Velicik oğlu Ahmet'in ikinci eşi Iraz/Iraziye/Raziye'den bir kız, bir oğlu daha oldu. 1876'da doğan kızın adı Nazife/Nazike'dir. Onu Ümmetlerin Çakalhasan'a verdiler...
Oğlunun adını Hasan koydular. 1895 doğumlu olan Hasan, önce Körselimlerden Ali kızı Fatma ile evlendi. Bu ilk Fatma Hanım, Gılindirin kardeşidir... Bu eşinden çocuk yok... Vefat etti veya ayrıldılar, bilinmiyor; ikinci hanımını aldı. Onun adı da Fatı/Fatma/Fadime, Gavalcıların Halil kızı; lakin ninesi yine Selimlere dayanıyor...
Hasan ile Fatı'nın bir oğlan ve üç kızları oldu. Büyük kızı Havili, Ümmünün Seydinin ilk eşidir. Seydi'nin de Körselimlerden olduğunu unutmayalım. Ortanca kızı Kezban, Manda Ahmetin ikinci eşi; küçük kızı Iraz da Galgancıların Halil eşidir...
Velciklerin Hasan'ın tek oğlunun adı Ramazan... Mardaklardan Hüseyin kızı Atike ile evlendi ve böylece Aşşağılıların Kelahmet ile bacanak oldular... Amcaoğlusu Mehmet'e nasıl Tahtalı demişlerse, yaklaşık aynı dönemlerde Ramazan'a da Velcikler demeyi bırakıp 'Guguklar' demeye başlamışlar. Tahtalının hiç olmazsa bir hikayesi vardı, Ramazan tarafına neden Guguklar dendiğini öğrenemedim...
Bu arada babasına da 'Kelhasan' yahut 'Hacıhasan' derlermiş. Bu lakapların gerekçesi malum... Önce Kelhasanın eşi Fadime Hanım vefat etti, yıl 1969... Üç yıl sonra 1972'de kendisi de öldü... Bu arada oldukça ihtiyar olan Kelhasana gelininin çok iyi baktığını söylüyorlar...
Gugukların Ramazan'ın Takanın eski kahvedeki yeri, sağ taraftaki ilk masa idi. Orada genellikle Esnanın Veli ile otururlar, bıdı bıdı konuşur durlardı. Uzaktan ne konuştukları pek duyulmazdı; ama manzara hiç değişmezdi. Ya belli belirsiz bir bıdırtı duyulur ya da Irmızanağa başını dirsekleri arasına gömmüş vaziyette kestirirdi. Böyle zamanlarda Esnanın Veli de sessizce bekler, çıt çıkarmazdı. Ben şahit olmadım; ama başkasından duydum, onlardaki bu pozisyon değişikliğinin bir sebebi varmış. Buna göre, Esnanın Veli hep aynı tonlamayla konuşurken uykusu gelen Irmızanağa, sağ elini dikey sol elini yatay tutup birleştirerek 'Veli, mola!' der, uyku moduna geçermiş. Bu komuta alışık olan Veli, arkadaşı uykusunu alana kadar sesini çıkarmaz, öylece beklermiş. 10-15 dakika kestiren Ramazan Ağa uyanınca, iki parmağıyla işaret edip kahveciye 'Ahmet, iki çay!' ve arkadaşına dönüp 'Veli, başla!' dermiş. Veli de hiç bir şey olmamış gibi, kaldığı yerden devam edermiş. (Esnanın Veli de Selimlerden)...
Gugukların Ramazan ile Atike Hanım evliliğinden altı oğlan bir kız çocukları oldu. Çocuklarının en küçüğü olan kızlarına Ramazan kendi anasının adı olan Fatı/Fatma ismini koydu. Fatı, Afyon'a gelin oldu...
Dedesinin adını münasip gördükleri büyük oğlu Hasan, 18 yaşındayken 1970'te vefat etti... İkinci oğlunun adı Halil... Aşşağılıların Osman kızı Vildan ile evlenen Halil, Sıntırların Kelhasan torunu Mevlüt ile bacanak olacak... İki kız bir oğlu oldu. Büyük kızı Dilek Olucak'a gelin oldu; küçük kızı Atike ise Cavaların Tahir oğlu Mustafa eşidir. Oğlu Hasan da Anıtkaya dışından evlendi...
Zamanla Halil'in ismi neredeyse unutuldu, çünkü 'Sünnü' lakabı takılmıştı, herkesçe öyle tanındı. Bir kaç dönem Gorma başkanlığı yaptı. Her yıl Anıtkayalıların başağrısı haline gelen biçer peşinde koşma hususunu, kendisinden beklenmeyecek bir disiplinle çözdü. Onun dönemi biçerlerle ilgili en az karışıklığın yaşandığı dönemdi. Sünnü, sigaraya bağlı sağlık sorunlarıyla baş edemeyip 2012 yılında vefat etti...
Halil'den sonra Gugukların Ramazan'ın kısa aralıklarla üç oğlu daha oldu. İlkine Seydi Ahmet adını koydular, yaşamadı. Ondan sonrakine yine aynı ismi verdiler, o da öldü. Sonra bir daha oğulları oldu, yine Seydi Ahmet dediler; üçüncüsü yaşadı. Paşaların Ali kızı Elveda ile everdiler, İzmir'e taşındı. Bir kız bir de oğulları oldu. Kızları Satı, Anıtkaya dışına gelin oldu; oğulları Fatih, 2015'te genç yaşta vefat etti. Halen İzmir'de yerleşikler...
Gugukların Ramazan'ın en küçük oğlunun adı da Mehmet... İzmir'e taşınmadan, daha köyde iken 'Fehmi' lakabı takılmış; bunun sebebi hakkında ilginç bir olay anlatıldı: O yıllarda bir kavgada gözleri kaşları yanınca Berbermehmet buna 'Kör Tuğrul' yakıştırması yapıyor. O yıllarda BJK'li meşhur bir basketçi yahut futbolcu var, adı Ertuğrul. Köyde ona 'Körtuğrul' diyorlar. Hazır Mehmet'in de gözleri yanmışken Berbermehmet, 'Körtuğrul gibi olmuşun' diyor. Sonra bir film karakterinden dolayı lakabı 'Körtuğruldan' 'Kör Fehmi'ye dönüyor. Zamanla baştaki kör sıfatı atılıyor, zaten bu arada Mehmet'in gözleri de iyileşmiş. Lakabı böylece 'Fehmi' olarak yerleşmiş... Fehmi, Macurali kızı Ünzile ile evlendikten sonra İzmir'e yerleşti. Dedesi ile babasının isimleri olan Hasan ve Ramazan adını koyduğu iki oğlu var. Hasan, Garmenlerin Ahmet torunu Mine ile; Ramazan ise Zonguldaklı Gülşen ile evlendi. İzmir'e yerleşikler...
Gugukların Ramazan'ın eşi, Mardakların Kızı Atike Hanım 2002 yılında vefat etti. Kocası ise Ramazan Ün ise beş yıl sonra 2007'de öldü,...
Tahtalılarda Sıntırları ve Guguklarda Selimleri özellikle bilerek vurguladım. Aradaki bağlantılar bana çok dikkat çekici geldi, herkesin dikkatini çeksin istedim.
Velicik oğlu Ahmet'in iki oğlundan Hasan koluna Guguklar denildi, Mustafa koluna ise Tatdalı... Velcikler adı unutuldu; ama soyadı uygulamasında ayrılık gayrılık olmayıp iki kol da ÜN soy ismini aldı. Günümüzde Anıtkaya'da oturan sadece Tadtalının Mısdık ailesi kaldı...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder