Asiye Hanım ile evlenen Hacı Veli’nin 1832’de Süleyman ve 1834’te Ali olmak üzere iki oğlu doğdu. Büyük oğlu Süleyman’ın 1838 yılında öldüğü kaydedilmiş. Yalnız hemen ardından doğan oğluna yine Süleyman adını koyduğu anlaşılıyor. Bir de 1845 yılında Fatma adını verecekleri bir kızları oldu. Çatalların Hüseyin’e verecekleri Fatma, ileride Topçu ve Potuk’un nineleri olacaktır.
Diğer yandan Veyisoğlu Halil’in
Asiye adındaki hanımından da Nazife/Nazike adlı bir kızı vardı. (Ne kadar
resmiyette Nazife olsa da hep Nazik adıyla çağrılacak olan bu kız; ayrı
analardan, Böbü
Dedenin ablasıdır.) İşte oğulları Ali’yi amcasının kızı bu Nazik
Hanım ile everdiler. Yalnız bu, Ali'nin ikinci eşidir. İlk eşi Havva Hanım hakkında fazla bilgimiz yok. Şerife adındaki kızı, Hacımahmutların Garamehmete vararak Sakızcının anası olacaktır... Havva hanımın bu tek çocuktan sonra öldüğü anlaşılıyor...
Emmi çocukları olan Nazife ile Ali'nin evliliğinden üç kız bir oğlan, dört çocuk kaydı var. Büyük kızları 1845 doğumlu Şerife... Hacıların Hacı Ali'ye vardı. İlk eşi vefat ettiğinden dul kalan Hacı Ali, Kelsaleğin dedesidir. Nazik adında bir kızı olduktan sonra Hacı Ali vefat edince Şerife Hanım baba ocağına geldi ve ölene kadar kendinden 17 yaş daha küçük erkek kardeşinin yanında kaldı. Kızı Nazike Veyislerin Hacı Arif'e vardı, Körhocanın anası olacaktır. Yalnız Hacıarif ile Nazike'nin hala dayı çocukları olduğunu ıskalamayalım... Ortanca kızları Havva, Hacapdıramanların Mehmet eşi... Bu evliliğe de mim koyalım; zira Mehmet ile Havva, anaları ayrı da olsa, teyze çocuklarıdır. Yani analar, Veyislerin Böbü Dede kardeşi... Küçük kız Hanife ise Şemşilerin Ahmet eşi (Seydi Ahmet Şık'ın anası)dır.
Deli İmam
Ali ile Nazife'nin tek oğlunun adı İbrahim... 1862 yılında doğan İbrahim, Veyisoğlu Osman kızı Emine ile evlendi. (Bu Osman, Veyislerin 20. asrı göremeyen fertlerinden biridir. Öldüğünde Ayşe ve Emine adında iki kızı vardı. Ayşe hiç evlenmedi. Eşi Hatice ise Ayanoğlu İbrahim'e yani Alçak Mehmet'in babasına varacaktır.)
İbrahim ile Emine'nin çocuklarının ikisi kız biri erkek... Büyük kızı 1887'de doğdu ve ona anasının adı Olan Nazike ismini koydu. Nazike Veyislerin Mehmet eşidir; yani Deliban (İbrahim Dadak)ın annesi... Küçük kızı Hayriye ise 1902 yılında doğdu; O da Guycuların Süleyman eşidir. Guycuların Ahmet Mola ve Adem Mola'nın anneleri...
Tek oğlu Ali, iki kızın arasında 1898'de dünyaya geldi. Kendi babasının adını koyduğu bu çocuğun lakabı 'Delimamın Ali' olacaktır. Şimdi bu lakaplamanın sebebine gelelim...
Sonradan Daldallar olarak bilinecek sülalenin atası olan Veyisoğlu Hüseyin’in en büyük oğlu Ali’den Hacellere gidiliyor… İşte o Ali’den torunu Mustafa var… Ali oğlu Molla Mustafa, kesin tarihini bilmediğimiz bir vakitte Eğret Hatibi olarak tayin edildi. Vefat ettiği 1882 yılına kadar bu görevini sürdürdü. Osmanlıda bu tür görevler, genellikle babadan oğula geçen makamlar şeklinde sistemleştirilmişti. Oysa Hatip Mustafa Efendinin erkek çocuğu yoktu... Bu göreve en yakın varis olarak, amcaoğlusu Ali oğlu İbrahim Efendi görülüyordu. Nitekim İbrahim, 1882'den 1886'ya kadar dört yıl fahri olarak Cuma Camisinde hatiplik yaptı. Bu arada boş bulunan Eğret Hatipliğine İbrahim Efendinin atanması için teklif yapıldı.
1886 yılında nihayet Ali oğlu İbrahim Efendi'nin ataması yapıldı. Artık resmi olarak Eğret Hatibi idi. Ölene kadar, tam yirmi yıl bu görevini sürdürdü. Atama kararı incelendiğinde; Eğret şartlarında bu görev için yeterli donanımda bulunduğu, görevlendirme için sınav yapma gereği duyulmadığı, günlük bir akçe maaş tahsis edildiği gibi bilgiler çıkarılabilir.
Resmiyette 'Eğret Hatibi İbrahim Efendi ibni Ali bin Hacı Veli' gibi künyeler yazılsa da Eğretliler kendisini 'Deli İmam' diye bildi. Bu yüzden kendisinden sonraki çocuklarına da 'Delimamlar' denilecektir.
Hatiplik vazifesinin son dönemlerinde Delimam, Cuma Camisinde Döğerli Mücellit Hoca ile birlikte görev yaptı. Mücellit Ahmet Efendi imam, İbrahim Efendi ise hatip idi.
1905'te vefat ettiğinde annesi Nazife/Nazike Hanım 80 yaşında hala hayatta idi. Büyük kızı, Delibanın anası Nazik onsekiz; oğlu Delimamın Ali yedi; küçük kızı Hayriye ise üç yaşındaydı...
Delimamın Ali
Babasının ölümünden yıllar sonra Delimamın Ali, Sağırların Salih kızı Fatma ile evlendi. Fatma Hanım; Sağırların İbram Hoca (İbrahim Sancak), Hilmi Hoca (Hilmi Sancak) ve Sağıroğlu Süleyman Sancak'ın halalarıdır...
Delimamın Ali'nin biri erkek, altı çocuğu oldu. Büyük kızına kendi ninesi Nazik'in adını koydu. Nazik Hanım önce Tülümurat, sonra Çapar Mehmet Dadak'ın eşi oldu... Delimamın diğer kızları; Refiye, Gobakların Gocayusuf eşi; Şerife, Yörüktahirin Bakkalsarı eşi; Emine, Sağıroğlunun Süleyman eşi; Fadime, Terlemezlerin Nazmi Hoca eşi ve Selime de Gavurarif tabir edilen Arif Önkal eşidir... Burada Halit Akyol eşi Şerife'nin, anneannesinin adını taşıdığını; Emine Hanım ile eşi Sağıroğlu Süleyman Sancak'ın hala-dayı çocukları olduğunu; 1934'te doğup sekiz yaşında ölen Refiye adında bir kızının daha kayıtlı olduğunu da belirtmek lazım.
Delimamın Ali, 1923'te doğan tek oğluna babası Deli İmam İbrahim Efendi'nin hatırası olarak İbrahim adını koydu. Bu arada ablası Nazik'in eşi Mehmet vefat edince, yetim kalan yeğeni İbrahim (Deliban)a sahip çıktı. Kendi oğluyla birlikte iki İbrahim'i birbirinden ayırmadı.
Ailelere soy adı belirleme zamanında soyadı olarak 'SOYDAN'ı tercih etti. 1934 Yılından itibaren Delimamın Ali'nin ailesi bu soy ismini kullanacaktır.
Delimamın Ali, ayrı ayrı iki dönem Eğret Muhtarlığı yaptı. Sonra bir ara 'Dağ Memuru' olarak da görevlendirildi. Gerek Muhtarlık, gerekse sonraki görevi otoriterlik isteyen hizmetlerdi. Delilik, otoriterlik, sertlik; ne derseniz deyin, bunlar Delimamın Ali'de fazlasıyla bulunan hasletler olduğu için görevlerini layıkıyla yerine getirdiği söyleniyor... 1975 Yılında vefat etti, karısı Fadik Hanım ise ondan bir süre sonra 1983'te öldü...
Delimamların İbrahim, Tenikneci Mehmet kızı Satı ile evlendi; Keçilerin Kazım Seçen ile bacanak oldular... İbrahim ile Satı Hanım da dipten akrabadırlar; ikisi de ninelerinden Veyislere çıkar... Bu evlilikten dört oğulları oldu: 1950'de Süleyman, 1955'te Ali, 1960'ta Mevlüt ve 1964 yılında Ahmet doğdu...
Önce eşi Satı Hanım vefat etti, yıl 1988... Dört yıl sonra Delimamın Ali'nin tek oğlu İbrahim de vefat etti...
Dedesinin adını taşıyan Ali, askerde komando olduğu için 'Komando Ali' diye lakaplandı. Son dönemlerinde Anıtkaya dışından bir hanımla evlendi ve kısa süre sonra, 2005'te vefat etti.
Büyük oğul Süleyman ile üç numara Mevlüt bacanaklar... Takgasların Abdullah Öncül kızlarıyla evlendiler. Süleyman'ın üç oğlu var; İbrahim Delimamlardan, Murat ise Takgaslardan adını almış... Mevlüt'ün ise bir oğlu bir kızı var... Süleyman ve Mevlüt kardeşler, çocuklarıyla birlikte İzmir'e yerleştiler; Mevlüt 2023'te, Süleyman’ın eşi Hatice ise 2024’te vefat ettiler...
Küçük oğul Ahmet, 'Dakım' lakabıyla bilinirdi. Kayıhan'dan evlendi. İbrahim adında bir oğlu var ve Afyon'da yerleşik...
Delimamlardaki
İbrahim'ler; bize Eğret Hatibi Deli İmam İbrahim Efendi'yi hatırlatmalıdır...
Hamurköylü
Ali
Bu noktada geriye dönmemiz gerekecek. Veyisoğlu Hacı Veli’nin, Ali’den sonra Süleyman adında bir oğlu daha vardı. Onu da Veyisoğlu Daldal Hüseyin’in Hacı Ali’den torunu Şemsi ile everdiler. Şemsi Hanım, Delimamdan önceki Eğret hatibi Molla Mustafa’nın kardeşidir… (Ayrıyeten Akgalak Çapar Mehmet Dadak'ın dedesi olan Deliveyisin ablasıdır.)
1874 yılında dünyaya gelen Fatma, Süleyman ile Şemsi'nin tek çocuklarıdır. Hacı Veli'nin oğlu Süleyman'dan tek torunu olan bu Fatma'nın nasibi, çok ilginç, Hamurköy'den Ali... Gelmiş yerleşmiş Eğret'e... Fatma ile Ali'nin Satı adında bir kızı doğduktan hemen sonra Ali askere gidiyor ve dönemiyor... Yıl, 1910...
O sıralarda Muhtar olduğu sanılan Böbüdedenin büyük oğlu Hasan Hüseyin, Döğerli Mücellit Ahmet Hocanın ricasıyla köye kahya olarak aldığı çalgıcı Topal Hüseyin'e Fatma Hanımı nikahlar. Taze dul Fatma Hanım ve küçük yetimi Satı, böylece sahipsiz kalmamış olur, hem de Eğret'e çocuklarıyla dul gelen Topal Hüseyin başgöz edilmiştir... Topal Hüseyin sonradan müezzinliğe terfi etti, oğlu Ömer'e Hasan Hüseyin'in kızını alarak dünür oldular. Soyadı Kanunuyla Kabadayı soyismini aldı, Böbülerin atasıdır...
Bu arada Fatma Hanım vefat etti... Küçük yetim Satı; ileride Yörük Kerim'in eşi, Yörük Mehmet Demir'in de anası olacaktır. 1983 yılında vefat etti...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder