Şimdiye kadar ortaya çıkan belgelerde Eğreti ismine rastlanmadı. Köyün belgelerdeki yaygın ismi, bizim de öyle bildiğimiz Eğret biçimiyle geçiyor. Belki ilk zamanlardaki Eğreti süreci kısa sürmüştür, belgelere geçemeyecek kadar kısa... Bununla beraber Eğret'ten sonra köyün adı en çok Eyret biçimiyle karşımıza çıkıyor.
Eğreti/iğreti kelimesini Arapça âriyet kelimesine bağlayan dilciler var. Emaneten, geçici olarak, ödünç gibi anlamlara gelen ve hukukta da kendine yer bulmuş bu kelime zamanla halk ağzında eğreti/iğreti'ye dönüşmüştür. Bu fikri savunan dilcilerin görüşü esas alınırsa Eğreti/Eğret köyünün adını Arapça'ya bağlamak gerekir. Oysa Eğret köyünün bu adla inilebilen en eski döneminde âriyet kelimes halk diline geçmemiş, geçmiş olsa bile 'eğreti'ye dönüşme fırsatı bulamamıştır. Dilde değişim bir anda olup bitmez.
Dil açısından değerlendirdiğimizde de Eğret köy ismini âriyet'e bağlamak zordur. Bir defa bu kelimenin Türkçe'ye eyret değil, eryet olarak geçmesi gerekir. Ses sıralamasındaki değişimin doğal olduğunu düşünsek bile, y > ğ değişimindeki problem karşımıza çıkar. Türkçe'de bazı ğ sessizlerinin y'ye dönüşme eğilimi vardır, eğlenmek > eylenmek gibi... Fakat buradaki eyret > eğret dönüşümünde bunun tersi söz konusu...
Eğret köy adını Arapça âriyete bağlamak nereden baksan temelsiz duruyor. Hatta girişte bahsettiğimiz herkesçe bilinen efsanedeki mantık bile bundan daha gerçekçi görünüyor. Benzer efsane ve gerekçelerle, yani ilk konulan yerden sel basması gerekçesiyle başka yere taşınıp Eğret adını almış bizden başka iki köy daha var. Konya ve Manisa'ya bağlı bu iki Eğret'ten başka bir kaç tane daha Eğret bulunduğunu 'Anadolu'da Eğret Köyleri' başlığıyla ele almıştık. Bütün bunlar eğret kelimesinin Türk tarih ve kültüründe önemli bir yeri olduğunu gösteriyor.
Bazıları Eğret'in 24 Oğuz boyundan birinin adı olduğunu iddia ettiyse de bunun böyle olmadığı zaten aşikardı, ancak Eğret'i Döğer ile karıştırdıkları çabuk anlaşıldı. Gelgelelim bu kelimenin bir Kıpçak boyunun adı olduğuna dair bilgi var ki, üzerinde durulmaya değerdir. Bu bilgi doğrulanırsa, geçici olarak yerleşilen köylere Anadolu'da Eğret adı veriliyor tezi başka bir anlam kazanır.
Eski bir haritada bizim köy 'Hayrat' ismiyle gösterildiği bilgisi de önemlidir. Hacı İbrahim Zaviyesi sebebiyle böyle kaydedilmiştir, köyün kuruluşu bu zata ve tekkesine bağlanabilir. Bu bilgi böyle düşüncelere kapı aralaması bakımından önemlidir, ancak köyün ilk adı Hayrat idi demek için bu bilginin daha başka bulgu ve belgelerle teyit edilmesi lazım. Ondan sonra da Hayrat > Eğret değişimini ele alırız.
Buna benzer bir haritadan Ahmet Azbay sayesinde haberdar oldum, orada da köyün ismi 'Hayret' olarak geçiyor. 'Hayra Akan Su Kızılay Karahisar Maden Suyu' adlı eserde Gazlıgöl'ü merkeze alıp onu çevresiyle gösteren bir harita yer alıyor. Eski harflerle basıldığı için en az bir asırlık olduğunu düşünmemiz gereken haritada bizim köyün bu adla yer alması hayret verici geldi. Çünkü o tarihlere ait belgelerde hep Eğret veya Eyret diye geçiyordu, Hayret biçimli kaydı bir ilktir... Bununla beraber böyle yazım tek olduğu için anlama veya yazım hatası diye düşünmek daha doğru olur.
Üzerinden yarım asırdan fazla geçti, köyün adı değişti, niye eskileri karıştırıp duruyorsunuz diye çıkışacaklar olabilir. Biz hazırlığımızı yapalım da...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder