1911 Trablusgarb, 1912-13 Balkan, 1914-18 bütün cepheleriyle cihan harbi ve 1919-22 Kurtuluş Savaşı. Bu on yıllık savaş atmosferi Osmanlı'yı yiyip bitirdiği gibi milleti de duman ediyor. Bizler o dönemi yaşamadık ama korkunçluğunu yeni öğrendiğimiz ayrıntılar sayesinde daha iyi anlayabiliyoruz.
Cephede kalmış Hatiboğlu Hacı İbrahim'in geride bıraktıklarını 651 Numaralı Şeriyye Sicilinde buluyoruz. Bu defteri de Şerife ŞAHİN incelemiş. Önce metni görelim:
"Karahisar-ı Sahib şehrine bağlı
Eğret köyünden ve askerde iken vefât eden Hatiboğlu Hacı İbrahim’in yasal varislerinin;
nikahlı eşi Halil kızı Zeliha, yetişkin kızları Kezban ve Ümmühan, yetişkin
oğulları Mehmet ve Halil İbrahim ile henüz reşit olmayan oğlu Hasan olduğu
tespit edilmiştir. Toplamda 64 hisse olan miraslarının ise 8 hissesinin eşi
Zeliha’ya; 7’şer hisseden toplam 14 hissenin kızları Kezban ve Ümmühan’a; 14’er
hisseden toplam 42 hissenin ise oğulları Mehmet, Halil İbrahim ve Hasan’a ait
olduğu belirlenmiştir. Ayrıca küçük oğul Hasan’a isabet eden hisse, kendisi
reşit olana kadar Eytam Sandığına emanet edilmiştir. İşbu tereke, adı geçen
vereseler ile Eytam Müdürü Hasan Efendinin talebiyle huzurlarında taksim
edilmiştir. 20 Mayıs 1918"
Konusu o olmadığı için Hatiboğlu'nun hangi cephede ne zaman şehit olduğuna dair bir bilgi bulamıyoruz. Hacı İbrahim'in ise günümüz Anıtkaya'sının Hatipleri yani Aykaçların büyük dedelerinden olduğu anlaşılabiliyor. Hacı İbrahim'in çocuklarının adlarına bakılırsa da Hatipler'den hala bu isimleri yaşattıkları anlaşılıyor.
Küçük oğul Hasan henüz reşid değilmiş, bu normal; fakat diğer dört çocuğun yetişkin olması babanın yaşı hakkında bir fikir verebilir. Mahkemece verilen veraset ilamı sonucunda tespit edilen tereke ve miras bölüşümü tablodaki gibi yapılmış.
Bırakılan mirasın toplam değeri 700 lira. Bunun 650 lirası hayvanların değeri. Toplam 24 hayvanın 18'i küçükbaş, koyun keçi. Bir çift öküz bir de tek öküz var. Tekini artık eşekle mi koşuyorlardı yoksa inekle mi bilinmez. İneklerin üçü de buzağılıymış.
Tereke tutarının kalan elli lirasını da günlük ev eşyaları ve diğer mallar oluşturuyor. Kap kacak, yastık yorgan, haba kilim vs. her şey var. Mayıs ayında olunmasına rağmen samanlıkta hala 15 araba saman bulunması ilginç. İki araba "giyah" diyor, sanırım bu da kurutulmuş çayır otu.
Listede yer verilen şeyler bugün maddi olarak bir şey ifade etmeyebilir ama yüz yıl önce babadan kalan meresi oluşturuyordu. Okurken bunu gözönünde bulundurmalı. Bir dığana, ilisdire bile değer biçilmiş. Yalnız hiç gayrımenkul olmaması neden ki? Ev, arsa, harmanyeri hatta tarla yok.
Yaklaşık binde beşlik kesinti yapılmış. Bu kesintiye dellaliye vergisi deniyordu. Keşif için görevlendirme yapılacak, 5 saatlik yerdeki Eğret'e varılacak, mallar tespit edilecek, değer biçilecek falan. Bütün bunların masrafı olarak 3,5 lira dellaliye kesiliyor.
Yine dikkat çeken bir başka husus da birliğinden gönderilen 6 lira. Maaşını mı biriktirdi acaba.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder