Cuma gece yarısından sonra eller ve ayaklara da kına yakılmıştır; ama onların geline pek zararı yoktur. Hem de sıkıntısı zaten kısa sürelidir, sabaha kadar bağlı kaldıktan sonra gündüz açılıp yıkanacaklar...
İşte Cumartesi günü düzenlenen ve adına 'kız hamamı' denilen organizasyonun asıl amacı gelin kınasını açıp yıkmaktır. Zira bu kadar kınayı ancak hamam paklar... Çarşamba günkü gınahamamına yalnız gocagarılar gitmişti, bu sefer sıra gençlerde... Kına yıkamak filan bahane, yine oyun ve eğlence lazım...
Gızhamamı denilmesini, kızevinden daha çok katılıma bağlayanlar çıksa da işin aslı öyle değil. Gızhamamında da organizatör yine oğlanevi kadınlarıdır. Kınayı yıkayacak, eğlenceyi yönetecek, aç karınları doyuracak, ulaşımı sağlayacak... Hasılı, gızhamamını düzenleyen oğlanevidir. Böyle isimlendirilmesinin sebebi, kadınlara yönelik olması gibi görünüyor...
Hamama gidecekler hemen hemen belli gibidir. Yine de çağrılmayı beklerler. En geç Cumartesi sabahı 'gızhamamına buyurun' daveti almazlarsa biraz çekinik dururlar. 'Düğün elinen' esası bu durumlarda unutulmamalıdır...
Eğret Hamamının işler olduğu yıllarda diğer organizasyonlar gibi gızhamamı da burada yapılıyordu. Tabi bizim hamamın çapı belli, çok kalabalığı kaldırmaz. Bu yüzden hamam davetlerinde bu fiziki kısıtlama da göz önünde bulundurulur... Eğret hafta pazarının da aynı güne denk gelmesi nedeniyle çevre köylerden gelecek hamamcılar da düşünüldüğünde bütün bunları bizim hamamın kaldırması mümkün olmazdı...
Havuzu olmaması, yeteri kadar sıcaklık sağlanamaması ve fiziki yetersizlikler sebebiyle bir dönemden sonra Anıtkaya Hamamı tercih edilmez oldu. Gecek, Ömer, Gazlıgöl daha cazip geliyordu. Oralara ulaşım imkanı sağlandıktan sonra mesele yoktu. Bu sorun da bir traktörle çözülebiliyordu. Bu yüzden gızhamamına çevredeki bu yakın hamamlara gidilmeye başlandı.
Demek ki gızhamamı organizasyonlarına dahil edilebilecek kadar küçüktük... Bir kaç hamam macerası hatırlıyorum... Köyden bir nebze de olsa uzaklaşma fikri çekici gelirdi, hamama giderken bu yüzden heyecanlı olurduk. Fakat gözleri yakan sabun ve kaynar suyu düşündükçe bu heyecan, iç sızlatan bir yolculuğa dönüşürdü. Tarif edemeyeceğim bu sızı bende Bayramgazi çeşmesinin o tuhaf kubbe alemiyle özdeşleşmiştir. Onu gördüğüm anda kaynar su ve yakıcı sabun azabı bölgesine girdiğimizi düşünürdüm. Her dakika bu cehenneme biraz daha yaklaşıyorduk. Moturarabasındaki cağul cuğul kalabalık neler düşünüyordu bilemem, ama o sivri kubbeli-alemli çeşmeyi her gördüğümde benim içimde fırtına kopardı... Şimdi yıkıldı galiba, ama koca adam olduğumuz yıllarda bile o çeşme bana azaplı hamam yolculuğunu hatırlattı...
Gızhamamında gidiş ve dönüş çalgıyla olur. Anıtkaya hamamına gidilecekse, eli bohçalı hamamcı kafilesi önde davılcılar arkada hamama kadar böylegidilir. Çıkışta da çalgı onları hamamdan alıp gızevine bırakır... Yaban hamamlarına gidilecekse de çalgıyla yolcu edilir ve dönüşte köy girişinde karşılanırlar... Onların yokluğunda çalgıcıların işi bitmez, kapıya çalma eksiği varsa onu tamamlarlar, düğüncü karşılarlar, oyuncuya çalarlar... Hiç bir şey yoksa pazara gidip gezerler...
Hamama dönelim... Oğlanevi kadınları gelin yıkamayı, çok önemli bir görev icra ediyor edasıyla yaparlar. Bu arada türküler söylenir, maniler atılır, oyunlar oynanır... Ne de olsa böyle şeyler için gızhamamı... Fakat gelinle, kınayla, düğünle hiç alakası yokmuş gibi bir köşede keselenip sabunlananlara da her gızhamamında rastlanır...
Erken çıkardık biz hamamdan... Sonra bu küçük yerleşim yerinde (bütün hamamlar küçük yerleşimdi) eğlencelik ne varsa oraya yönelirdik. Kadınların toplanması hep sorun olur, kimse hamamdan çıkmak istemez; o kadar haber yollamalara rağmen birileri mutlaka gecikirdi... Köye dönüş, hamama geliş kadar coşkulu olmaz. Çünkü hamam yorgunluğu denen bir şey var. Ne kadar yorgun da olunsa, gızhamamı arabası türküsüz olmaz... Bağıra çığıra, el çırpa çırpa dönüş faslına geçilir...
Gızhamamına karşılık oğlanhamamı diye bir kavram da vardı diye hatırlıyorum. Güveyi ve arkadaşlarının katılımıyla gerçekleşen bu hamam cumartesi gecesi veya pazar sabahı olurdu. Tabi Anıtkaya hamamında... Sonra oğlanhamamının geçerliliği kalmadı, gızhamamına eklemlendi. Cumartesi günü az bir erkek hamamcı da gızhamamı kafilesine katıldı...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder