Önce halk yararına yapılması gerekli bir iş belirleniyor. Köprü yapımı, çeşme tamiri, kuyu tamiri yahut ayıklama gibi geniş Eğret arazisinde çok elzem şeyler... Tellal bağıttırarak, sonraları ilan ettirilerek kararlaştırılan iş herkese duyuruluyor. 4-5 Mayıs günlerinde iş masrafının karşılaması ve sonrasındaki toplu yemeğin finansmanı amacıyla hayrata çıkılıyor. Hıdrellez sabahı gün doğarken yola çıkılıp iş mahalline varılıyor. Yapılan işbölümüne göre herkes vazife başına geçiyor. Öğleye kadar planlandığı şekliyle iş bitiriliyor. Bir köşede pişirilen yemeklerin yenmesinden sonra topluca öğle namazı kılınıyor. İkindiye kadar serbest zaman; oyun, gezinti, uyku, dua vb. kim ne isterse onu yapıyor. İkindi namazı ve sonra köye dönüş...
Anıtkaya'da Hıdrellez karşılama denilen bu 6 Mayıs faaliyetinde temel espri, toplu ve birlik olarak toplum yararına bir iş yapmaktır. Bir kaç traktör römorkuna doluşan bu insanlar şüphesiz köy halkının tamamı değildir; ama oraya gelemeyenler de aynî veya nakdî olarak katkı sağlamışlar, daha da önemlisi dualarıyla kalben oradadırlar. Ayrıca iş mahalline çocuk götürülmesine özellikle dikkat edilir; her ne kadar işgücü olarak katkı sunamasalar da, edilen dualara günahsız çocukların amin demesi önemli sayılır. Aslında bir kaç iş bilen kişinin altından kalkabileceği şu işe bu kadar kalabalık gelinmesinin bir sebebi, her ne yapılıyorsa birlikte yapılmasıdır. Allah'ın nazarı, yardımı, rahmeti ve bereketi topluluk ve birliğin üzerinde olduğunu bildikleri için bu kadar kalabalıklar...
Hıdrellezde yapılan işin, yenilen yemeğin, alınan nefesin ve edilen duanın farklı olduğunu düşünüyorlar. Bir de Hızır (as)ın aralarında dolaşabileceği ihtimalini düşününce, 6 Mayıs'taki bu işe ayrıca önem veriliyor. Belki de bu yüzden o gün yapılan şu yarım mesailik işe Hıdrellez karşılama denilmiş. Köylüler Hızır (as) kaynaklı bu muhtemel bereket sağanağından payını alabilmek maksadıyla, mümkün olabildiğince çok katılım sağlıyor...
Yarım asır kadar geride kaldı o günler... Arazideki köprüler, ufak sellerle bozulmayacak kadar sağlamlaştırıldı; onların artık sana bana ihtiyacı yok... Kuyular köreldi, dolaplar söküldü, serenler devrildi... Çeşmelerin akanı akıyor, akmayana bir hayırsever pompa taktırdı öyle işliyor. Yine tamirler, bakımlar yapılıyor; lakin ferdi hayır işi onlar. Toplanılıp da bir işin ucundan tutulduğu yok... Beri yandan 6 Mayıs'larda yine Hıdrellez karşılamaya çıkılıyor, hatta eskisinden daha hareketli oluyor Anıtkaya arazisi... Amma velakin onlar da bireysel ve tamamen piknik anlayışlı...
Biz bu furyanın dışında değiliz... Hıdrellez günü İblak'ta bir köşeye oturanlardanız... Öyleyken, geçtiğimiz bayramda köyün kanayan yaralarından biri bütün sevimsizliğiyle yine karşımıza çıktı; her yanını ot bürümüş Mezarlık... Daha önce çok kereler gündeme geldi; şikayetler edildi, teklifler sunuldu, girişimler yapıldı, ama bir sonuç elde edilemedi. Bireysel olarak kendi kabrini temizleyenler, hayrına çöp toplayanlar, kendi çapında bir şeyler yapanlar oldu, hala da var... Gel gör ki bu bir işe yaramıyor, Kabristanımız şimdi geçen yılkinden daha pis...
Fazlasıyla dere tepe dolaştık, artık diyeceğimi diyeyim... Neden bu sene Hıdrellez karşılamayı Mezarlık civarında yapmıyoruz? Oranın otunu çöpünü temizleyebildiğimiz kadarıyla temizleyelim. Arazi... Köy yararına... Hıdrellez, Hızır bereketi... Bütün şartlar var... Herkes kendi çapında katılım sağlar... Ağzı dualılar gelir kıpır kıpır dua eder, belleyen beller, çapalayan çapalar, kazabilen kazar, çocuklar hoplayıp zıplar... Bakarsın bir hayırsever çıkıp kazan kaynatır... Öğleden sonra da isteyen ayrıca pikniğine gider...
Anıtkaya dışında; İzmir'de, Afyon'da, Antalya'da, Ankara'da, İstanbul'da olup da gönlü buralarda olanları biliyorum. Bu çağrıyı yapmama sebep biraz da onların isteğidir, dualarıyla katılacaklarından eminim...
"Hayırlı işlerin muzır manisi çok olur" demişler. 6 Mayıs'ın mesai gününe denk gelmesi, herkesin kendine göre işi gücü olması, uzun zamandır birlikte hareket etmeyi unutmuş olmamız, canımızın istememesi ve benzeri şeyler işte öyle engellerden... Biz bütün bunlara takılmadan kendimize göre bir irade ortaya koyarsak ummadığımız neticeler elde edebiliriz.
Ayrıyeten 'Hocam olmaz o senin dediğin!' diye görüş belirtmeye niyetlenen varsa, belirtmesin. 'Eski köye yeni adet mi getiriyon!' diyeceklere de bir cevabım var: Hayır, eski köyde unutulan eski bir adeti hatırlatıyorum... Bu seneki Hıdrellezi ölülerimiz/geçmişlerimizle birlikte karşılayalım, ruhlarını rahatsız ve rencide etmeden coşkuya onları da ortak edelim, diyorum...
Bir de şu var... Ne de olsa, Mezarlık tarlaların arasındadır. Sen bir yandan temizlersin, sağdan soldan uçuşup konan ot tohumları seneye tekrar filizlenir. Bu yüzden tam ve kesin temizlik hiç bir zaman sağlanamaz. Ama bunda süreklilik olursa, sonraki temizlikler kolaylaşır. Bu sene yapılacak ana temizlikten sonrakilerde, otlar tam kökleşme fırsatı bulamayacağından insanı bezdirmez. Belki köy namına alınacak bir çapa makinesiyle iş sistemli bir hale getirilebilir.
Daha başka fikirler ve yollar da aranıp bulunabilir, yeter ki birlik olunsun, ortak akılla çözüm odaklı hareket edilsin. 2024 Hıdrellezi bunun başlangıcı olabilir... Çağrıya kulak verilmese bile ben orada olacağım...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder