Sıra geldi yolmalara. Aslında bu vişne toplamayla aynı döneme denk gelen bir iştir ve ondan daha kısa bir süreçtir. Eski dönemde burçak, siylek gibi hububat da yolunarak hasat edilirdi ama 70-80'lerde yalnız mercimek yolması vardı. Benim anlatacağım da aslında mercimek yolmasıdır.
Mercimek, tarlada çiçeği döküp deneyi almaya başladığı anda, daha macın gök iken bir de bakmışsın ağarıvermiş. O anda hemen harekete geçmek gerekir. Zira güneşin en yakıcı zamanlarında ağarma, sararmaya; o da kurumaya dönüverir. Elini çabuk tutmazsan mercimeğin uçtuğunu görürsün. Çiçek dökümünden itibaren bir hafta - on gün içinde mercimeğin yolunması gerekir. Tamamen kuruduktan sonra hem zor yolunur, el acıtır hem de çakıldaklar kırılıp döküldüğünden verim düşer.
Eğret arazisi engebeli olduğundan mercimek tarlasında gelişim her yerde aynı oranda olmaz. Bazı bölümler çitlenecek kadar yeşil iken bazı bölümler tamamen kurumuş bulunabilir. Öyleyse kuruma gerçekleşmeden yüksek, tepecik oluşturan yerlere öncelik verilip bölüm bölüm yolma isabetli olabilir. Nispeten kuru bölgelerde mercimek sapları eli yaraladığından ve de arada derede gizlenmiş garın dikenleri can yakacağından elleri koruma altına almak gerekir. Anlattığım dönem itibariyle iş eldiveni lüks olduğundan insanlar topuğu dilinmiş eski tire çorabını ellik gibi kullanırlardı. Elleri zaten nasırlaşmış olanlar ise buna da gerek duymazdı.
Yolmalarda çıkım çıkmak için dizilen yolmeciler, aynen çapa tarlasında olduğu gibi türkü söyler, mani atar, dedikodu eder. Yalnız burası çapa tarlasına göre daha sıcak ve sıkıcıdır. Bunun sebebi işin ürememesidir. Sıkıcılığı aralamak içindir bu maniler, türküler. Bazen de çalışma yönteminde değişikliğe gidilerek bunun önüne geçilir. Mesela oyuma girilir. Çıkım çıkanların önünde, ilerde bir yerlerde yolmaya başlayan kişi çevresini genişleterek oyar. Çıkımcılar oraya geldiklerinde birden önlerine yolunmuş bölge çıkınca psikolojik olarak rahatlarlar. Oyumun esası budur.
Yolmecilerin eli dolduğunda tutamları bir yere yığarlar ki bu yığınlara elçim denir. Arabaya yüklenirken birkaç elçimden bir annat doldurulabilir. Saman tahtaları veya delece vurulmuş arabaya yükleme işi için sabahın henüz çiğ kalkmamış vakti denk getirilir. Sıcakta gevreyecek olan mercimek çakıldakları kırılgan olur, verim düşer.
Harman yerine ilk getirilen, düğenle ilk sürülen, yabayla ilk savrulan, denesi ilk yıkanan mahsül hep mercimek olmuştur. Bu yüzden mercimek yolmaları bir bakıma harmanların gelişinin işareti de sayılır.
Bu dönem aynı zamanda burçak ve siyleklerin de yolunduğu zamandır ama; bunlar çok ve yaygın ekilmediğinden mercimek yolmasına yoğunlaştım. Bir de nohut yolmaları var, anlatılması gerekiyor. Şimdilerde mercimekle aynı dönemde hasat ediliyor; fakat eskiden nohutların kuruma vakti buğday oraklarından daha sonraya denk gelirdi. Bu yüzden ona daha vakit var.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder