30 Haziran 2021

Mahkeme Kayıtları Ve Bir Tereke Daha

     Karahisar-ı Sahib Şeriyye Sicillerinden 590 Numaralıda Eğret Köyü halkıyla ilgili olanları Abdulhamit Avcı'nın yüksek lisans tezinden alıntılayacağım. 

    İlki yine bir borçlanma kaydı. Bu sefer Karacaahmet köyünden:
    "Karahisâr-ı Sâhib‟e tâbi Eğret köyünden Kara Osman oğlu Mahmut mahkemede Karaca Ahmet Sultan köyünden iken daha önce vefat eden Mehmet Ağa ibn-i Osman‟ın malından olarak kızı Fatma'dan dokuz yüz seksen bir kuruş para almış, üç sene sonunda bir cilt Ali Efendi ve Behçet Efendi fetvaları değerleri olan dört yüz kırk bir kuruşla beraber toplam bin dört yüz yirmi iki kuruş ödemesi 27 Mayıs 1865 tarihinde mahkemede şahitler huzurunda belirtilmiştir."

    Karacaahmet (Garcamat) kuzeyden Eğret'e komşu köy. Henüz aradaki Macur köyleri daha kurulmamış. Dolayısıyla onların arazileri de Eğret'e ait. Belki borç alanla veren tarla komşusu. Kara Osman oğlu Mahmut'un kimliğiyle ilgili bir tahminim yok. Yaklaşık 10 liralık bir borca, 3 yıl sonra 4,5 lira kadar bir artış yapılmış, gayet mantıklı. Tabi bunu iki alimin fetvasına dayanarak yapıyorlar, kafalarına göre faize benzer bir artış değil.

    Bir başka kayıt vefat eden Küçük Mehmet'in terekesi:
    "Karahisâr-ı Sâhib'e tabi Eğret Köyünde sakin iken vefat eden Hacı Mustafa oğlu Küçük Mehmed‟in verâseti nikahlı eşi Hacı Mehmed kızı Hâtice ve Abdullah kızı Fatma adlı kadın ile Hâtice Hatun'dan olma çocukları; küçük kızları Emine ve Satı, büyük kızı Şerife, küçük oğulları Murat ve Ahmet, büyük oğlu Mustafa ve vâlidesi Murat kızı Emine Hatun'a ait olduğu; küçük çocuklarının yasal vasisi olarak anneleri Hatice Hatun'un tayin edildiği ve taksim olunan terekenin ekte bulunduğu kayıt altına alınmıştır. 14 Mart 1865"

    


    Bu tereke hakkında söyleyeceklerimiz de olacak. Evvela tablodaki hesap yanlış, boşuna sağlama yapmayın. Yukarıdaki kaynakta bu şekilde olduğu için aynen aldım, nobalı boynuna. Tahıl ölçü birimi olarak "cek" yazılmış, bu "çeki" dediğimiz ağırlık ölçü birimi olabilir. Ama o kaba şeyler için kullanılan bir birim. Mesela saman için deseydi olurdu, burada arpa, buğday, haşhaş, göce için söylenmiş. Bunu çözemedim, kile veya demir acaba o zaman kullanılmıyor muydu?

    Hayvan varlığı arasında dombey bulunması dikkat çekiyor. Hem koşum hem de sağım olarak kullanılan bu hayvana hemen hemen herkes sahipmiş. Oysa köydeki son dombeyler 1970'li yıllarda Hatipler'dekiler idi. Onlar da kaybolduktan sonra bir daha görülmediler. 

    Borçlular arasında "Karesioğlu Agop" da dikkat çekici bir isim. En son Yunan işgali yıllarında varlıklarından bahsedilen Ermenilerden olduğu anlaşılıyor. Eğret'teki Ermeniler ile ilgili bir yazı gerekiyor. Ayrıca daha önce aktardığım Çakaloğlu, ve Hatiboğlu terekeleri ile yukarıdaki terekeler karşılaştırılarak malların değerleri kıyaslanabilir. Tabi tarihler ve zamanın sosyoekonomik şartları da gözönüne alınarak.

    Merhumun anne dedesi Murat imiş, buna hürmeten olsa gerek bir oğluna bu ismi vermiş. Yeni nesil müstesna eskilerden bildiğim bu isimde Tülü Murat (Azbay) vardı. Bir de Yetimler'e ayrıyeten Hacı Muratlar derlerdi. Zaten Tülü Murat o sülaleden diye biliyorum.  İsimden yola çıkarak bahsedilen kişinin Hacılar sülalesinden olduğunu düşündüm.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder