14 Nisan 2023

Garmenler


    1904 Kayıtlarında Emiralanlar-Emiraliler-Emirhanlar birbirine girip arapsaçına dönmüş. Garmenlerin ataları 1831'de Emiralanoğlu adıyla kaydedilirken, 1904'te karşımıza Emiralioğlu diye çıkıyor... 

    ***

    Emiralanoğlu Osman'ın iki oğlu vardı; Hüseyin ve Hasan... Büyük oğlu Hüseyin 1813 yılında doğdu. Yukarıda sözü edilen ilk kayıtta '18 yaşında bıyığı yeni terlemiş, uzun boylu' bir delikanlı olarak tarif edilmiş. Fatma Hanım ile evlendiğini, yıllar sonra tutulan oğluyla ilgili kayıtlardan öğreniyoruz. Dolayısıyla eşiyle ilgili adından gayrı bilgimiz bulunmuyor.

    1840 yılında, Ömer adını verecekleri bir oğulları dünyaya geldi. Artık bundan başka çocukları oldu mu, ne kadar yaşadılar, ne zaman öldüler vs. bunlar hakkında bilgi yok. Hikaye Ömer üzerinden devam edecek... Yalnız 1904 Yılında hayatta olan Ömer, Emiralioğlu diye kaydedilmiş; yukarıda sözü edilen problem burada karşımıza çıkıyor...

    Ömer, Mehmet kızı Ayşe ile evlendi. Malesef Ayşe Hanım hakkında da bilgi bulunmuyor. Bir rivayete göre, Çatallardan bir kız Garmenlere gitmiş. Bu rivayete dayanarak bir tahmin yürütecek olursak, Ayşe Hanım yahut Onun kaynanası Fatma Hanım Çatalların kızı olabilir... Yalnız ilk eşinin vefatından sonra aldığı ikinci hanımının adı da Ayşe, hatta son çocuğuna da bu yüzden aynı ismi veriyor. Bu durumda Çatallardan gelen kadını teşhis etmek iyice zorlaşır.

    Ömer'in de dört çocuğu oldu; 1859'da Ali, 1864'te Neslihan, 1866’da Şerife ve 1890’da Ayşe dünyaya geldi. Büyük kızlar iki kardeş Araplara gelin giderek aynı zamanda elti oldular. Neslihan, Arapların Halil'e vardı, Gavasın anasıdır... Şerife ise, Halil'in abisi Hüseyin ile evlendi; Bezeki ile Patırmahmutun anası, Gambırhüseyin ile Çolakların Ömer Kurt'un ninesidir... En küçük kızı Ayşe ise Küpelilerin Ali’nin ilk eşidir. Küpelilerin Ali, Bekçialinin dedesi oluyor…

    Oğlu Ali ise Bükürlerden Mehmet Ali kızı Hanife ile evlendi. Tam tarif gerekirse; Hanife Hanım, Bükürünalinin halasıdır... Ali ile Hanife'nin çok çocuğu var, sekiz tane; bunların üçü oğlan... Yaş sırasına göre isimleri; Ahmet, Akile, Azime, Fadime, Ayşe, Şerife, Hüseyin, Hasan...

    Sekiz torunun hikayesi başlarken, evin büyükleri Ömer Dede ile Ayşe Ninenin vefat ettiği kaydedilmiş. İkisinin de 1904-1910 arasında öldüğü anlaşılıyor. Biz torunlarına geri dönelim...

    Ali'nin büyük kız Akile 1885 Yılında doğmuştu. Körüslerin Ali'ye vardı. Ömer adında bir oğlu, Nazik ve Halime adında iki kızları oldu; ama Ali Cihan Harbinden dönemedi, şehit oldu. Oğlu sonraları Akömer olarak bilinecektir. Nazike, Gödeşmısdık eşi; Halime de Arapların Şükrü eşi oldular. Çocukları başgöz edildikten sonra Akile Hanım Yahyaların Yahya'ya vardı. Gerçi bu evlilik kısa sürdü, 1966'da Akile Kök olarak vefat etti...

    İkinci kızı Azime hakkında bilgi bulamadım...

    Sonraki kızı Fatma/Fadime 1891 yılında doğdu. Apdıramanların Ali'ye vardı. Cihan Harbinden eşi dönemedi. Bundan sonra Fatma, Dinar köyüne kocaya varmış, sonra çocukların Ablak taraflarına dağılmışlar. Şimdi o civarlarda yerleşikler...

    Garmenlerin Ali'nin dördüncü kızı Ayşe 1894 yılında doğdu. Arapların Halil oğlu, yani Neslihan Halasının oğlu İsmail ile evlendi. Henüz çocukları yoktu, İsmail Çanakkale'de şehit oldu. Halaoğlusundan dul kalan Ayşe, daha sonra Aliciklerin Deliçakır kardeşi Garamehmete vardı. Orada bir kızı olunca anasının adı Hanife ismini vermiş, kendisi 1955'te öldü. Kızı küçükken Elpirek'e taşındıkları kaydediliyor, Hanife Elpirek'te evlenip, bir oğluyla bir kızını Eğret'teki teyzesi kızının çocuklarıyla değişik usulüyle everdi; Hanife Hanım Seyfettin Kasal'ın kaynanasıdır...    

    Beş kızın en küçüğü Şerife 1900 yılında doğdu. Hacapdıramanların Ali Osman'a vardı. Malesef Şerife'nin eşi de harpte kalanlardan... Sonra Şerife, Demirdelenoğlu Yahya'ya ikinci eş olarak vardı. Orada bir oğlu ile iki kızı olduktan sonra 1938'de vefat etti. Kızları Hanife, Tingildeklerin Osman Kasal eşi; Atike de Gödeşin Mısdığın Ahmet Seviş eşi oldular. Tek oğlu ise Şavalgadir...

    Garmenlerin Ali'nin üç oğluna gelince... Aslında büyük oğlu Ahmet'in başına gelenler, kızlarda anlattıklarımızdan çok önce olup bitmişti...

    Ahmet, sekiz kardeşin en büyüğüdür; 1884 yılında doğdu... Elciklerin Osman kızı Ümmühan ile evlendi. Yani kızkardeşi Ayşe daha Elciklerin Garamehmete varmadan Ahmet Onun kardeşi Ümmühan ile evlenmişti... Ayrıca Ümmühan Hanım, Elciklerin İbrahim, yani Naymelerin dedesinin de kardeşidir... Bu evlilikle Garmenlerin Ahmet, İdirizlerin Onbaşıoğlu Hasan ile de bacanak oldular... 

    Henüz çocukları yokken Ahmet askere gitti. Hicaz-Yemen taraflarında bulunduğu bir sırada '7. Ordu Nakliye Alayı, 1. Tabur, 3. Bölük, 1. Takım, 2. Neferi iken; 15 Ağustos 1905 günü vefat etti.' Dul kalan Ümmühan Hanım, bu durumu belgelemek için dava açtı. Duruşma Hacıların Odada yapıldı; ölüm tasdiklendi, verese belirlendi... Ümmühan Hanım bundan sonra Canalioğlu Ahmet'e varacak ve bugünkü Canalilerin ninesi olacaktır. 1946 Yılında vefat etti...

    Garmenlerin Ahmet'in iki erkek kardeşi Hüseyin ile Hasan, tam da Onun vefatından hemen önceki yıllarda, 1902 ve 1904'te dünyaya gelmişlerdi. O sırada askerde olduğu için belki de Ahmet Onları hiç görmedi... İşin tuhafı Hüseyin hakkında bugüne ulaşan bir bilgi bulunmuyor... Büyük ihtimal Cihan Harbi yıllarında vefat etti. Garmenlerin hikayesi en küçük çocuk Hasan ile devam edecek…

    Emiralioğlu Ali'nin ne zaman öldüğü anlaşılamadı. Bir tahmin yürütülecek olursa; 1920-25 aralığı gösterilebilir. Eşi Hanife Hanımın ise 1929 yılında, Garmenler adını sürdürecek olan en küçük çocuğu Hasan'ın evinde vefat ettiği kaydedilmiş...

    1904 yılında doğan Garmenlerin Hasan, Veyisoğlu Ramazanın oğlu Ahmet'ten  torunu Naciye ile evlendi. Naciye Hanım dört kız kardeşten biridir. Diğerleri, Arapların Patırmahmuta varan Hatice, yani Korelinin anası, Yağcımahmutun kaynanası;  Danaların Hüseyin'e varan Abide, yani Tekelilerin  Şükrü'nün kaynanası ve Kirpitçinin  Sabri eşi Fadime, yani Hızarcı Hasan'ın anasıdır... 

    Hasan ilginç bir kişilikti, zekiydi. Askerde matematik zekasıyla öne çıktı. Askeri hesaplamalardan zorlananlara adres olarak onu gösterir, 'Git, hesabı Esat'a yaptır' derlerdi. Oradan adı 'Esat' kaldı. Köyüne döndükten sonra bu yakıştırma kendisine lakap oldu, ortaya 'Garmenlerin Esat' çıktı...

    Girişimci bir ruha sahipti. Eğret'in ilk dolmuşçusu diyorlar O'nun için. Kepineğini kapan sabah erkenden evin önüne gelirmiş. Dolmuşçuluğu at arabasıyla yapıyor çünkü, yolcular da ona göre tedbirli yola çıkıyorlar. Daha motorlu araçlar yokken, sonradan Şoförhalibramın evin önünde bekleyecekleri gibi Garmenlerin Esatın evin önünü durağa çevirmişler...

    Bir diğer hususiyeti de hayvan hastalıklarında şifa kaynağı olmasıdır. Baytarın olmadığı o vakitlerde kendi dertlerinin yanında mallarının sıkıntısını da insanlar böyle şifa kaynaklarından deva umarak gideriyorlar. Büyükbaş hayvanlar ve özellikle koşum atları sancılandığında Hasan’a getirmelerinin sebebi, bu hastalığın ‘eli’ olmasıymış. Duasını eder, okur; sonra bir şaplak attığında hayvan iyileşirmiş. Çoğu zaman okuduktan sonra hayvanın karnını oğar, şapkasını vururmuş; öyle anlatıyorlar… Bu elini büyük kızı çocukları ve torunlarına verdiği, onların da idrarını yapamayıp sancılanan hayvanları tuttuğu anlatılıyor.

    İkisi kız üçü oğlan, beş çocukları oluyor. Bunların İsimleri Azime, Abide, Ahmet, Yusuf ve Yakup'tur... Garmenlerin Esat olarak bilinen Ali oğlu Hasan, 1959 yılında vefat etti... Eşi Naciye Hanım ise kocasının ölümünden sonra daha uzun yıllar yaşadı ve 1984'te O da vefat etti...

    Çocuklarına gelecek olursak... Büyük kızı Azime, Turabilerin Hüseyin'e vardı; Salih, Berbermehmet ve Hasan Külte kardeşlerin anasıdır. Küçük kızı Abide ise Kirpitçilerin İncegadir ile evlendi; Kadir ile Abide hem teyze çocuğu olur, hem de dedeleri kardeştir...

    Esatın Ahmet

    Büyük oğlu Ahmet 1938 yılında doğdu. İsmini ana-dedesinden yahut birliğinde vefat eden büyük emmisinden almış. Kendisine kah 'Garmenlerin Ahmet' kah 'Esatın Ahmet' diyorlar. Esat lakabı, babasından sonra en çok onun isminin önüne getirildi.   

    Kekliklerin Hacı İresil kızı Rabia (Çinigız) ile evlendi. Böylece Akbaşların Mustafa ve İncemehmetin Şaban ile bacanak oldular... Çocukları Davut, Hasan, Mehmet, Meryem ve Fadime'dir. Oğlanlar doğduktan sonra Ankara'ya yerleşti. İki kızı orada dünyaya geldi ve orada Ankaralı beylerle evlendiler...

    Büyük oğlu Davut, Anıtkaya'dan evlenerek Macuralinin kızı Nursefa'yı aldı. Garaömerlerin Ahmet ve Gugukların Mehmet ile bacanak oldular... Onların da iki kızı ve bir oğlu var. Büyük kızı Kerime, Şaban Kasal'ın oğluna vardı; yani babasının teyzeoğlusuna... Küçük kızı Zeynep ise Anıtkaya dışından Osman'a vardı... Tek oğlu Ahmet de Ankaralı Ceren Hanımla evlendi, bir oğlu bir kızı var; isimleri Ege ile Ada... Davut geçer ailesiyle halen Ankara'da oturuyor...

    Ortanca oğlu Hasan, bilindiği üzere dedesi Garmenlerin Esatın adını almış... Ankara'da Hatice Hanım ile evlendi. Bir oğluyla bir kızı var. Kızı Mine Gugukların Mehmet oğlu Hasan eşidir. Oğlu Ahmet ise Ankara'da Kırşehirli Mine ile evlendi, bir oğlu iki kızı var ve halen Ankara'da yaşıyorlar...

    En küçük oğlu Mehmet, Yozgatlı Fatma ile evlendi; Resul ve Ahmet adlarında iki oğlu var. Halen Ankara ve çevresinde yaşıyor... Esatın Ahmet'in eşi Rabia Hanım (Çinigız) 2015 yılında vefat etti... Kendisi Ankara'da yalnız yaşıyor...

    Garmenlerin Yusuf

    Esatın ortanca oğlu Yusuf 1943 yılında doğdu. Çilmahmutun Hasan'ın tek kızı olan Hatice Hanım ile evlendi. Erken dönemde İzmir'e yerleşti. Hülya, Nermin ve Hasan adlarında üç çocukları oldu...

    Üç çocuğu da orada evlendiler. Büyük kızı Hülya, Doğan  ile evlendi; Ayşegül, Merve ve Mustafa adlarında üç çocuğu var... Nermin Ödemişli Mustafa ile evlendi, Onun da Emine ve Eda adlarında iki kızı var...

    Tek oğlu Hasan'ın kimin adını taşıdığı malum... Hasan da orada evlendi, bir kızı var... Çocukları doğal olarak orada evlenip orada yerleşik olan Garmenlerin Yusuf da 2003'te İzmir'de vefat etti. Eşi Hatice Hanımın vefat tarihi ise 2022...

    Garmenlerin Yakup

    Garmenlerin Esatın küçük oğludur; 1950'de doğdu. Tekirgızıların Mevlüt Usta kızı Fadime ile evlendi. Erken dönemde İzmir'e yerleşti...

    Sezin, Zeliha ve Hasan adını verdikleri üç çocukları İzmir'de doğdu ve orada evlendiler. Kızlar Sezin ve Zeliha Anıtkaya dışından beylere vardılar. Hasan ise Yonuzların Yunus kızı Hatice ile evlendi. Omarcıkların Abdullah oğlu Apil Sağlam ile bacanak oldular. Adını Yakuphan koyduğu bir oğlu var...

    Garmenlerin Yakup ve ailesi, halen erken dönemde yerleştikleri İzmir'de yaşıyorlar...

    Emiralioğlu Ali ailesine halk arasında Garmenler deniliyordu. En küçük çocuğu Hasan'a askerde Esat lakabı takıldı. Garmenlerin Esat denilen Hasan, sülalenin tek temsilcisi olarak GEÇER soyadını seçmiş...

    Şimdi başa dönüp Emiralanlarla Garmenler bağlantısını yorumlayabiliriz. Bu konuda en mantıklı yaklaşım, başlangıçta Germiyan isimli birinin varlığı gibi duruyor. Nitekim Tahrir Defterlerinde bu isim var. Germiyan'ın çocukları çoğalarak Garmenleri oluşturdularsa, neden kayıtlarda Germiyanoğlu değil de Emiralanoğu/Emiralioğlu yazıldı? Resmiyetteki lakaplarla halk arasında kullanılan lakaplar her zaman birbiriyle uyuşmayabiliyor... Ayrıca nesil her zaman oğullar vasıtasıyla aktarılmıyor, kızlar sayesinde nesil devam edebileceği gibi sülale adı da transfer edilebiliyor. Yani oğlu olmayan Germiyan'ın kızları mesela Emiralanlara vardıysa, halk arasında Emiralanlar Garmenler olarak bilinebilir... Bir başka ihtimal de... Garmenlerden birisi askerde emirkulu, emiralan pozisyonundadır. Sonrasında her iki lakap da kullanılır....  Hasılı kelam bu tartışma çok su götürür...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder