Bir de ekin bozmak var ki, bu beklendiği gelişimi göstermeyen ekini iptal etmek demek oluğundan tamamen olumsuzdur. Hava şartları, toprağın hazır edilmemesi veya başka sebeplerden dolayı tohum çimlenmez, ekin çıkmazmış. Çıksa da çok seyrek olup ekine benzemiyor, bir kök orada, iki kök şurada... Buna ekin mi denir! Boşuna uğraşmayıp o tarlayı başka bir şey ekerek değerlendirmek en iyisi... İşte buna ekin bozmak deniliyor.
Mantıklı ve karlı gibi görünüyor, ama ekin bozmanın da şartları var. Bu şartların gözlenmediği ekini bozmak günah sayılırmış. Bir defa ekine benzeyip benzemediğinin ilginç bir ölçümü varmış. Bir buğday kökünü iki bacağının arasına alacak şekilde dur ve elindeki örendireyi tırpan gibi salla. Örendire başka bir buğdaya değerse ekin yeterince sıktır, onu bozmak günah...
Bu inanç neden kaynaklanıyordu bilmiyorum, ama geçtiğimiz yüzyılda örendire metoduna pek itibar etmezler, ekinin olmadığına kanaat getirirlerse gözünün yaşına bakmayıp bozarlarmış. Tabi bozduktan sonra genellikle o tarla boş kalıyor. Çünkü bizim arazi kıraç olduğundan her an, her şeyi ekemezsin. Büyük ihtimal bir başka ekim vaktini kaçırmış oluyorsun. Ekin tarafına nohut, günaşık da ekemezsin zira hasat zamanları farklıdır... Hasılı kelam, ekin bozmak çoğunlukla o tarla için sezonun kapatılması demek oluyor...
1960'lı yılların birinde çoğu ekin olmamış. Bozan bozmuş, çoğu da vakti geçtiği için ellememiş, öylece bırakmış tarlayı... Galiba Nisan ayı ortaları... Artık yazlık tabir edilen ekin dönemi de geçmişmiş, bu yüzden o mevkide, çıkmayan buğday tarlaları için yapılabilecek bir şey yok...
Çakır Osman Erdem öyle düşünmemiş ama... Bozmuş buğdayı, yerine arpa ekmiş. Ekim zamanı geçtiydi, olurdu olmazdıyı dinlememiş... Netice? Netice şu, iyi dinle... O yıllarda dönüm başı ortalama 20 demir arpa kaldırılırmış. İyi olursa 25, çok iyisi 30 demire kadar çıkarmış... Çakır Osman, zamansız ektiği o tarladan dönümüne tam 50 demir almış.
Emmisinin buğday bozup arpa ekme olayını Hacapo (Abdullah Erdem) Abiden dinledim. Mevzu ekin ekme, ekim zamanı, toprak tavı, 'Veli tavı' filandı... Zamansız ekimlerin kırk yılda bir tutacağına örnek olarak anlatmış ve sonunda bunun benzerinin başka yaşanmadığını belirtmişti.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder