Adı geçen Hacı Hüseyin hakkında bilgimiz bulunmuyor. 18. Yüzyılda yaşadığı, belki 1800'lerin başında hayatta olduğu tahmin ediliyor. Eşi ve varsa kız çocuklarını da bilmiyoruz, iki oğlu üzerinden Gıdileri inceleyeceğiz. Bu lakabın kaynağı ve sebebi hakkında bir ipucu dahi olmadığını da peşinen söylemek lazım.
Hacı Hüseyin'in büyük oğlu Hasan 1790 yılında dünyaya gelmiş. İsmail kızı Ümmühan ile evlendiğini bir mahkeme kaydından öğreniyoruz; ama Ümmühan Hanım hakkında daha detaylı bilgi yok. Kayıtlar tutulduğu sırada Hasan'ın da Hacı olduğu belirtilip, kırk yaşında uzun boylu ve kırçıl sakallı biri olarak tarif edilmiş. 1820 Doğumlu Mustafa ve 1827 doğumlu Osman adında iki oğlu da kayıtlarda yerini almış.
1841 Yılına ait bir mahkeme kaydından anlaşıldığına göre, bu tarihten önceki bir vakitte Hacı Hasan vefat etmiş. Çocuklarının isimleri Mustafa, Osman, Şerife, Aliye ve İsmihan olarak yazılmış. Beş çocuğunun beşinin de yaşları küçük diye anneleri Ümmühan Hanım vasi tayin edilmiş. Mustafa ile Osman'ın doğum tarihlerini biliyoruz, buna göre Hacı Hasan 1835 gibi vefat etmiş olmalıdır... Hacı Hasan'ın çocuklarına miras bıraktığı terekesinden sadece hayvan dökümü şöyle: 38 Kuzulu koyun, 6 yoz koyun, 10 oğlaklı keçi, 9 yoz keçi, 10 çepiş, 12 kancık şişek, 9 erkek şişek, 2 sağmalı inek, 3 yoz inek, 1 üç yaşında tosun, 1 bir yaşında tosun, 1 çift öküz, 1 merkep...
Tereke belgesinde adı geçen çocukların akıbeti hakkında bilgimiz yok. Mustafa, belge düzenlendiğinde yirmi yaşının üzerinde olduğu için o sırada evli olmalıdır. Bununla beraber o zamanın uzun askerlik yılları göz önüne alınırsa, geç evlendiği de düşünülebilir. Nitekim çocuklarının hayli geç dönemde doğduğu görülüyor...
Hacı Hasan oğlu Mustafa, Kezban Hanım ile evlenmiş. Kayıtlara yansıyan Ahmet ve Ayşe adlarında iki çocuğu var. Kızı Ayşe, 1881 yılında doğmuş ve Gocalilerin Ali ile evlenmiş, sonrası bilinmiyor.
Ahmet ise 1865 yılında doğdu ve Hasan kızı Ayşe Hanım ile evlendi. Eşinin kimlerden olduğu bilinmiyor; ancak Gağşaklardan Gocagulakın ablası olabileceğine dair kesin olmayan bir bilgi var. Kesin bilgi ise; Ayşe Hanım ile evlenince Mollahmetler/Sıntırların Ali (Kelhasan ve Gavcarın babası) ile Ahmet'in bacanak olduğudur... Ahmet ile Ayşe Hanımın da bir oğlu ve bir kızı oldu; isimleri Mustafa ve Satı... 1895 Doğumlu Satı, Mardakların Mustafa oğlu Halil eşi oldu. Eşi Halil Cihan Harbinde kaldıktan sonra Satı Hanım aslen Kütahyalı Berberoğlu İsmail'e varmış, 1929'da bir kızı olmuş adını Fadime koymuşlar. Sonra Satı ile İsmail karı koca ölüyorlar. Geride kalan sadece kızları Fadime oluyor. Fadime de Esenin Yusuf ile evleniyor; ama çocuksuz taze gelin iken 1948'de vefat ediyor...
Ahmet'in 1891 doğumlu oğlu Mustafa da Eminlerin Sağıremin kızı Havva ile evleniyor. Böylece Şimbilemin ve Etem babası Abdullah ve Çanlı ile bacanak oldular. Henüz çocukları olmamıştı, Mustafa Cihan Harbine katıldı. Çanakkale'de, Anafartalar Muharebesinde 1915 yılında şehit oldu. Eşi Havva Hanım daha sonra Belce'ye kocaya varmış, orada çoluk çocuğa kavuşuyor ve 1962'de vefat ediyor...
2. Hacı Hüseyin Oğlu Hacı Osman
Hacı Hüseyin'in küçük oğlu Osman, 1795 yılında doğdu. Abisi gibi O da Hacı Osman diye kaydedilmiş. Kayıtlar tutulduğu sırada henüz sakalına ak düşmemiş, 'orta boylu kara sakallı' diye tasvir edilmiş. Kara sakallı; ama ecel geldi mi saça sakala bakmıyor. Hacı Osman, abisi Hacı Hasan'dan önce vefat etti. Kesin ölüm yılı yazılmasa da Onun 1835 yılından önce vefat ettiğine dair not düşülmüş.
Hacı Osman öldüğünde 10 yaşlarında Hüseyin adında bir oğlu vardı. Hüseyin 1822 yılında doğduğuna göre babası Hacı Osman'ın da aşağı yukarı 1832-33'te öldüğü söylenebilir... Hacı Osman'ın eşi, Hüseyin'den başka oğlu olup olmadığı, ve varsa kız çocuklarına dair herhangi bir kayıt bulunmuyor. Yine oğlu Hüseyin'in evliliği ve çocuklarını da bilmiyoruz. Tek bildiğimiz, Ahmet adında bir oğlunun olduğu...
Hacı Osman'ın torunu Ahmet, Hatice Hanım ile evlendi ve Selimlerden Hüseyin oğlu Süleyman ile bacanak oldu... Hüseyin, Ali ve Osman adlarında üç oğlu var.
Ahmet'in ortanca oğlu Ali, bu anlattığımız şekilde çocuklarının mürüvvetini göremedi. Çünkü küçük kızı doğduktan sonra vefat etti...
Hüseyin ile Emine Hanımın 1861'de Hasan Hüseyin ve 1878'de Mehmet adında iki oğulları oldu. Mehmet'in iki hanımı vardı; Haliloğlulardan Havva ve Faddiklerin Halil kızı Fadime... Fadime Hanım, Güçcük Halil ve Güçcük Ahmet İleri kardeşlerin halaları olur ve esasında Faddikler de Emiralilerin bir koludur. Mehmet'in anası da Emiralilerdendi... Bununla beraber, 1910'lara doğru Fadime Hanımın vefat ettiği, 1912'de Havva Hanımın Mehmet'in tek eşi olduğu anlaşılıyor...
Havva Hanım 1914 yılında mahkemeye başvurarak, eşi Mehmet'in 25 Ekim 1912 günü Mora'da birliğindeki Beyşehir Hastanesinde vefat ettiğini, varis olarak kendisi ve merhumun kardeşi Hasan Hüseyin'den başka kimse bulunmadığını iddia ediyor. Eşinin ölümüne şahit olarak da Yumrukların Halil oğlu Musa'yı gösteriyor; çünkü aynı birlikte askerlermiş... Onun haricinde Takgasların Murat ve Hacapdıramanların Hacı Halil de bu duruma şahitlik edince, Havva Hanım eşinin Mora'da şehit olduğunu ispat etmiş oluyor. Zaten mahkemeye gitmekteki amacı bunu belgelendirmekti. O günün şartlarında dul bir kadın tekrar evlenebilmek için eşinin öldüğünü belgelendirmek zorundaydı. Havva Hanım tekrar evlenmek için bu davayı açtı. Sonuçta eşi yeni vefat etmiş olan Tenikecinin babası İsmail'e vardı. Tenikecilerin evin karşısındaki odanın (Töbder) asıl adı 'Havaların Oda' olmasının sebebi bu Havva Hanımdır.
Gıdilerin Hasan Hüseyin
Hasan Hüseyin, 1861 yılında doğdu. Mustafa kızı Fadime ile evlendi. Torunları Fadime Hanımın Tekkegaren (Kayıhanlı) olduğunu söylüyor. Hatta oralardan geçerken bazı tarlaları gösterip kendilerinin olduğunu söylermiş. O tarlalardan Fadime'ye hiç hisse vermemişler, Eğret'e bir haşhaş taşıyla gelmiş...
Fadime Hanım ile ilgili anlatılanlar bir yana, nüfus kayıt bilgileri Onun Emiralilerden olduğuna işaret ediyor. Daha önce Gıdiler-Emiraliler bağlantılarına çokça dikkat çekmiştik. Nüfus bilgilerinin uyuşması; hem resmi kayıtlara hem de torunları tarafından anlatılanlara temkinli yaklaşmak gerektiğini gösteriyor. Belki her iki kaynaktan gelen bilgilerin bir yerde bağdaştığı ve bizim ıskaladığımız bir nokta vardır... Mesela Garen'den gelen, Fadime Nine değil de onun anası Raziye Hanım olabilir... Neyse, Fadime Hanım 1936 yılında vefat etti...
Fadime Hanım ile Hasan Hüseyin'in bir kız ve üç erkek çocukları oldu. Yaş sırasına göre bunların isimleri; Gülsüm, Hasan, Mustafa ve Ahmet'tir... Dört çocuğun en büyüğü ve evin tek kızı Gülsüm Taşçıların Mehmet'e vardı. Esasında Taşçılarla Gıdilerin uzak da olsa bir bağlantısı vardı... Hatırlanacağı üzere, Gülsüm'ün Emine Ninesi ile Apdıramanların Hacı Emrullah'ın eşi Şerife kardeş idiler... Hacı Emrullah'ın diğer eşi Fatma ise Taşçıoğlu Murat'ın kardeşidir; yani Gülsüm'ün eşinin halası olur...
Eşi Ayşe Hanım 1973 yılında öldü. Gıdilerin Mustafa ise ondan üç yıl sonra 1976'da vefat etti. Çocuklarına bakacak olursak...
Neticede Mustafa'nın bir oğlu ve iki kızı oldu; İbrahim, Sultan ve Fadime. (1940 Doğumlu Muzaffere adında bir kızları daha olmuş; ama üç yaşındayken ölmüş)... Sultan, İdirizlerden Sarıömerin Abdil İbili eşi; Fadime ise Emiraliler/Yeşilömerlerin Ömer Fidan eşi oldu. Abdil'in anası da Yeşilömerlerden...
'Gıdilerin İban' diye lakaplanan İbrahim 1942'de doğdu, Canalinin kızı Emsal ile evlendi, Böbülerin Veli Kabadayı ve Hamzaların Adem Hoca ile bacanak oldular... Mustafa, Ayşe, Hasan ve Ramazan olmak üzere dört çocukları oldu. Erken dönemde İzmir'e göçtüler. Kızı Ayşe, Sarıömerin Ramazan İbili eşidir... Mustafa, Anıtkaya dışından Tülay ve Yasemin Hanımlarla iki evlilik yaptı; İbrahim, Elif ve Beyzagül adlarında üç çocuğu var, İzmir'de oturuyorlar... Anıtkaya dışından Sultan Hanım ile evlenen ortanca oğlu Hasan'ın Seçil adını verdiği bir kızı oldu. 2022'de vefat eden Hasan'ın ailesi de İzmir'de yerleşik... Gıdilerinibanın küçük oğlu Ramazan da Anıtkaya dışından Tülay Hanımla evlendi. Tolga ve Duygu adlarında bir oğluyla bir kızı var ve İzmir'de yaşıyorlar... Gıdileriniban 2020 yılında İzmir'de öldü...
Eşi Şerife Hanım 1943'te vefat edince Gıdilerin Ahmet, Olucaklı Ayşe Hanımla evlendi. Büyük kızı Gülsüm'ü Gavleze vermesi, ikinci eşi Ayşe Hanım bağlantısıyladır... Olucaklı Ayşe Hanımdan da bir kızı daha oldu, onun adını da Muzaffere (Müzef) koydular. Corukların Ahmet Oran ile evlenen Müzef Hanım, 1977 yılında eşinin ölümüyle dul kaldı. İki kızını gelin ettikten sonra tekrar kocaya vardı, şimdi Afyon'da oturuyor... Gıdilerin Ahmet, 1983 yılında 73 yaşındayken vefat etti... İkinci eşi Olucaklı Ayşe Hanım da iki yıl sonra 1985'te öldü...
1934 Yılında çıkarılan Soyadı Kanunu uygulamasından sonra Gıdiler ASAN soy ismini aldılar. Bugün için Anıtkaya'da Gıdileri temsilen kimse bulunmuyor...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder