Ayşe Hanım ile evli olan Ayanoğlu Halil'in eşi kimlerden olduğu bilinmiyor. On yıl arayla iki çocukları var. Büyük olan kızları 1850 yılında doğuyor, adı Şerife... Şerife'yi Selimoğlu Ali'ye veriyorlar. Bu, Selimler ile Ayanoğluların ilk irtibatı mı bilinmez. Şurası kesin ki, Şerife Hanımın kızı Atike, Çerkez Muhacir Hamza'ya vardıktan sonra ileride Hamzaların ninesi olacaktır. Yani Hamzalar, bir yanıyla Ayanoğlulardan...
Ayanoğlu Halil'in tek oğlu Hasan 1860 yılında doğdu. Yine Ayanoğlulardan Ahmet kızı Ayşe ile evlendi. Ayşe Hanım, tam olarak Garahmet ve Gabaoğlanın halalarıdır... Bir başka durum, Hasan ile Ayşe'nin emmi çocuğu olma ihtimalidir... Ayşe Hanım, 1946 yılında vefat etti...
Ayanoğlu Hasan'dan bahsederken insanlar 'Kel Hasan' derlermiş ve bu onun lakabı olarak böylece yerleşmiş... Söz lakaba gelmişken nasıl 'Galgancı' olunduğuna değinelim.
Galgancılar lakabının oluşum zamanı, yerleşmesi ve kimleri içine aldığı tam bilinmiyor. Kelhasan ve çocuklarına böyle denildiği anlatılıyor... Başka bir rivayet de yalnız büyük oğlu Mehmet'e Galgancılar denildiği yönünde... Lakabın ortaya çıkış hikayesine bakılırsa, her iki söylenti de mantıklı gibi görünüyor... Kıtık zamanları... İstiklal Harbi yılları da olabilir, Cihan Harbinden önceki dönem de... Milletin bulduğuyla karnını doyurduğu yokluk yılları... Taze devedikeninin yenilebilir sapına galgan deniliyor. Boyu iki metrenin üzerine çıkabildiği için dikene bu isim verilmiş... Çaresiz kalan Ayanoğlular galganları soyup soyup yerlermiş, tıpkı kartlaşmış marul sapı yer gibi... Bu sebeple lakapları 'Galgancılar' olarak kalmış...
Vak Vak Mehmet
Ayanoğlu Kel Hasan'ın büyük oğlu 1872 yılında doğdu. Adını Mehmet koydular. Bir başka Ayanoğlu Halil kızı Şerife ile evlendi. Şerife Hanım, Garahmetin kardeşi, yani dayısının kızıdır; ama ondan başka dayısının üç kızı daha var. Yani Mehmet'in üç de bacanağı oldu: Hacapdıramanların Abdurrahman (Cıldırın dedesi); ilk evliliği itibariyle Cingenalilerin İbrahim ve ikinci evliliği itibariyle Godalömer ; Çatalların Yahya (Bodoğlunun emmisi)...
Kelhasanın Mehmet'e bir dönemden sonra 'Vak Vak' dediler. Ördek sesini takliden takılan bu lakabın, Mehmet'e ördek benzetmesiyle doğrudan alakası var. Anlatılana göre; Muhtarlığa ait bir bahçeyi kiralıyor Mehmet. Beylik Bahçesi gibi bir yer, ama Beylik Bahçesi değil. Herhalde İlkokulun olduğu yerlerdeymiş burası... Tam olarak bahçe de değil... O zamanlar kanal açılmadığından Eğret Çayının yatağı geniş, etrafı sulak çayır, bataklık gibi bir şeymiş. Bu yüzden ekip dikmeye pek uygun olmayan bu yeri kiralayan Mehmet'le dalga geçmeye başlamışlar. 'Oğlum sen ördek misin, suyun içinde ne işin var!' gibi masumane takılmalar sonradan alaylı ifadelere dönmüş ve basbayağı onu gördükleri yerde ördek sesi çıkarmaya başlamışlar. Böylece Mehmet'in lakabı 'Vakvak' kalmış...
Vakvak ile Şerife Hanımın ikisi kız üçü oğlan olmak üzere beş çocukları oldu. Yaş sırasına göre isimleri; İbrahim, Osman, Fadik, Halil ve Ayşe'dir. Büyük kızı Fadik, Hacımuratların Sağırmehmet eşi oldu. Fadik Hanımın anası Garahmetlerden olduğunu hatırlayalım, bir de Sağırmehmetin bir kardeşi Garahmetlere gelin oldu. Hasılı, Hacımuratlarla Ayanoğlular bağı da kuvvetlidir... Küçük kızı Ayşe ise Vakvak yeğeni Tırılhasanın eşi olacaktır...
Vakvak Mehmet'in oğullarına gelelim. En büyüğü 1903'te doğan İbrahim hakkında bilgi yok; evlenmeden 1937 yılında vefat etmiş... İbrahim'den bir yıl sonra babası Vakvak da vefat edecek. Annesi Şerife Hanım daha uzun yıllar yaşayacak ve 1964'te vefat edecektir...
Osman ile Emine Hanımın da yine ikisi kız üçü oğlan olmak üzere beş çocukları oldu. İsimleri; Fadik, Mehmet, Celal, İbrahim ve Şerife'dir... Büyük kızı Fadik, Gağşakların Hasan eşi; küçük kızı Şerife de Hacıguycunun Ahmet Mola eşi oldu... Ayrıca taze çocukken vefat eden iki kızları daha varmış. 1940 Yılında doğan Halime, yalına girmeden ölmüş. Onun ölümünden sonra 1943'te doğan kızlarına yine Halime adını koymuşlar. İkinci Halime yaşına girmiş; ama o kadar işte, 1944'te o da ölmüş...
Büyük oğlu, 1938 yılında doğdu, ona dedesi Vakvak adı olan Mehmet ismini koydu. Sakaların Abdurrahman kızı İsmihan ile evlenen Mehmet, erken dönemde İzmir'e yerleşti. Üç oğlu oldu; büyüğü 1959 doğumlu Ahmet'tir. Gıbışmehmet kızı Ratibe ile evlenen Ahmet, Gocibanın Apil Özen ile bacanak oldular... Halen İzmir'e yerleşikler...
1940 Doğumlu Celal, Takgasların Berberhüseyin kızı Eşe ile evlendi. Dilsizin Hasan Veli, Sakaların Halil ve Timitirinin Şükrü Celal'ın bacanaklarıdır. Osman, Metin ve Cüneyt adlarında üç oğlu var. Osman, Takgasların Kelömerin Mahmut kızı Kerime ile evlendi. Kardeşlerinin eşleri ise Anıtkaya dışından. Hepsi de İzmir'de oturuyorlar. Metin'in oğlu Gökhan Aytar 2022'de vefat etti... Dedesi Celal Aytar ise 1995'te ölmüştü...
1943 Yılında doğan küçük oğlu İbrahim'dir. Bu isimden ısrarla vazgeçilmediği anlaşılıyor; çünkü genç yaşta ölen büyük amcası da aynı adı taşıyordu. İbrahim Afyon'a yerleşti ve orada Cingenalinin, yani teyzesinin kızıyla evlendi. Mesleği demircilikti, halen Afyon'da yerleşik...
Vakvak oğlu Osman 1983 yılında, karısı Tığlıların Emine ise 1987 yılında vefat ettiler...
Üçü kız ikisi oğlan olmak üzere beş çocukları oldu. Yaş ve isimlerine göre şöyle sıralanırlar: Satı, Mehmet, Fadime, Esma ve Hasan... Büyük kızı Satı, Deliahmetin Emin; ortanca kızı Fadime, Şeytanhasanın Asım; küçük kızı Esma da Gağşakların Hasan oğlu Osman eşi oldular.
Büyük oğlu, 1947 doğumlu Mehmet, tabi ki Vakvak dedesinin adını aldı, 'Dımbili Mehmet' lakabı takıldı.. İdirizlerden Gıdakömer kızı Sema ile evlendi ve Arzıların Çavuşmehmet ile bacanak oldular. Erken dönemde İzmir'e göçen Mehmet'in Halil ve Dilek adlarında bir kız ve bir oğlu oldu. Dilek, Anıtkaya dışından bir bey ile evlendi. Halil ise Hassönlerin Körmısdıfanın Kazım kızı Emine ile evlendi... Halen İzmir'de yerleşikler...
Vakvak oğlu Halil 1991 yılında, eşi Raziye Hanım ise 2001 yılında vefat ettiler...
Seydi Ahmet
Ayanoğlu Kel Hasan'ın küçük oğlu Seydi Ahmet ile büyük oğlu Vakvak arasında neredeyse yirmi sene var. Seydi Ahmet 1891 yılında doğdu. Ön ismi olan 'Seydi'den, çocuğun adında Karacahmet etkisini anlayabiliriz. Adak adanmış -yahut o günün tabiriyle- Karacahmet Sultan'a 'satılmış' olabilir. Ayanoğlularda sık rastlanan Ahmet ismine Seydi eklenmesinin başka izahı yok.
Hasan'a geçmeden önce annesi Hatice Hanıma bakalım... 1930'dan sonra Jandarma Kumandanı Aydınlı Delimehmetin üçüncü eşi oldu. İlk iki hanımından Haydar Acar ve Ösüzömerin babaları olan Delimehmet ile Hatice Hanımın çocukları olmadı. 1974 yılında vefat ettiğinde, Delimehmetin 'Acar' soyadını taşıyordu...
Lakabın yerleşmesi 1934 Soyadı uygulamasından sonraya taşınabilir. Şöyle ki... Soyadları dağıtılırken memurlar köye ellerinde bir listeyle geliyorlar. Muhtar odasına yerleşip, ona Öztürk soyadını verdikten sonra Muhtarın kılavuzluğunda listedeki kelimeleri ailelere veriyorlar. Bütün köylerdeki uygulama böyle... Kimse canının istediği soy adını alamıyor yani, ancak listeden seçebilirsin. O yıllarda dil devrimi bahane edilerek 'öztürkçe' sözcüklerin dışına çıkılması istenilmiyor. Herkes gidip listeye bakıyor ve uygun birşeyleri kaydettiriyor... Hasan gitmemiş... Herhalde liste de tükenmiş. Memur Muhtara sormuş, ne yazalım diye... O sırada Muhtar da Hafız Mehmet... 'Yav o biraz gızaktır, 'Gızak' yazıverelim' diye teklif etmiş. İş biraz karaktere dokunduğundan memur bunu kabul etmemiş... Hafız 'Eyi o zaman 'Tırıl' yazalım madem' demiş... Memur buna da yanaşmamış, en sonunda 'Tırık'ta karar kılmışlar. Soy ismi öyle kaydetmişler, ama Hasan'ın lakabı 'Tırıl' olarak kalmış... Böyle anlatılıyor...
Tırıl Hasan'ın iki oğlu oldu. Büyüğüne babasının adı olan Seydi Ahmet, küçüğüne de Aziz ismini verdi.
Biri kız üçü erkek, dört çocukları oldu; isimleri Hasan, Ahmet, Şerife ve Mehmet'tir... Şerife, Gadıngızların Aladdin oğlu Ahmet Şık eşidir. Nineler kardeş ve aynı zamanda hala-dayı çocukları...
Oğlanlara gelince... Büyük oğlu Hasan, 1964 yılında doğdu. Sağlık alanında tahsil gördü, Trabzonlu Cemile Hanım ile evlendi. Oğuzhan adında bir oğlu var. Son görev yeri olan İzmir'e emeklilik sonrası yerleşti, halen orada oturuyor... 1989 Yılında doğan Oğuzhan ise Turgutlulu Elif Hanım ile evlenmiş, Almanya'da ikamet ediyorlar...
Ortanca oğlu Ahmet 1967 doğumlu. Yumrukların Halil kızı Züfrem ile evlendi ve Tekirgızıların Alaaddin Haykır ile bacanak oldular... Ahmet de erken dönemde İzmir'e yerleşti. Uğur ve Rabia adlarında bir oğlu ve bir kızı oldu. Rabia, Anıtkaya dışından bir bey ile evlendi. Uğur da Anıtkaya dışından evlendi. Asker idi, taze bir çocuğu vardı. 2022 Yılında görevi sırasında birden rahatsızlandı, kurtulamadı...
Seydi Ahmet'in en küçük oğlu Mehmet, Kantinlerin Haciban kzı Meryem ile evlendi. Şemşilerin Mehmet Şık, Guycuların Adem Mola ve Gödenlerin Mehmet Dadak ile bacanak oldular. Rabia, Bilge, Eylül ve Ezgi olmak üzere dört kızı var ve Afyon'da oturuyorlar...
Tırılın Aziz'in bir oğlu ve bir kızı oldu; Zeki ve Ayşe... Ayşe, Halimeninmehmetin Hidayet oğlu Tuğrul Kıy eşidir.
Zeki, Kirpitçilerin Mehmetin kızıyla evlendi. Hacer ve Ceyda adında iki kızı var; Anıtkaya'da yaşıyor. Galgancılar ve Tırılların oğulları içinde Anıtkaya'ya yerleşik tek fert gibi duruyor...
Tırılhasan 1981 yılında vefat etti. Eşi Ayşe Hanımın vefatı daha sonradır, 2008'de öldü...
***
Ayanoğlu Halil... Kel Hasan... Galgancılar... Vakvak Mehmet... Tırıl Hasan... Bu macerada alınabilecek en uygun soy isim 'Kalkan' kaptırılıyor. Vakvak çocukları AYTAR, Tırıl Hasan ise TIRIK soyadını alıyor. Tırılın İzmir'e yerleşen torunları Hasan ve Ahmet, bu saçmalığa son verip ALPEREN olarak soyisimlerini değiştiriyor...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder