19 Kasım 2023

Sağıroğlu Kör Mustafa


    Hacı Hasan'ın ikinci oğlu... 1885'te doğdu. Kendisinden bir yaş küçük, Arapların Hüseyin kızı Fatma ile evlendi. Fatma Hanım; Gambırhüseyin, Çolağınömer ve Gözelalinin halaları olur... 

    İlk çocukları Ali 1904'te doğdu. İlim yolunu tercih etti. Sarık sarıp "molla" ünvanını kazandı. 1906'da doğan ikinci oğulları Osman hakkında tek bildiğimiz genç yaşta öldüğü. 

    Diğer oğlu Abdullah 1909 doğumlu. Yedi sekiz yaşlarındayken birden ortadan kayboldu. Dağa konan Yörüklerce kaçırıldığından şüphelenildi... 1912'de Emine doğdu. Sonra 1914 gibi Hatice adında bir kızları daha oldu. Vücudunu saran çamgozası çıbanlarının vaktinde tedavi edilmemesi yüzünden azdığı, ölümünün de bu sebepten olduğunu söylüyorlar. (Kayıtlarda bu kızın 1919'da doğup 1937'de öldüğü yazılmışsa da bir yanlışlık olduğu açıktır.) Bir kaç yıllık süreçte, Hasan oğlu Mustafa'nın başına gelen  tam bir felaketler zinciri... Ama ona geçmeden evvel, şu kayıp çocuğu bulmak lazım...

    Mustafa, kırklı yaşlarda ihtiyarlık alametleri başlamış. Yedi sekiz yıl önce kaybolan Abdullah'tan hala haber yok. Başına neler geldiğini, nereye gittiğini tahmin ediyor; ama o kadar işte... Galgancıların Ömer (Kölgeci) o tarafta askerlik yapıyor, üstelik jandarma ve izne gelmiş. 'Dolaştığın yerlerde Abdullah'ın izini sür diye' tembihlemiş... Bir süre sonra Kölgeciden haber gelmiş. Abdullah'ı bulmuş, Ödemiş'teymiş... Sağırların Mustafa'nın içi içine sığmıyor; ama nasıl gitsin, sağlığı kötü, gözleri zayıf... Sakaların Abdurrahman da o sıra çocukluktan delikanlılığa geçiyor... Onu ikna ediyor ve beraber düşüyorlar yola. İstikamet Ödemiş de... Yol, iz bildikleri yok. Minare gördükleri yere sapıp mola veriyorlar, yolu soruyorlar. Böyle böyle tam dokuz günde Ödemiş'e varıyorlar. Ayaklarında çarık, üstlerinde urba kalmıyor, lime lime doğranıyor her şey... Sıkmaları göynekleri yağır oluyor... Abdullah o sırada sığır gütmeye gitmiş. Gün inerken sığırı getiriyor ki bir de ne görsün; evin önünde bekleyen ağanın yanındaki adam babası... Mustafa, oğluna kavuşunca sarılıp öpüp koklamıyor, adeta yalıyor Onu... Köyüne götürmek için geldiklerini söylüyor, Ağa olgunlukla karşılıyor; bunlara yeni urbalar giydiriyor, biletlerini alıp trene bindirip uğurluyor... Abdullah Eğret'te çok kalmıyor. Babasının gönlünü hoş edecek kadar durduktan sonra Ödemiş'e geri dönüyor; çünkü orada sevdiği bir kız var...

     Abdullah Ödemiş'e geri gittikten sonra felaketler üst üste gelmeye başlıyor. Sırayla molla oğlu Ali, onun küçüğü Osman, kızı Hatice ve eşi Fatma vefat ediyorlar. Zaten az gören gözleri ağlamaktan hepten kapanıyor Mustafa'nın, "Kör Mustafa" diyorlar. Dediklerine göre, bu bir yılı sürekli kabirde geçirmiş. 

    Ölenle ölünmez tabi, hayat devam ediyor. Mustafa, Omarcıklardan Hafize ile tekrar evleniyor. Hafize Hanım; Altındiş, Arap ve Güdğizzetin kardeşleri oluyor. Önceden Aşşağılıların Ali eşiydi, kocası Cihan Harbinden dönemeyince dul kalmıştı. Mustafa'ya geldiğinde tek oğlu Süleyman yaşını başını almıştı... 

    Hafize hanımdan da bir oğlu ve dört kızı oldu; Ali Osman, Fadime, Samiye, Binnaz ve Ayşe... Geçen yılların ardından tamamen kapanan gözlerini (galiba katarakt) açtırmak için Kütahya'ya gidiyorlar. Ameliyat başarılı geçiyor; ama o günün şartlarında dönüş meşakkatli oluyor. Öküz arabasında rüzgar, talaz, toz derken; enfeksiyonla görme yetisini tekrar kaybediyor... En nihayetinde Körmustafa 1942 yılında vefat etti. Tam bir yıl sonra, 1943 sonunda da ikinci eşi Hafize Hanım öldü... Oğlu Abdullah hala Ödemiş'te...

    Bu arada Salih Abisinin oğlu Hasan, geride üç çocuğuyla bir dul bırakarak 1943'te vefat edince, Ödemiş'teki Abdullah'ı çağırıyorlar. Abdullah oradaki çoluk çocuğunu ve düzenini bırakıp Eğret'e dönmek istemese de bir şekilde ikna ediyorlar. Emmioğlusunun eşi Hacer ile evlenen Abdullah, sonraları "Kelapdılla" diye anılacaktır. Ona tekrar döneceğiz, önce kız kardeşlerine bakalım...

    Hafize ile yeni bir evlilik yapınca Mustafa'nın dört kızı daha olmuştu. Onları toparlayacak olursak; Büyük kızı Emine, Göçmensüleyman eşi oldu. Göçmensüleymanın Hafize Hanımın oğlu olduğunu unutmayalım. Yani Emine, analığının oğluna varmış oldu... Onun küçüğü Hatice çamgozasından vefat etti. İkinci hanımından kızları ilki Fadime, Kel Hasan (Kirkit) ile evlendi. Samiye, Yozgun (Halil Azbay) eşidir. Üçüncüsü Binnaz'ı Araplardan Gözelali (Ali Tok)a verdiler. Ve en küçükleri Ayşe de Salih Abisinin torunu, İbram Hocanın oğlu Ahmet'e vardı.

    Kaldığımız yerden, Sağırların Körmustafanın iki oğlundan devam edelim...

    Kel Apdılla
    Körmustafanın oğlu Abdullah'a zamanla 'Kel' lakabı takıldı ve hep o şekilde anıldı. Amcaoğlusu Hasan'dan dul kalan Hacer Hanımla evlendi. Zaten o maksatla Eğret'e getirilmişti.

    Hacer Hanımın yanında üç de yeğeni tay gelmişti; İbrahim, Raike ve Muhsine. (Hacer Hanım ile Körhasanın 1938'de doğup iki yaşındayken ölen Şerife adında bir kızları daha vardı, ana hikayeye bir etkisi olmasa bile Onu da burada zikretmek lazım...) Raike, Çilmamutun Hasan (Omak) eşi; Muhsine de Dedelerin Çapar (Mehmet Dadak) eşi oldular. 

    Sağırların İbrahim 1940 yılında doğdu, Hakkıların Kadir kızı Mükerreme ile evlendi. Erken dönemde Kütahya'ya yerleşti. Çocukları olmadı, bacanağı Çullularınmısdık kızı Havva'yı evlat edindi. Havva da Kütahya/Altıntaşlı bir beyle evlendi. 2017 Yılında İbrahim vefat etti, geride kalan ailesi halen Kütahya'da yerleşik...

    Diğer yandan Kel Abdullah ile Hacer'in, 1947'de Hasan ve  1955'te Ahmet adında iki çocukları daha oldu. Onlar da erken dönemde Kütahya'ya yerleştiler. Hasan, Altındişin Hasan kızı Esma ile evlendi. İki oğlu ve iki kızı oldu. Büyük kızı Muhsine, Tekenin Hasan eşidir. Hacer ise Anıtkaya dışına gelin oldu. Büyük oğlu Tamer bir trafik kazasında vefat etti... Kelapdıllanın Hasan da 2018'de vefat etti, ailesi Kütahya'da...

    Ahmet, Mardaklardan Şerife ile evlendi. Melek ve Abdullah adlarında iki çocukları oldu. Melek, Kütahyalı bir bey ile; Abdullah, Şavalın Yahya kızı Nazik ile evlendi. Kelapdıllanın Ahmet 2020'de öldü, çocukları Kütahya'da yaşıyor...

    Sağırların Körmısdıfanın Kelapdılla 1988 yılında öldü. Eşi Kelahmetlerin Hacer Hanım ise daha önceden, 1977'de ölmüştü...

    Pehlivan Ali Osman
    1932 doğumlu Ali Osman, Kör Mustafa'nın Hafize Hanımdan olan tek oğludur. Erken vefat eden iki abisinin isimleri birleştirilip Ona ad olmuş... Güçlü kuvvetli yapısıyla  'Pehivan' diye lakaplanmıştı. Hacariflerin Ahmet kızı Şerife ile evlendi. Bilallerin Demircimısdık ve Göçmensüleymanın Sami ile bacanak oldular. 

    Göçmensüleyman ile aralarındaki ilginç akrabalık bağını izah etmek lazım. Evvele bunlar ikisi de Hafize Hanımın çocukları olarak karınkardeştirler. Sonra Göçmensüleyman bunun bababir kardeş ablasını alarak eniştesi olmuş. Şu durumda Körmustafa kızı Emine, hem ablası hem de yengesidir. Her iki halde de Sami, Pehlivanın yeğenidir. Sonuç olarak yeğeniyle de bacanak olmuş...

    Erken dönemde Afyon'a yerleşti. Bir kızı ile bir oğluna ana babasının adları olan Hafize ve Mustafa adlarını verdi. Hafize Afyonlu bir beyle evlendi. Onun da iki kızı var; isimleri Şerife ve Firdevs... Şerife Afyonlu bir beyle evli, Firdevs ise Tingildeklerin Şaban'ın oğlu Ahmet'e vardı...

    Mustafa ise Akbaşların Mehmet Hoca kızı Azime ile evlendi. Yağcımahmutun Mehmet ile bacanaklardır... Şerife, Şeyma ve Beyza adlarında üç kızı var. Afyon'da yaşıyorlar...

    Sağırların Ali Osman da abisi Kelapdılla gibi çok kalın gözlük takardı. Lakin onunki ırsî değil, sonradan ortaya çıkan bir durummuş. Katarakt ameliyatından sonra onları takmak mecburiyetinde kalmış. Buna rağmen hayatının sonuna kadar pehlivan lakabına yaraşır fiziki görünümünden bir şey kaybetmedi... Eşi Şerife Hanım 1983'te ölmüştü; Pehlivan, Ondan sonra uzun yıllar daha yaşadı ve 2016 yılında vefat etti...



2 yorum:

  1. Ellerinize emeğinize sağlık ama Ahmet kızı Hacer değil melek olması lazım

    YanıtlaSil