Bu söz esasında, harman başladığından itibaren işleri aceleyle yapmak gerektiğini, aksaklığa meydan verilirse işlerin zamanında bitmeyeceğini, harmandan kalkana kadar dur durak bilmeden çalışmak gerektiğini anlatır. Zaten harman da böyle bir süreçtir. Eski zamanlarda Temmuzda başlayıp Kasıma kadar süren uzun bir süreç...
Harmanyerleri köy çevresindeki düzgün gıranlardır. Bunar civarı, Kayalar'dan köye kadarki alanlar, Arpalık, Omarcık'a kadar sallanan yol boyu ve çeşme çevresi, Alagır'ın tamamı, Aygırane civarı, şantiye yapılmadan önce Gatçayır, Akgaya ve şimdiki yeni mezarlığın bulunduğu bölge... Hasılı uygun görülen her alana harman dökülmüştür.
Harmanyerine ilk getirilen mercimek sapı olur. Bir süre önce yolunarak elçim halinde tarlada bırakılan mercimek, mal maşat emesin diye harmana getirilir. Oraklar başlamışsa, ki çoğu zaman hemen başlar, harmanda mercimeğin işlenmesi ertelenir. Zira öncelik ekinlerin biçilmesindedir. İşte harman sezonunun başlaması da oraklarla olur. Ova köylerinde 10-15 gün oyalanan orakçılar köye döner. Arpalık gibi köye yakın yerler başta olmak üzere arpalar biçilmeye başlar. Bu hemen hemen Temmuzun ortalarıdır.
Orakçının ardından deste-dırmık edilir, bu işlem annat ve tırmık marifetiyle, biçilmiş ekini derleyerek tarlayı temizlemektir. Bu yüzden olsa gerek kısaca "paklama" diye adlandırılır. Bu esnada annat ile deste eden kişi ekin saplarının ve kellelerinin belli yöne bakmalarına dikkat eder. Bu, sap yüklerken önemi ortaya çıkacak bir huustur.
Tırpanla biçme, gayraklama, çekiçleme, deste dırmık vs. işlemleri makinalaşma sayesinde zamanla ortadan kalkmış, traktöre bağlı önce dolaplı sonra tırmıklı biçme makineleri bu işi halletmiştir. Sonra döyerbiçer ile bu makineler de kullanımdan düştü.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder