1917 yılında vefat eden Çakaloğlu İbrahim'in veraset ilamı, mal paylaşımı ve terekesini de yine Şerife Şahin'in üzerinde çalıştığı Karahisar-ı Sahib'e ait 651 Numaralı Şeriyye Sicilinde görüyoruz. Çalışma metnindeki ilgili bölüm şu:
"Karahisâr-ı Sâhib’in Eğret Karyesi’nden vefat eden Çakal oğlu İbrahim’in verâsetinin; eşi İbrahim kızı Ayşe ile bu eşinden olan çocukları İbrahim, Mehmet ve doğacak çocuğuna; kendinden önce vefat eden eşi Ömer kızı Hafize’den olan çocukları Şerife, Atike, Mustafa ve askerde olan İsmail, Cemal ve Ömer’e ait olduğu; İbrahim ve Mehmet’in rüşdüne erinceye kadar annelerinin vasi tayin edildiğine ve hisselerinin Eytâm Sândığı’nda muhafazasına; İsmail, Cemal ve Ömer’in de askerden dönünceye kadar hisselerinin Eytâm Sandığı’nda muhafazasına dair verilen, varisler arasında tereke taksimini gösterir, tereke hücceti suretidir. 1 Aralık 1917"
Çakaloğlu vefat ettiğinde geride hamile bir eş ve küçük yaşlarda iki oğul bırakmış. Ayrıyeten kendisinden önce vefat eden eşinden ise 4 erkek, 2 kız evladı var. Yani toplamda Çakaloğlu'nun 10 meresgeri bulunuyor. İki küçük oğlu için annesi vasi tayin edilip malları Eytam Sandığı'nda muhafazaya alınıyor. İlk hanımından olan oğullarının üçü de askerde oldukları için onların malları da muhafazaya alınıyor. Diğerleri makbuzuyla ilgililere teslim ediliyor.
Burada üç oğulun aynı anda askerde bulunması 1917 şartlarında memleketin içinde bulunduğu trajediyi göstermesi bakımından önemli bir ayrıntı.
Eytam Sandığı da yetimlerin mali ve hukkuki haklarını koruma ve paralarını değerlendirme amacıyla kurulmuş bir müessese. Zamanla, hak ettiği vakitte orada hazır bulunmayan (mesela askerdeki) kişilerin haklarını koruma vazifesi de verilmiş.
Terekeye göz atmak gerekirse yine hayvan ve hayvansal ürünler ve araç gereçlerden oluştuğu anlaşılıyor. Ayrıca toplam dört çift hayvanın hisseleri var. Bu hisselerin değeri kuruş olarak hesaplanarak terekeye dahil edilmiş. Büyüklerinden kalan fakat henüz üleşilmemiş mallar olmalı. Bu hayvanların cinsi belirtilmemiş ama "çift" olarak nitelendirildiği için öküz diye düşünebiliriz.
Hayvan varlığı konusunda biraz daha ayrıntıya inelim. Dört tane at olduğuna göre, at koştuklarını söyleyebiliriz. Fakat 12 tane de camış var. Çifte çubuğa dombey koşulduğunu duymuştum. Bunları sadece yoğurt için besliyor olamazlar. 80 civarında küçükbaş hayvan var. Bu kadar koyun keçi az değil. Terekedeki 10 liraya yakın vergi sadece dellaliye olamaz. Devlete ait merada otlatıldığı için koyun vergisi anlamına gelen "ağnam" vergisi de var burada. Bu vergiye mera vergisi de denirmiş. Ne kadar alınacağı da yerine göre değişiklik gösterirmiş.
Anıtkaya'da benim bildiğim Çakallar olarak bilinen iki sülale var. Birincisi Çakalüseyin (Hüseyin Eren)ler. Diğeri de Akkiprik (Hasan Yet)ler. Hasan-Halill ve Mehmet Yet'in babaları İbrahim, mevzubahis Çakaloğlu İbrahim'in geride bıraktığı yetimlerden küçük olanı, reşit olana kadar malları Eytam Sandığında muhafazaya alınan İbrahim olmalı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder