Başlık kimseyi yanıltmasın, onun asıl adı "Koruma Odası"dır. Resmi ve uzun adı ise Anıtkaya Çiftçi Mallarını Koruma Derneği merkezi diye düşünülebilir. Bu uzun derneği köylü kısaltarak "Gorma" diye anmaktadır.
Koruma dernekleri Köy Kanununa göre oluşturulmuş ama Dernekler Kanununa göre resmiyet kazanmış kuruluşlar. Anıtkaya'nın belde olduğu yıllarda da bu dernek forsunu sürdürmüştür.
Derneğin varoluş gayesi adından da anlaşılacağı üzere çiftçilerin her türlü malını muhafaza etmektir. Anıtkaya'daki Gormanın temel işlevi ise ekili tarım alanlarını korumak şeklinde anlaşılmış ve hep bu çerçevede kalmıştır. Ekinler hayvanların zararına karşı veya hırsızlığa karşı korunmuş ama, mesela hayvanların korunması diye bir durum hiç bir zaman söz konusu olmamıştır. En azından ben öyle bir şey hatırlamıyorum.
Gorma'nın oluşumuna gelince... Bu tamamen yönetime gelen ekip ile ilgilidir. Kim muhtar olmuşsa veya Belediye Başkanlığını kim kazanmışsa, ihtiyar heyeti/encümenden biri veya onlara yakın olan birisi Gorma Başkanı olarak tayin edilir. Bu halk arasında Gorma Reyizi diye anılır. Forsu ve yetkisi Muhtar/B.Başkanına yakındır. Hatta bazen ondan daha yetkili olduğu durumlar bile olabilir.
Gorma Reyizi ekibini oluşturur. Evvela kendisine yardımcılık yapacak ve gerektiğinde olaylara müdahale edebilecek yetkinlikte birini Katip üye olarak alır. Bu kişinin sert yapılı, otoriter tabiatlı olması hep tercih edilmiştir. Sonra genel anlamda koruyuculuk yapacak eli değnekli ve silahlı iki "gorcu" ayarlanır. Bunlar ücretli elemanlardır. Ekinler yeşerdikten sonra başlayıp harmana kadarki dönemde ekinleri korumakla görevlidirler. Tipik köy korucusu değillerdir yani. Sürekli arazidedirler ve sürekli dolaşırlar. Bu yüzden atlı olmaları tercih edilir.
Bu genel gorcuların dışında bazen özel ve sınırlı bekçiler tutulur. Mesela ayçiçeklerini korumakla görevli "günaşık bekcileri", meraları beklemekle görevli "çayır bekcisi", işi Dağ'ı beklemekten ibaret olan Dağ bekçisi gibi. Bunların yetkisiyle birlikte görev süresi de sınırlıdır. Mesela çayır bekçisinin görevi ot oraklarıyla sona ererken, günaşık bekçileri günaşıklar kesilene kadar çalışır. Ücretlerini de hak usulü iş bitiminde köylüden alırlar. Günaşık bekcileri günaşık harmanında, çayır bekçileri ot kuruyunca çayırda ayni olarak ücretlerini tahsil ederler. Dağ bekçisi ücretini tıpkı gorcular gibi Gorma botcasından alır.
Reyiz, Katip, Gorcu, Bekci... Bunların hepsine birden Gormeci denir. Bu onların topluluk ismi gibi olmuştur. Eskiden onlara desdivancı derlermiş. Bu çok eski zamanlarda tabi, ben bunu yaşlı birinden duyduktan sonra sözlüklerde arayıp bulamamıştım. Efsane Gormecilere gelince... Akıllarda kalan Gorma Reyisleri Tongulların İban (İbrahim Özen), Arzıların Alessan (Ali İhsan Tüblek) ve son dönemde ise Sünnü (Halil Ün) var. Uzun yıllar gorculuk yapmış Paşaların Ömer (Yaman), Çayır Bekçisi Davılcı İbram (İbrahim Patlar) ve Dağ bekçisi olarak adı aklıma gelen, atıyla meşhur Dolak vardı.
Antrparantez belirtilecek bir husus... 1960 İhtilalinde, diğer idari organlarda olduğu gibi Gorumada da olağanüstü bir durum yaşanıyor. O sırada seçimle gelen ilk Belediye Başkanı Osman Erdem ve ona bağlı olarak da Gorma Reisi Tatıresil (Resul Omak)tır. İkisi de alaşağı edilip Belediye Başkanlığına Başöğretmen Ahmet Bölükbaşı, Gorma Başkanlığına da Karakoldaki Onbaşısı Süleyman getirilir. Böylece ihtilal sonrası demokratik seçimlere kadar Koruma Başkanlığını bir asker yürütür. Gorma Odası olarak ise Sarasan (Hasan Dadak)ın dükkanın üstü kullanılıyor.
Botca hazırlama dönemi genellikle kış aylarıdır. Bu herkese tarla miktarına göre kesilen verginin adıdır. Gormeciler bütçeyi hazırladıktan sonra bir şekilde halka duyururlar. İtirazlar varsa değerlendirilip kesinleşen bütçeye göre tahsilat yapılır. Nakdi veya ayni olarak yapılan bütçe tahsilatıyla Gormanın bir yıllık giderleri karşılanacaktır. Elemanların ücretlerinden başka ne gideri olur ki Gormanın?
Burada Gorma Odasına giriş yapalım artık. Bu oda, Gorma Reyizinin sülalesine ait bir odadır. Gorma yönetimi alınınca yönetim merkezi veya dernek bürosu olarak kullanılacaktır. Muhtar odasına göre biraz daha koruma ve muhafazaya yöneliktir. Mesela ziyanda yakalanan hayvanları tutmak için bir damı, daha fazla hayvanı muhafaza etmek için bir açık alanı filan olmalıdır. Ayrıca gorcuların bineklerini bağlamaya da uygun olmalıdır. Zaman zaman gorculara ve bekçilere eşlik eden Reyiz ve Katip için de hazırda tutulan binekler olmalıdır. Onların masrafları da unutulmamalı. Son dönemlerde binek olarak motur kullanılıyorsa onun mazotu unutulmamalı örneğin.
Bütün bunların ötesinde Gorma Odası "yime"nin merkezi kabul edilmiştir hep. Odada yenip içilmesinin haddi hesabı yoktur. Botca parası bitmediyse endişe de duyulmaz yimeye devam edilir. Ekinler iyi korunduysa, vatandaş zarar görmediyse veya gördüğü zarar bir şekilde karşılandıysa, gorma odasındaki bu yiyip içmeye pek ses çıkaran olmaz.
Eğret'te Gorma Odaları bir bakıma yönetim merkezi olmuşlar hep.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder