Emiralioğlu Osman çocukları olduğu belirtilen bir hane daha var ki, 1904 kayıtlarında iki kardeşten oluşan bir ev olarak karşımıza çıkıyor. Yalnız Ali ve Halil adındaki bu kardeşlerin doğum tarihleri 1862 ve 1865 olarak görülüyor. Hatırlanacağı üzere Emiralioğlu Osman 1800 doğumluydu, hatta Garaguzu lakaplı oğlu Mustafa da 1823 yılında doğmuştu. Şimdi, bir adamın 62 ve 65 yaşındayken çocuğu olur mu, olur... O zaman Halil ile Ali, Emiralioğlu Osman çocuklarıdır ve Garaguzunun kardeşleridir, deriz.
1831 Yılında tutulmaya başlayan eski kayıtların 1838'e kadar güncellendiği belirlenmiş. Yani o yıla kadar ölenler ve doğanlar deftere işlenmeye devam edilmiş. Ancak 1838 sonrası bilgilerini o defterden öğrenemiyoruz. Yani 1838'den sonra Emiralilerin Osman'ın bir oğlu daha olduysa biz bunu bilemeyiz. Çocuklara babalarının adı verilmesi nadir de olsa görülen bir durum. Ayrıca, Osman'ın hanımının baba adı da Osman olabilir. Bütün bunları düşününce; Emiralilerin Osman'ın 1838'den sonra bir oğlu daha olduğu, adını da Osman koydukları, sözü edilen Halil ile Ali kardeşlerin onun çocukları olduğu varsayılabilir. Şu halde, Halil ve Ali kardeşler 1800 doğumlu Emiralioğlu Osman'ın oğlu değil torunu oldukları daha güçlü bir ihtimal olarak duruyor. O zaman Garaguzunun da kardeşleri değil, yeğenidirler... Kesin olarak bu böyledir diyemeyiz, ama güçlü bir ihtimal olarak akılda tutulsun...
Emiralioğlu Osman Fatma Hanım ile evlenmiş. Tabi ki Fatma Hanımın kimliği ve kimlerden olduğu bilinmiyor, çünkü 1904 kayıtları tutulurken karı koca ikisi de hayatta değillerdi. İsimlerini de çocuklarına ait kayıtlardan öğreniyoruz. Ana baba adı Fatma/Osman olan biri daha var 1904 kayıtlarında; adı Ayşe ve 1850 doğumlu... Bekiroğlu Hasan'a varmış... Bu Bekiroğlu Hasan; Şemşilerin atası olan Şeherlioğlu Ahmet ile Abdullah'ın kardeşidir, şimdi Anıtkaya'da nesli kalmamış... Konuyu dağıtmayalım, bu Ayşe Hanım Halil ile Ali'nin ablasıdır... Emiralilerin Osman'ın iki oğlundan iki ayrı sülale çıkacak, şimdi onları inceleyelim...
FADDİKLER
Büyük oğlu Halil 1862 yılında doğdu. Ali kızı Fatma ile evlendi. Fatma Hanımın kimliği, çok karmaşık bağlantıların ana kaynağıdır. Baştan söyleyelim, Fatma Hanım Gademlerin kızı... Gademler, Guycular demek.... Elcikler/Naymelerle Gademler hala-dayı çocuğu oluyor... Guycularla Danaların; Danalarla Osmanköylülerin; Osmanköylülerle tekrar Gademlerin yakınlığı var... İşte bu bu trafikte Fatma Hanım Emiralilerin Halil'e geliyor...
Fatma Hanıma 'Faddik' diyorlar. Fatma adının Fatı, Fadime, Fadik biçimine girmiş hallerini biliyorduk; 'Faddik' söylenişine ilk ve tek olarak burada tanık oluyoruz. Bu kendine has telaffuz o kadar yerleşiyor ki zamanla sülalenin adı oluyor. Faddikler sülalesi mensupları bugün bile kendisinden 'Faddik Nine' diye söz ediyorlar.
Faddik ile Halil'in, tespit edebildiğimiz kadarıyla, bir kızıyla bir oğlu var. Kızı Fatma 1892 yılında, oğlu İbrahim ise 1901 yılında doğmuş. Kızın adı da Fatma olmasının sebebi annesi değil, ninesidir. Emiralioğlu Osman'ın hanımı da Fatma idi çünkü... Bu yüzden hemen her kuşakta Fatma ismi karşımıza çıkacak...
Fatma/Fadime, Gıdilerin Mehmet'e vardı. Anası da Emiralilerden olduğu düşünülen Mehmet'in Fadime'den başka bir hanımı daha vardı; Haliloğlulardan Havva... Fadime Hanımın 1910 gibi vefat ettiği sanılıyor. Çünkü eşi Gıdilerin Mehmet 1912 yılında Mora'da şehit olduğunda Havva Hanım tek eşi olarak görünüyor... Aynı yıllarda Emiralilerin Halil de vefat edince, aile iyiden iyiye Faddikler diye bilinir oldu... Zaten aile dediğimiz de ne ki, geriye ana oğul Faddik Nine ile İbrahim kalıyor...
İbrahim 1901 yılında doğmuştu. Demirdelen Osman kızı Ayşe/Eşe ile evlendi. Eşe Hanım, Hayta Mahmut'un kardeşidir. Ayrıca üç de bacanağı vardı: Arapların Hüseyin, Mardakların Hasan ve Hakkıların Kadir...
Üç oğulları oldu; ilkine Halil, ikincisine Ali ve küçüğüne Ahmet adını verdiler. Ortanca Ali 1929 doğumluydu, 1937'de öldü... Sonra ölümler arka arkaya geldi; evin büyüğü Faddik Nine 1940 yılında vefat etti... 1942 Yılına gelindiğinde önce iki kardeşin anaları Ayşe Hanım, beş altı ay sonra da babaları İbrahim vefat ettiler... Bu sırada Ahmet yedi sekiz yaşındaydı, Halil ise askerdeydi... Tek başlarına kalan bu iki kardeşin hikayesiyle devam...
Güçcük Halil
Büyük oğulları Halil 1922'de doğdu. Eğret'te iri yapılılara nasıl 'Goca' sıfatı layık görülüyorsa, minyon tipli ufak yapılılara da 'Güçcük' yakıştırması yapılıyor. Halil de öyle biri olduğundan 'Güçcük Halil' diyorlar...
Güçcük Halil gibi insanlar küçük beden yapılarını avantaja çevirip işlerinde hızlı hareket ederler. Kahveci olarak hatırladığımız kadarıyla, aynen böyle elinde tepsiyle koşar gibi yürürdü. Oyun ve benzeri şeyler olmadığı için büyük bir köy odasına benzeyen kahvede, koca tepsiye dizdiği çayları belli aralıklarla servis eder, sair zamanlarda ikişer üçerli çay siparişlerini götürürdü. Koca çaydanlıklardaki çayın demleme süresini, bir ayağını altına alarak oturduğu sandalyesinde müşteri sayarak geçirirdi. Başka vakit otururken göremezdin...
Güçcük Halil, Veyislerden Doğvelinin kızı Satı ile evlendi ve böylece Apdıramanların Ali Osman Kirkit ve Guycuların Ahmethoca ile bacanak oldular. Üçü kız ikisi oğlan, beş çocukları oldu; İbrahim, Eşe, Hüsniye, Ali ve Fadime...
Büyük kızı Eşe, Guycuların Ahmethocanın İbrahim Mola eşi oldu. Bunlar teyze çocuğu olmuyorlar, çünkü İbrahim Ahmethocanın ilk eşinden... Ortanca kızı Hüsniye Kayadibili, en küçükleri Fadime de Ahmetpaşalı beylerle evlendiler...
Güçcükhalilin büyük oğlu İbrahim 1948 yılında doğdu. Bayramgazi'den Neriman Hanım ile evlendi. Erken dönemde İzmir'e yerleşti. Necmiye, Nermin ve Kenan adlarında üç çocuğu oldu. Necmiye ve Nermin Anıtkaya dışından beylerle evlendiler. Kenan ise Bayramgazili Hatice ile evlendi. Dilara ve Ege İbrahim adlarında bir kızıyla bir oğlu var... Güçcükhalilin İbrahim İleri 2003 yılında vefat etti, çocukları halen İzmir'de yaşıyorlar...
Küçük oğlu Ali 1956 yılında doğdu. Uzun süre babasıyla beraber kahveyi çalıştırdı. Bu dönemde bir kaç kez inek güderken gördüğümde şaşırmıştım. Şaşırmamın sebebi inek gütmesi değildi; torbasının içinde domates ekmek yerine kitap bulundurmasıydı. Meğer sınavlara çalışıyormuş... Şampayanın kızı Mukadder ile evlendi. Mukadder Hanımın Halilçavuş dedesi ile, Ali'nin Şerife ninesi kardeş olduğunu söylersek aralarındaki yakınlık anlaşılır. Bu evlilikten sonra Afyon'a yerleştiler. Ana babasının adlarını verdiği bir kızıyla bir oğlu oldu. Satı Afyonlu Mustafa ile evlendi. Halil ise Salarlı Meryem ile evlendi; özlem ve Zeynep adlarında iki kızı var... Halen Afyon'da yerleşikler, zaman zaman Anıtkaya'daki evlerine gelmek suretiyle irtibatı sürdürüyorlar...
Faddik Ninenin torunu Güçcükhalil 1990 yılında, eşi Satı Hanım ise 2017'de vefat ettiler.
Güçcük Ahmet
Faddiklerin İbramın küçük oğlu Ahmet 1933 yılında doğdu. Ana babası öldüğünde hem öksüz hem yetim diyecek kadar kimsesizdi. Halil abisi kendini kurtarmış, delikanlılık dönemindeydi. Öylece büyüyorlar işte... Yalnız bunlarda ırsi galiba, Ahmet de minyon tipli. Bu yüzden onun lakabı da 'Güçcük Ahmet' oluyor.
Adamın küçük yaşlarda başladığı çilesi ömür boyu sürdü, dense yeridir. Hatırladığım kadarıyla hep çobanlık yaptı. Yazın on onbeş günlüğüne harman molası verir, harmanı kaldırdıktan sonra hadi bakalım tekrar Dağa... Kendi işine baktı, kendi hayatını yaşadı. Sanırım kimse Güçcükahmetten bir zarar gördüğünü söyleyemez... 1999 Yılında vefat etti...
Çerçilerin İbrahim kızı Azime ile evlendi. Gulizosmanın Aziz Koç ve Dombeylinin Ömer Okutan ile bacanak oldular... İki oğlu ve bir kızları oldu, isimleri; İbrahim, Mehmet ve Melek... Melek, Afyon'a gelin gitti; oğlanlar da Anıtkaya dışından evlendiler...
Büyük oğlu İbrahim 1968 yılında doğdu. Karı koca ikisinin baba adı da İbrahim olunca, bu ilk oğullarının ismi de doğal olarak öyle oldu. Ten rengi biraz esmer olduğu için arkadaşları 'Gara İban' derlerdi, büyüdükçe lakabı 'Böcek' olarak değişti. Saman satmak için sık sık gittiği Isparta'dan Perihan ile evlendi. Ahmet, Öznur ve Emirhan adlarında iki oğluyla bir kızı var. Büyüklerin ikisi Anıtkaya dışından evlendiler. Böcek ve çocukları Anıtkaya'da yaşıyorlar...
Güçcükahmetin diğer oğlu Mehmet 1970 yılında doğdu. Çerçimehmetin adını aldığı düşünülüyor... 'Viki' diye lakaplandı ve Ablaklı Havva ile evlendi. Üç kızı ve bir oğlu var, yaş sırasına göre isimleri; Azime, Pınar, Ahmet, Berra'dır... Büyük kızı Azime, Osmanköylülerden Bekçialinin Musa oğlu Ali Boy eşidir... Viki de Anıtkaya'da oturuyor...
ÇOLAK FATILAR
Emiralilerin Osman'ın küçük oğlu Ali 1865 yılında doğdu. Hayret, küçük kardeş olmasına rağmen 1904 kayıtlarında evin reisi olarak görünüyor. Önce Kezban adında bir kadınla evlenmiş. Bir kızı ve bir oğlu olduktan sonra onunla ayrılmışlar galiba, çünkü Kezban Hanım sağ görünüyor ama o hanede kaydı yok. Demek ki O da kocaya vardı. Dolayısıyla Kezban Hanım hakkında bilgi bulunmuyor, Ondan olan çocuklarının adı Osman ve Fatma...
İkinci olarak kendinden on yaş daha küçük, Berberoğlu Mehmet Ali kızı Fatma ile evleniyor. Anası Danalardan olduğundan siz ona Danaların Fatma da diyebilirsiniz. Tam olarak bir tarif gerekirse; Fatma Hanım, Dananın İbramın karınkardeşi, yani Körahmet Çotak'ın halasıdır. Ayrıca Osmanköylünün Süleyman, Urganlı ve Tekenin de halaları olur... İş yine varıyor, Gademler/Guyculara dayanıyor. Çünkü Danalarla Guyculardan zaten bir yakınlık vardı; Banguşosman da Körahmetin kardeşiyle evlenince... Hasılı kelam, Emiralilerin Osman çocuklarının Gademlerle irtibatı çok fazla...
Fatma Hanım'a hep Fatı diye hitap ediyorlar. Kolunda bir arıza oluştuktan sonra lakabı 'Çolak Fatı' olarak kalıplaşıyor ve bu çocuklarına sülale adı oluyor. İki elti düşünelim, ikisinin de adı Fatma ve kesinlikle resmi isimleriyle seslenilmiyorlar. Birine Faddik, diğerine Fatı deniliyor. Daha önemlisi, iki elti ne kadar baskın karakterlermiş ki; kocalarının sülale adı olan Emiraliler unutuluyor, kendi lakapları çocuklarına sülale adı oluyor... Çolakfatı da 1942 yılında eltisi Faddik Nineden iki hafta sonra vefat etti...
Emiralilerin Ali ile Çolakfatının iki kızı ile bir oğlu oldu; isimleri Ayşe, Zehra ve Halil İbrahim... Kesin tarihini bilmiyoruz, tahminen 1914 gibi Emiralilerin Ali vefat etti... Çocuklarının durumuna bakacak olursak: Kezban Hanımdan olan büyük kızı 1890 doğumlu Fatma, önce Büküroğlu Hasan'a vardı. Bükürünalinin babasıyla emmioğlu olan Hasan, Emiralilerin Yeşilömerler kanadıyla da yakın bağlantıları vardı. Çocuksuz öldüğü için nesli günümüze gelememiştir. Onun ölümünden sonra Fatma, Elciklerin Kelçakır Ahmet'e vardı; Ahmet, Çakıriban (İbrahim Ata)nın babasıdır... Ondan sonra Gılindir Mısdıfaya vardı ve onun nikahı altında 1956 yılında vefat etti...
Çolakfatının 1902 yılında doğan büyük kızı Ayşe'nin evlilik kaydı yok, hakkında başka bir malumat da bulamadım. Onun iki yaş küçüğü 1904 doğumlu Zehra ise, Küçükismailoğlu Mollamehmetin İbiş'e vardı. İbişlerin Yusuf, Eyüp, Mehmet, Ömer, Şükrü Tür'ün analarıdır. 1944 Yılında vefat etti...
Çolakfatının bir oğlu var, ismi Halil İbrahim, 1914 yılında doğdu. Babasının öldüğü vakitlerde doğmuş oldu. Ayanoğlu İbrahim kızı Sultan ile evlendi. Sultan Hanım, Halilakkaşın kardeşidir... Bundan sonrasını net ifadelerle anlatabilmek için elde yeterli veri yok. Anlatılan tanıklıklarla ne bulduysak o kadarını yazacağız...
1943 Yılında Ali Osman, 1946 yılında Seyfi adını verdikleri iki oğlu dünyaya gelmiş. Ali Osman, erken dönemde Afyon'a taşınmış. Bir fabrikada çalışırken elektrik akımına kapılınca iki kolu da kopmuş. En son İstanbul Sirkeci'de bir gazete bayiinde çalışırken görülmüş. Seyfi ise 1957 yılında Anıtkaya İlkokulu'ndan naklini Afyon'a aldırdığı kaydedilmiş, başka haber yok... Bununla beraber 1940'lı yıllarda doğmuş bir Mehmet İleri'nin okul kaydı da bulunuyor, yalnız baba adı yazılmamış... Aynı şekilde 1958 doğumlu, Ramazan oğlu Mehmet İleri'ye ait bir kayıt da var... Bütün bunları değerlendirdiğimizde Çolakfatının Halil İbrahim'in, Ali Osman ve Seyfi'den başka Mehmet ve Ramazan adında iki oğlundan daha söz edebiliriz; yalnız bu kesin bilgi değildir...
Sonuç olarak Emiralilerin Osman'ın Halil ve Ali adında iki oğlu vardı. Bunların aileleri Faddikler ve Çolakfatılar diye bilindi. 1934 Soyadı uygulamasında İLERİ soy ismini aldılar. Faddikler Anıtkaya'da kalırken Çolakfatı çocukları İstanbul'a yöneldiler...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder