Abdurrahmanoğlu Hasan'ın ikinci Hanımı Ayşe'den olma büyük oğlu İbrahim 1878 yılında doğdu. Veyislerden Gülsüm ile evlendi. Bu Gülsüm Böbü Dedenin kızıdır. Hatırlanacağı üzere İbrahim'in annesi de Veyislerden, üstelik Böbüdedenin ablasıydı. Karışık bir durum yok, olan şu; Ayşe Hanım, oğlu İbrahim'e yeğeni Gülsüm'ü aldı.
Bu evlilikle Hacapdıramanların Hacı Halil ile aralarında çok katmanlı bir akrabalık bağı oluştu. Bir defa dipten emmioğluydular, sonra analarının kardeşliğinden teyzeoğlu, en sonunda da bacanak oldular...
İbrahim'in el becerisi hayli gelişmişti. Ahşap malzemeden düzen takan yapmayı sever, el aletlerini de maharetle kullanırdı. O yıllarda hemen her evde bir dokuma tezgahı bulunur, kendir haba, çapıt haba, geri, heybe, talis gibi şeyleri herkes kendisi dokurdu. Ayrıyeten parmaklı denilen kilim türünün merkezi olarak da Eğret gösteriliyordu. Bu yüzden tezgah kurma, tamir etme, eksik parçalarını tamamlama gibi haller için köyde kendince bir sektör oluşmuştu. Dokuma tezgahının bir parçası olan kirkiti Eğret'te en kolay ve iyi yapan kişi olarak İbrahim öne çıktı. Bu yüzden kendisine 'Kirkitçi' dediler. Sonradan bu yakıştırma sülalenin adı oldu. Halk zamanla söylenişi daha kolay olarak bunu Kirpitçilere çevirdi. Buna bağlı olarak seçilen 'Kirkit' soyadında kelimenin doğru söylenişi korunuyor.
Kirpitçi ile Gülsüm Hanımın üç oğulları dünyaya geldi, bunlar yaş sırasına göre Halil, Kadir ve Sabri'dir. Bunları merkeze alarak Kirpitçileri inceleyeceğiz. Son zamanlarında torunları tarafından 'İbili Dede' diye sevilen Kirpitçi, 1947 yılında vefat etti. Eşi Gülsüm Hanım ise 1961'de öldü...
Oğulları üzerinden Kirpitçiler sülalesi ayrıntısına geçmeden önce bir hususu daha belirtmek isterim. Resmi kayıtların incelenmesinden anlaşılıyor ki, Kirpitçi İbrahim bilemediğimiz bir tarihte Garmenlerin Azime/Kezban ile evlenmiş ve 1917 yılında Mehmet adını verecekleri bir oğulları olmuş. Sonra ayrıldıkları bu hanım Manavların Gızmehmete varacaktır... Kirpitçinin bu hanımdan olan oğlu ise 1941 yılında bekar olarak vefat etmiş... Ayrıca son dönemlerinde Kirpitçinin Macur Zeynep Nineyi de nikahı altına aldığı biliniyor...
İlk Hanımı Havva, Veyislerden Böbü Dede torunu, Hacı Arif kızı, Körhocanın ablasıdır. 1931'de Yedinci çocuğunu doğurduktan sonra, lohusa iken vefat etti. Yedi çocuğun altısı ölmüş; beş ve altı numaralar Arif ile Hatice'yi biliyoruz. Arif, 1928'de üç yaşındayken boğazına para kaçması sonucu boğularak ölmüş. Hatice ise anası öldüğünde çok küçükmüş...
İkinci Hanımı da yine Veyislerden Hacıarif kardeşi Hasan Hüseyin kızı Emine idi... Bu evlilikteki temel etken, öksüz kalan küçük kıza ilgi ve şefkatla bakacak kişinin Emine Hanım olduğunu düşünmeleridir. Tabi daha baştan, bu her iki kayınpederin Körhalilin dayısı olduklarını unutmamak lazım... Lakin Emine Hanım da bir çocuğunu doğururken onunla birlikte vefat etmiş. Yıl 1933...
Elimde çorap şişi
Bakın görün bu işi
Baklavayı kesmedi
Körhalilin yan dişi
Kütahya'dan eli boş dönen Körhalilin sonraki hanımı Tekirgızıların Delimaver... Öncesinde küçük kardeşi Kadir'in hanımı olan Delimaverden de çocuğu yok... O şekilde ayrılıyorlar...
Beşinci Hanımının adı da bilinmiyor. Ayvazın akrabasıymış, galiba Hacıbeyli'den... Çocukları yokken ayrılıyorlar. Bu kadın daha sonra Haliloğluların Ali Osman Kanat eşi oldu ve orada vefat etti... (Bacıdedenin ölüm defterinde 'Karacahmetli Uzun Ayşe Ninenin ölümü, 3 Nisan 1976' notuyla belirttiği kadın olmalıdır.)
Körhalilin son eşi Gülsüm Hanım, Mollahmetler/Sıntırların Alihoca kızıdır... Bu sebeple Ayvaz (Ahmet Uysal) ile bacanak oldular... Bu evlilikten de altı çocuğu oldu; Havva, Münevvere, Muharrem, Halil İbrahim, Emine ve Mehmet... Kızlara, önceki hanımlarının adını verdiği çok açık...
Resmiyette tam adı Halil Kamil olarak kaydedilen Körhalil, 1981 yılında vefat etti. Yedinci hanımı Gülsüm ise ondan sonra bir müddet daha yaşadı ve 2000 yılında vefat etti...
Annesi erken öldüğü için ilk çocuğunun adı 'Ösüz Hatice' olarak kalmıştı. Onu dayısı Kör Hoca'nın oğlu Çolak Arif Varlı'ya verdiler. Diğer kızları Havva'yı Gavasın Topal İbrahim Sargın'a, Münevvere'yi Kötü Hüseyin İnanır'a, Emine'yi de Dellalın İsmail'e gelin ettiler. Bu arada Dellal Ahmet dediğimiz kişinin Kör Halil'in bacanağı Ayvaz olduğunu belirtmek lazım.
Kör Halil'in Gülsüm Hanımdan doğan altı çocuğundan üçü erkekti. Büyük oğlu Muharrem'i Hatiplerin Deli Ahmet kızı Hanife ile evlendirdi. Böylece Hacıların Şerafettin Azbay, Çetenin Mehmet Patlar ve Dayıların Adem Yola ile bacanak oldular. Erken dönemde İzmir'e yerleşen Muharrem'in Kadir ve Abdullah adını verdikleri iki çocukları oldu. Muharrem 2014 yılında vefat etti, çocukları İzmir'de yaşıyorlar...
Ortanca oğlu Halil İbrahim 'Haliban Hoca' diye bilindi. Boduoğlu kızı Halime ile evlendi ve Delibanın Hasan Dadak, Köreminin Ahmet Kopan ve Mardakların Halil Saki ile bacanak oldular. Üç oğulları oldu: Halil, Ali Osman ve Mesut... Muharrem Abisinden sonra kendisi de İzmir'e göçen Halibanhoca, 2023 yılında vefat etti. Çocukları İzmir'de yerleşikler...
Kör Halil'in küçük oğlu Mehmet Daldalların Kör Emin kızı Kerime ile evlendi. Kerime Hanımın anasıyla emmi çocuğu oluyorlar. Ayrıca Mehmet'in bacanaklar; Çulluların Muhittin Azbay, Hamdihocanın Ahmet Dadak, Buydeycigadirin Selahattin Dadak ve Yumrukların Ali Tüplek... Biri kız, dört çocukları var; Ömrüye, Halil, Hasan ve Hüseyin... Çocuklarıyla birlikte Anıtkaya'dan ayrılmayan Mehmet Kirkit, Körhalilin ocağını tüttürüyor...
Kadir, Tekirgızıların Himmetoğlu Osman kızı Maver ile evlendi. Delimaver diye bilinen bu hanım, Davılcı Hasan Haykır ve Mevlüt Haykır'ın ablalarıdır. Büyük kardeşleri Gülsüm de Billalerin Apil'e vardığı için Kadir onunla bacanaktır...
Kadir ile Maver’in 1927 yılında bir oğulları doğdu, adını Ali Osman koydular… Ali Osman küçükken babası 1931 yılında vefat etti. Bundan sonra Delimaver, merhum kocasının abisi Körhalile varacak, geçinemeyip ayrılacaklar. Bir kaç evlilikten sonra Karacahmet'e kocaya varacaktır...
Ali Osman'ın dedesinden geldiği anlaşılan müthiş bir zenaatı var; ağaç işlerindeki harika sanatını, Seydinin dükkana yaptığı bir büfeyle göstermiş. Üstüne bir kuş kondurduğu bu eserine görenler, onun canlı olduğu zannına kapılırlarmış...
Ali Osman ilk evliliğini Veyislerden Doğveli Halil İbrahim kızı Fadime ile yaptı. Böylece Faddiklerin Güçcükhalil ve Guycuların Ahmethoca ile bacanak oldular... 1950 Yılında Ramazan adını verdikleri bir oğulları oldu. Sonra Fadime Hanım 1953'te vefat etti...
Eşi Fadime’nin vefatından sonra bir kez daha evlendi, bu kez Karacahmetli Fatma’yı aldı. Ondan da beş kızı oldu; Fadime, Suzan, Huriye, Berrin ve Şükran. Bu haldeyken Ali Osman Kirkit, 1972 yılında öldü... Beş kızının tamamı Kütahya’ya gelin oldu. Küçükleri Şükran Kötü Hüseyin gelinidir...
İlk hanımından tek çocuğu olan Ramazan İzmir'e yerleşti, Anıtkaya dışından evlendi. İki kızı da yine Anıtkaya dışından beylerle evlendiler. Ramazan Kirkit şimdi yazlarını Anıtkaya'da geçiriyor...
Fadime hanım dört kız kardeşten biri olduğu için, Sabri'nin üç de bacanağı var. Bunların ilki Arapların Patırmahmut Tok, ikincisi Emiralilerden Garmenlerin Esat lakaplı Hasan Geçer ve üçüncüsü de Danaların Hüseyin Duran'dır...
Sabri ile Fadime hanımın beş çocukları oldu. İsimleri Ayşe, Cemalettin, Hasan, Kadir ve Saviye'dir... Büyük kızı Ayşe Daldalların Köremin Honça eşi; küçük Seviye ise Davılcıarif torunu Mustafa Azbay eşidir...
Kirpitçinin küçük oğlu Mehmet Sabri 1974 yılında vefat etti. Eşi Fadime Hanım oğlu Hasan'ın yanında bir müddet daha yaşadı ve 1990 yılında öldü...
***
Dipte Hasan Dedenin hanımı Veyislerdendi, Apdıramanların bu kolunun evliliklerde Veyislere yönelmesi normal karşılanır. Ancak Kirpitçilerde bu yakınlaşmanın doruğa çıktığı bariz olarak görülebilir. Bunda ninenin dışında annenin de Veyislerden olmasının payı büyüktür...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder