüşe başladı. iki bölük, makineli tüfek ve 20. Alayın 1. Bölüğü de emrimde olarak cepheden ateş ediliyordu. Düşmanın iki bölüğünün sağa taşkın olarak yayılması ve ayrıca iki piyade taburunun Çerkezköy’e yürümesi ile düşmanın bir alaydan fazla kuvvette bulunduğu anlaşılmıştı. Düşman şiddetle cephemize taarruza ve sağ kanattan ilerlemeye, topçusu ile de avcı hatlarımız üzerinde etkili olmaya başlamıştı. 4. Alay, aldığı emir gereğince 2. Alayın himayesinde kademeli olarak çekilmeye başladı. Saat 06.45 idi. Tümen ile henüz irtibat kurulamamıştı.

                Burada cereyan eden muharebeye ait rapor 2. Alay Komutanı Kemal Bey tarafından Olucak’ta bulunan Kolordu Komutanı Fahrettin Paşa’ya takdim edilmişti. Düşmanla muharebe devam ediyordu. Müfreze Komutanı Kemal’den “Alayın Olucak köyünün kuzeydoğusundaki sırtlarda mevziye girmesi ve bundan başka Olucak köyünün doğu sırtlarına kuvvetli bir keşif kolunun gönderilmesi” emrini aldım. Hemen 1. Bölükten Teğmen Ziya komutasında bir takım kuvvetinde bir keşif kolunu saat 10.20’de emredilen yere gönderdim. Saat 10.45’te Alay, emir gereğince, Olucak köyünün kuzeydoğusundaki sırtlara çekilmeye başladı. Bu sırta gelir gelmez Kolordu 2. Şube Müdürü Yüzbaşı Şükrü, Kolordu Komutanının, “2. Alay ve batarya Olucak’a ilerleyen düşmanı durduracak Alay da süratle köyden geçecektir.” şifahi emrini bildirdi.

                Bu sırada Tümen Komutanına rastladım ve aldığım emri arz ettim. Alay, düşman topçu ateşi altında köyden geçti. Birlikler karmakarışık bir şekilde gidiyorlardı. Topçu Yüzbaşı Sabri, Alaya yetişti. Kolordu Komutanının, “Alayın durması“ emrini tebliğ etti. Alayı topçu ateşi altında muntazam bir şekilde bölük kollarında topladım. Ardından da bir bölük ve iki makineli tüfek ile “Beşkarış köyünün 3-4 km doğusundaki tepenin işgali, alayın kalan kısmıyla da Beşkarış köyünün 1 km kadar hemen doğusunda bekleme mevzisinde kalması” emrini aldım. 2 saat sonra da Tümenden aldığım diğer bir emirle Beşkarış köyüne geldim. Askerleri ve binekleri bir süre istirahat ettirdim. Saat 15.00’te Tümen öncüsü olarak Kurtköy’e hareket ettik. Bugünkü muharebede dört binek yaralanmış; bir binek, altı kılıç ve beş matara kayıp olmuştur.

4’üncü Süvari Alay Komutanı Ali Reşat


                Batarya Raporu

                27 Ağustos 1922 gecesi 2. Alayı takiben Olucak köyünden geçilerek, Tümenle irtibatımız olmadığından, 4. Alayla beraber Eğret sırtlarında 2. Alayın gerisinde mevziye girilip düşman ordugâhına ateş açılmış ve 2. Alayın mevzisini terk edip geriye çekilmesi üzerine batarya da mevziden çıkarak geriye korunaklı bölgeye çekilmişti. Tümen Komutanı, beni çağırttığı için bataryadan ayrıldım. İlerimizde bulunan 2. Alay dört nakil ile geriye çekilmekte iken Alay Komutanı, “Topçular durmayın. Hemen geriye boğaz istikametine gidin.” diye söyleyince batarya da köy istikametine hareket etti. Köyde Kolordu Komutanı tarafından gönderilen Topçu Yüzbaşı Sabri’nin bataryanın köyün gerisinde telsiz istikametinde yürüyüşe devam etmesini şifahen söyleyince de bu istikamette hareket edildi.

                Tümen Komutanından, bataryanın köyün yanındaki düzlükte, ovayı ateş altına alabilecek bir mevziye girmesi emrini aldım. Bataryayı ayrıldığım yerde bulamadım. Ancak köyde bataryaya ulaşabildim. Derenin dik olması sebebiyle topla ittirilerek karşı sırta çıkarılmıştı. Birlikler önceden geçmiş olduklarından batarya yalnız, korumasız olarak kalmıştı. Topları sökmekte iken yanımızdan 4. Alay 1. Bölükten Teğmen Osman 5-6 askerle gelip geçmiştir. Karşı sırta çıktığımızda sol gerimizdeki sırtlardan piyade ateşine tutulduk. Bataryanın takip edeceği yol, düşman süvarisi tarafından kesilmiş olduğundan doğru gitmek üzere top yükletilirken düşman topçusu ateşini üzerimize çevirdi. Hayvanlar yükletilirken patlamadan ürktüklerinden hemen hepsi kaçmışlar ve kısmen yüklenen parçaları da devirmişlerdi. Tümen toplandıktan sonra arazi üzerinden ve alaylardan bataryanın 48 hayvanı toplanmış, dört hayvanı bulunamamıştır.

                Bu durumda daha fazla beklemek mümkün olamayacağından kalan asker ve hayvanlarla, kamalar alınarak dağdan Tümenin ricat istikametine çekilmiştir. Kolordu Komutanı Fahrettin Paşa köyün kesin işgal edilip edilmediğini keşif için 4. Alaydan bir keşif kolu gitmesini emretti. Bu keşif kolu köyün önündeki sırtların da düşman tarafından işgal edilmiş olduğunu bildirdi. Topları almak için 29 Ağustos 1922 günü akşamüzeri piyadenin köyü işgal etmesiyle beraber köye girilmiş, topların aksamı düşman tarafından toplanarak yerli yerine takılmış namlular ile beşikler tahrip edilmiş yalnız bir topun namlusu düşman tarafından görülemediğinden sağlam olarak kalmıştır. Arz ederim.

Batarya Komutanı Yüzbaşı Cavit

     Sonraki Bölüm


17 Ekim 2021

Milli Mücadelede Eğret Günlüğü - 6

 Taarruzun üçüncü günü, 5. Süvari Kolordusu ve ana hatlarıyla Eğret baskını.

    Önceki Bölüm 

28 AĞUSTOS 1922

    5. Süvari Kolordusundaki hareketler:

    5. Süvari Kolordu komutanı 27/28 Ağustos gece yarısı Olucak’a varmıştı. 2. Süvari Tümeni Eğret doğrultusunda yürüyüşteydi. 14. Süvari Tümeni 28 Ağustos 1922 sabahı saat 05.00’te Olucak’ta toplandı.

    2. Süvari Tümeni:
    27/28 Ağustos 1922 gecesi Başkimse’den Olucak yolu ile Eğret doğrultusunda hareket etti. Yolların arızası ve gecenin karanlığı dolayısıyla 2. ve 4. Alaylarla batarya Eğret’e, arkadan yürüyen 13. ve 20. Alaylarla Olucak doğusunda tümen ikiye bölündü. Önde yürüyen 2. ve 4. Alaylarla batarya Eğret’e, arkadan yürüyen 13. ve 20. Alaylarla tümen karargâhı Eğret güneyine 4-5 km. güneyden ilerlediler. Bu gece yürüyüşünde tümenin yürüyüş derinliği çok artmıştı. Erleri ve hayvanları dinlendirmek, birlikleri toplamak için tümen komutanı kola istirahat verdi. 
    Ortalık ağarınca Bayramgazi’nin kuzeyinde Eğret şosesi üzerinde kuzeye giden bir yürüyüş kolu görüldü. Afyon’dan çekilen 1. Yunan kolordusunun ve ordunun bağlı birlikleri, Afyon’daki yedek subay talimgâh öğrencileri ve istihkâm taburu idi. Bu durum karşısında tümen komutanı demiryolunu tahripten önce bu kola taarruza karar vererek 13. Süvari Alayına taarruz etmesini ve 20. Süvari Alayı ile bağlı birliklerin ileriye yanaşmasını emretti. 
    13. Alayın öncü bölüğü düşmana yaklaşınca yaya muharebeye indi. Bunu gören tümen komutanı 13. Alayı atlı hücuma kaldırdı. 13. Alayın rastladığı motorlu araçlar tahrip ve içlerinden çıkıp, savunmak isteyenler yok edildi. Bu muharebede Yunanlılardan beş subay, 30 er esir alındı. 100 kadar da ölü verdirilerek 10 kamyon tahrip edildi. 
    Alay demiryoluna (doğuya) ilerlediği sırada Belce köyünün 2 km. batısındaki sırtlara çıkan bir Yunan taburunun şiddetli ateşiyle karşılaşarak yaya muharebe etmek zorunda kaldı. Güneye cephe alan 20. Süvari Alayı, Resulbaba tepesinde kuvvetli düşman kollarının (12. Yunan Tümeni) batıya yürüyüşte olduğunu gördü. Tümen komutanı, 13. Alaya kademeli çekilerek 20. Alayın gerisine ihtiyata gelmesini ve 20. Alay emrine girmesini, 20. Alaya da Resulbaba’nın önemle gözetlenmesini, zor bir durum karşısında kalırlarsa Olucak doğrultusunda çekilmelerini emrederek kendisi hiç bir haber almadığı diğer kolun (2 ve 4. Süvari Alayları) yanına Eğret’e gitti. 
    Sol kol, ortalık ağarınca Eğret’te bulunan Yunan ordugâhına şiddetle bir baskın yaptı. Ordugâhta Yunanlıların 2. Kolordu ve 9. Tümen komutanları da ateş altında kaldılar. Komutanlar büyük bir şaşkınlık geçirdikten sonra oradaki birliklerle karşı koymaya başladılar. Eğret ve Yenice’de bulunan 9. Yunan Tümeni kuvvetli bir topçu desteğinde karşı taarruza geçti. 2. Süvari Tümeni sıkışık bir duruma düşmüştü. Yenice köyündeki Yunan kuvvetinin de süvari tugayının sol yan ve gerilerine ilerlemesi üzerine çekilmek zorunda kaldı. 2. Süvari Tümen komutanı saat 09.30’da bu bölgeye geldiği zaman 2. ve 4. Alayların hızla çekildiklerini gördü. Yunanlılar Yenice dolaylarına yerleştirdikleri bataryalarla 2. Süvari Tümeninin çekilen kollarını şiddetle ateş altına aldılar. Tümen birlikleri iki kolla Olucak doğrultusuna çekilmeye devam ettiler. Bu sırada 5. Süvari Kolordusunun saat 08.00’de Olucak’tan yazılmış şu emri alındı : (özet)
    “Esirlerin ifadesinden 1. ve 7. Yunan tümenlerinin Dumlupınar’a çekilmek emri aldıkları anlaşılmıştır. Bu sabah Başkimse ile Çatkuyu arasında batıya giden düşman kuvvetleri görülmüştür. Bir tümene yakın bir düşman kuvveti de Eğret’e doğru ilerlemekte ve 14. Süvari Tümeni,  güneye karşı Kozluca (Akkaya) tepesini tutmaktadır.  2. Süvari Tümeni Eğret’e ilerlemekte olan düşmanı mümkün mertebe oyalayarak kuzeyinde Batak köyü civarında toplanacaktır.”
    
    14. Süvari Tümeni:
    Bir bölüğünü Yelgediği’ne bırakarak 28 Ağustos 1922 saat 05.00’te Olucak’ta toplanmıştı. Yunanlıların Çatkuyu’dan batıya yürüdükleri öğrenilince kolordu emriyle 5. Süvari Alayı’nı Kozluca tepelerine gönderdi. Saat 07.18’de kolordu komutanı, “tümenin Olucak’ta yalnız bir bölük bırakarak Kozluca tepelerini tutmasını ve savunmasını” emretti. Tümen komutanı bu emri almadan 5. Süvari Alay Komutanından Yunanlıların Kozluca Tepelerinin doğrultusuna ilerlediklerini öğrenmiş ve hareket hazırlıkları yapmıştı. Kolordu emrini alır almaz derhal harekete geçerek saat 08.00’de Kozluca (Akkaya) tepelerini işgal etti. 
    Yapılan gözetlemeler sonunda tümen komutanı saat 09.00’da kolorduya şu raporu yazdı. “Başkimse’den batıya çekilen düşman kuvveti (1. Yunan tümeniyle 4. Tümenden ayrılanlardır) bir tümen fazladır ve kolbaşısı saat 09.00’da Küçükköy’den geçti. Başkimse’de ayrıca bir kuvveti toplamış bulunmaktadır. Kadımezarı kuzey sırtlarında bir alay kadar düşman süvarisi vardır. Bir tümen kuvvetindeki düşman da Yenice köyünde istirahat halindedir (9. Tümen)
    Kolordu komutam saat 10.00’da Olucak’ın 1 km doğusundaki tepeden 14. Süvari Tümenine “İhsaniye’den Eğret doğrultusuna bir tümen kadar Yunan kuvvetinin (13. Yunan Tümeni) ilerlemekte olduğunu, 2. Süvari Tümeninin Beşkarışhöyük’e gönderildiğini, 14. Süvari Tümeninin şimdilik bulunduğu yerde kalarak lüzumunda Beşkarışhöyük doğrultusuna çekilmesini” emretti.

    Eğret’ten ilk çekilen 4. Süvari Alayı Olucak’a gelince kolordu komutanı bu alayı da beraberine alarak Batak batısına doğru hareket etti. Yenice civarındaki Yunan topçusu bütün bölgeyi Emretepe’ye kadar şiddetli ateş altına aldı. Bu şiddetli top ateşi altında arazi ve yolların elverişsizliğinden 2. Süvari Tümeninin bataryası koşulu olarak çekilmedi, sökülerek katırlara yüklenmek istendiyse de yakına düşen top mermileri katırları ürküttü. Esasen batarya (Rus dağı) yüklemeye elverişli olmadığından ve bu sırada bazı parçaları derelere yuvarlandığından batarya görülemedi. Yeniceden gelen 9. Yunan Tümen piyadesi Olucak köyüne giriyor, köylülerin acı feryatları göklere çıkıyordu. Yunanlılar Olucak köyünü insanlarıyla beraber yaktılar.

    Şiddetli topçu ateşlerinden kurtulan kolordu komutanı 4. Süvari Alayına Beşkarışhöyük köyü güney tepelerinde mevzi aldırdı. Geride kalan 2. Süvari Tümeni Grubu (13. ve 20. Alaylar) Kozluca tepelerinin Yunanlılar tarafından tutulduğunu bilmediklerinden Yenice güneyinden gördükleri baskı üzerine batıya, Olucak güneyindeki vadiye saptılar, Kozluca ve doğusundaki tepelerde bulunan Yunanlıların şiddetli ateşine yakalandılar. Bu kötü durumdan kurtulmak için başka çare bulamayan 13. ve 20. Süvari Alayları atlı hücum yaptılarsa da üstün kuvvet ve ateş karşısında pek pahalıya mal olan bu hücum başarılamadı. Hücumda Yunan piyade hatlarını yararak bir kısım erler daha güneydeki 4. Kolordu birliklerine katıldılar.

    Bu muharebede 13. Alay komutanı ile beraber bir subay, dört er şehit ve iki subayla 32 er yaralı, 16 subayla 172 er kayıp vardı. Bu kayıp subay ve erlerin çoğu muharebe meydanında şehit ve ağır yaralı olarak kalmışlardı. Bunlar arasında 13. Alay komutanı yüzbaşı Galip, 20. Alay Komutan Muavini Yüzbaşı Nasuh, 13. Alayın 4. Bölük Komutanı Yüzbaşı Hasan Hüseyin, 20. Alay 3. Bölük Komutanı Yüzbaşı İhsan ve Teğmen İshak ve İdris de vardı. 2. Süvari Tümeninin bugünkü yukarıda belirtilen insan ve 260 hayvandan başka silâh ve gereç kayıpları da önemli olup 199 piyade tüfeği, bir ağır makineli tüfek, 8 hafif makineli tüfek, 4 top, 320 kılıç idi. 2. Süvari Tümeni Eskişehir - Kütahya demiryolunu tahrip etmek görevini yapmamış ise de Yunan ihtiyat tümenlerinin hareketlerini geciktirmiş ve Yunan yüksek komuta mevkilerinde büyük şaşkınlığa sebep olmuştu.

    5. Süvari Kolordusu komutanı saat 14.00’te orduya telsizle verdiği raporda : (özet) “Düşmanın 7. ve 9. Tümenlerden iki piyade alayı, üç süvari bölüğü bu gece (27/28 Ağustos) Balmahmut ve Çatkuyudan Başkimse’ ye çekilmiş ve köyü yakmıştır. Bunların Dumlupınar’a çekilme emri aldıklarını 1. Tümenin beraber olduğunu, 9. Tümenin ancak bir kısmının muharebeye yetiştiğini esirler söylüyorlar. Bu düşman, Ayvalı cihetindeki 1. Süvari Tümenimizle aramıza girmiştir. 2. Süvari Tümeni sabaha karşı (28 Ağustos 1922) Eğret civarına varmış, rastladığı düşmanı ezerek birçok otomobil ve hayli ganimet almıştır. Saat 08.00’ de düşmanın muntazam ve kuvvetli bir tümeni (9. Yunan Tümeni) Döğer - İhsaniye cihetinden Eğret - Olucak doğrultusunda ilerlemeye ve diğer bir düşman kolu (12. Tümen) Çatalçeşme - Resulbaba tepesinden batıya çekilmeye başlamışlardır. Bunun 12. Tümen olması muhtemeldir. Başkimse’ye gelmiş olan iki tümen kadar kuvveti (1. Yunan Tümeni) Dumlupınar doğrultusunda yürüyüştedir. Bir tümeni de (beş taburlu 23. Alay) Kozluca tepesini işgal etmiştir. Birçok istikametlerden düşmanın ateşleri altında 2. Süvari Tümeni’nin Olucak civarında toplanması müşkül ve epeyce kayba uğramasına sebep olmuştur. Her iki tümen öğleyin Beşkarışhöyük’te toplandı. Geri ile irtibat olmadığından iaşe sıkıntısı çekiliyor, eskiyen cephane ikmal olunamıyor. Öğleyin sonraki duruma göre harekâta devam olunacağı”  bildiriliyordu.

    5. Süvari Kolordusu 27 Ağustos akşamı, Küçükköy (Yıldırım Kemal) dolaylarında Afyon'dan Dumlupınar'a ve Uşak'a giden çekilme yollarını kesmiş bulunuyordu. Kolordu Komutanı Fahrettin Paşa burada bir tümen bırakarak 27-28 Ağustos gecesi, İlbulak dağı üzerinden Eğret istikametinde ilerlemeye karar verdi.  Niyeti Yunanın 2. Kolordusu'na baskın yapmaktı. Ne yazık ki bu iki süvari tümeninden Yarbay Suphi komutasındaki 14. Tümen, gece düşman birliklerine çatmamak için dolambaçlı yollar takip ederek çok geride kaldı. Kurmay Yarbay Zeki'nin öndeki 2. Tümen'i de, gece karanlığında iki kola ayrılarak; bir alay Bayramgazi istikametine gitti. Bu yüzden iki süvari tümeni ile varılması gereken Eğret köyüne, iki alay ulaşabildi. Bu köyde 2. Yunan Kolordusu'nun hiç muharebeye girmemiş, dolgun mevcutlu 9. Tümen'i, çadırlı ordugâhta idi. Gün doğarken süvarilerin baskınına uğradı. 12.000 mevcutlu Yunan 9. Tümeni karşısında Türk kuvvetleri 1200 atlıdan ibaretti. Bununla beraber baskın, düşman ordugâhında karışıklık çıkardı ve zayiat verdirdi. Düşman toparlandıktan sonra ise süvariler Ulucak istikametinde çekilmeye mecbur oldu.

     Bayramgazi istikametine giden Süvari Alayı da General Trikopis'in karargâhına ve bunun yakınındaki bir Yunan müfrezesine çattı. Bu alay da bir hayli karışıklığa sebep olduktan sonra, mevziye giren düşman topçusunun ateşi karşısında Ulucak istikametinde çekildi.

    Fahrettin Altay’ın ifadesine göre Tümenin vurduğu kamyonlardan bir de şık elbiseli genç yunan kızı esir alınıyor. Altay diyor ki: “Bu kızı taşımak bir dert oldu, gece Altıntaş camisi imamının evine misafir verdik, ertesi sabah otomobille gelen general Fevzi Çakmak’la geri gönderdik.”

     Bayramgazi ile 23. Tümen'in baskın yaptığı Köprülü arasında 10 km. mesafe vardır. 23 üncü Tümen, gün doğarken Köprülü'deki 4. Yunan Tümeni'ne başarılı bir baskın yaptığı sırada, Bayramgazi'de de Trikopis baskına uğramıştı.

    Sonraki Bölüm


Milli Mücadelede Eğret Günlüğü - 5

 Taarruzun ikinci günü olayları...

  Önceki Bölüm

27 AĞUSTOS 1922

    Yunan Ordusu Başkomutanının kuzeyden bir karşı taarruz yapılmasını istemesi üzerine, güneye nakledilmekte olan 9. Tümenin hareketi geceleyin durduruldu. Bu tümenden yalnız bir alay Afyon'a getirilmişti. General Diyanis de karşı taarruza ancak 29 Ağustos sabahı geçebilecekti. Bu durumda Türk ordusu komutanlığı iki tümenle takviye ettiği cepheyi rahat rahat yarabilirdi

    Sabah 9.00 uçak keşif raporu:

    Takip edilen istikamet: Çalışlar - Bostanlı - Gazlıgöl – İhsaniye arasından - Eğret - Cumalı - Yeniceköy - Altıntaş - Kadımürsel – Kırkpınar arasından Döğer - Kümbet - Dönüş.

    1. Çalışlar - Bostanlı hattının gerisindeki düşman ordugâhları yerindedir.

    2. Eğret, Cumalı, Yeniceköy’deki ordugâhlar yerindedir.

    3. İhsaniye İstasyonu’nda on kadar konik çadırla bir taburluk kadar bir ordugâh görülmüştür.

    4. Kırkpınar’daki ordugâh yerindedir.

    5. Kadımürsel civarında görülen çadırların Besono hangar çadırı olduğu anlaşılmıştır. Bunun yanında bugün altı konik çadır kurulmuş ve gerisine uçaktan korunmak için siper kazılmıştır.

    6. Sisin yoğunluğundan arazi zorlukla takip edilmiş, yollarda ve ordugâhlarda hareket ve faaliyet görülmemiştir.

    Batı Cephesi  Komutanı, Cephe Uçak Bölüğü Komutanlığına 27 Ağustos 1922 günü öğleden sonrası için şu hava keşif görevini bildirdi:

    1. Afyon’un güney ve batısı, Afyon’un doğu bölgesi ile Afyon arasındaki düşman faaliyeti; Altıntaş’tan Afyon’a ve Altıntaş’tan Balmahmut ve Araplı Çiftliği’ne gelen yollar ile Balmahmut’tan güneye ve Afyon’dan Sinirköy’e gelen yollardaki düşman faaliyeti,

    2. Gazlıgöl’den Afyon’a gelen tren hattı üzerindeki askerî faaliyet,

    3. Akçaşehir - Ayvalı - Kırka hattında düşmanla muharebe eden 5’inci Süvari Kolordusunun ve düşmanın durumu ve faaliyeti keşfedilecektir.

    4. Düşmanın kuvvetini tahliye etmekte olduğu görülmüştür. Birliklerimiz taarruza devam ediyor.

 27 Ağustos 11:00 Trikopis 2. mevziye geri çekilme kararı aldı. 2. mevzi Eğret - Resulbaba Dağı - Balmahmut - Toklu Sivrisi hattıydı. 13.00 Trikopis, karargahıyla Afyon’u terk etti. 20:00 Yunan kuvvetleri Eskişehir değil İzmir doğrultusunda çekilmekte

    1. Ordu Komutanı, saat 14.15’de şu takip emrini verdi (özet) : "Düşman parça parça kuzeye çekilmektedir…4. Kolordu, taarruzunu şiddetlendirerek bir an önce Afyon - Kütahya yoluna hâkim olacak…5. Kolordu Sinanpaşa ovasındaki görevine gayet cesurane devamla düşmanın Resulbaba - Balmahmut hattında yeni bir mukavemetine meydan vermeden çekilmesini bozguna uğratacaktır’

    2. Ordu komutanı saat 15.30’ da. Batı cephesinin emrine şu cevabı verdi : “2. Ordu cephesinde düşmanın çekilmesine dair bir bilgi ve alâmet yoktur. Bilakis, Kazuçuran’da takviye birlikleri getirmiştir"… Sonuç olarak bugün 2. Ordu, sol yanı ile düşmana karşı hiçbir hareket yapmamıştı.

    4. Kolordu karşısındaki Yunanlılar bütün cepheden çekilmeye başlayınca kolordu komutanı şu takip emrini verdi (özet) : Düşman kuzeye çekilmektedir. Kolordu takip edecektir. 8. Tümen Afyon doğrultusunda düşmanı takip ederek 27/28 Ağustos gecesini Afyon kuzey çıkağında geçirecek ve emir bekleyecektir. Bütün ağır toplarını birlikte götürecektir. Mürettep süvari alayı Afyon doğusundan derhal ilerleyecek ve Altıntaş şosesini keserek Hamam civarında kolordu emrini bekleyecektir

    5. Süvari Kolordusu komutanı saat 04.30’da, 1. Ordu Komutanlığından, "kolordunun Kırka karşısında bağlanmayıp düşman gerilerinde faaliyetini arttırarak düşman ihtiyat grubu ile Dumlupınar’daki birliklerinin keşfi ve cepheye yardıma gelecek düşmanın geciktirilmesi" emrini aldı. Emre bağlı olarak 5. Süvari kolordusu komutanı llbulak dağına doğru geniş bir çevirme yapmaya karar verdi…

    Tümenlere şu keşif görevlerini de verdi : “1. Tümen; Sinanpaşa - Balmahmut hattı ile Akçaşehir - Altıntaş (dahil) hattı arasındaki bölgeden Yelgediği (Ulucak köyünün 2 km güneybatısında) - Resulbaba hattı kuzeyindeki düşman hareketlerini meydana çıkaracak. 14. Tümen; 1. Tümen’in sol keşif hattı ile Karacaören - Toklu sivrisi (dahil) arasındaki bölgeden Dumlupmar - Altıntaş hattmdaki düşman durumunu meydana çıkaracaktır.’…

    2. Süvari Tümeni... Saat 12.10’da… kolbaşısı ile Akçaşehir’e vardı. Keşif birliğini Başkimse - Yelgediği doğrultusuna gönderdi. Yapılan keşiflerde Yunan ihtiyat grubunun llbulak dağı üzerinden güneye inmediği anlaşıldı.

         2. Süvari Tümeninin daha sonraki bir raporu:

1. Bugün Balmahmut istikametine gönderilen bir subay keşif kolundan alınan raporun özeti aşağıda arz edilmiştir:

a. Ayvalı köyünün kuzey ve batı sırtları düşmanın iki piyade bölüğü tarafından işgal edilmiştir. Yahya Boğazı’nda hat muhafızı olarak bulunan bir takım kadar düşman kuvveti görülmüştür.

b. Düşmanın bir tabur kadar kuvvetinin Balmahmut istikametine gelerek Ayvalı’nın kuzeyinden Eğret istikametine geçtiği, dün Eğret’ten düşmanın 7. Piyade Tümeninin Afyon istikametine gittiği Ayvalı köyü muhtarından öğrenilmiştir.

c. Balmahmut, düşman tarafından işgal edilmiştir.

        2. Bu rapor 27 Ağustos 1922’de yazılmıştır

    Kolordu komutam saat 14.00’te orduya telsizle şu raporu verdi ;… Resulbaba tepelerinde düşman erleri görülmüştür… Bugün veya bu gece llbulak dağlarından kuzeye geçerek Afyon - Kütahya yolunu kesmeye çalışacağım. Dokuz düşman uçağı batıya gitti

    Yalnız 1. Tümenle Balmahmut'a ve diğer iki tümeniyle kuzeyden dolaşarak yapılacak çevirme hareketinin daha etkili olacağını hesapladı ve Yunanlılardan önce 2. Tümeni İlbulak dağı geçitlerinden geçirerek Afyon - Kütahya demiryolunu kesmeye ve 14. Tümeni akşama kadar batıya karşı bırakıp gece olunca onu da 2. Tümen’in arkasından yürütmeye kadar verdi.

    Saat 18.45'te ordunun takip emri geldi (14.30'da  verilmişti.) Fahrettin Paşa kendi emrinde değişiklik ihtiyacını  duymadı. Maksat aynı idi. Fahrettin Paşa emirlerin önünde gidiyordu.

    Kolordu komutanının yanında bulunan 2. Süvari Tümen komutanı, İlbulak dağlarını aşıp kuzeye geçmektense Balmahmut istikametine doğuya gitmek teklifinde bulundu ise de kolordu komutanı kararını değiştirmedi ve Akçaşehir’den şu emri verdi. “2. Süvari Tümeni, bu emrin gelişiyle beraber Başkimse - Olucak - Eğret genel istikametinde ilerleyecek, bu gece Gazlıgöl ile Belcemeşe arasındaki hattı tahrip edecek ve Araplı Çiftliği istikametinde güneye yönelerek düşmanın gerilerini vuracaktır. 14. Süvari tümeni güneş batıncaya kadar bulunduğu kesimi savunacak, sonra Akçaşehir - Ulucak doğrultusunda ilerleyerek Ulucak’ta benden yeni emir alacaktır. Ben akşama kadar Akçaşehir’deyim. Gece Olucak’a gideceğim… “

    İlbulak Dağına çıkan keşif kolları orada düşman bulunmadığını, Eğret bölgesinde büyükçe düşman ordugah çadırları görüldüğünü bildirdiler…

    Bu halde Afyon doğusundaki düşman tümenleri ile Eğret’te görülen düşman ordugahının (ki ihtiyat kolordusu olması muhtemeldir) kuvvetleri ya ordumuzun sağ yanına saldıracaklar yahut geri çekilerek İLBULAK - DUMLUPINAR - TOKLU hattında yeni bir cephe tutacaklardı. Düşmanın bu her iki hareket ihtimalini engellemeye çalışmak bize düşen mühim bir ödev oluyordu, bunun için tümenlere özetle şu emri verdim: "2. ve 14. Tümenler bu akşam Ulucak istikametine geçerek gece yürüyüşlerine devamla İlbulak dağını aşacaklar ve sabaha karşı Eğret köyü yanında görülen düşman kuvvetlerini basacaklardır, 1. Tümen 2. Tümenle irtibatta bulunacaktır. Kolordu Karargahı Ulucak köyüne gidecektir." Sabahleyin alınacak haberlere göre yeni emirler verecektim. 2. Tümen karanlık basmadan Beşkimse köyünden geçerek dağın boyun noktasını aştı, kısa bir istirahatten sonra gece yürüyüşüne devam etti, bataryasını da sabahleyin Eğret istikametine ateş edecek surette Ulucak ilerisinde mevziye yerleştirdi. Ben de karargahımla onların arkasından Ulucak’a vardım. 14. Tümen gelemedi.

    Saat 20.30’da, 14. Tümene Başkimse yolu ile Olucak’a gelmesini emretti… Kendisi saat 21.30’ da Akçaşehir’den ve 2. Süvari Tümeni’nin peşinden, Eyice yolu ile Olucak’a hareket etti ve gece yarısı oraya vardı. 14. Tümen henüz gelmemişti…

    1. Ordu komutanı bu günkü muharebelere dair raporlarını saat 23.00’de ve saat 02.00’de (28 Ağustos 1922) Batı Cephesi Komutanlığına sundu (özet):

    4 ncü Kolordu : Karşısından çekilen düşman, Altıntaş yoluyla kuzeye gitmektedir. Yunanlılar Sincanlı ovasından Balmahmut ve Resulbaba eteklerine kadar karışık bir halde çekilmişlerse de ondan sonrası görülememiştir…

    5. Süvari Kolordusu: Kolordu bugün, mümkün olmazsa bu gece (27/28 Ağustos) İlbulak batısından kuzeye geçecek ve Afyon - Kütahya şosesini kesecektir. Esirlerin ifadeleri ve gözetleme sonuçlarına göre düşmanın 7. Tümeni 26 Ağustos 1922 günü Eğret’ten Balmahmut’a gelmiş ve 1. Tümeni takviye ederek muharebeye katılmıştır…

     2. Ordu: Kazuçuran alındı. Saat 24.00’de Bozüyük tepesinden Eymir vadisine gönderilen subay keşif kolu 8 km ilerlediği halde Yunanlılara rastlamadı… Yunanlıların tekmil cepheden çekildikleri anlaşılmıştı…

    Batı Cephesi Komutanı, ordulara saat 19.00’da telefonla şu emri verdi : “Bozulan düşmanın hep kuzey istikametinde çekildiği anlaşılıyor. Nerede ve ne durumda bulunduğunu tahkik etmek, sevk ve idare için en önemli meseledir. Ordu komutanlarından bu cihetin tayinini rica ederim. Bütün süvari kuvvetlerinden ve her vasıtadan istifade edilmelidir.”  Ayrıca, 2. Ordu Komutanhğından, Yunanlılann Eskişehir Grubu hakkında bilgi beklediğini de bildirdi.

    Saat 21.45’te ordu komutanı Batı Cephesi komutanına şu cevabı verdi : (özet) “Düşman büyük bir çekilme hareketine başlamıştır… Düşman ya bütün kuvvetleriyle veya ordusunun büyük kısmı ile Uşak, Dumlupmar, Altıntaş ve dolaylarında toplanmaya, tutunmaya veya azar azar çekilmeye ve belki de Eskişehir grubu ile başka bir istikamet almaya çalışacaktır… “

    Yunan Kuvvetleri:

    1. Kolordu Komutanı… 9. Tümenin 26. Alayı 4. Tümen emrine verildi. Kolordu komutanı, 1.Tümeni 7. Tümenle takviye ettiği halde o bölgeden de iyi haberler gelmiyordu. Bu durum karşısında, saat 11.00’de Afyon’u boşaltmaya ve çekilmeye karar verdi. 4. Tümenin Köprülü - İnaz sırtlarına, 1. Tümenin Balmahmut - Ayvalı - Kumarlı sırtlarına, 12. Tümenin, 4. Tümenin kuzeyine (Eğret güneybatı sırtlarına) çekilmelerini, kolordu karargâhı ve bağlı birliklerin Araplı çiftliğine, hastanelerin demiryolu ile bu hatların gerilerine taşınmalarını, istasyonların tahribini emretti. Kendisi karargâhı ile saat 13.00’de Afyon’dan hareket etti. Araplı çiftliğini uygun bulmadığından karargâhı ve bağlı birliklerini Bayramgazi’ye gönderdi. Durumu İzmir’deki ordu komutanına bildirdi…

    Akşam durumu; Türk Ordusu:

    Mürettep Süvari Tümeni Döğer doğrultusuna ilerlemek için Bahşayiş’de toplanmakta, 61. Tümen Kazuçuran tepesini, 6. Kolordunun 16. ve 17. tümenleri Yunan mevzilerinin birinci hattını işgal etmiş,..

    5. Süvari Kolordusu 1. Süvari Tümeniyle Kumarlı - Ayvalı arasında, 2. ve 14. Süvari Tümenleriyle İlbulak dağını aşmış, Olucak’ı işgal etmiş, 2. Süvari Tümeni Eğret doğrultusunda ilerlemekte, 14. Süvari Tümeni ve kolordu karargâhı Olucak’ta,..

    27 Ağustos günü taarruzları sonucunda Yunanlılar Teperoğlan gediğinden Afyon doğu ve güneyine kadarki bütün mevzilerinden atılmışlar, yalnız Toklusivrisi ellerinde kalmıştı. Afyon doğusundan çekilenlerin Hamam, Afyon güneyinden çekilenlerin Afyon-Altıntaş şosesiyle kuzey ve Resulbaba doğrultularına gittikleri görülüyordu. Eskişehir bölgesi hariç, Yunanlıların bütün asıl mevzileri Türklerin eline geçmişti. Eskişehir’deki durumunu muhafaza eden 3. Yunan Kolordusundan gayri diğer kuvvetleri Döğer - Susuz - Çatalçeşme - Resulhaba tepesi - Oğlanmezarı - Bakırcık (Karacaviran, Arpalı köyleri arasındaki yüksek tepe) - Toklusivrisi hattını savunacakları umuluyordu. 1. Ordu komutanı Yunanlıların bu yakın mevziilerde tutunmaları için asıl kuvvetleriyile Resulbaba dağlarını aşarak Gazlıgöl - Eğret - Olucak hattını tutmak ve bu suretle düşmanı İzmir demir yolundan uzaklaştırmak istiyordu…

    Batı Cephesi Komutanı ise Yunanlıların tutması umulan mevzii her iki yandan kuşatarak İzmir istikametinde batıya ve Kütahya istikametinde kuzeye çekilmesini önleyerek imha etmek esasına göre 2. Orduya Döğer - Muratlar - Çakırtepe (İhsaniye batısındaki Karacaahmet köyünün güneyinde bulunan Karacaahmetkırı denilen tepedir) - Hasanköy - (Belce) hattına, 1. Orduyu da Çatalçeşme - Çatkuyu - Oğlanmezarı - Bakırcıktepe - Dumlupınar - Ahatköy hattına ilerletmek karanndaydı. Bu maksatla 28 Ağustos 1922 saat 00.30’da şu emri verdi (özet)

    1. Düşmann üç tümenden fazla kuvveti Afyon güney mevzilerinden dağınık olarak kuzeye atılmıştır. Tarafımızdan takip edilmektedir, İzmir yolu kesilmiştir. Hangi hatta muharebeyi kabul edeceği belli değildir.

    2. Düşman aralıksız takip edilerek muharebeye mecbur edilecektir. Maksat : İmhadır.

    3. Düşmanın en yakın ve genel olarak Teperoğlan gediği - Belcemeşe - Çatalçeşme - Resulbaba - Oğlanmezarı - Bakırcı - Çalışlar - Dumlupınar - Toklusivrisi hattını savunması umulur. Ordular bu hatta karşı düzenleneceklerdir.

    4. 2. Ordu: Düşmanın Eskişehir ve Kütahya doğrultularına çekilmesini önleyecek. Bunun için, 61. Tümeniyle Muratlar güneyinde Çakırtepe (İhsaniye istasyonunun 3 km. batısı) doğrultusunda, 6. Kolordusu ile Susuz - Hasanköy (Belce) hattına karşı ilerleyecektir. 1. Tümen geceden yürütülerek süratle muharebeye sokulacaktır. Mürettep Süvari Tümeni Döğer - Alıtıntaş doğrultusunda, süvari kolordusu ile birleşecek surette ilerlemelidir. Eskişehir Grubu’na karşı ordunun yanı 41. Tümenle temin edilecektir.

    5. 1. Ordu: Düşmanın İzmir doğrultusuna çekilmesini önleyecektir. Bunun için, 2. Ordu Hamam kuzey ve güneyinde toplanarak Çatalçeşme - Resulbaba hattına karşı, 4. Kolordu - Ayvalı - Akçaşehir bölgesinde toplanarak Oğlanmezarı - Başkimse hattına karşı, beş tümenli 1. Kolordu da Düzağaç - Tazılar bölgesinde toplanarak düşmanın kuzey ve batıda bulunacak cephesine karşı yöneleceklerdir. 5. Süvari Kolordusu düşmanın gerilerinde, ateşle etkileyecek kadar yakından muharebeye katılacak ve düşmanın çekilmesini devamlı olarak kesecek ve Altıntaş doğrultusunda Mürettep Süvari Tümeniyle irtibat arayacaktır. 1. Ordu sol yanını 6. Tümenle temin etmeye devam edecek, 3. Süvari Tümenini İzmir doğrultusuna yöneltecektir. 4. Piyade Tümeni ordu ihtiyatı olarak 1. Ordu emrinde kalacaktır.

    6. İki ordu arasındaki hat Afyon - Altıntaş yoludur. Yol 1. Orduya dahildir.

    1. Ordu Komutanı Batı Cephesi Komutanlığı’nın bu emrini almadan kuzeye ilerlemek kararım vermişti, biraz önce de, 28 Ağustos günü için 2, 4. ve 1. Kolordularına Gazlıgöl - Eğret - Olucak hattına yürümelerini, süvari kolordusunu İlbulak dağını aşarak düşmanın gerilerine düşmek ve Afyon - Eskişehir demiryolunu kesmekle görevlendirmişti. Batı Cephesi Komutanımn emrini alınca bazı birliklerini batıya kaydırdı ve göndermiş olduğu emri hemen geçersiz kılarak 28 Ağustos 1922 saat 02.45’de şu emri verdi (özet) :

    1. Ordu cephesinde bulunan Yunanlıların 1, 4. ve 7. Tümenleri ile 5. Evzon ve Bağımsız 49. Alayları tahkimli mevzilerinden atılarak düzensiz bir surette Afyon kuzeybatısı ve Resulbaba dağlan doğrultularında birçok yollardan çekilmeye zorlanmıştır, İzmir’le olan ikmal yolu kesilmişltir. Maksadımız Yunan Ordusunu Anadolu içinde imha etmektir. Bunun için 2. Ordu düşmanın Eskişehir, Kütahya doğrultularında çekilmesini önlemek için 1. Ordu’nun kuzeydoğusundan ilerleyecektir. Ordumuz taarruza devamla aralıksız takip ederek düşmanın İzmir doğrultusuna çekilmesini önleyecektir. Yunanlıların en yakın olarak tutmaları umulan hat Resulbaba - Bakırcık - Çalışlar - Toklusivrisi olup bu hatta karşı kolordular şu tarzda toplanacaklardır:  2. Kolordu Çatalçeşme - Resulbaba hattına karşı Hamam kuzey ve güneyinde; 4. Kolordu Oğlanmezarı - Başkimse hattına karşı Ayvalı - Akçaşehir dolaylarında; 1. Kolordu Başkimse - Toklu hattına karşı Düzağaç - Tazılar dolaylarında; 4. Tümen Ordu ihtiyatı olarak Balmahmut’ta; 5. Süvari Kolordusu Altıntaş genel doğrultusunda ilerleyecek olan Mürettep Süvari Tümeniyle irtibat yaparak bu tümeni emrine alacaktır. 6. Tümen, karşısındaki düşmanı tespit ile beraber Toklusivrisi’ni zapt etmeye çalışacak ve ordunun sol yanını koruyacaktır. Kolorduların taarruz bölgeleri, aynı zamanda keşif bölgeleridir. İki ordunun ara hattı Afyon - Kütahya şosesi (1. Orduya dahil)’dir. 2. Kolordu sağ yanında bulunacak 6. Kolordu ile irtibat yapacaktır. 3. Süvari Tümeni, kendisine verilen akın görevlerine İzmir doğrultusunda devam edecektir. Ordu karargâhı 28 Ağustos 1922 günü Balmahmut’tadır.”

    Akşam durumu; Yunan Ordusu:

    … İhtiyatta bulunan 2. Kolordu karargâhı ve 9. Tümen Eğret yoluyla Olucak’a gitmekte, 13. Tümen Eğret’e, 5. ve 12. Tümenler Resulbaba’ya çekilmektedirler… 4. Tümen (8, 11, 35 ve 46. Alaylarla 5/42. Evzon Alayı, 1/26 taburu) Araplı Çiftliğine, 1. Tümenin Lufas Müfrezesi (beş tabur) ile Köprülü’ye, Tümen komutanı 4, 49. ve 22. Alaylarıyla Başkimse’ye çekilmektedirler. 7. Tümen (5. ve  37. Alaylar) Karacaören kuzeyi - Ayvalı ikinci mevziîne çekilmeyecek Düzağaç’la Kumarlı arasında geceyi geçirmekte; 1. Kolordu Komutanı Bayramgazi’de…

    1. Yunan Kolordu Komutanı General Trikopis 27 Ağustos günü de, bulunduğu mevzileri savunmak ve kaybedilen mevzi kesimlerini 2. Kolordudan alacağı takviye birlikleriyle geri almak kararındaydı. Fakat ordu komutanı bunu uygun bulmamış ve 26 Ağustos 1922 akşamı verdiği emirde 2. Kolordunun, 15. Tümenle beraber Bavurdu - Çay doğrultusunda taarruz etmesini ve taarruza 28 Ağustos sabahı başlanmasını istemişti. Bu sebeptendir ki, 2. Kolordu 27 Ağustos günü 9. Tümenin yalnız 26. Alayını Afyon’a göndermişti. Fakat durum öğleye doğru büsbütün kötüleşmiş, 1. Tümen ovaya atılmış, 4. Tümen de mevzilerinin en önemli kesimlerini kaybetmiş olduğundan 1. Kolordu komutanı saat 11.OO’de ikinci mevziye (Gazlıgöl batısı - Çatalçeşme - Köprülü - Ayvalı - Karacaören - Tazılar - Toklusivrisi) çekilme emrini verdi ve durumu orduya bildirdi. Kendisi saat 13.00’te Köprülü’ye hareket etti. Yolda iken ordudan : “2. Kolordunun 9. ve 13. tümeniyle Çobanlar’a taarruza geçmesi, 1. Kolordunun kaybedilen mevzileri geri alması, 3. Kolordunun (15. Tümeni, 2. Kolordu emrine verdikten sonra) bütün cephede dört tabur bırakarak Bavurdu doğrultusunda taarruz etmesi” emrini aldı. Halbuki kolordu komutanı bu gün öğleden beri 1. ve 7. tümenlerle irtibatı kaybetmişti. Kolordunun telsizi de bozulmuştu. Çekilme emri tümene varmadan 1. Tümen komutanı daha önce, kendi kararıyla, 1. ve 7. tümenleri Tilkikırıbel ve Hasanbel tepelerinden Balmahmut ve Ayvalı tepelerine çekmeye başlamıştı. Kolordu komutanı 27 Ağustos 1922 akşamı Bayramgazi’ye varınca, bu durumda ordu emrinin uygulanmasına imkân görmeyen 2. Kolordu Komutanından aldığı raporda: “Kolorduca karşı taarruza imkân olmadığı, 27 Ağustos 1922 akşamı demiryolu batısına çekileceği ve karargâhı ile Eğret’e gideceği” bildiriliyordu. Saat 23.00’te 2. Kolordudan gelen bir kurmay subay başkomutanın emrinin 2. Kolorduca uygulanamayacağını, kolordunun 13. Tümeniyle Eğret’e, 5. Tümeni’yle Resuİbaba’ya, 9. Tümeni ve kolordu karargâhıyla Olucak’a çekileceğini bildirdi.

    1. Kolordu komutanı da bu durumda kendi kararından vazgeçmeyerek saat 23.30’da “12. Tümen; kolbaşısıyla 28 Ağustos 1922 saat 05.00’ de Arap Çiftliği’nden geçecek surette Çatkuyu - Başkimse doğu sırtlarını savunacak, 4. Tümen; 12. Tümenden sonra demiryolu doğrultusunda Başkimse - Küçükköy kesiminde kolordu ihtiyatı olarak kalacaktır. 1. Tümen emrinde 7. Tümen olarak 4. Tümen Balmahmut kuzeyine çekilinceye kadar mevzilerini savunacak, sonra sol kanadıyla Kumarlı kuzey sırtlarına varana kadar geri çekilecek, doğudan 12. Tümenle, batıdan Toklu müfrezesiyle irtibat yapacaktır. Kolordu karargâhı, ağırlıklar ve bağlı birlikler 28 Ağustos 1922, saat 05.00’de Bayramgaziden şose ile hareket ederek Eğret’e oradan Olucak yoluyla Küçükköy’e gidecektir” emrini verdi. Bu emir de 1. Tümene ulaşmadı.

    28 Ağustos 1922 saat 03.00’te gelen ordu emrinde: “İzmir doğrultusunun kapatılması ve adım adım savunulması, 2. Kolordu ile 15. Tümenin General Trikopis emrine verildiği” bildiriliyordu. Bu suretle 28 Ağustos 1922 sabahından itibaren cereyan eden olayların zoruyla Yunan komutanları arasında fikir birliği hasıl olabilmişti.

    Bugün de Yunan Ordusu dört tümenini (1, 4, 7. ve 5/42. Evzon, 26. ve 46. alaylar) asıl muharebe bölgesinde muharebeye sokabilmiş, kuvvetin üçte ikisi muharebelere katılmamıştı.

    27 Ağustos gecesinde her iki tarafın üst komutanlıklarında çok heyecanlı ve tartışmalı anlar yaşandı.

    1. Ordu komutanı öğleden sonra takip emrini vermiş ve birlikleri kuzey istikametinde ilerliyordu. Böylece Yunanlılar İzmir demiryolundan uzaklaştırılmış ve İlbulak dağında savunması önlenmiş olacaktı. 2. Ordu komutanı ise Yunanlıların çekildiğine inanmıyordu. Bu nedenle ordusunu ihtiyatlı hareket ettirmek istiyordu.

    Batı Cephesi komutanı ise Yunanlıların 1. Ordu komutanının düşündüğü gibi kuzeye değil, batıya çekileceklerini değerlendiriyordu. Gece Afyon'a gelen Başkomutan Mustafa Kemal Paşa da, İsmet Paşa'mn değerlendirmesine katılınca, gece yarısı 00.30'da, Cephe Komutanlığı'ndan ordulara özetle şöyle emir verildi: “Yunan kuvvetlerinin İlbulak dağı ve uzanımı hattında tutacağı değerlendirilen mevzii her iki yandan kuşatmak, imha etmek, böylece batıya ve kuzeye çekilmesini önlemek maksadıyla; 2. Ordu, Döğer-Muratlar-Belce istikametinde; 1. Ordu Bakırcık tepe-Dumlupınar-Ahatköy istikametinde takip yapacak.

Sonraki Bölüm


16 Ekim 2021

Milli Mücadelede Eğret Günlüğü - 4

Taarruzun ilk günü olayları...

Önceki Bölüm

26 AĞUSTOS 1922

            Uçak keşif raporu:

            Döğer ve Altıntaş bölgesindeki düşman ihtiyat grubunun ikinci defa keşfi için Pilot İhya ve Rasıt İbrahim Hakkı saat 08.45’te uçarak saat 10.10’da dönmüşlerdir. Keşif raporu aşağıda sunulmuştur:

            Takip edilen istikamet: Bolvadin - Kuzviran(?) - Gazlıgöl’ün kuzeyinden Eğret - Yeniceköy - Cumalı - Kadımürsel - Kırkpınar ve civarı - Kayalar - Döğer - Deperoğlan Gediği - Kuzviran’dan dönüş.

            1. Eğret ve Cumalı’da bulunan düşman kuvvetlerinin ordugâhlarında değişiklik görülmemiştir.

            2. Yeniceköy’den henüz ayrılmış 300 metreyi aşkın uzunlukta bir düşman taburu saat 09.40’ta Altıntaş - Afyon şosesi üzerinde hareket hâlinde görülmüştür. Ordugâhlarında değişiklik yoktur. Bu piyade taburunun 2 km kadar önünde yaklaşık 6 arabadan oluşan bir nakliye kolu da Afyon istikametine doğru hareket hâlinde görülmüştür.

            3. Kırkpınar - Kayalar - Döğer - Deperoğlan Gediği’nde bulunan düşman kuvvetlerinde değişiklik yoktur. Ordugâhları yerinde olduğu gibi Kırkpınar’dan Altıntaş - Afyon şosesine giden yollarda yürüyüş ve nakliye faaliyeti de yoktur. Kırkpınar’dan Döğer istikametine doğru giden 20 arabadan oluşan bir nakliye kolu görülmüştür.

            4. Düşman Kadımürsel’de Breguet Uçaklarına mahsus üç adet Besono çadırı kurmuş ve meydanı dikdörtgen şeklinde uzatmıştır.

            5. İhsaniye İstasyonu’nda yaklaşık 25 vagon görülmüştür. Vagonların üç - dört tanesi bir araya gelmiş hâldedir.

            6. Kuzviran üzerinden geçerken düşman topçusu uçağımıza beş şarapnel atmıştır.

            7. Bu keşif saat 11.00’de 12 Numaralı Uçak ile yapılmıştır.


    Yunanlıların ihtiyat kolordusunun hiçbir yerde görülmemesi üzerine Batı Cephesi Komutanı saat 12.30’da uçak bölüğünden Yunan ihtiyat grubunun tespitini, Döğer - Afyon demiryoluyla Gazlıgöl - Afyon - Altıntaş - Dumlupınar yollarındaki düşman faaliyetleri ile Tokuşlar - Çobanözü dolaylarında bulunan 5. Süvari Kolordusu hakkında bilgi istedi. Uçaklar ‘bugün de Yunan ihtiyat kolordusunun yerinde olduğunu yalnız bir trenin Döğer’den Afyon’a geldiğini’ bildirdiler…

            5. Süvari Kolordu komutam saat 08.30’da;… Altıntaş doğrultusunda düşmanın gelip gelmediğinin keşfettirilmesini… emretti. Kolordu Komutanının amacı düşman ihtiyat kolordusunun Afyon güneyinde yardıma gelmesini engellemek ve Kolorduyu Ayvalı - Balmahmut yönüne götürmektir.

            İzmir’de bulunan Küçük Asya Ordusu komutanı, cephede fiili müdahalede bulununcaya kadar Afyon bölgesindeki muharebelerin sevk ve idaresi salahiyetini önceden 1. Kolordu komutanına verdiğinden, 1. Kolordu komutanı da 7. Tümeni Balmahmut’a hareket ettirdi.  5.Tümen’in kuzey yanında Türklerin eline geçen Kazuçuran tepesi kesimindeki 5. Tümen birliklerini 13. Tümen birlikleriyle takviye ettirerek karşı taarruz yaptırdı ve tepe geri alındı. Kendi 5. Tümenini, 2. Kolordu emrine bırakarak ihtiyattaki 9. Tümenin Afyon’a gönderilmesini emretti.

    26 Ağustos 11:00... İzmir’deki Yunan Ordu Komutanı Hacıanesti’den haber gelmeyince Trikopis komutayı devraldı. Yunan ihtiyat tümenlerinden biri olan 7.Tümeni devreye soktu.

            9. Tümen Döğer’de bulunan 26. Alayından bir taburu trenle Afyon’a gönderdi. 7. 'Tümen de saat 17.00’de Balmabmut’a gelmişti.

            1. Kolordu komutanı ertesi gün (27 Ağustos) için verdiği emirde 1. ve 3. tümenler arasını 7. Tümen vasıtasıyla tahkim ve takviye etmek ve 9. Tümen’i Afyonkarahisar istinat noktasına memur etmek niyetinde idi.

            2. Kolordu durumu : 9. Tümeniyle Döğer, 13. Tümeniyle Ablak  dolaylarında ihtiyatta; 1. Kolordu emrine gönderdiği 7. Tümeni, Tmaztepe - Kırcaarslan - Çiğiltepe mevzilerini takviye ederek birinci hatta muharebede.

            Trikopis; İhsaniye'deki 9. Tümen'i de demiryolu ile Afyon'a taşımaya başlamakla beraber, 2.  Ordu karşısından da 4 tabur kadar bir kuvvet aldı.  O, bu kuvvetlerle 27 Ağustos günü duruma hâkim olacağı kanısındaydı. Halbuki Türk Komutanlığının elinde daha dört tümen ihtiyatı vardı. Sincanlı ovasında düşman gerisine çıkan Süvari Kolordusundan da 27 Ağustos günü büyük başarılar beklenebilirdi. Yunan'ın ihtiyatlarını topluca kullanmaması, onun başarı şansını azaltıyordu. Ayrıca hataları da devam ediyordu. Trikopis yeni getireceği kuvvetlerle 27 Ağustos günü duruma hâkim olacağını ümit ederken, 26 Ağustos akşamı saat 18.00'de İzmir'den gelen Başkomutanlık emri onu hayal kırıklığına uğrattı. Bu emirde Başkomutan; "2. Kolordu'nun, 15. Tümen'i de (Seyitgazi) emrine alarak, 28 Ağustos sabahı, Afyon kuzeyinden Bolvadin istikametinde karşı taarruz yapmasını, 1. Kolordunun da savunmasını" istiyordu. Bu hareket en geç Türk taarruzu ile beraber yapılmak şartı ile başarılı olabilirdi. Ayrıca 2. Kolordu'nun 7. Tümeni daha önce kullanılmıştı. 13. Tümenin bir kısmı ile (tahminen 1 alay) Kazuçuran Tepesi takviye edilmiş, 9. Tümen de trenle Afyon'a hareket etmek üzereydi. Bu durumda tümenlerin sabah taarruza başlamaları zaman açısından mümkün değildi. Taarruzu idare edecek olan 2. Kolordu Komutanı General Diyanis de taarruza 48 saat sonra başlayabileceğini bildirdi. General Trikopis taarruzdan vazgeçilmesini istedi ise de, Başkomutan Türk iradesine boyun eğmemek ve aktif hareket etmekte ısrar etti. 26 Ağustos akşamı Yunan sevk ve idaresi bir anarşiye doğru giderken…

            Hacıanesti'nin verdiği emir gerçekleşse idi Türk ordusu ikinci güne çok daha avantajlı durumla başlayacaktı. Çünkü, Yunan ordusu emir gereği karşı taarruza başlamış olsaydı, büyük kısmının gerisini, Türk ordusunun ağırlık merkezi bölgesinin önüne düşürmüş olacaktı. Kuzeyden 2. Ordu, güneyden 1. Ordu, batıdan da Süvari Kolordusunun etkisiyle kendiliğinden çember içine düşecekti. Böylece imha daha kısa sürede gerçekleşecekti. Ancak bu emri uygulayamadılar.

  

     Sabah uçak keşif raporu:

    Döğer mıntıkasıyla Altıntaş mıntıkasındaki ihtiyât grubunun keşfi için Pilot Mükerrem, Râsıd Yüzbaşı Kenan Efendiler sâat 07.00’da uçmuşlardır. Keşif raporu aşağıdadır.

    1. Keşif mıntıkasında tesbît edilen ordugâhlar eski vaziyeti muhâfaza ediyor.

    2. Keşif mıntıkasındaki yollarda hareketlilik görülmemiştir.

    3. Dünkü görülen meydân ve hangarların civârında başka çadır ve faâliyet görülmediğinden buranın sâhte tayyâre meydânı olması da muhtemeldir.

    4. Döğer’den İhsaniye’ye yirm beş vagonluk kadar bir tren geliyordu.

    5. İşbu keşif sâat 7.45 Sivrhisar tayyâresiyle icrâ edilmiştir.

    

    Akşam uçak keşif raporu:

    Afyon’un güney ve batısına gönderilen uçak, sisin yoğunluğundan bir şey göremeyerek dönmüştür. Pilot Mükerrem ve Rasıt Hamdi’nin Döğer -Altıntaş bölgesinin keşfi hakkındaki keşif raporu aşağıda sunulmuştur.

    1. Takip edilen istikamet: Çay - Bostanlı - İntepe arasından Dinar - Gazlıgöl - Eğret - Yeniceköy - Altıntaş - Sarıbeyli - Kadımürsel – Kırkpınar Kayalar - Döğer - Köroğlu Kalesi’nden dönüş.

    4. Gazlıgöl İstasyonu’nda yeniden büyük beyaz bir çadır kurulmuştur. İstasyonda çok fazla kalabalık ve çok sayıda vagon görülmüştür. Gazlıgöl’den Afyon’a yaklaşık 40 vagonluk bir tren gidiyordu. Gazlıgöl’ün doğu ve batısındaki çeşitli istikametlerden istasyona doğru yük hayvanları gelmektedir.

    5. Eğret, Yeniceköy, Cumalı, Kırkpınar ve Kayalar’daki ordugâhlar eski durumlarını koruyor. Yalnız bu ordugâhlarda her zaman görülen faaliyet görülmemiştir.

    6. Döğer’deki eski ordugâh yerindedir. Ordugâhın etrafında yoğun faaliyet ve çok sayıda hayvan vardır.

    7. Altıntaş - Araplı Çiftliği, Altıntaş - Dumlupınar yollarında faaliyet ve hareket görülmemiştir. Bu bölge çok sisli olduğundan ilerileri görmek mümkün olmamıştır. Ancak her köyün üzerinden gözetleme yapılabilmiştir.

    8. Döğer’in doğusundaki ve Köroğlu Kalesi’ndeki düşman bölgesinde bulunan ormanlar tamamen yanmıştır.

    9. Bu keşif saat 17.45’te Sivrihisar Uçağıyla yapılmıştır.


Sonraki Bölüm