28 Nisan 2023

Garaçaylı


     Hacımahmutoğlu Mahmut'un en küçük oğludur, 1920 yılında doğdu. İsmini Kazım koydular. 'Garaçaylı' lakabıyla bütünleşti ve bu lakap ailesine sülale adı oldu. Böyle lakaplanmasına sebep olarak bir şeyler anlatılıyor; ama bunlar yorumdan öteye geçip bilgi seviyesine yükselmiyor.

    Garaçaylı Kazım 1940 yılında İşofun kızı Emine ile evlendi. Emine Hanım hafif esmerliği sebebiyle 'Gara Emine' diye çağrılırmış. Bunu dayanak yapıp, 'Garaçaylı' lakabının asıl adresi olarak Garaemineyi gösterenler de var. Yine de bu, lakabın gerekçesine bir açıklama olmuyor...

    Emine Hanım, Dombeyli ile Sağırisanın kardeşi oluyor. Annesi itibariyle Yörüğoğlulara dayanır, Aliefe ve Halilefe dayısı olur... Daha derine inersek, İşof ve hanımını ninelerinin kardeş olduğunu görüyoruz; Onlar da Eyüplere kadar gidiyor. Hacımahmutlar, Eyüpler, Yörüğoğlular irtibatı Hafız Mehmet konusunda yoğun olarak karşımıza çıkmıştı. Aynı yoğunluğu Garaçaylılarda da göreceğiz.

    Hacımahmutların Kazım, Emine Hanım ile evlenince; Çolakların Ömer Kurt, Selimlerden Keçimehmet ve Hassönlerden Gecegondu ile bacanak oldular... Dört oğlu ve iki kızı, toplam altı çocukları oldu: İbrahim (Şaban), Muhittin, Melahat, Asım, Mahmut, Şerife...

    1947 Yılında doğan büyük kızı Melahat, Ayımevlüt Emmisinin oğlu Ahmet Öztürk eşidir. Çocuklarının en küçüğü, 1955 doğumlu Şerife ise Uykucunun Ahmet Şen'e vardı... Hacımahmutlar, Amcalar, Şaşdımlar üçgeni ayrıca ele alınmaya değerdir; şimdilik Uykucunun anası Hacımahmutlardan olduğunu hatırlatmakla yetinelim...

    İlk çocukları İbrahim 1941 yılında doğdu. Bu ismi vermelerinin sebebi, Garaçaylının erken yaşta vefat eden İbrahim Sami abisi olduğu düşünülüyor. Yalnız bu resmiyetteki adıydı, Şavban Ayında doğduğu için çocuğa Şaban derlermiş. Bununla beraber İbrahim/Şaban çok yaşamıyor, iki ikibuçuk yaşında vefat ediyor.

    Muhittin Öztürk

    Garaçaylının ikinci oğlu 1945 yılında doğdu. Muhittin ismini koymalarının sebebi asker arkadaşının adı olmasıymış. Anıtkaya Ağzında 'Garaçaylının Mıddin' diye billinir... Halilefenin kızı Şengül ile evlendi. Halilefenin ninesiyle İşofun ninesi kardeş olduklarını hatırlayalım...

    Şengül Hanımla Garaçaylının Muhittin'in; Eren, Kazım ve Halil adlarında üç oğlu oldu... Onlara geçmeden evvel kızından bahsedelim. Kız çocukları güzellikleri bakımından Ay'a benzetilir. Bu yüzden, nasıl ki ilk erkek çocuğa 'İlker' adı veriliyorsa; ilk kız çocuğa da 'İlkay' derlermiş. Bunların da 1966 yılında bir kızları olunca 'İlkay' adını veriyorlar. Fakat İlkay bir süre sonra vefat ediyor... Artık bundan sonra kızları olmayacak...

     1968 Yılında doğan büyük oğlu Eren'i biz 'Yalçın' adıyla bilirdik. Okulda Eren olduğunu  öğrendikten sonra buna alışmamız epeyce vakit aldı. Yörüğoğluların Lütfi Tüplek Dayısının kızı Fadime ile evlendi. Çakırların Osman Erdem, Hassönlerin Candırmahalil oğlu Hasan Omak, Mardaklardan Ahmet Saki ve aslen Irafanlardan Bayramgazili Ergün ile bacanak oldular... Erken dönemde Afyon'a yerleşti, yalnız Anıtkaya'dan hiç kopmadı. Bir yandan esnaflık yaparken, diğer yandan sporla uğraşırdı. Daha köydeyken iyi futbol oynardı, bunu -amatör/profesyonel- Afyon'da da sürdürdü... Diğer yandan kronik böbrek problemiyle cebelleşiyordu. Kapalı ortam sağlığına iyi gelmediği için dükkanı kapattı. Baba mesleği şoförlüğe eğilip, hafif servis işleriyle meşgul oldu... Rahatsızlığı ağırlaşıyordu, babasından böbrek nakli yapıldı... Bu arada bünyesi alabildiğine hassaslaşmıştı... 2020 Yılında Covid fırtınası estiği günlerde bu dünyaya veda etti...

    Ortanca oğlu Kazım, Garaçaylı dedesinin adını almış; 1969 yılında doğdu. Yörüğoğlulardan Sait Tüplek Dayısının kızı Elveda ile evlendi. Dendenin Nebi oğlu Osman Tüblek ile bacanak oldular... Bir müddet Afyon'da minibüsle dolmuş/servisçilik yaptıysa da orayı pek sevmedi, Anıtkaya'da yaşıyor... Muhittin ve Onur adlarında iki oğlu var. Muhittin, Sağırlardan İbrahim Sancak kızı Ayşegül ile evli...

    1975 Yılında doğan küçük oğluna, Halilefe dedesinin adını vermişler. Afyonlu Şerife ile evlenen Halil'in Anıl adında bir oğlu var. Afyon'da minibüsüyle servisçilik yapıyor ve orada yerleşik...

    Garaçaylının Muhittin, uzun süre Anıtkaya-Afyon arasında yolcu taşımacılığı yaptı. İki minibüs alarak Belediye de bu sektöre girince, Afyon'da hat minibüsü olarak çalışmaya devam etti. Sonra bu işi oğlanlara bırakıp kendini emekli etti. Bir seçim döneminde Anıtkaya Belediye Başkanlığına aday oldu, sonra o işlerden de elini çekti. Halen Afyon'da yaşıyor...

    Kel Asım

    Garaçaylının ortanca oğlu Asım, 1949 yılında doğdu. İsminin hikayesi bilinmiyor, yalnız 'Kel Asım' diye lakaplandı...  Keçimehmetin kızı, yani teyzesinin kızı Şükran ile evlendi, öteki teyzesinin oğlu Beytullah Omak ile bacanak oldular... Koyunculuk ve sonra minibüsçülük yaptı. Anıtkaya'nın en son bireysel minibüsçüsüdür dense yeridir...

    İlkay, Erdoğan, Kazım ve Emine adlarında iki kızı ve iki oğlu oldu. Anası ile babasının adı çocuklarında.... Büyük kızı İlkay, öğretmen meslektaşı Ödemişli Yusuf ile evlendi. Küçük kızı Emine ise Kalpsizin oğlu Mehmet Ali Tok eşidir....

    Asım'ın büyük oğlu Erdoğan, 1971 yılında doğdu. Erken dönemde İzmir'e yerleşti, Olucaklı Dilek ile evlendi. Asım ve Şükran adlarında bir oğluyla bir kızı var ve halen İzmir'de yaşıyorlar... Küçük oğlu Kazım ise 1977 yılında doğdu. Yonuzların İsmail kızı Sibel ile evlendikten sonra İzmir'e yerleşti. Ecem Şükran ve Görkem adlarında bir oğluyla bir kızı var ve İzmir'de yerleşik...

    Kendini emekli ettikten sonra Kelasım, şoförlükten elini eteğini tamamıyle çekebilmiş değil. İki oğlunun yaşadığı İzmir istikametine doğru zaman zaman tura çıktığı oluyor...

    Garaçaylının Mahmut

    Garaçaylının küçük oğlu 1952 yılında doğdu. Dedesinin adı olan Mahmut ismini koydular. Okulu bitirdikten sonra Ortaokula Afyon Lisesinde devam etti. Fakat bitirmeden köye geri döndü. Şavalgadir kızı Azime ile evlendi... Demirdelenler ve Şavalgadir ile olan akrabalık malum... Dikkat edilirse evlilikler hep akrabalıklar gözetilerek yapılıyor ve böylece yakınlık pekiştiriliyor...

    Bu dönemde koyunculuktan ve ağıl hayatından kopamadı. Bizim çocukluğumuza denk gelen günlerin birinde duyduk ki Garaçaylının Mahmut domuz vurmuş. Domuz nasıl bir şeydir, görmek için Söğütcüğün yolunu tuttuk. Cesedi oraya sürüyüvermişler, otopsimizi yaptık, yine de pek bir şey anlamadıydık... Avcılığı da meşhurmuş yani... Sonra yeşil boyalı Ford minibüsüyle Anıtkaya-Afyon arasında dolmuşçuluk yaptı. En sonunda Belediyede işe başladı, emekli olana kadar şoförlüğe orada devam etti. Emekli olduktan sonra Azime Hanımla Anıtkaya'da yaşıyorlardı; Eşi 2021'de vefat edeli beri yalnız...

    Garaçaylının Mahmut'un üç kız iki oğlan, beş çocuğu oldu. Bunlar Emine, Ümran, Nuray, Kazım ve Tamer... Büyük kızı Emine, Şerafettinin Metin Azbay eşidir. Metin'in Hacer Ninesi Demirdelenlerden olmakla akrabalar... Ortanca Ümran, Poyrazmehmetin Adem Boy eşidir... En küçükleri Nuray ise Kazım'ın ekizi olup Şekeralilerin Mehmet Ali Tetik eşidir...

    Büyük oğlu Kazım 1977 yılında doğdu. Şerafettinin Süleyman kızı Sebile ile evlendi; Takgaslardan Aziz oğlu Hüseyin Öncül ile bacanak oldu... Hicran, Mahmut ve Süleyman Çağrı adlarında üç çocuğu var.  Mahmut ve Süleyman, babaların adı... Hicran'a gelince... Kazım, aslında anasının adı olan Azime ismini vermek istemiş; ama Azime Hanım kendi adının konulmasını  arzu etmemiş ve bizzat Hicran olmasını istemiş... Kazım şimdi ailesiyle Afyon'da oturuyor...

    Küçük oğlu Tamer ise 1980 yılında doğdu. Canalilerin Mehmet kızıyla evlendi; Emirhan adında bir oğlu olduktan sonra ayrıldılar. İkinci olarak Şuhutlu Sultan ile evlendi, Azime adını verdiği bir kızı var. Tamer de Afyon'da oturuyor...

    Çocuklarının macerası arzettiğimiz gibidir... Peki Garaçaylı ile eşi Gara Emine?... Kendisi 2002 yılında vefat etti. İşof kızı Gara Emine, O gittikten sonra daha yaşadı; bel vermiş olsa da evinin direği olmaya devam etti. Ne kadar yaşarsan yaşa... 2016 Yılında emr-i Hak vuku buldu...

    ***

    Biraz geriye, 180 yıl kadar öncesine dönelim... 1843 Yılında Hacımahmutoğlu Mehmet Ağa vefat ettiğinde hatırı sayılır bir hayvan varlığını çocuklarına miras bırakmıştı. Ondan hemen sonra eşi Fatma Hanım da payına düşen koyunlarını iki torununa bağışlamıştı. Eğret'te o yıllarda hemen her ailenin az çok koyunu olurdu; ama Hacımahmutların sürüleri dillere destanmış. Dediklerine göre sürü evden çıkarken bir ucu Söğütçüğe varır, yine de gocagapıdan boşalmaya devam edermiş. Ne kadar çok olduğunu hesap edin... 

    Bu koyun sürüsünde eksilme olmamış, hatta daha da çoğalmış. 20. Yüzyıla gelindiğinde Hacımahmutoğlu Mahmut'un mirası paylaşılırken o koyunlar ciddi bir kalem teşkil etmiş... Buna göre dört oğlan yüzer koyun; dört kıza yirmibeşerden toplam yüz koyun üleşilmiş. Yağ işliğine kırk, dükkana ise atmış koyun konulmuş... Bu hesaba göre beş altı yüz koyundan söz ediyoruz demektir ki en az iki sürü eder... 

    Manda Ahmet hariç diğer üç oğlan da uzun süre koyunculuğa devam ettiler. Hatta Ayımevlütlerle Hafızlarda galiba hala koyun var...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder