19 Ekim 2021

Milli Mücadelede Eğret Günlüğü - 8

 Taarruzun üçüncü günü... Eğret baskını dışındaki diğer olaylar...

    Önceki Bölüm


28 AĞUSTOS 1922

   Batı Cephe Komutanı İsmet Paşa'nın Cephe Komutanlığına, 28 Ağustos 1922 tarihli uçuş emrinde şu emir verilmiştir:

"Afyon Kıtaları tarafından işgal edilmiş yerler ile düşman çekiliş yönü ve durumu henüz anlaşılamamıştır. Afyon - Altıntaş - Döger - Seyitgazi - Eskişehir - Kütahya - Dumlupınar ve Afyon - Dumlupınar yolundaki faaliyetin tespitini yapın. Yine; Belce - Resulbaba - Bakırcık mevzilerinin durumu, Yunan savunma hazırlıklarının keşiflerini yapın. Eskişehir - Seyitgazi bölgesinin keşfini yapın. Aynı zamanda düzensiz bir halde ricat eden Yunan kıta'ları ile ağırlıklarını bombalayın ve vazifeler yapılırken 1 ve 3 no.lu beyannameleri atın".

 1. Ordu Bölgesi:

    Sabah uçak keşif raporu:
    Belcemeşe, Gazlıgöl, Eğret, Araplı Çiftliği ve şoselerin keşfi için Rasıt Hamdi ve Pilot Mükerrem uçmuşlardır. Keşif raporu aşağıda sunulmuştur:
    1. Takip edilen istikamet: Afyon - Gazlıgöl - İhsaniye - Beyköy -Belcemeşe - Susuz - Eğret - Yeniceköy - Araplı Çiftliği - Afyon - dönüş.
    2. Düşmanın artçı birlikleri, Gazlıgöl’ün batısında ve doğusundaki sırtlardadır. Bu kuvvet iki alay piyade ve dört batarya toptur. Toplar koşulmuş, piyade tabur tabur dağınık durumdadır. Gazlıgöl ile Afyon arası boştur.
    3. Gazlıgöl’den Eğret’e gelen iki yolda düşmanın bir buçuk tümen kuvveti Eğret istikametine yürüyüş hâlindedir. Bu yürüyüş kolunun önünde topçu, sonra bir alay piyade ve arkada iki batarya top vardır. Gazlıgöl’ün doğusundan perakende birlikler ve yük hayvanları Eğret’e doğru yürüyüş hâlindedir.
    4. Eğret etrafında iki tümenlik düzensiz kuvvet ve çeşitli nakliye vasıtaları vardır.
    5. Altıntaş - Araplı Çiftliği şosesinde, kolbaşı Eğret’in hemen 500 metre güneyinde ve kol sonu Araplı Çiftliği’nin batıya yaydığı kavisin doğusunda olmak üzere çeşitli sınıflardan oluşan uzun bir yürüyüş kolu vardır. Bu yürüyüş kolu bütün şoseyi kaplamıştır. Yolun dışında devrilmiş otomobil görülmüştür.
    6. Yürüyüş kolunun 500 metre gerisinde iki tabur kadar kuvvet vardır. Bundan başka düşman birliği yoktur.
    7. Gazlıgöl ve Gazlıgöl’ün batısındaki köylerle İhsaniye İstasyonu yanıyor. Eğret’in kuzeyinde hareket hâlinde düşman birliği görülmemiştir.
    8. Gazlıgöl’den Eğret’e gelen yürüyüş koluna beş bomba atılmıştır.
    9. Bu keşif saat 08.00’de Nafiz uçağıyla yapılmıştır.

    1. Ordu Karargâhı, muharebe kademesi 28 Ağustos 1922 sabahı Kocatepe’den, Afyon’a gitti.  Ordu komutanı öğleye kadar bir bilgi edinemedi. Uçaklardan ve 4. Kolordu Mürettep Süvari Alayından aldığı raporlardan Arpalı Çiftliği kuzey sırtları - Belce - Gazlıgöl güneyi hattında Yunan artçıların bulunduğunu, bunların bir tümene yakın kuvvette tahmin edildiğini, iki tümen kadar büyük bir kuvvetin dağınık ve karışık bir surette Eğret doğrultusuna gittiklerini, doğudan 2. Ordu cephesinden bazı Yunan birliklerinin batıya yürüyüşte olduklarını ve bu kolların bombalandığını öğrendi.

    1. Ordu komutanının, 2. Ordu hakkında bir bilgisi yoktu. Saat 11.30’da Batı Cephesi Komutanlığı’na şu raporu yazdı: (Bu rapor telsizle 2. Orduya da yazdırıldı) “Düşmanın üç tümen tahmin edilen kuvvetinin Belce - Çatalçeşme - Resulbaba hattına çekilmekte olduğu saat 08.40’da görülmüştür. 1. Ordu, sağ yanı Afyon - Altıntaş şosesi olmak üzere, kuzey doğrultusunda takip yapmaktadır. 6. Kolordu karşısındaki düşmanın öğle durumunun bildirilmesi ve hemen 2. Kolordu ile irtibat yapması…

    2. Kolordu komutanı saat 08.00’de verdiği emirde (özet) : “Kolordu Afyon- Hasanköy (Belce) - Afyon - Araplı Çiftliği doğrultularında takibe devam edeceğinden 4. Kolordu Mürettep Süvari Altıntaş yolu ile düşmana rastlayıncaya kadar ilerlemesini ve Resulbaba tepelerinde keşif yaptırmasını, 8. Tümenin Belce doğrultusunda, 7. Tümenin Altıntaş yolundan yürüyerek Belce - Çatalçeşme hattına kadar ilerlemelerini ve rastlayacakları düşmana taarruz etmelerini, kendisinin 7. Tümen peşinden Hamam mevkiine gideceğini” bildirdi.

    Bu kolordu emri tümenlere gönderildikten sonra ordunun ikinci emri geldi ki, bu emirde, kolordunun Hamam kuzey ve güneyinde toplanması isteniyordu. 1. ve 2. ordular arasındaki ara hattı Afyon - Kütahya şosesi olduğundan kolordu, verdiği emirde değişiklik yapmak zorunda kaldı: “Mürettep Süvari Alayının şose ile ilerleyerek Çatkuyu ile Olucak arasındaki bölgeye, 8. Tümenin Ömerhamamı’na, 7. Tümenin ise 8. Tümenin hemen gerisine varmalarını” emretti. 8. Tümen saat 11.00’de yürüyüşe geçerek saat 16.30’da Hamam kesimine,…

    Ordunun 28 Ağustos 1922 günü için ilk verdiği takip emrinde Gazlıgöl - Olucak hattına kadar takibe devam edilmesi istendiğinden 4. kolordu komutanı da 21 numaralı kolordu emri ile “5. Kafkas Tümeninin Çakırsaz üzerinden Altıntaş şosesiyle, 11. Tümenin Köprülü - Çatalçeşme - Yenice doğrultusunda ilerlemelerini, 12. Tümenin 5. Kafkas Tümeni peşinden yürümek üzere saat 09.00’da Çakırsaz’da toplanmasını, ilerdeki tümenler uçlarının saat 09.00’da İnaz - Balmahmut hattından geçecek surette hareketlerinin düzenlenmesini” emretti.

    Kolordu komutanı önceki emrini geçersiz kılarak 28 Ağustos saat 07.20’de şu emri verdi (özet) : “2. Kolordu Hamam kuzey ve güneyine, 1. Kolordu Düzağaç - Tazılar bölgesine, süvari kolordusu Altıntaş genel doğrultusuna ilerleyeceklerdir. 4. Kolordu Çatkuyu - Başkimse hattına karşı bu akşam Ayvalı - Akçaşehir bölgesine varacaktır. Mürettep Süvari Alayı Balmahmut üzerinden Başkimse’ye yürüyecektir ve Resulbaba - Mudamtepe - Akkayatepe - Kavaklı Çiftliği hattına karşı keşif yapacaktır. 5. Kafkas Tümeni, bulunduğu yerden istikamet değiştirerek Balmahmut - Yahyalı boğazı üzerinden boğaz kuzeyindeki mezarlık (Bardaktepe) civarına gelecek, Resulbabatepesi - Oğlanmezarı - Tavşantepe hattına karşı keşif ve emniyet müfrezelerini gönderecektir.”

    Saat 11.00’de, 23. tümen komutanının 1. kolorduya yazdığı rapor :
    2. Ordu cephesinden çekilen düşman birlikleri Araplı Çiftliği’nin 5 km. kadar kuzeyinden muhtelif kollarla, daha ziyade batıya olmak üzere, kuzeybatıya gidiyorlar, iki alay kadar bir kuvvet de (12. Yunan Tümeninin muharebeye girmeyen alayları) Resulbabanın Sivrileri arasından batıya geçiyor. Sahra bataryası mevzi değiştirerek 5 km. den ateş açmıştır. Tümen, Araplı Çiftliği kuzeyinde bir kısım kuvvetiyle demiryolunu geçmiş bulunduğundan ancak saat 12.30’da hareket edecektir.
    
    Uçak keşif raporu:
    Takip edilen istikamet: Çay - Çalışlar - Akarca - Gazlıgöl - Eğret -Araplı Çiftliği - Afyon’dan dönüş.
    1. Eğret’ten geçen ve geri çekilen düşman birlikleri yaklaşık iki tümen kuvvetindedir. Düşmanın yürüyüşü düzensizdir. Muharip birlikler ve ağırlıklar karışık bir hâlde yolun iki tarafındadır.
    2. Muharip birliklerden oluşan ve düzensiz bir hâlde yürümekte olan bir yürüyüş kolu Aşağıköy’ü geçmiştir. Eğret’e gelmek üzeredir.
    3. 12,5 kiloluk beş torik bomba Eğret’i hemen geçmiş olan birlikler üzerine atılmış ve beşi de birliklerin içinde patlamıştır.
    4. 3 Numaralı Rumca beyannamelerden 2000 adedi düşman üzerine atılmıştır.
    5. Bu bomba atışına ait keşif saat 11.30’da yapılmıştır.
    
    Uçak keşif raporu:
    Takip edilen istikamet: Bolvadin - Afyon - Araplı Çiftliği - Eğret - Sülümenli Boğazı - Yeniceköy - Gazlıgöl - Dönüş.
    1. Araplı Çiftliği kuzey sırtlarında ve daha batısıyla Gazlıgöl’ün batısında ve Hasan köyü sırtlarında düşmanın piyade ve süvari artçı birlikleri vardır. Bu birliklerin mevcudu topçu da dâhil olmak üzere bir tümene yakındır. Artçı birliklerin artçılarının büyük kısmı Araplı Çiftliği’nin kuzeyindeki sırtlardan yaklaşık 3 km kadar uzaklıktadır. Bu sırtlarda bulunan artçı taburlar dağınık bir hâldedir.
    2. Düşmanın geri çekilen büyük kısmının kolbaşı Eğret ile Sülümenli Boğazı arasında, kol sonu da Eğret’in güneyindedir. Bu büyük kısım iki tümen kadar olup Eğret - Araplı Çiftliği şosesi tarafından yürümektedir. Üç sınıftan oluşmaktadır ve düzensiz bir hâldedir. Sınıflar birbirleriyle karışmıştır.
    3. Düşman, Gazlıgöl’den itibaren batıya doğru köyleri ve harman yığınlarını yakmaktadır. Eğret’te de yangın görülmüştür.
    4. Düşman yürüyüş kolları üzerine atılan 12,5 kiloluk bombaların hepsi birliklerin içinde patlamış olup bunların büyük zayiat verdirdiği kesindir. Düşman bombanın etkisiyle tamamıyla dağılmıştır.
    5. Bomba atışının ardından Eğret’in güneyinde bulunan düşman birlikleri makineli tüfek ateşi ile taranmıştır.
    6. Hava çok bulutlu ve fırtınalı olduğu için geri çekilen düşmanın genel durumu keşfedilememiştir.
    7. Bu keşif saat 12.00’de yapılmıştır.

     Cephe Uçak Bölüğü Komutanlığının Batı Cephesi Komutanlığına verdiği rapor:
    1. Öğleden önce düşmanın durumunu keşfetmek için üç değişik istikamete uçurulan keşif uçağından Seyitgazi - Eskişehir yolunu keşif için görevlendirilen uçak, bulutların çok alçak olması dolayısıyla Kırgız Dağı’ndan dönmeye mecbur olmuştur.
    2. Altıntaş - Dumlupınar yolu ile Dumlupınar - Afyon yolunu keşif için görevlendirilen uçak, hava durumu sebebiyle Araplı Çiftliği, Eğret, ResullbabaTepesi ve Gazlıgöl civarını keşfetmiştir.
    3. Döğer, Altıntaş, Eğret ve civarının keşfi için görevlendirilen uçağın keşif raporu, uçak geldiğinde sunuldu.
    4. Afyon - Altıntaş yolu üzerinde geri çekilmekte olan düşmanı bombalamak üzere öğle vakti üç uçak uçurulmuştur. Birisi fırtınanın şiddetine karşı koyamayarak dönmeye mecbur olmuştur. Diğerinin ve 2’nci maddede belirtilen uçağın keşif sonucu aşağıda sunulmuştur.
    a) Geri çekilmekte olan düşmanın çeşitli sınıflardan oluşan ve karışık bir hâlde bulunan büyük kısmı kolbaşısıyla Eğret’i geçmiştir. Kuvveti iki tümendir. Saat 12.00’de Gazlıgöl’den küçük bir yürüyüş kolu Eğret’e varmaktadır.
    b) Düşman artçısının büyük kısmı Araplı Çiftliği’nin kuzeyindeki Bekleme mevkisini kolbaşısıyla geçmektedir. Kuvveti bir buçuk alaydır. İlbulak Dağı’nda, Çatalçeşme’de, Araplı Çiftliği - Altıntaş yolunun doğusundaki tepelerde düşman artçısına ait dağınık küçük kuvvetler vardır.
    c) Eğret’te ve etrafında düzensiz bir hâlde bulunan düşman yürüyüş kollarına 200 kilo bomba atılmış ve makineli tüfeklerle düşman birlikleri taranmıştır. Bombaların etkisi o kadar büyük olmuştur ki atışın ardından düşman birlikleri dağılmış ve uçakların keşfinden yürüyüşe devam edemedikleri açık bir şekilde anlaşılmıştır.

    1. Ordu komutanı bu raporu 28 Ağustos 1922 saat 16.35’te aldı. Bu durumdan, süvari kolordusunun tesirinden Yunanlılar Altıntaş şosesi boyunca ve Resulbaba dağlarından kuzeye, sonra da Resulbaba kuzeyinden batıya döndüğü, asıl kuvvetleriyle Dumlupınar mevzilerine çekilmek ve İzmir doğrultusunu kapamak istediği orduca anlaşılmıştı. Buna karşı 1. Ordunun bütün kuvvetiyle düşmandan önce Dumlupınar mevzilerini tutarak İzmir yolunu kesmek için 28 Ağustos 1922’den itibaren Dumlupınar genel istikametine yöneltilmesi, biraz geç de olsa başarı ile yapılmıştı.

    5. Süvari Kolordu karargahı ve 2, 14. Süvari Tümenleri Beşkarışhöyük - Genişler bölgesinde öğle vakti toplanmışlardı. 2. Süvari Tümeni çek sarsıldığından dinlenmesi ve kendine çekidüzen vermesi gerekiyordu. Bu yüzden Kolordu Komutanı saat 13.30’da Kurtköy’e gönderdi ve kuzeydoğu, kuzey ve batı doğrultularının keşfini emretti.

    Yunan birlikleri Kozluca (Akkaya) tepesinden daha kuzeye geçmemişti. Doğudan ilerleyen ve 2. Süvari Tümeni’ni takip eden 9. Yunan Tümeni de Olucak’ta kaldı.

    14. Süvari Tümeni saat 16.00’da Osmaniye köyüne vararak güneye karşı savunma düzeni aldı, 54. Alayını daha güneyde bırakarak Olucak’taki Yunanlılarla teması muhafaza ve keşif görevi verdi. Alay da saat 17.30’da Batak - Efted - Kadımürsel - Altıntaş doğrultularına alnan raporlardan; Olucak’taki 9. Yunan Tümeninin daha kuzeye geçmediği, Efted, Hacıbeyli, Kadımürsel, Altıntaş köylerinde Yunan askeri bulunmadığı, yalnız Batak köyünde kuvveti değerlendirilemeyen bir Yunan birliği olduğu öğrenildi.

    Yunanlıların Rum ve Ermeni çetelerinden kurdukları sanılan 300 atlı, Cumalı köyünden Olucak doğrultusuna ilerlemek istemişse de 14. Süvari Tümeninin gönderdiği birlikle yapılan muharebede geri atılmıştı.

    2. Ordu Bölgesi:

    28 Ağustos 1922 saat 11.00’de Batı Cephesi’nden aldığı emre uyarak, “Mürettep Süvari Tümeni’nin Döğer üzerinden Altıntaş doğrultusuna ilerleyip demir yolunu tahrip ederek süvari kolordusuna katılmasını, 61. Tümenin Muratlı güneyindeki Çakırtepe’ye (Ihsaniye batısındaki Karacahmet köyü batısında) ve 6. Kolordunun Susuz - Belce hattına kadar hızla ilerlemelerini” emretti. Saat 14,00’te aldığı raporlardan tümenlerin emrettiği doğrultularda yürüyüşte olduklarını öğrenmiş ve Batı Cephesi’ne bildirmişti.

    6. kolordu: Ordu komutanı, 27 Ağustos 1922 saat 20.00’de verdiği emirde, 6. Kolordunun Susuz - Hasanköy (Bekec) hattına hızla yürümesi isteniyordu. 28 Ağustos sabahı kolordu karargâhı Seyitler’de, 16. Tümen Tokurçal ve 17. Tümen İscehisar - Karaağaç bölgelerinde toplu bulunuyorlardı. Yunanlılar bu cepheden gece çekilmişlerdi. Kolordu komutanı takip emrini ancak saat 09.30’da verebildi. Emirde, 16. Tümenin (kolordu obüs bataryasıyla) Dinar - Teke - Susuz doğrultusuna, 17. Tümenin (kolordunun diğer obüs bataryasıyla) Kozluca - Omuzca - Gazlıgöl - Hasanköy doğrultusuna ilerlemeleri bildirildiği halde, orduca bir hedef verilmediğini sanmış ve genel durumu düşünerek kararsızlık içinde kalmış ve buna bağlı olarak tümenleri hareket ettirmemişti. Saat 10.00’da 16. Tümenin Susuz, 17. Tümenin Belce’ye yürümelerini emretti. Kendisi de Dinar’a gitmek üzere Seyitler’den hareket etti.

    16.Tümen: Saat 11.45’te kolordunun takip emri gelince birliklere hazırlanmaları emredildi. Saat 11.45‘te Dinar - Kunduzlu - Susuz yolu ile ancak hareket edildi. Saat 21.30’da Teke köyü güneybatısında konmaya geçildi. Bugün tümene katılan süvari bölüğü Susuz köyüne gönderildiyse de 61. Tümen süvarilerinden aldıkları bilgi de Susuz’da Yunan birlikleri olduğundan bölük, Tekeköy’ün beş kilometre batısında kaldı.

    17. Tümen cephesinden Yunanlıların çekildiğini öğrenen tümen komutanı, 28 Ağustos sabahı birliklerini Karaağaç dolaylarında topladı ve ikmallerini yaptırarak hazır bir durumda bekledi. Kolordunun takip emrini alınca saat 13.40’ta tümeni hareket ettirdi... Tümen büyük kısmı saat 20.00’de Gazlıgöl’e, öncü alayı (62. Alay) saat 23.00’te Belce köyüne vararak istirahate geçildi. Bugün Yunanlılarla temas edilmedi.

    Kolordu karargâhı saat 21.00’de Dinar’a geldi. 21.30’da durumunu orduya bildirdi. Sağındaki 61. Tümenle irtibat yapılmış, solundaki 2. Kolordu ile yapılamamıştı. Alınan esirlerden 17. Tümen cephesinden çekilen 5. Yunan Tümeninin Resulbaba kuzeyine, 13. Yunan Tümeninin de Eğret’e giderek geceledikleri öğrenilmişti.

    Batı Cephesi komutanı, orduların 29 Ağustos 1922 günü hareketlerini düzenlemek için 28 Ağustos 1922 akşamı birliklerin durumlarının acele bildirilmesini emretti.

    2. Ordu Komutanı saat 20.00’de süvari kolordusu kurmay başkanından kolordunun Genişler - Beşkarış bölgesinde toplandığını öğrendi. Yunanlılar hakkında da bilgi aldı. Mürettep Süvari Tümeni’nin geceyi Hacıbeyli’de geçireceğini öğrendi ve Batı Cephesine de bilgi verdi. 6. Kolordunun nerede bulunduğuna dair henüz rapor almamıştı. Bugün hareket eden 2. Ordu birliklerinden 17, 22, 16. Tümenlerle 20, 61. Tümenler 18 km yürümüşlerdi.

    1. Ordu da durumunu Cephe Komutanlığına bildirdi.

    Mürettep Süvari Tümeni: Ordu emrine göre, tümen Döğer - Kunduzlu hattına kadar ilerleyecek, demir yolunu tahrip edecektir. Bu emir gereğince 37. Süvari Alayı 28 Ağustos 1922 saat 03.00’te yürüyüşe geçti… 37. Süvari Alayından bir keşif kolu, Altıntaş - Genişler - Çalköy - Dumlupınar şosesi üzerinden, 33. Süvari Alayından bir subay keşif kolu da Osmanköy - Olucak doğrultusuna gönderildi… Tümen emrindeki telsiz ancak bugün faaliyete geçirilebilmiş ve durum orduya bildirilmişti. Bu raporunda tümen komutanı “Altıntaş dolaylarında düşman olmadığını Kütahya doğrultusuna da geçmediğini, Döğer ve Karacaahmet bölgesindeki düşmanın güneybatıya Olucak sırtlarına çekildiğini, Döğer’ den Afyon’a kadar bütün Yunan kuvvetlerinin Altıntaş ovası güneyinden batıya çekilmekte olduğu kanaatinde bulunduğunu, tümenin 29 Ağustos 1922 sabahı Altıntaş üzerinden Dumlupınar’a gideceğini” bildirdi.

    Batı Cephesi'nin direktifine göre 2. Ordu, kuvvetlerini Kütahya yolunu kesmek üzere batı ve güneybatı istikametinde ilerletti. 28 Ağustos sabahı düşman artçıları henüz bu ordunun karşısında idiler. 2. Ordu düşmanın çekilmediğini zannederek ihtiyatlı hareket ettiği için, bu ordunun düşmanla teması kesildi. Birlikler ortalama 18 km. kadar ilerleyebildiler. 2. Ordu Komutanı Yakup Şevki Paşa; son derece ihtiyatlı hareket etmekte idi. 2. Ordu birlikleri 10-15 km. daha ilerleyebilseydi, Yunan kuvvetleri bugünden kuşatılma tehlikesi karşısında kalabilirlerdi. Ordunun Mürettep Süvari Tümeni bugün Döğer'i alarak Altıntaş istikametinde ilerledi ve Kütahya- Afyon yolunu tutarak ordunun kuzey yan emniyetini sağlamak üzere kuzeye yöneldi ve geceyi Hacıbeyli'de geçirdi. 6. Kolordu ve 61. Tümen, İhsaniye - Gazlıgöl hattına kadar ilerlediler.

        Eğret bölgesinde aynı gün harekat yapan yalnızca süvariler değildi:
      Altuntaş ve Eğret mıntıkasında bulunan düşman ihtiyat kuvvetleri geri çekilmeye başlamıştı. Bu hareketi paniğe tahvil etmek ve kara kuvvetlerinin işini kolaylaştırmak için o gün keşif ve av olmak üzere cem’an 13 tayyare birden uçurmak Türk tayyarecilerine nasip olmuştur.

    Yunan Kuvvetlerinin Harekatı:

    Yunan Ordusu 28 Ağustos sabahı şu durumda idi:
    2. Kolordu karargâhı ve bağlı birlikler Eğret’te, 9. Tümen (26. Alay hariç) Yenice - Eğret bölgesinde, 13. Tümen Teperoğlan gediği - Kazuçuran bölgesinde, birlikleri ve Ablak’taki büyük kısmı ile Eğret’e yürüyüşte, 5. Tümen 27 Ağustos 1922 saat 22.00’de mevzilerinden çekilmiş ve Dinar - Gazlıgöl yolu üzerinde yürüyüşte, 12. Tümen Güzelim Dağı ve kuzeyindeki mevzilerinden 27/28 Ağustos gecesi çekilmiş Anbanaz - Fethibey - Çatalçeşme yolu ile Resubaba’ya yürüyüşte…

    1. Kolordu karargâhı, ordu ve kolordu bağlı birlikleri, Yedeksubay talimgâhı, kolordu istihkâm taburu, seyyar hastaneler Bayramgazi’ de;  4. Tümen (emrindeki 9. Tümenin 26. Alayı artçı göreviyle İnaz’da) büyük kısmı ile Hamam bölgesinde; 5/42 Evzon Alayı (Plastras Müfrezesi) Köprülü deresinde idi. 1. Tümen (Lufaz Müfrezesi) ile Köprülü güney sırtları - Balmahmut hattmda güneye karşı mevzide, bir taburu ile Balmahmut, bir taburu ile Ayvalı dolaylarında artçı göreviyle mevzilerinde. Büyük kısmıyla Başkimse’ye çekilmekte…

    13. Tümen yürüyüşüne devam ederek 28 Ağustos 1922 akşamı Eğret bölgesine vardı ve konmaya geçti. 5. Tümen çok geniş bir cephede olduğundan birliklerini ancak 28 Ağustos 1922 sabahı Dinar bölgesinde toplayarak güneybatıya devamla akşam ortalık kararırken Resulbaba kuzey yamaçlarına gelip konmaya geçti. 27/28 Ağustos 1922 gecesi mevzilerinden hareket eden 12. Tümen, Fethibey köyünden Araplı yoluyla Çatkuyu’ya çekilirken 4. Tümen’in kötü durumunu görünce solda yancı olarak ilerleyen alayı hemen güneyindeki Sivritepe’ye gönderdi. Alay, Sivritepe’ye çıkınca Türklerin (23. Tümen) taarruzuna uğrayarak bozuldu. Resubaba’ya çekildi. 12. Tümen, 28 Ağustos 1922 akşamı Resulbaba tepelerinde toplandı ve güneye karşı emniyet tertibi alarak geceledi. 4. Tümen 28 Ağustos 1922 saat 05.00’de Köprülü deresi yoluyla batı doğrultusunda çekilmeye başladı. Güneyindeki tepelerde Plastras Müfrezesinin bulunduğunu sanarak soluna bir yancı birliği çıkarmıştı. Saat 07.00’de Köprülü güney sırtlarından (solundan) Türklerin 23. Tümenin taarruzuna uğradı, fazla kayıplar vererek, birçok eşya ve harb gereci de bırakarak dağıldı, bir kısmı Resulbaba tepelerine (kuzeye) bir kimse Başkimse doğrultusuna (batıya) kaçtılar. Tümen komutanı ancak 500 mevcutla Resulbaba üzerinden Olucak köyü güneyine vararak konmaya geçti.

    1. Kolordu karargâhıyla bağlı birlikleri 28 Ağustos 1922 saat 05.00’de Bayramgazi’den  Eğret yoluyla Olucak’a hareket ettiler. Bayramgazi’nin 3 km. kuzeyinde Türk süvarisinin atlı hücumuna uğradılar, (2. Türk Süvari Tümeninin 13. ve 20. Süvari Alaylarının) kol dağıldı, önde giden kamyonlar tahrip edildi. Bu sırada 12. Tümenden yetişen bir taburla, bir batarya ve doğudan Belce doğrultusundan gelen 5. Tümen birliklerinin taarruzu ile durum düzeltilerek yol açıldı. Kol da Eğret’e uğramadan doğruca Olucak’a gitti.

    2. Kolordu Komutanı, 28 Ağustos 1922 sabahı, bağlı birlikleri ve kolordu topçu alayı ile Eğret’e geldi, 9. Tümen birlikleri de o bölgeye varmışlardı. Burada Türk süvarisinin (2. Türk Süvari Tümeni’nin 2. ve 4. Süvari Alayları) ani baskınına uğradılar ve hayli kayıp verdiler. 9. Tümen birlikleri, geçirdikleri şaşkınlık süresinden sonra toplanıp kuvvetli topçu desteğiyle taarruza geçti ve Türk süvari alaylarını kuzeybatıya attı. Dört top aldı ve yol açıldı. Tümen ve kolordu karargâhları Olucak’a gelerek geceyi geçirdiler. Aslında akşamı Trikopis Olucak köyünde 2.mevzide durmadan Dumlupınar mevzilerine çekilme kararı verdi ancak akşam hareket etmeyip sabahı beklemeleri büyük hataları olacaktı..

    Kısmen Türk süvarisinin baskısı, kısmen Yunan birliklerinin ağır hareketleri yüzünden Eğret - Olucak - Resulbaba bölgesinde beş tümen toplanmış bulunuyordu.

    28 Ağustos akşamı Yunan ordusu üçe bölündü:
    -Eskişehir’de General Sumalis 3.kolordu(4 tümen)
    -Altıntaş Balmahmut arasında General Trikopis 1 ve 2.kolordular(5 tümen)
    -Dumlupınar’a çekilen General Franco (2 Tümen)

    28 Ağustos gün sonunda düşmanın 2.mevzide tertiplenmesi önlendi. Yunan ordusu bir an evvel Dumlupınar’a çekilip ayrı düşmüş grubu ile birleşip yeniden cephe tutmak isterken, Türk Ordusu düşmanı başka yerde savunmasına fırsat vermeden imha etmek istiyordu.

    Bugünkü harekât neticesinde düşmanın büyük kısmı 1. Ordu’muzun güneyden kuzeye olan tazyiki neticesinde demiryolu kuzeyine Resûlbaba dağı - Ulucak - Eğret mıntıkasına atılmış ve Beşkimse - Küçükköy üzerinden batıya çekilmek isteyen birlikleri muharebe ile kısmen durdurulmuş ise de iki tümenlik bir kuvveti bilhassa 28/29 Ağustos gecesi Dumlupınar istikametine kaçmaya muvaffak olmuştur.

    28 Akşamı durumu: Türk Ordusu

    2.Ordu:
    3. Kolordu karargâhı ve 1. Tümen Yapıldak’ta; Döğer doğrultusuna ilerleyen Mürettep Süvari Tümeni Hacıbayır’da; 61. Tümen Tekeköy - Akören bölgesinde; 6. Kolordu 16. Tümeniyle Tekeköy güneyinde, 17. Tümeniyle Gazlıgöl - Belce bölgesinde; kolordu karargâhı Dinar’da; 2. Kolordu karargâhı Doğlat’ta idi.
    
    1. Ordu:
    2. Kolordu iki tümeni (7. ve 8.) ve kolordu karargâhı ile Hamam bölgesinde; 4. Kolordu 5. Kafkas Tümeni Çatkuyu - Oğlanmezarı hattında, 11. Tümeni büyük kısmıyla Akçaşehir’de, bir alayı Başkimse’de; 5 nci Kolordu 1. Süvari Tümeni Düzağaç - Kumarlı’da, 14. Süvarıi Tümeni Beşkarışhöyük - Genişler’de, 2. Süvari Tümeni ve kolordu karargâha Kurtköy’de.

    Başkomutan, Genelkurmay Başkanı ve Batı Cephesi Komutanı bugünkü (28 Ağustos 1922) muharebelerde Yunanlıların yedi, sekiz tümenini mağlûp edildiğine, artık Resulbaba'yı savunamayacaklarına, batıya çekilmek istediklerine kani olmuşlardı. 29 Ağutos 1922’de yapılacak muharebelerde Yunanlıların büyük kısmı ile Dumlupınar ve Uşak mevzilerini kuzey yollardan tutmaya çalışacağı kabul olundu. Başkomutanlığın amacı Yunan ordusunu kuzey ve güneyden kavrayarak batıya çekilmesini önlemek ve bir çember içine almaktı.

    Batı Cephesi komutanı 28 Ağustos 1922 saat 20.30’da 1. Ordu komutanına yazılı olarak aşağıdaki düşüncesini bildirdi.
    “…  Bu halde düşman, Eskişehir demiryolundan vazgeçtiğinden artık Resulbaba’da bir muharebe fikri uzaktır. Aksine asıl kuvvetleriyle hızla Dumlupınar ve Uşak mevzilerini arka yollardan dolaşarak, tutmaya çalışmakta olduğu muhakkaktır. Bunun için bizim Dumlupınar mevzilerini düşmandan önce tutmamız hayatî bir meseledir…”
     2. Ordu’nun raporunu beklemesi çok geç kalacağından 28 Ağustos 1922 saat 23.15’te 96 sayılı emrini verdi, (özet):
    Yedi tümenlik bir düşman kuvveti Teperoğlan gediği - Afyon doğu, güney ve batısında iki günlük meydan muharebesinde yenilmiştir. Çok düzensiz ve dağınık bir halde kuzey ve kuzeybatıya çekilmektedir. Eskişehir grubunda batıya çekilme belirtileri vardır. Kuzey ve kuzeybatıya çekilen düşmanın Dumlupınar mevzilerine yerleşmesine ve tutulmasına meydan vermeden aralıksız takip edilecektir. 1. Ordu bütün kuvvetiyle batıya dönerek ve Dumlupmar mevzilerine hâkim olarak düşmanın Uşak doğrultusuna çekilmesini önleyecek, çekilen iki tümeni de mağlûp etmeyi gözönünde bulunduracaktır. 5. Kolordunun hareketi çekilen düşmanın çekilme doğrultularını kapatacak tarzda düzenlenmelidir. 2. Ordu Belce - İlbulak Dağı - Hamurköy - Çalköy hattının kuzeyinden hareket etmek üzere 1. Ordu’nun sağ yanından takibe katılacaktır. Mürettep Süvari Tümeni 2. Ordu emrinde bırakılmıştır. Yukarıda söylenen hat iki ordunun ara hattıdır.”
    Bu emri alan 1. Ordu komutanı, 29 Ağustos 1922 saat 02.00’de 27 sayılı emrini verdi: “Ordu cephesinde 27 Ağustos 1922’den beri 1. ve 7. Yunan ’Tümenlerinin batıya geçtiği esirlerden öğrenilmiştir. 4, 5, 12. ve 9. Tümenlerinin ise kuzeybatıya çekildikleri görülmüştür… 2. Ordu Belce köyü - İlbulak dağı - Hamurköy - Çalköy hattının kuzeyinden takibe katılacaktır.

     28 Akşamı durumu: Yunan Ordusu

    13. Tümen Eğret’te (beraberinde bir dağ topçu alayı), 9. Tümen Resulbaba kuzeyinde, 12. Tümen Resulbaba’da güneye karşı emniyet düzeni almış durumda, 1. ve 2. Kolordu karargâhları ve bağlı birlikleri (seyyar hastaneler, Afyon Yedeksubay Talimgâhı öğrencileri, ağırlıklar, kollar) Olucak’ta toplanmış olarak General Trikopis’in eli altında idiler. 4. Tümen 500 mevcuda inmiş olduğu halde Olucak güneyinde; 5. Tümen bunun kuzeyinde İlbulak dağında; General Franko Grubu (1. ve 7. Tümenler) ile Plastras Müfrezesi Dumlupınar mevzilerine çekilmekte idi.

    1. Yunan Kolordu Komutanı General Trikopis 1. ve 7. tümenlerden bir haber alamamıştı. Fakat Dumlupmar mevzilerine çekildiklerini umuyordu. Olucak’ta bulunan 2. Kolordu telsizi sabaha kadar İzmir ve Uşak’ı bulamadı.

    General Trikopis ordusunun Türkler tarafından kuşatılmış olduğunu biliyordu. Özellikle Türk süvarisinin arkalarında görünüşü, morali pek fazla sarsmıştı. Elindeki bütün kuvvetle bir an önce Dumlupınar berkitilmiş mevzilerine çekilmeyi ve İzmir doğrultusunu kapatmayı düşünüyor ve orada 1. ve 7. Tümenleri bulacağını umuyordu. Fakat zaman kaybetmeden hareket etmesi gerekirken birlikleri gece yürütmek istemedi. Köylerde halk kalmadığından (halkın çoğunu Yunan askerler öldürmüş, sağ kalanlar dağlara kaçmışlardı), kılavuz bulunamaması, elverişli yol olmaması (Olucak’ta 2. Sahra Topçu Alay, kolorduların ağır Skoda topları, arabalı araçlar, seyyar hastane ve sıhhiye bölükleri bu yolsuz bölgeden gece gidemezlerdi), kolların birbiriyle çatışma ihtimali, Türk süvarisinin kollar arasında bulunması gibi sebeplerden dolayı 29 Ağustos sabahı Dumlupınar mevzilerine çekilme kararı verdi.

    General Trikopis’in 28 Ağustos 1922 saat 22.00’de verdiği emir gereğince Yunan birliklerinin 29 Ağustos günü alacağı vaziyet şöyleydi :

    29 Ağustos 1922 saat 04.00’de 9. ve 4. (500 mevcutlu) tümenler 4. Tümen komutanı emrinde olarak Küçükköy - Selkisaray yolu ile Küçük Ashhanlara çekilecek, 5. Tümen, 12. Tümenden önce saat 03.00’te İlbulak dağı kuzeyinden hareketle Büyük Aslıhanlar’a, 12. Tümen, 5. Tümenin peşinden saat 04.00’te hareketle Küçükköy - Akçaşehir sırtlarına, 13. Tümen Eğret’ten saat 03.00’te hareket ederek Olucak üzerinden Salkisaray’a, ağır tcpçu, kollar, bağlı birlikler ve diğerleri Hamurköy yolu ile Aslıhanlar’a çekileceklerdi. Kolordu karargâhları 12. Tümenin arkasından yürüyecekler, birlikler düşmana rastladıkları, yerde taarruz edeceklerdi. 1. ve 7. Tümenler Toklusivrisi - Elvanpaşa - Küçükköy hattını savunacaktı.”

     Sonraki Bölüm

18 Ekim 2021

Milli Mücadelede Eğret Günlüğü - 7

 Üçüncü gün devam... Eğret baskınının Birlik Komutan raporlarına yansıması.

Önceki Bölüm

    28 AĞUSTOS 1922

    2.Süvari Tümen Komutanlığı harp raporu:

                Tümen akşama yakın yürüyüşe geçti. 2. Alayın gelmesini bekleyerek  Başkimse’de 1,5 sâat kadar istirâhât edildi. 2. Alay ile Sıçanlı Ovası’nda 57. Alay  ile irtibât için kalan 20. Alay 1.Bölük de burada bize katıldılar. Gece yarısında Olucak köyüne varıldı. Uykusuzluktan ve yorgunluktan yürüyüş zorlukla yapılıyordu. Köye her türlü ihtimâle karşı tedbirli girildi. Düşmân yoktu. Alınan bilgiye göre Eğret’te yalnız jandarmalar varmış. Fakat o civârda düşmânın bir de tümeni bulunuyormuş, diğerleri güneye gitmişler. Olucak’ta Kolordu Karârgâhı Tümenle buluştu. Kolordu Kumandanı Paşa hazretleri geriden Kolordu sahrâ toplarının geldiğini ancak sabah yardım edebileceğini, sol yanımıza 14. Tümenin sürüleceğini emir buyurdular. Eğret’teki jandarmalarla bir kargaşaya meydan vermemek amacıyla daha güneyden geçildi ve bir an evvel mühim hedeflere baskın yapabilmek için köyden alınan kılavuzla sabah olmadan Çatalçeşme’nin 3-4 km kuzeyine varıldı. 13. Alay öncü oldu. Arkasından da sırayla 20. ve 4. Alaylarla, Topçu, 2. Alay ve bağlı birlikler geliyordu. Eğret köyü hizalarında kolun toplanması için kolbaşı durduruldu. Bir saatten fazla istirahat edildi. Aynı zamanda ufak bir uyku molası verilmiş oldu. Yolda, yalnız bir yerde duyulan ufak bir sesten başka düşmanın varlığına dair bir şey hissedilmedi. Sabah olunca Hasanköy’ün batısında Altıntaş yolu üzerinde düzensiz bir yürüyüş kolunun kuzeye doğru gittiği, Eğret civarında birtakım ordugâhların olduğu görüldü. Kuzeye gidenler, binek ve yük otomobilleriyle grup grup yaya askerlerdi. Bu durum karşısında artık demiryolunu tahrip etmekte bir fayda görülmedi. Derhâl bu akın üzerine hücum ile düşmanın tam göbeğinde bir kargaşa yaratmaya ve düşmanın, henüz açığa kavuşmayan durumunu meydana çıkarmaya karar verildi.

                Saat 05.00’ti. 13. Alaya, cephesine hücum emri verildi. 20. Alay ileriye getirildi. Diğer birliklerin yanaşarak aralarındaki mesafeyi kısaltmaları emir subaylarıyla emredildi. Geride kalan batarya komutanı çağrıldı. 13’üncü Alayın baştaki bölüğü, düşmanın yanına geldiği sırada yaya muharebeleri için düzen aldı. Alay Komutanına bir bölükle yaya muharebesi değil, bütün alayla hücum edilmesi tekrar tebliğ edildi. Alay başarıyla hücum etti. Eğret tarafından da tüfek sesleri duyulmaya başlandı. Birçok otomobilin güneye doğru kaçtığı görüldü. Başlangıçta Eğret tarafındaki çarpışmanın, 14. Tümen tarafından yapıldığı zannedildi. 20. Alay da 13. Alayın sağına, Hasanköy istikametine hücuma iştirak ettirildi. Geride, alaylara giden subaylar dönmedi.

                Eğret tarafında da mühim faaliyet olduğu anlaşılıyordu. 13. Alay, cephesindeki otomobilleri tahrip ettikten ve karşılık veren düşman askerlerini etkisiz hâle getirdikten sonra Eğret’in yaklaşık 2 km güneydoğusundaki sırtlara çıktı. Yani yolun doğusuna geçti. 20. Alay da cephesindeki otomobilleri tahrip ettikten ve bu otomobillerden çıkıp müdafaaya çalışanları etkisiz hâle getirdikten sonra demiryoluna hakim sırtlara hareket etti. Bu sırada Hasanköy’ün 2 km batısındaki tepeye çıkan düşman piyadelerinin yoğun ateşi karşısında durarak muharebeye başladı.

                Eğret’te bazı kuvvetlerin de güneye sarkmaya başlamasının ve Tümen’in diğer birliklerinin Eğret’e sarkarak muherebeye tutuştuklarının anlaşılması üzerine, yeni bir karar alındı. Bu sırada Tümen bataryası Eğret istikametinde ateşe başladı. Eğret’teki düşman bataryası bu ateşe karşılık verdi. Tümen, birinci amacına ulaşmıştı. Yol kesildi. Otomobiller yığın hâlinde kaldılar. Bazı perakende askerler perişan hâlde küçük otomobillerle çeşitli istikametlere kaçtılar. 4-5 subayla, 30 kadar asker esir alındı, 100 kadarı da etkisiz hâle getirildi. Bunlar herkesin Afyon’dan kaçtığını ve ne olduğunun farkına varamadıklarını söylediler. Bazı kamyonlarda da 4’üncü Tümen firarileri vardı. Bu durumda düşman kuvvetlerinin büyük kısmının bu istikamette çekilmediği anlaşıldı. Giden keşif kollarından henüz bir bilgi alınamamasına ve mühim bir şey gözetlenememesine rağmen Resulbaba sırtlarının önem kazandığı anlaşıldı. 20. Alay keşif kollarından gelen raporlar, dikkati Resulbaba bölgesine çekiyordu. Eğret bölgesindeki durumun anlaşılamaması üzerine bulunduğumuz bölgenin durumuna göre işi idare etmek amacıyla Tümen Kurmay Başkanlığından Yüzbaşı Tevfik, bölgeye gönderildi. 13. Alayın, kademeli kademeli 20. Alayın gerisinde toplanarak, ihtiyata geçmesi emredildi. Resulbaba’nın yukarı hattından bazı süvari ve piyade kuvvetlerinin batıya doğru gittiği ve Eğret’teki düşman piyadelerinin Olucak istikametinde bırakıldıkları görüldü. Resulbaba istikametine gönderilen bölüğümüze karşı düşmanın bir teşebbüsü olmadı. 13. ve 20. Alaya, Resulbaba’ya karşı çok dikkatli bulunulması bildirildi. Şiddetli piyade ateşi gören 20. Alaya baskının artması hâlinde geriye çekilmesi emredildi. 13. Alay da 20. Alay Komutanı emrine verildi.

                Henüz bir haber alınamayan sol kanat grubunun yanına hareket ettim. Maksadımı izah ederek Tümen Kurmay Başkanını karargâhtan bir subayla 20. Alay Komutanı nezdine gönderdim. Bu grup, özellikle Resulbaba’yı kontrol altında tutacak ve sıkışınca Olucak istikametinde çekilecekti. Sol kanat grubuna yaklaşıldığında, bu grubun Olucak istikametinde kademeli olarak çekildiği görüldü. Bu sırada 2. Alay Komutanının raporu alındı. Saat 09.30 sularıydı.

2’nci Süvari Tümen Komutanlığına

                1. 20. Alay 1. Bölük, irtibatı kaybetmiş ve alaylar Tümeni takip edememiştir. Hava aydınlanınca, Eğret’in 600 m yakınından öncü bölüğüne ateş edildi. Sonra düşmanın bir tabur piyadesi yayılarak bize yöneldi. Başlangıçta 4. Alay uç bölüğü ve makineli tüfekle, bu düşman piyade taburlarıyla iki saat kadar ateş muharebesi yapmıştır. Düşman yürüyüş kollarının sol kanadımıza sarkmaya başlaması üzerine sola açılmış ve yine sol kanadını himaye etmiştir. Düşman topçu ve piyadelerinin yoğun ve etkili ateşi karşısında mevzinin güneyindeki sırtlara çekilmiştir. Alayımızdan iki bölükle himaye edildi. Bu sırada düşmanın ayrıca bir kuvveti sağımızı çevirmek teşebbüsünde bulunduysa da ateşimizle durduruldu. Saat 07.45’te ateş kesildi. Alaylar Eğret’in 2,5 km güneyindeki sırtlarda bekleme mevzisindedir. Eğret ve kuzeybatı istikametleri keşfettirilmektedir.

                2. Düşmanın bir alay kadar piyadesinin saat 07.30’da Eğret’in batısından güneybatı istikametinden çıktığı görüldü. Bu yürüyüş kolunun hareket istikameti takip edilmektedir.

                3. Topçular ve Tümenin bağlı birlikleri Olucak köyü yolu üzerinde ve 1 km mesafededir. Batarya yürüyüş sırasında alayların hareketini oldukça geciktirmektedir. Bu sabahki muharebeye de çok geç iştirak etmiş, birkaç mermi attıktan sonra ateş kesilmiştir.

                4. Bu rapor 28 Ağustos 1922 günü saat 08.30’da Eğret’in 2,5 km güneyindeki sırttan yazılmıştır. Kolordu Komutanı Olucak’tadır. Bugünkü durumumuz Kolorduya da arz edilmiştir.

2’nci Süvari Alay Komutanı Binbaşı Ahmet Kemal

Bunu müteakip, Kolordu Kurmay Başkanlığı 2. Şube Müdürü, aşağıdaki Kolordu emrini getirdi:

                                                                        Olucak’tan, 28 Ağustos 1922, Saat 08.20

2’nci Süvari Tümen Komutanlığına

                1. Düşmanın 7. Tümeninden bu sabah alınan bir esir, dün yani, 27 Ağustos 1922 günü öğleden sonra düşmanın Balmahmut civarında bulunan 7. ve 9. Tümenlerinin Dumlupınar’a çekilme emri aldıklarını söylemiştir. Bu sabah Başkimse ile Çatkuyu arasında batıya doğru hareket eden düşman kolları da görülmüştür. 14. Tümen bu düşman kuvvetlerine karşı Kozluca Tepesi’ni tutmaktadır.

                2. Düşmanın bir tümen kadar taze kuvveti Eğret’e doğru ilerlemektedir.

                3. Tümeniniz Eğret istikametinde ilerlemekte olan düşmanı mümkün mertebe oyalayacak ve Olucak’ın kuzeyinde, Batak köyü (Haritada Ören yazılmıştır.) civarında toplanacaktır.

                                                                                         5’inci Kolordu Komutanı Fahrettin

                2. Alayın raporu üzerine, öncelikle Sol Kanat Grubundan gelen Kurmay Yüzbaşı Tevfik’le sağ kanada şifahi emir gönderildi. Sağ Kanat Grubu Olucak istikametine çekilecekti. Resulbaba sırtlarının durumunu yandan en iyi şekilde gören 20. Alay Komutanı, sol kanat hakkında Yüzbaşı Tevfik’ten bilgi alarak çekilecekti. Sol kanadımızda aradığımız 14. Tümen, Kozluca Tepesi’nde ortaya çıktı. Gerektiğinde yardım edecek olan Kolordu Topçu Taburu ise meydanda yoktu. Kısa süre sonra sol kanat alaylarının Olucak istikametinde ricat ettiği görüldü. Tümen Karargâhına gelen Batarya Komutanı Yüzbaşı Cavit’e, Kolordudan tebliğ edilmiş olan emre göre Olucak’ta Kolordu Karargâhında bulunduğu sırtlarda (Harman yerinde) hemen mevzi alması ve bataryanın yanına gitmesi emredildi. Batarya Komutanı, bataryanın bu istikamete harekete geçtiğini söyledi. Bu emri 4. Alaydan Teğmen Ali Rıza tebliğ etmişti. 4. Alay Olucak istikametinde hareket hâlindeyken düşmanın şiddetli topçu ateşine maruz kaldı. 4. Alay, Olucak köyünün batısındaki derelere yöneldi, sonra Olucak istikametine döndü.

                Tümen Karargâhı 4. Alayı takiben ilerliyordu. Bu sırada Adem Tepe bölgesinde ve Resulbaba sırtlarında arttıkları görülen piyade ve atlıların, 1. Süvari Tümenine mi yoksa düşmana mı ait olduğunu anlamak için Tümen Muhafız Takımından kuvvetli bir keşif kolu bölgeye gönderildi. 4. Alay Olucak köyüne girdi. Bu sırada Adem Tepe istikametinden Olucak’a bakan sırtlara sarkan bazı perakendeler tarafından birkaç el ateş edildi. Bunların düşman kuvvetleri olduğuna hükmedilerek, durum Kolordu Karargâhına bildirildi. Olucak’ın durumunu tespit etmek üzere Tümen Karargâhıyla ve dört araçla köye gelindiğinde, 4. Alayın köyü geçtiği ve köydeki perakendelerden Kolordu Karargâhının gittiği anlaşıldı. Karargâhtan birkaç subay ve bazı ağırlık döküntüleri görüldü.

                Saat 10.00 sularıydı. Henüz bir muharebe faaliyeti olmamasına rağmen Kozluca Tepelerinden çekilme belirtileri vardı. Düşmanın topçu ateşi de geniş bir sahayı, özellikle Olucak köyü civarını vuruyordu. Bu sırada Kolordu Personel Şube Müdürü Yüzbaşı Şükrü’ye rastlandı. Eğret’ten gelen 2. ve 4. Alayların Olucak’ın kuzey sırtlarında mevzi alacaklarını ve Kolordu Komutanının bu konudaki emirlerini tebliğ ettiğini söyledi. Mevzileri gösterdi. Belirtilen sırtlara gidildi, kimseye rastlanmadı. Olucak’ta da nizami bir birlik kalmamıştı.

                Saat 10.00’u geçmişti. 4. Alayın Kolordu Karargâhını takip ettiği, 2. Alayın büyük ihtimalle Olucak’ın batısından 13. ve 20. Alayın ilk kısımlarıyla geriye gittiği, 14. Tümenin Kozluca Tepesi’ndeki bazı birliklerle Olucak’a uğrayarak geriye gittiği ve düşmanın topçu ateşi altında yalnız kalan Tümen bataryasının önemli kısımlarını alamayarak Beşkarış istikametine giden akını takip ettiği anlaşıldı. Yakından temas edilmesi ve doğrudan doğruya emirler verilmesi sebebiyle burada cereyan eden olaylar 5. Kolordunun harp ceridesinde daha iyi açıklanacaktır. Birlik komutanlarının bu konudaki harp cerideleri de öneminden dolayı sırayla aynen yazılmıştır. (Bu sırada Kolordu Karargâhı Olucak köyünün 1 km kuzeyindeki sırttaydı.)

 

                20’nci Alayın Harp Ceridesi

2’nci Süvari Tümen Komutanlığına

                28 Ağustos 1922 tarihine ait rapor:

                1. 28 Ağustos 1922 günü saat 05.00’te 13. Alay, otomobillerin üzerine hareket ederek ateş açtı. “Otomobiller kaçacak, derhâl bir bölüğünüzü yola sevk ederek otomobillere hücum ettirin.” emri verildi. Öncü 2. Bölük, dört araçla hareket ettirildi. Bu sırada emir subayı “Bütün alayla hücum edilecektir.” emrini getirdi. Alay hemen seri yürüyüşe geçerek bölüğü takip etti. Otomobiller durduruldu. Üç şoför yaralı olarak esir alındı ve geriye sevk edildi. (Diğer şoförler ölü olarak ele geçirildi.) 10 otomobil yakıldı. Resulbaba’nın doğusu istikametinde keşif kolları gönderildi. Bu keşif kollarından alınan haberde, bir tümen olduğu tahmin edilen ve birçok yük hayvanı bulunan kuvvetin, Resulbaba istikametinde yürüyüşe geçmek üzere olduğu bildiriliyordu. Otomobillerle meşgul olduğumuz için o istikamete bir bölük sevk ettim. Bölük Komutanından, Eğret yoluna hâkim olan ve toplu hâlde bulunan düşman tümenini gizlemekle görevli bir düşman piyade taburunun kara sırtlara ilerlediğine ve ateşe maruz kalındığına dair haber geldi. Bölük, derhâl yaya muharebeye geçerek karşılık vermeye başladı. Otomobillerin yakılmasıyla meşgulken içi askerle dolu 20-30 kadar otomobil Eğret’ten çıkarak bize doğru gelmeye ve ateş etmeye başladı. Bu otomobillerin üzerine makineli tüfek ve piyade ateşi açtırıldı. Otomobiller durdu, içindekiler yere atlayarak yol kenarında mevzi almaya ve ateş etmeye başladılar. Düşman taburunun, bölüğe hakim olmak ve otomobilleri kurtarmak üzere ilerleyen ateşi bizi etkilediğinden, Alayı, bölük bölük yolun batısındaki sırtlara çektirdim. Üzerlerine ateş ettiğimiz otomobillerden 4-5 tanesi, arkalarında 100 kadar ölü ve 13’üncü Alay tarafından esir alınan 30 kadar asker ve subayı bırakarak, düşman piyade taburu muharebe ederken güneye firar ettiler. Geriye çekildiğimiz sırtlarda düşmanın bu piyade taburuyla muharebeye başladık.

                2. Saat 08.30’da, düşman piyadesinin kara sırtları tamamıyla tuttuğunu, bizi fazlaca sıkıştırdığını, fazla olan cephane sarfiyatı nedeniyle cephane ikmali yapılmasını ve 2. Bölük Komutanı Yüzbaşı İhsan’ın yaralandığını raporla bildirdim. Sonra şifahen de arz etmek üzere Alay Yaverini Tümen Karargâhına gönderdim. Fazla cephane sarfiyatını önlemek için mümkün mertebe az ateş edilmesi, gözetleme ile yetinilmesi ve ciddi bir tehlikeye maruz kalındığı takdirde Tümen ihtiyatında bulunan 13. Alayın yanına çekilme emrini, Alay Yaveri vasıtasıyla şifahen tebliğ ettim. 13. Alay, Tümen ihtiyatını teşkil etmek üzere saat 08.35’te solumuzdan yani Eğret istikametinden geriye çekildi. Bunun üzerine soldaki 2 Bölükten, 13. Alayın bulunduğu yere bir subay postası gönderildi. Saat 08.40’ta Resulbaba istikametine gönderilen subay keşif kolundan alınan rapora atfen Bölük Komutanı tarafından Alaya yazılan raporda, düşmanın bir bölük süvarisinin Resulbaba yukarı hattından geçtiği, ardından yük hayvanlarıyla ve arkasında düzenli birliğiyle bu hattı takiben Adem Tepe istikametinde yürüdüğü, bu yürüyüş kolunun 3,5 km derinliğinde olduğu anlatılıyordu. Raporun ayrıca bir suretinin de Tümene takdim edildiği arz ediliyordu.

                3. Saat 08.50’de 2. Süvari Tümen Kurmayı Cevdet bulunduğumuz mevkiye geldi. Düşmandan bir tehlike hissedinceye kadar kalmamızı; Tümen Komutanının düşüncesinin, 2. ve 4. Alayların yanına giderek oradan Resulbaba yukarı hattından ricat eden düşman tümenine taarruz etmek ve bu tümeni perişan hâlde bırakmak olduğunu, 13. Alayı emrimize alıp geride toplayarak düşmanla teması kesmeden Tümen gelinceye kadar Resulbaba istikametine keşif kolları sevk etmemizi içeren emri getirdi.

                Bu sırada saat 08.55’te 2. Bölük Komutanı yaralanınca bölüğün komutasını üstlenen Alay Komutan Muavini Yüzbaşı Yusuf Nasuhi’den alınan raporda, düşmanın bir tabur kadar piyadesinin Eğret’ten çıkarak yanımıza düşmek istediği bildiriliyordu. Bunun üzerine Resulbaba yukarı hattından ricat eden tümenin yürüdüğünü, Yüzbaşı Yusuf Nasuhi’nin raporundaki bilgileri, cephemizde kara sırtlarda bulunan düşmanın bizi sıkıştırdığını, Alayı, muharebeyi keserek 13. Alayın bulunduğu mevkide toplayıp, Resulbaba yukarı hattından yürüyen düşmanla teması muhafaza etmek ve Tümenin emrine göre hareket etmek kararını verdiğimi bildiren raporu saat 09.10’da gönderdim. 09.15’te düşmanı oyalamak üzere bir bölük artçı bırakarak, 13. Alayın bulunduğu mevkiye hareket edildi ve 09.30’da toplanıldı.

                20. ve 13. Alaylardan, Resulbaba ve daha güneye keşif kolları sevk edileceği sırada (saat 09.35) Kurmay Yüzbaşı Tevfik bir emir gönderdi. Emirde; düşmanın bir alayının Olucak istikametinde 2. ve 4. Alaylarımıza taarruz ederek Olucak’ın 1 km doğusuna kadar ilerleyerek soldan da bir kolla Olucak’ı kuşatmaya çalıştığını, Olucak’ın da düşman tarafından işgal edilmek üzere olduğu bildirilerek, 20. ve 13. Alayın emrimizde olarak Olucak’ın güneyindeki sırtlar üzerinden Olucak’ın kuzeybatısındaki fundalıklı tepelere çekilmemiz belirtiliyordu. Hemen yürüyüşe geçildi. Eğret ve güneyimize yancı olarak birer subay keşif kolu çıkarılarak açık yürüyüşe başlandı. Eğret’in batı, Olucak’ın doğu sırtlarında bulunan düşman topçusu yol kolumuza ateş etmeye başladı. Olucak’ın güney istikametine keşif kolu sürüldü. Alay da bu istikameti takip ediyordu. Sırtlara hareket ettiğimiz anda düşman altı topuyla üzerimize seri ve etkili bir ateş açtı. Yukarı hatta çıktığımızda ise düşman tümeninin yük hayvanlarını takip eden birliklerinin ateşine maruz kaldık. Bunun üzerine hücuma geçmek ve topçu ateşinden kurtulmak için geride bulunan 13. Alay kılıç çekti. Hücum başladıysa da şiddetli piyade ateşiyle önde bulunan bölük kayıp verince hedefi bırakarak kayalıklar ve yarlardan birden bire geriye çark etti ve bütün kılıç çekmiş olan kitleye bu ani geriye çark ediliş yayıldı.

                Topçu, piyade ateşi etkili olduğundan yukarı hattan aşağıya bir akın başladı ve Olucak köyüne yöneldi. Olucak’a ilerleyen düşman piyadesinin tutmuş olduğu sırtlardan şiddetli topçu ateşine ek olarak makineli ve otomatik tüfek ile piyade ateşi de başlayınca, ateşten kurtulmak için bu akın Olucak’ı geçerek fundalıklı tepelere doğru yöneldi. Subayların devamlı ikazı neticesinde fundalıklı tepelerde durdurulan, bu akın toplandı. 13. Alaydan bir bölük ve makineli tüfek bölüğü alayla beraber asker takviyesi aldıktan sonra Beşkarış köyüne geldi. Bir kısım asker de Olucak kuzeybatı sırtlarına çıkarak gözden kayboldu.

                4. Düşmanın Olucak istikametine ve tek geçit bölgemize doğru uzanan piyade kuşatma kolu Tümenin diğer kısımları tarafından durdurularak, ricat hattımızın elde tutulması ve himayesi mümkün olsaydı, komuta ettiğim grup için böyle bir felaketin söz konusu olmayacağı kanaatimi arz ederim.

20’nci Süvari Alay Komutanı Binbaşı Kâzım

 

                2. Alayın Muharebe Raporu

2’nci Süvari Tümen Komutanlığına

                1. 28 Ağustos 1922 günü arz edilen raporla Tümenin kolbaşında bulunan 13. Alay ve 20. Alay ile irtibatın kaybedilmesi üzerine 2. Süvari Alayı 4. Alayı takip ederek Olucak - Eğret istikametinde yürüyüşüne devam etti. Çünkü Tümen tarafından bu istikamete gece yürüyüşü ile gidileceği emredilmişti. 20. Alayın 1. Bölüğü ve 4. Alay ile Tümen birliklerini emrime aldım. 4. Alaydan bir bölük öncü bölüğe ayrıldı. Öncü bölüğünün ucu Eğret’in tahminen 600 m güneyine ulaştığında, alınan haberde Eğret’te düşman ordugâhının görüldüğü ve köy içerisinde düşman piyadelerinin dolaştığı bildiriliyordu. Bunun üzerine buradaki düşmana ateş baskını yapmaya karar verdim. Derhâl 4. Alayı öncü bölüğüne yaklaştırdım. Tümen bataryasının süratle 2 km güneybatısındaki mevziye girmesi emrini verdim. Tümen bataryası ise yürüyüşteki eksikliğinden dolayı, ağırlık ve bağlı birliklerinden geride kalarak, arzu edilen zamanda emredilen mevziye giremedi.

                20. Alayın 1. Bölüğü, bu alayın soluna taşkın olarak sol kanadın muhafazasıyla görevlendirildi. Saat 05.30’da öncü bölüğünün işgal ettiği bağlara doğru 30 kadar düşman piyadesi ilerleyince bölük derhâl ateş açtı. 2. Alay, 4. Alayın gerisindeki tepede bekleme mevzisindeydi. Öncü bölüğü saat 05.30’da ateşe başlayınca 30 kadar tahmin edilen düşman piyadesi köye çekildi. Ardından köyün güney çıkışında bir bölük kadar düşman piyadesi ateşe başladı. Ayrıca iki piyade bölüğünün de sağ kanadımıza taşkın bir şekilde yayıldığını gördük. 4. Alay Komutan Muavini Atıf Bey iki bölükle düşmanın kanadımıza yapacağı tesiri engellemek üzere görevlendirildi.

                Bu sırada Eğret’te bulunan düşman otomobilleri Afyon istikametine süratle kaçtılar. Eğret’teki telsiz istasyonu sökülmeye başlandı ve düşmanın iki tabur kadar piyadesi Eğret’in batısından Çerkezköy istikametine yürüyüşe geçti. Aynı zamanda köyün kuzeyindeki tepelerde mevziye giren düşman topçusu, iki topuyla alayları ve nihayet avcı hattını etkili bir şekilde dövmeye başladı. 4. Alayın iki bölüğü ile makineli tüfek bölüğü ve 20. Alay 1. Bölük cephesinden karşılıklı ateş edildi. Düşmanın iki bölüğünün sağa taşkın olarak yayılması ve ayrıca iki piyade taburunun Çerkezköy’e yürümesi düşmanın kuvvetinin bir alaydan fazla olduğunu gösteriyordu. Düşman 4. Alay cephesinde şiddetli taarruza başladı. 27 Ağustos 1922 akşamı verilen emirde 14. Süvari Tümeninin, Tümenimizle beraber hareket edeceği bildirilmişti. 14. Tümenin yürüyüşünü geciktirmemek amacıyla düşmanın inatçı taarruzu karşısında 4. Alay, kademeli olarak 2. Alayın himayesinde çekilmeye başladı.

                Saat 06.45 olmuştu ve 5’. Kolordu Komutanının Olucak’ta bulunduğunu haber aldım. Taarruz eden düşman birliği ve Tümene katılamamam hakkındaki sebepleri, düşmanın durumu hakkında bilgi verdim. Düşman taarruzunu, ateşimizle bir müddet ertelettik ise de saat 08.10’da düşman cephemizdeki taburunu iki taburla takviye ederek bölük kolları düzeninde aralıklarla ilerlemeye başladı. Eğret yolunun yaklaşık 1,5 km güneyindeki vadide durdular. Daha sonra öndeki düşman taburunun zayıf avcı hatları ilerlemeye başladı. Yine ateşlerimizle durdurduk. Gözetleme yerinden karşımızdaki düşman kuvvetlerini iyi gören ve alaydan takdim edilen rapor üzerine düşman kuvvetleri hakkında bilgi sahibi olan komutan, Alayın kademeli olarak Olucak köyü sırtlarına çekilmesini, orada muharebeye devam etmesini, 13. ve 20. Alayın Olucak’a ulaşmalarının sağlanmasını ayrıca 14. Süvari Tümeninin Olucak’ın hemen doğu sırtlarında ricat eden düşman alayıyla muharebe ettiklerini, 4. Alaydan İrtibat Subayı Celal ile şifahen saat 10.00’da tebliğ etmiştir.

                Komutan, Olucak köyünün doğu ve batı sırtlarına da kuvvetli bir keşif kolunun gönderilmesini emretmiştir. 4. Alaydan derhâl bir takım kuvvetinde bir keşif kolu emredilen bölgeye doğru saat 10.20’de hareket etti. Bu sırada Eğret’in kuzeyinde düşmanın bazı yürüyüş kolları görülüyordu. Saat 11.00’de düşman tekrar cephemize yaklaşmaya başladı. 4. Alayın Olucak köyünün kuzeydoğusundaki sırtlarda mevziye girmesini emrettim. Düşman topçusu da ateşe başladı. 2. Alay kademeli olarak muharebe ederek çekilirken 5. Kolordu 2. Şube Müdürü Yüzbaşı Şükrü, Komutanın şifahi emrini tebliğ etti. “Düşmanın Çerkezköy’deki taburu Olucak’a yürümeye başladı. Bu Taburu 2. Alay bütün mevcuduyla durdurmaya çalışacaktır. Bu sırada 4’üncü Alay ve bağlı birliklerinin Kolordu Komutanının emriyle Olucak köyünün batısına geçerek sırt eteklerinden yürüdükleri görüldü.

                Saat 11.45’te kuzeydoğudan Olucak istikametine giden iki alay süvarinin 13. ve 20. Alay olduğunu anladık. Bu alaylar Eğret’in doğu sırtlarına çıktılar. (Tam 4. Alaydan gönderilen keşif kolunun bulunduğu yer.) Eğret’in güneyinde mevziye giren düşman topçusu bu iki alayımıza şiddetle ateş ediyordu. Bir müddet sonra alayların sırtlardan gayet dağınık bir şekilde indiklerini görünce Alay yaverini o tarafa gönderdim. Döndüğünde yukarı hat üzerinde, yani bulunduğum ateş mevzisinin 1,5 km güneydoğusundaki sırtlarda düşman piyadesinin yoğun ateşlerine maruz kalan alayların büyük zayiata uğradıklarını söyledi. Düşmanın diğer iki obüs topu da 13. ve 20. Alay yürüyüş kollarını dövmeye başladı. Alay, 14. Süvari Tümeninin bu sırtlarda düşman piyadesiyle muharebe ettiğini ve oralarda bulunduğunu bildiği hâlde bu iki alayımızın yukarı hatta bulunan düşman piyadelerinin toplanma hattı içerisinde şiddetli ateşlerine maruz kalacağını tahmin etmemişti. 13. ve 20. Alayın dağınık şekilde Olucak köyünden geçer geçmez düşman piyade avcıları Olucak’a 1 km kadar yaklaşmıştı.

                28 Ağustos günü tam öğle vakti bu iki alayın Olucak’tan batıya doğru yürüdüğü, köyün haricinde Olucak sırtlarında 14. Tümenin olduğu bildirilmiş iken, 13. ve 20. Alaydan düşman piyadesinin bu sırtlarda bulunduğu haber alınınca 4. Alay ile Tümene bağlı birliklerin haberim olmadığı hâlde batıya doğru çekildiklerini görünce, 2. Alay da o istikamette yürüyüşüne devam etti. (Beşkarış’ta 4. Alay Komutanına bunun sebebini sordum. O da 5. Kolordu Komutanından aldıkları emir üzerine Beşkarış’a çekildiğini söyledi.)

                Olucak’ın kuzeyinde muharebe eden Alayım, 14. Tümenin ve 4. Alayın çekilmesi ve yürüyüş istikametleri hakkında kesinlikle haberdar edilmemiştir. Olucak’tan batıya doğru yürüyüşümüzde düşman topçusu obüs ve cebel toplarıyla takip ateşi yapmışsa da muharebede bineğim ile alaydan iki binek hafif yaralanmıştır. 2. Bölükten de Antalyalı Pehlivan Mehmet ağır şekilde yaralanmıştır. Zayiat cetvelleri 28 Ağustos 1922 günü saat 21.00’de Tümene takdim edilmiştir. Eğret’te ilerlemek isteyen düşmanın, harbe girmemiş bir piyade tümeni olduğu anlaşılmıştır. Bu düşman tümeninin hareketini, ateşimizle 6 saat durdurduk. Olucak’a da akşama kadar gelemedi. Bu durumda bir günlük yürüyüşü sonuçsuz kaldı. Bundan dolayı düşmanın bu tümeninin, Dumlupınar Muharebesinde bozguna uğrayarak Murat Vadisi’ni takiben çekildiği arz olunur.

2. Süvari Alay Komutanı Binbaşı Ahmet Kemal

 

                4. Alayın Harp Raporu

                27 Ağustos 1922 günü saat 19.00’da 13. Alay öncü olmak üzere, 20. Alay, 4. Alay, 2. Alay, batarya, bağlı birlikleri olmak üzere yürüyüşe geçildi. Yolların bozuk olması sebebiyle alaylar arasında çoğu zaman irtibat kayboluyordu. Bu nedenle 20. Alayın sonunda bulunan 1. Bölüğünü 4. Alay sıkı bir irtibat ile takip ediyordu. Tümen, Olucak köyünde bir süre durdu ve yürüyüşe geçildikten bir müddet sonra da önümüzde giden 20. Alayın 1. Bölüğünün, Alayıyla irtibatını kaybettiği anlaşıldı. Tümen emriyle, gece yürüyüşüyle Eğret istikametinde gidileceği öğrenilince, 4. Alay, 2. Alay Komutanının emrine girdi. 3. Bölüğü öncü bölüğü çıkararak Eğret istikametinde yürüyüşe devam etti. Güneşin doğuşuyla beraber Eğret’in tahminen 600 m kadar güneyine varıldığında Eğret’te düşman ordugâhının bulunduğu ve köy içerisinde düşman piyadelerinin dolaştığı, köy harmanlıklarında da bir telsiz istasyonunun bulunduğu görüldü ve hemen Müfreze Komutanlığına bilgi verildi.

                Müfreze Komutanından aldığım emir, bataryanın da katılmasıyla düşmana Alayla ateş baskını yapmaktı. Bunun üzerine öncü bölüğü bulunduğu bağlarda mevziye sokuldu ve Alay da öncü bölüğüne yaklaştırıldı. 30 kadar düşman piyadesinin Eğret’ten 3. Bölüğün işgal ettiği bağlara doğru yürüdüğünü gören sağ kanattaki bir asker ya emri işitmemiş olmasından veya elinde olmayarak emir verilmeden ateş edivermesinden dolayı mecburen bölük de ateşe iştirak ettirildi. Saat 05.30’da Bölüğü derhâl 4. Bölük ve Makineli Tüfek Bölüğü ile takviye ettim. Sol kanadın korunması için 20. Alayın 1. Bölüğü görevlendirildi. 2. Alay, 4. Alayın gerisindeki tepede gözetleme mevzisindeydi. Öncü bölüğü ateşe başlayınca 30 kadar tahmin edilen düşman piyadesi Eğret’e çekildi. Köyün güney çıkışında bir bölük kadar düşman piyadesi ateşe başladı. Bundan başka iki bölük kadar piyadesinin de sağ kanatta taşkın bir şekilde yayıldığını gördüm.

                4. Alay Komutan Muavini Atıf Bey Komutasında iki bölüğü, düşmanın yandan yapacağı baskıyı engellemekle görevlendirdim. Aynı zamanda Eğret’te bulunan düşman otomobillerinin Afyonkarahisar istikametine süratle kaçtıkları ve Eğret’teki telsiz istasyonunun sökülmeye başlanıldığı gözlendi. Düşmanın iki tabur kadar piyadesi Eğret’in batısında Çerkezköy istikametinde yürüyüşe başladı. iki bölük, makineli tüfek ve 20. Alayın 1. Bölüğü de emrimde olarak cepheden ateş ediliyordu. Düşmanın iki bölüğünün sağa taşkın olarak yayılması ve ayrıca iki piyade taburunun Çerkezköy’e yürümesi ile düşmanın bir alaydan fazla kuvvette bulunduğu anlaşılmıştı. Düşman şiddetle cephemize taarruza ve sağ kanattan ilerlemeye, topçusu ile de avcı hatlarımız üzerinde etkili olmaya başlamıştı. 4. Alay, aldığı emir gereğince 2. Alayın himayesinde kademeli olarak çekilmeye başladı. Saat 06.45 idi. Tümen ile henüz irtibat kurulamamıştı.

                Burada cereyan eden muharebeye ait rapor 2. Alay Komutanı Kemal Bey tarafından Olucak’ta bulunan Kolordu Komutanı Fahrettin Paşa’ya takdim edilmişti. Düşmanla muharebe devam ediyordu. Müfreze Komutanı Kemal’den “Alayın Olucak köyünün kuzeydoğusundaki sırtlarda mevziye girmesi ve bundan başka Olucak köyünün doğu sırtlarına kuvvetli bir keşif kolunun gönderilmesi” emrini aldım. Hemen 1. Bölükten Teğmen Ziya komutasında bir takım kuvvetinde bir keşif kolunu saat 10.20’de emredilen yere gönderdim. Saat 10.45’te Alay, emir gereğince, Olucak köyünün kuzeydoğusundaki sırtlara çekilmeye başladı. Bu sırta gelir gelmez Kolordu 2. Şube Müdürü Yüzbaşı Şükrü, Kolordu Komutanının, “2. Alay ve batarya Olucak’a ilerleyen düşmanı durduracak Alay da süratle köyden geçecektir.” şifahi emrini bildirdi.

                Bu sırada Tümen Komutanına rastladım ve aldığım emri arz ettim. Alay, düşman topçu ateşi altında köyden geçti. Birlikler karmakarışık bir şekilde gidiyorlardı. Topçu Yüzbaşı Sabri, Alaya yetişti. Kolordu Komutanının, “Alayın durması“ emrini tebliğ etti. Alayı topçu ateşi altında muntazam bir şekilde bölük kollarında topladım. Ardından da bir bölük ve iki makineli tüfek ile “Beşkarış köyünün 3-4 km doğusundaki tepenin işgali, alayın kalan kısmıyla da Beşkarış köyünün 1 km kadar hemen doğusunda bekleme mevzisinde kalması” emrini aldım. 2 saat sonra da Tümenden aldığım diğer bir emirle Beşkarış köyüne geldim. Askerleri ve binekleri bir süre istirahat ettirdim. Saat 15.00’te Tümen öncüsü olarak Kurtköy’e hareket ettik. Bugünkü muharebede dört binek yaralanmış; bir binek, altı kılıç ve beş matara kayıp olmuştur.

4’üncü Süvari Alay Komutanı Ali Reşat


                Batarya Raporu

                27 Ağustos 1922 gecesi 2. Alayı takiben Olucak köyünden geçilerek, Tümenle irtibatımız olmadığından, 4. Alayla beraber Eğret sırtlarında 2. Alayın gerisinde mevziye girilip düşman ordugâhına ateş açılmış ve 2. Alayın mevzisini terk edip geriye çekilmesi üzerine batarya da mevziden çıkarak geriye korunaklı bölgeye çekilmişti. Tümen Komutanı, beni çağırttığı için bataryadan ayrıldım. İlerimizde bulunan 2. Alay dört nakil ile geriye çekilmekte iken Alay Komutanı, “Topçular durmayın. Hemen geriye boğaz istikametine gidin.” diye söyleyince batarya da köy istikametine hareket etti. Köyde Kolordu Komutanı tarafından gönderilen Topçu Yüzbaşı Sabri’nin bataryanın köyün gerisinde telsiz istikametinde yürüyüşe devam etmesini şifahen söyleyince de bu istikamette hareket edildi.

                Tümen Komutanından, bataryanın köyün yanındaki düzlükte, ovayı ateş altına alabilecek bir mevziye girmesi emrini aldım. Bataryayı ayrıldığım yerde bulamadım. Ancak köyde bataryaya ulaşabildim. Derenin dik olması sebebiyle topla ittirilerek karşı sırta çıkarılmıştı. Birlikler önceden geçmiş olduklarından batarya yalnız, korumasız olarak kalmıştı. Topları sökmekte iken yanımızdan 4. Alay 1. Bölükten Teğmen Osman 5-6 askerle gelip geçmiştir. Karşı sırta çıktığımızda sol gerimizdeki sırtlardan piyade ateşine tutulduk. Bataryanın takip edeceği yol, düşman süvarisi tarafından kesilmiş olduğundan doğru gitmek üzere top yükletilirken düşman topçusu ateşini üzerimize çevirdi. Hayvanlar yükletilirken patlamadan ürktüklerinden hemen hepsi kaçmışlar ve kısmen yüklenen parçaları da devirmişlerdi. Tümen toplandıktan sonra arazi üzerinden ve alaylardan bataryanın 48 hayvanı toplanmış, dört hayvanı bulunamamıştır.

                Bu durumda daha fazla beklemek mümkün olamayacağından kalan asker ve hayvanlarla, kamalar alınarak dağdan Tümenin ricat istikametine çekilmiştir. Kolordu Komutanı Fahrettin Paşa köyün kesin işgal edilip edilmediğini keşif için 4. Alaydan bir keşif kolu gitmesini emretti. Bu keşif kolu köyün önündeki sırtların da düşman tarafından işgal edilmiş olduğunu bildirdi. Topları almak için 29 Ağustos 1922 günü akşamüzeri piyadenin köyü işgal etmesiyle beraber köye girilmiş, topların aksamı düşman tarafından toplanarak yerli yerine takılmış namlular ile beşikler tahrip edilmiş yalnız bir topun namlusu düşman tarafından görülemediğinden sağlam olarak kalmıştır. Arz ederim.

Batarya Komutanı Yüzbaşı Cavit

     Sonraki Bölüm


17 Ekim 2021

Milli Mücadelede Eğret Günlüğü - 6

 Taarruzun üçüncü günü, 5. Süvari Kolordusu ve ana hatlarıyla Eğret baskını.

    Önceki Bölüm 

28 AĞUSTOS 1922

    5. Süvari Kolordusundaki hareketler:

    5. Süvari Kolordu komutanı 27/28 Ağustos gece yarısı Olucak’a varmıştı. 2. Süvari Tümeni Eğret doğrultusunda yürüyüşteydi. 14. Süvari Tümeni 28 Ağustos 1922 sabahı saat 05.00’te Olucak’ta toplandı.

    2. Süvari Tümeni:
    27/28 Ağustos 1922 gecesi Başkimse’den Olucak yolu ile Eğret doğrultusunda hareket etti. Yolların arızası ve gecenin karanlığı dolayısıyla 2. ve 4. Alaylarla batarya Eğret’e, arkadan yürüyen 13. ve 20. Alaylarla Olucak doğusunda tümen ikiye bölündü. Önde yürüyen 2. ve 4. Alaylarla batarya Eğret’e, arkadan yürüyen 13. ve 20. Alaylarla tümen karargâhı Eğret güneyine 4-5 km. güneyden ilerlediler. Bu gece yürüyüşünde tümenin yürüyüş derinliği çok artmıştı. Erleri ve hayvanları dinlendirmek, birlikleri toplamak için tümen komutanı kola istirahat verdi. 
    Ortalık ağarınca Bayramgazi’nin kuzeyinde Eğret şosesi üzerinde kuzeye giden bir yürüyüş kolu görüldü. Afyon’dan çekilen 1. Yunan kolordusunun ve ordunun bağlı birlikleri, Afyon’daki yedek subay talimgâh öğrencileri ve istihkâm taburu idi. Bu durum karşısında tümen komutanı demiryolunu tahripten önce bu kola taarruza karar vererek 13. Süvari Alayına taarruz etmesini ve 20. Süvari Alayı ile bağlı birliklerin ileriye yanaşmasını emretti. 
    13. Alayın öncü bölüğü düşmana yaklaşınca yaya muharebeye indi. Bunu gören tümen komutanı 13. Alayı atlı hücuma kaldırdı. 13. Alayın rastladığı motorlu araçlar tahrip ve içlerinden çıkıp, savunmak isteyenler yok edildi. Bu muharebede Yunanlılardan beş subay, 30 er esir alındı. 100 kadar da ölü verdirilerek 10 kamyon tahrip edildi. 
    Alay demiryoluna (doğuya) ilerlediği sırada Belce köyünün 2 km. batısındaki sırtlara çıkan bir Yunan taburunun şiddetli ateşiyle karşılaşarak yaya muharebe etmek zorunda kaldı. Güneye cephe alan 20. Süvari Alayı, Resulbaba tepesinde kuvvetli düşman kollarının (12. Yunan Tümeni) batıya yürüyüşte olduğunu gördü. Tümen komutanı, 13. Alaya kademeli çekilerek 20. Alayın gerisine ihtiyata gelmesini ve 20. Alay emrine girmesini, 20. Alaya da Resulbaba’nın önemle gözetlenmesini, zor bir durum karşısında kalırlarsa Olucak doğrultusunda çekilmelerini emrederek kendisi hiç bir haber almadığı diğer kolun (2 ve 4. Süvari Alayları) yanına Eğret’e gitti. 
    Sol kol, ortalık ağarınca Eğret’te bulunan Yunan ordugâhına şiddetle bir baskın yaptı. Ordugâhta Yunanlıların 2. Kolordu ve 9. Tümen komutanları da ateş altında kaldılar. Komutanlar büyük bir şaşkınlık geçirdikten sonra oradaki birliklerle karşı koymaya başladılar. Eğret ve Yenice’de bulunan 9. Yunan Tümeni kuvvetli bir topçu desteğinde karşı taarruza geçti. 2. Süvari Tümeni sıkışık bir duruma düşmüştü. Yenice köyündeki Yunan kuvvetinin de süvari tugayının sol yan ve gerilerine ilerlemesi üzerine çekilmek zorunda kaldı. 2. Süvari Tümen komutanı saat 09.30’da bu bölgeye geldiği zaman 2. ve 4. Alayların hızla çekildiklerini gördü. Yunanlılar Yenice dolaylarına yerleştirdikleri bataryalarla 2. Süvari Tümeninin çekilen kollarını şiddetle ateş altına aldılar. Tümen birlikleri iki kolla Olucak doğrultusuna çekilmeye devam ettiler. Bu sırada 5. Süvari Kolordusunun saat 08.00’de Olucak’tan yazılmış şu emri alındı : (özet)
    “Esirlerin ifadesinden 1. ve 7. Yunan tümenlerinin Dumlupınar’a çekilmek emri aldıkları anlaşılmıştır. Bu sabah Başkimse ile Çatkuyu arasında batıya giden düşman kuvvetleri görülmüştür. Bir tümene yakın bir düşman kuvveti de Eğret’e doğru ilerlemekte ve 14. Süvari Tümeni,  güneye karşı Kozluca (Akkaya) tepesini tutmaktadır.  2. Süvari Tümeni Eğret’e ilerlemekte olan düşmanı mümkün mertebe oyalayarak kuzeyinde Batak köyü civarında toplanacaktır.”
    
    14. Süvari Tümeni:
    Bir bölüğünü Yelgediği’ne bırakarak 28 Ağustos 1922 saat 05.00’te Olucak’ta toplanmıştı. Yunanlıların Çatkuyu’dan batıya yürüdükleri öğrenilince kolordu emriyle 5. Süvari Alayı’nı Kozluca tepelerine gönderdi. Saat 07.18’de kolordu komutanı, “tümenin Olucak’ta yalnız bir bölük bırakarak Kozluca tepelerini tutmasını ve savunmasını” emretti. Tümen komutanı bu emri almadan 5. Süvari Alay Komutanından Yunanlıların Kozluca Tepelerinin doğrultusuna ilerlediklerini öğrenmiş ve hareket hazırlıkları yapmıştı. Kolordu emrini alır almaz derhal harekete geçerek saat 08.00’de Kozluca (Akkaya) tepelerini işgal etti. 
    Yapılan gözetlemeler sonunda tümen komutanı saat 09.00’da kolorduya şu raporu yazdı. “Başkimse’den batıya çekilen düşman kuvveti (1. Yunan tümeniyle 4. Tümenden ayrılanlardır) bir tümen fazladır ve kolbaşısı saat 09.00’da Küçükköy’den geçti. Başkimse’de ayrıca bir kuvveti toplamış bulunmaktadır. Kadımezarı kuzey sırtlarında bir alay kadar düşman süvarisi vardır. Bir tümen kuvvetindeki düşman da Yenice köyünde istirahat halindedir (9. Tümen)
    Kolordu komutam saat 10.00’da Olucak’ın 1 km doğusundaki tepeden 14. Süvari Tümenine “İhsaniye’den Eğret doğrultusuna bir tümen kadar Yunan kuvvetinin (13. Yunan Tümeni) ilerlemekte olduğunu, 2. Süvari Tümeninin Beşkarışhöyük’e gönderildiğini, 14. Süvari Tümeninin şimdilik bulunduğu yerde kalarak lüzumunda Beşkarışhöyük doğrultusuna çekilmesini” emretti.

    Eğret’ten ilk çekilen 4. Süvari Alayı Olucak’a gelince kolordu komutanı bu alayı da beraberine alarak Batak batısına doğru hareket etti. Yenice civarındaki Yunan topçusu bütün bölgeyi Emretepe’ye kadar şiddetli ateş altına aldı. Bu şiddetli top ateşi altında arazi ve yolların elverişsizliğinden 2. Süvari Tümeninin bataryası koşulu olarak çekilmedi, sökülerek katırlara yüklenmek istendiyse de yakına düşen top mermileri katırları ürküttü. Esasen batarya (Rus dağı) yüklemeye elverişli olmadığından ve bu sırada bazı parçaları derelere yuvarlandığından batarya görülemedi. Yeniceden gelen 9. Yunan Tümen piyadesi Olucak köyüne giriyor, köylülerin acı feryatları göklere çıkıyordu. Yunanlılar Olucak köyünü insanlarıyla beraber yaktılar.

    Şiddetli topçu ateşlerinden kurtulan kolordu komutanı 4. Süvari Alayına Beşkarışhöyük köyü güney tepelerinde mevzi aldırdı. Geride kalan 2. Süvari Tümeni Grubu (13. ve 20. Alaylar) Kozluca tepelerinin Yunanlılar tarafından tutulduğunu bilmediklerinden Yenice güneyinden gördükleri baskı üzerine batıya, Olucak güneyindeki vadiye saptılar, Kozluca ve doğusundaki tepelerde bulunan Yunanlıların şiddetli ateşine yakalandılar. Bu kötü durumdan kurtulmak için başka çare bulamayan 13. ve 20. Süvari Alayları atlı hücum yaptılarsa da üstün kuvvet ve ateş karşısında pek pahalıya mal olan bu hücum başarılamadı. Hücumda Yunan piyade hatlarını yararak bir kısım erler daha güneydeki 4. Kolordu birliklerine katıldılar.

    Bu muharebede 13. Alay komutanı ile beraber bir subay, dört er şehit ve iki subayla 32 er yaralı, 16 subayla 172 er kayıp vardı. Bu kayıp subay ve erlerin çoğu muharebe meydanında şehit ve ağır yaralı olarak kalmışlardı. Bunlar arasında 13. Alay komutanı yüzbaşı Galip, 20. Alay Komutan Muavini Yüzbaşı Nasuh, 13. Alayın 4. Bölük Komutanı Yüzbaşı Hasan Hüseyin, 20. Alay 3. Bölük Komutanı Yüzbaşı İhsan ve Teğmen İshak ve İdris de vardı. 2. Süvari Tümeninin bugünkü yukarıda belirtilen insan ve 260 hayvandan başka silâh ve gereç kayıpları da önemli olup 199 piyade tüfeği, bir ağır makineli tüfek, 8 hafif makineli tüfek, 4 top, 320 kılıç idi. 2. Süvari Tümeni Eskişehir - Kütahya demiryolunu tahrip etmek görevini yapmamış ise de Yunan ihtiyat tümenlerinin hareketlerini geciktirmiş ve Yunan yüksek komuta mevkilerinde büyük şaşkınlığa sebep olmuştu.

    5. Süvari Kolordusu komutanı saat 14.00’te orduya telsizle verdiği raporda : (özet) “Düşmanın 7. ve 9. Tümenlerden iki piyade alayı, üç süvari bölüğü bu gece (27/28 Ağustos) Balmahmut ve Çatkuyudan Başkimse’ ye çekilmiş ve köyü yakmıştır. Bunların Dumlupınar’a çekilme emri aldıklarını 1. Tümenin beraber olduğunu, 9. Tümenin ancak bir kısmının muharebeye yetiştiğini esirler söylüyorlar. Bu düşman, Ayvalı cihetindeki 1. Süvari Tümenimizle aramıza girmiştir. 2. Süvari Tümeni sabaha karşı (28 Ağustos 1922) Eğret civarına varmış, rastladığı düşmanı ezerek birçok otomobil ve hayli ganimet almıştır. Saat 08.00’ de düşmanın muntazam ve kuvvetli bir tümeni (9. Yunan Tümeni) Döğer - İhsaniye cihetinden Eğret - Olucak doğrultusunda ilerlemeye ve diğer bir düşman kolu (12. Tümen) Çatalçeşme - Resulbaba tepesinden batıya çekilmeye başlamışlardır. Bunun 12. Tümen olması muhtemeldir. Başkimse’ye gelmiş olan iki tümen kadar kuvveti (1. Yunan Tümeni) Dumlupınar doğrultusunda yürüyüştedir. Bir tümeni de (beş taburlu 23. Alay) Kozluca tepesini işgal etmiştir. Birçok istikametlerden düşmanın ateşleri altında 2. Süvari Tümeni’nin Olucak civarında toplanması müşkül ve epeyce kayba uğramasına sebep olmuştur. Her iki tümen öğleyin Beşkarışhöyük’te toplandı. Geri ile irtibat olmadığından iaşe sıkıntısı çekiliyor, eskiyen cephane ikmal olunamıyor. Öğleyin sonraki duruma göre harekâta devam olunacağı”  bildiriliyordu.

    5. Süvari Kolordusu 27 Ağustos akşamı, Küçükköy (Yıldırım Kemal) dolaylarında Afyon'dan Dumlupınar'a ve Uşak'a giden çekilme yollarını kesmiş bulunuyordu. Kolordu Komutanı Fahrettin Paşa burada bir tümen bırakarak 27-28 Ağustos gecesi, İlbulak dağı üzerinden Eğret istikametinde ilerlemeye karar verdi.  Niyeti Yunanın 2. Kolordusu'na baskın yapmaktı. Ne yazık ki bu iki süvari tümeninden Yarbay Suphi komutasındaki 14. Tümen, gece düşman birliklerine çatmamak için dolambaçlı yollar takip ederek çok geride kaldı. Kurmay Yarbay Zeki'nin öndeki 2. Tümen'i de, gece karanlığında iki kola ayrılarak; bir alay Bayramgazi istikametine gitti. Bu yüzden iki süvari tümeni ile varılması gereken Eğret köyüne, iki alay ulaşabildi. Bu köyde 2. Yunan Kolordusu'nun hiç muharebeye girmemiş, dolgun mevcutlu 9. Tümen'i, çadırlı ordugâhta idi. Gün doğarken süvarilerin baskınına uğradı. 12.000 mevcutlu Yunan 9. Tümeni karşısında Türk kuvvetleri 1200 atlıdan ibaretti. Bununla beraber baskın, düşman ordugâhında karışıklık çıkardı ve zayiat verdirdi. Düşman toparlandıktan sonra ise süvariler Ulucak istikametinde çekilmeye mecbur oldu.

     Bayramgazi istikametine giden Süvari Alayı da General Trikopis'in karargâhına ve bunun yakınındaki bir Yunan müfrezesine çattı. Bu alay da bir hayli karışıklığa sebep olduktan sonra, mevziye giren düşman topçusunun ateşi karşısında Ulucak istikametinde çekildi.

    Fahrettin Altay’ın ifadesine göre Tümenin vurduğu kamyonlardan bir de şık elbiseli genç yunan kızı esir alınıyor. Altay diyor ki: “Bu kızı taşımak bir dert oldu, gece Altıntaş camisi imamının evine misafir verdik, ertesi sabah otomobille gelen general Fevzi Çakmak’la geri gönderdik.”

     Bayramgazi ile 23. Tümen'in baskın yaptığı Köprülü arasında 10 km. mesafe vardır. 23 üncü Tümen, gün doğarken Köprülü'deki 4. Yunan Tümeni'ne başarılı bir baskın yaptığı sırada, Bayramgazi'de de Trikopis baskına uğramıştı.

    Sonraki Bölüm