07 Eylül 2022

Saşdımlar

     
    Kendisinden Şaşdımoğlu olarak bahsedilen ilk kişi, kayıtlara yansıdığı kadarıyla 'Şaşdımoğlu Ömer' görünüyor. O halde 'Şaşdım' lakabı takılan kişi, onun babası Halil kabul edilmelidir. Sülalenin tarihini 'Şaşdım Halil'den başlatacağız...

    Neden böyle bir lakap takıldığı hususunda doyurucu cevap yok. Çok büyük bir ihtimalle fazla kullandığı bu söz, yakıştırma yoluyla üzerine kaldı. Bununla beraber Ziyaddin Şen'den nakledilen bir hikaye var: Babası Halil, dükkancılık yaptığı dönemde at arabasıyla mal taşırken hep aynı güzergahı kullanıyor. Fakat bir aksilik hep aynı yerde bunu buluyor; yolun bir noktasına geldiğinde arabanın tekeri çıkıyor, hop mal ortalığa dökülüyor, yumurtalar kırılıyor filan... Bir değil, iki değil, her zaman... Ve hep aynı yerde... Şapkası elinde, eli belinde şaşkın şakın beklerken durumu soranlara izah edemiyor ve 'Valla şaştım kaldım' diyor... Gayet inandırıcı bir hikaye, ama şöyle bir problem var ki bu Halil Şen'in babası da kayıtlarda 'Şaşdımoğlu Ömer' olarak yazılı... Bu olayı yaşayan kişi olsa olsa Ziyaddin Şen'in büyük dedesi olan Birinci Halil'dir... Bu yüzden Şaşdım Halil diyoruz...

    Şaşdım Halil, İsmihan Hanım ile evliydi. Karı kocanın kimlerden oldukları, doğum tarihleri, ana-baba adları gibi temel bilgilere hakim değiliz. Sadece isimlerini öğrendiğimiz sınırlı kaynak, çocuklarının kütük kaydından ibarettir.



    Şaşdım Halil ile İsmihan Hanımın kayıtlara geçen bir oğlu ve bir kızı var. Kızının adı Arife ve 1879 yılında doğmuş... Arife'yi, aslen Bolvadinli Çakaloğlu Hüseyin'e veriyorlar. Bu Bolvadinli Çakallar, önemli bir düğüm noktası olacak, hatırda tutulsun... Yalnız Çakaloğlu Hüseyin ikinci bir eş olarak Mollahmetlerin Mahmut kızı Hafize'yi de alıyor. Hafize Irafanın halasıdır. Dolayısıyla bu Bolvadinli Çakalların Mollaahmetler/Sıntırlar/Müdüroğlular ile belirgin bir bağı ortaya çıkıyor. Bu bağlantılar ileride lazım olacak... Şimdilik unutmayacağımız şey, Şaşdım Halil'in kızı Arife Bolvadinli Çakal Hüseyin eşi oldu...

    Şaşdım Halil'in oğlu Ömer, kızkardeşi Arife'den daha büyük; 1874 yılında doğmuş... Kendisinin lakabı kayıtlara 'Şaşdımıoğlu Ömer' olarak geçmiş... Ali Kızı Emine ile evlendi... Emine Hanım Bükürlerdenmiş; kütük düzenlendiği sırada anası babası sağ olmadığından tam olarak kimliğini belirleyemedik... Aşağıda çocuklarını ayrı ayrı ele alacağız. Şaşdımoğlu Ömer Cihan Harbi yıllarında vefat etti, eşi Emine Hanım ise yirmi yıl kadar sonra, 1937'de öldü...

    Ömer ile Emine Hanımın iki oğlu iki kızı oldu. Kızları İsmihan ve Hayriye en küçükleridir; İsmihan 1908 yılında doğdu. Kendisine ninesinin  adını verdikleri de bir başka husus... İsmihan'ı, ana tarafından akrabası olan Bükürlerin Mehmet oğlu Mustafa'ya verdiler. Bu Mustafa, Bükürün Ali'nin emmioğlusu oluyor... Feride adını koydukları bir kızı doğduktan sonra eşi Mustafa 1931'de vefat etti. Feride yanında  olduğu halde Sağırların Ali Osman Hoca'ya vardı... 1911'de doğan küçük kızı Hayriye ise Mollahmetlerin Ahmet oğlu Mehmet Ali eşi oldu; lafı dolandırmaya gerek yok, bu Mehmet Ali, Müdüroğludur. Hayriye Hanım taze bir oğlu varken 1935'te, yani annesinden önce vefat etti...

    ŞAŞDIMOĞLU MUSTAFA

    Kızların iki abisi var demiştik... Büyüğü Mustafa 1896 yılında doğdu. Mollahmetler/Müdüroğlulardan Ahmet kızı Ümmühan ile evlendi. Yani Müdüroğlu ile değişik usulü evlenmiş oldular.  Ayrıca Mustafa, Çolömerlerin Halilçavış ve İdirizlerin Gambırtevfik ile bacanak oldular... 

    Üç kızı ve bir oğlu oldu. Kızlar; Ratibe, Samancıların Gocabıyık Halil eşi; Halime, Arapların Deveci İsmail eşi; Ümmühan ise Hassönlerin Aşşıkhalil ilk eşi oldular... 

    Tek oğluna kendi babasının adını koydu. Böylece Şaşdımoğlu Ömer'in ismi iki nesil sonraya aktarılmış oldu. Lakin Şaşdımoğlu Mustafa, oğlu küçükken 1936 yılında vefat etti. Dul kalan Ümmühan Hanım, Bolvadinli Çakaloğlu Bekir'in büyük oğlu Mustafa ile evlendi. Ümmühan Hanıma içgüveyisi olan Mustafa, 'Yenimısdık' olarak tanınacaktır. Ümmühan Hanımın Yenimısdıktan olan çocukları başka bir yazının konusu... Yalnız Ümmühan Şen olarak 1965 yılında vefat ettiğini belirtip küçük Ömer'den devam edelim...

    Ömer Onbaşı
    1934 Yılında doğdu, büyüyüp askere gidince aldığı 'Onbaşı' rütbesi, döndüğünde onun lakabı oldu. 'Ömeronbaşı' denildiğinde akla ondan başkası gelmezdi. İdirizlerin Gambırtevfik kızı Hasibe ile evlenerek; Şampayaların Ahmet Salman, Gocagulakların Halil Kalkan ve Yeşilömerlerin Veysel Fidan ile bacanak oldular... Bu arada Ömeronbaşı ile Hasibe Hanımın teyze çocukları olduğunu unutmayalım.

    Üçü kız olmak üzere beş çocukları oldu. 1958 Yılında doğan ilk kızlarına Hayriye ismini koydular. Bu, Ömeronbaşının Yenimısdıktan olup dört beş yıl önce bir kazada vefat eden kardeşinin adıydı. Yeşilömerlerin Cemil Fidan eşi oldu. İkinci kızlarına, Onbaşının ninesi adı olan Emine ismini verdiler; O da Gağşakların Veysel Kalkan eşidir. Üçüncü kızları Beyhan, çocuklarının en küçüğüdür; 1976 doğumlu... Anıtkaya dışına, Eskişehir'e gelin edildi...

    Ömeronbaşının oğlanlara gelince... Büyük oğluna, Dedesi Şaşdımoğlu Mustafa'nın adını verdiler. Karacahmetli Ayşe Hanım ile evlenen Mustafa, orada Tarım Kredi Kooperatifinde çalışıp emekli oldu ve oraya yerleşti. Ömer ve Fatih adında iki oğlu var. Şadımoğlu Ömer ve Ömeronbaşıdan sonra üçüncü kuşak Ömer Şen Karacahmet'te...

    Onbaşının küçük oğlu Selami, daha önce ölen abisinin adını ona vermişler... Çavdarlılı Nimet Hanım ile evlendi. Bir süre İzmir'de bulunduktan sonra Anıtkaya'ya döndü. Çeşitli işlerle meşguliyetini sürdürüyor. Bir kız, bir oğlu var. Kendi annesinin adını verdiği kızı Hasibe, Anıtkaya dışına gelin olmuş; oğlunun adı ise Yasin...

    Ömeronbaşı uzun yıllar Anıtkaya İlkokulunda çalıştı ve oradan emekli oldu. Bu sebeple 'Hademe Ömer' olarak da bilinirdi. Emekliliğinde epeyce bir süre kahvecilik yaptı. Selami İzmir'den dönünce kahveyi ona bırakıp kendini tamamen emekli etti. İlgili, bilgili ve bildiğini anlatmayı seven biriydi. Konuşurken  hal ve makama uygun olarak bazen matrak ve neşeli, bazen de ciddi bir tavır takınır; ama ne olursa olsun kendini dinletirdi. 2011 Yılında vefat etti, eşi Hasibe Hanım ise 2020'de öldü...

    ŞAŞDIM HALİL

    Şaşdımoğlu Ömer'in küçük oğludur. 1903 Yılında doğdu... Dedesinin adı verilen Halil, ilk 'Şaşdım' zannediliyor. Oysa bunun böyle olmadığını izah etmiştik... Hacımahmutlardan Hüseyin kızı Azime ile evlendi. Hacımahmutlarla kurulan bu ilk bağlantı ileride geliştirilecektir; ama Azime Hanım, anası kanalıyla Arapselimin de torunu olur. Ayrıca Arapkızı olarak bilinen ablası Kezban önce Himmetoğlu Hasan, sonra Bolvadinli Çakaloğlu Bekir eşi olacaktır. Yani Şaşdım Halil, Azime Hanım ile evlenerek Arapselimler, Hacımahmutlar, Tekirgızılar ve Bolvadinli Çakallarla da akrabalık bağı hazırlanmış oldu... 

    Şaşdım ile Azime Hanımın bir oğulları dünyaya geldi. Dedesi Şaşdımoğlu Ömer'in adını verdikleri bu çocuktan sonra Azime Hanım çok yaşamadı. Şaşdım Halil tekrar evlendi; ama biz şimdi öksüz oğlu Ömer'den devam edelim...

    Uykucu Ömer
    1921 Yılında doğan Ömer, zaman geçtikçe 'Uykucu' lakabıyla tanındı ve o lakapla bütünleşti. Sağırların Ali Osman Hoca kızı Huriye/Hayriye ile evlendi. Ali Osman Hoca, Uykucunun halasıyla evlenmişti; ama Huriye Hanım, halasından değil önceki eşindendir. Ayrıca Huriye Hanımla evlenerek Çillioğlanın Hüseyin Ayas Hoca ile de bacanak oldular... 

    Uykucunun, 1952'de Ahmet ve 1955'te Kadir adını koyacağı iki oğlu oldu. 1942 Yılında bir de kızları olmuştu, ona anası Azime'nin adını verdi; lakin kız yedi yaşındayken öldü...

     Ahmet, Hacımahmutlardan Garaçaylının kızı Şerife ile evlendi. Afyon'a yerleşti. Zeynel, Dilek ve Ömer adlarında üç çocuğu oldu. Dilek, Anıtkaya dışına gelin oldu. Büyük oğlu Zeynel, Corukların Mehmet kızı Hatice ile evlendi; Canahmet ve Melisa adlarında iki çocuğu var... Dedesi Uykucunun adını alan Ömer ise Anıtkaya dışından evlendi. Uykucunun Ahmet ve çocukları halen Afyon'a yerleşikler, ama bir ayakları sürekli Anıtkaya'da...

    Küçük oğlu Kadir, Yörüklerin Habeşahmet kızı Hatice ile evlendi. Esasen Hatice Hanım ile teyze çocukları olurlar, çünkü anneleri bababir kardeş. (Ali Osman Hocanın kızları...) Kadir de İzmir'e yerleşti. İki oğlan, üç kız çocukları oldu; Halil, Mesut, Azime, Huriye, Mesudiye... Beşi de Anıtkaya dışından evlendi veya gelin oldular...

    Uykucu Ömer, uzun süre bakkal dükkanı çalıştırdı, ayakkabı tamiriyle meşgul oldu. Okumayı ve anlatmayı seven biriydi. Burnunun ucuna kadar indirdiği gözlüklerinin üzerinden karşısındakine bakarak bir şeyler anlattığı haliyle aklımda kalmış. Eşi Huriye Hanımın 1983 yılında vefatından sonra bir müddet daha yaşadı, sonra kendisi de 1998 yılında göçtü...

    Oğlu Ömer'in anası Azime Hanımın vefatından sonra Şaşdım Halil tekrar evlendi. İkinci eşinin adı Ümmühan'dır... Demirdelen Yahya kızı Ümmühan Hanım, Afyon kökenli  Garamehmetlere dayanan Sarısatının kızıdır ve Şavalgadirin kardeşidir. Önce Hacahmetlerin Sarışükrünün abisi İbrahim'e varmıştı. Kocası öldükten sonra dul kalınca Şaşdım ile evlendi. Bu durumda Çapıtçıhafız, Ayımevlüt, Tingildeklerinosman ve Gödecinahmet; Şaşdım Halil ile bacanak oluyorlar...

    İkinci evliliğinden, biri kız olmak üzere dört çocuğu daha oldu. Kızına, ilk eşinin hatırası olarak Azime adını verdi. Azime, Hacıların Mantarosmanın eşi oldu...

    Hacı Mevlüt
    Büyük oğlu Mevlüt 1931 yılında doğdu. Hacıların Çapıtçı Hafız kızı, yani teyzesinin kzı Fahriye ile evlendi... Fahriye Hanım ile evlenince Mevlüt, Hacapdıramanların Hacı Abdil oğlu Yakup ile bacanak oldu... 

    Mevlüt ile Fahriye'nin iki kızı, iki oğlu oldu. Kızları Hüsniye ve Arife Afyon'a gelin oldular. Küçük kızının ismi dikkat çekicidir. Hatırlanacağı üzere Mevlüt'in dedesi olan Şaşdımoğlu Ömer'in kardeşi Arife vardı... Dört nesil sonra hatırlanıp adı canlandırılıyor...

    Oğullarının adı Yaşar ve Ramazan... Yaşar, Ayımevlüdün Cemil kızı Saide ile evlendi. Saide'nin ninesi Sare ile Yaşar'ın iki ninesi Ümmühan ve Hacer kardeş... Afyon'a yerleşikler; İkbal, İlham ve İlker adlarında üç oğulları var... Ramazan ise Karacahmet'ten evlendi, bir kız bir oğlu var, Anıtkaya'da yaşıyor..

    Şaşdımoğlu Hacı Mevlüt, erken dönemde Afyon'a yerleşti. Bakkal dükkanında ufak çaplı ticaretle meşgul oldu. Cumartesi günleri Eğret Pazarı münasebetiyle bu ticaretin bir ayağını Anıtkaya'da sürdürdü. O günlerde özellikle varillerle getirdiği yağın ölçüm tartımı çok ilginç gelirdi bize. Tellilerin Halil'in, varilin musluğuna dayadığı ölçeği ağzına kadar dolduruşu, fazlalık yağın alttaki havuza dökülüşü, huninin müşteri yağ tenekesine itinayla yerleştirilişi ve bir damlasını bile yere dökmeden ölçülen yağın tenekeye doldurulması... Bütün bunlar neden dikkatimi çekiyordu bilmiyorum... Hesabı, kızıla çalan sakalı ve güleryüzüyle masada oturan Hacı Mevlüt ile hallederdiniz... 

    Hacımevlüt 1998, eşi Fahriye Hanım ise 2010 yılında vefat ettiler. Şimdi baba mesleği bakkalcılığı Afyon'da Yaşar, Anıtkaya'da Ramazan devam ettiriyorlar...

    Hüseyin Şenşaşdımoğlu
    Şaşdım Halil'in Ümmühan Hanımdan ortanca oğlu Hüseyin 1934 yılında doğdu. Küçük yaşından itibaren okuma arzusunun önünde hiç bir engel duramadı. Köy Enstitüsünde okuyan ilk ve tek Eğretlidir. 

    1955 Yılında Afyonlu bir doktor kızı olan Şükriye Hanım ile evlendi. Çocukları olmadı. 1980 yılına kadar çeşitli okullarda öğretmen olarak çalıştı. 1960'ta başlayan gazetecilik hayatını, eğitimcilik ve memuriyetle paralel olarak sürdürdü. Bu arada gayette aktif bir siyasi hayatı vardı. 1980 sonrasında bunu sivil toplum kuruluşlarında yürüttü. 24 Nisan 2021 günü kendisi, bir kaç ay sonra da eşi vefat ettiler... Bir mülakatta soyadının hikayesini şöyle anlatmış:

1960 İhtilali’nden sonra Belediye Başkanlığı’nı eleştirirken ‘Şaştımoğlu’ mahlasını kullandım. Benim babama Şaştım Halil derler. Ben de ‘Şaştım’ın oğlu’ olurum. Babamın lakabını mahlas olarak kullanıyorum. O toplantıda Vali, bana ‘Kendini saklama, senin yazın belli olmaz mı’ dedi. Benim mahlasım çok benimsendi. Memur, esnaf beni Şaştımoğlu olarak biliyor. Rahmetli Hukuk Doktoru Ahmet Şensoy, beni tanırdı. ‘Senin soyadını değiştirelim’dedi. Mahkemeye gittik. 1964-1965’ti. Soyadı tahsisi için gittik. Şen mi olacak, Şaştımoğlu mu? ‘Şenşaştımoğlu’ olsun dediler. Benim soyadımın mahkeme kararına göre Şen Şaştımoğlu yazılması gerekir. ‘Dil bakımından soyadı ayrı yazılmaz’ dediler. Şen olan soyadım Şenşaştımoğlu olarak değişti. 


    Ziyaeddin Şen
    Şaşdım Halil'in en küçük oğludur; 1944 Yılında doğdu. Yılıkların Mevlüt kızı Hüsniye ile evlendi. İki kız, iki oğulları oldu. Büyük kızı Esin Yahyaların İbrahim oğluyla, küçük kızı Solmaz ise Ovalılardan Celil'in torunuyla evlendi.

    Büyük oğluna kendi babasının adı olan Halil ismini verdi. Samancıların Halil kızı Ümmühan ile everdi Halil'i... Gocabıyık Halil'in eşi Ratibe, Şaşdımoğlu Mustafa'nın kızıydı... Kısaca bu evliliğin iki tarafındakiler, Şaşdım Mustafa ile Şaşdım Halil'in torunlarıdır...

    Halil ilk zamanlarda Anıtkaya'da bir demirci-kaynakçı dükkanı açtı. Bir kaç yıl çalıştıktan sonra taşındı... Ziyaeddin adında bir oğlu ve Canan adında bir kızı var... Canan Anıtkaya dışına gelin oldu. Ziyaeddin ise Yahyaların İsmail kızı Sena ile evlendi. 

    Küçük oğlu Yılmaz 1967 yılında doğdu. Hacapdıramanlardan Şeytanahmetin Ömer kızı Fatma ile evlendi. Onun da üç çocuğu var: Öznur, Halil ve Barış... Öznur, Cücelerin Mevlüt oğlu Aziz Öncül eşidir... 

    Anıtkaya-Afyon hattında bir süre minibüs çalıştırıp yolcu taşımacılığı da yapan Ziyaeddin, asıl meslek olarak bakkallığıyla tanındı. Son günlerine kadar dükkanı kapatmadı... Kendisi 2017, eşi Hüsniye Hanım ise 2018 yılında peş peşe vefat ettiler...

    Şaşdım Halil 65 yaşındayken, 1968 yılında vefat etti. Eşi Ümmühan Hanım, kocasının ölümünden sonra sekiz yıl daha yaşadı ve 1976 yılında bu dünyadan ayrıldı...

    Şaşdımlar sülalesinde Halil, Ömer ve Mustafa isimleri baştan itibaren varlığını sürdürüyor. 1934 Soyadı uygulaması ile ŞEN soy ismi kullanılıyor...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder