25 Eylül 2022

Esnanlar





     Selimler ana sülalesinin atası olan Selim'in tek oğlu Ali'den günümüz geniş Selimler sülalesine ulaşılıyor. Onu oluşturan dallardan biri de Esnanlardır. Selimoğlu Ali'den Esnanlara nasıl gelindiğini ele alacağız.

    Selimoğlu Ali 1841 yılında vefat ettiğinde kendisine varis olarak yedi oğlu ve dört kızı vardı. Mehmet adında bir oğlu kendinden önce vefat etmişti. Yaş sırasına göre ikinci oğlu olan Bektaş, Gülsüm ve Hanife Hanım olmak üzere iki evliydi. 

    Kayıtların taranması sonucu, Bektaş'ın iki hanımından iki kız bir oğlu olduğu anlaşılıyor. çocukların en büyüğü olan oğlunun adı Veli'dir. 1830'ların başında doğdu... Annesinin adını bilmiyoruz, Gülsüm Hanım'dan olduğu tahmin ediliyor. 

    Bektaş 1851'de vefat ettiğinde Gülsüm Hanım hayatta değildi. Diğer eşi Hanife Hanım ise sağ idi; fakat bazı kayıtlarda onun adından Fatma diye söz ediliyor. Her neyse... O sırada Veli ve Havva yetişkin, İsmihan ise küçük yaşta görünüyor; bu yüzden İsmihan'a annesi Fatma/Hanife vasi tayin ediliyor... Kayıtlar ve belgelerin karşılaştırılmasından sadece Fatma-Hanife Hanımın ismiyle ilgili karmaşa çıksa iyi; İsmihan da bazılarında Esma diye yazılmış. Aynı ismin kısaltılmışıdır, olur böyle şeyler der geçeriz... O terekeden çıkardığımız bir başka sonuç, oğlu Bektaş vefat ettiğinde, Annesi Selimoğlu Ali'nin Hanımı Fatma da hayatta. Oğlunun varisleri arasında adı geçiyor...

    Babası Selimoğlu Ali'nin terekesindeki hayvan varlığını hatırlayalım: 1 kısrak, 1 kır tay, 2 sıpalı merkep, bir çift orta camız, iki çift kötü camız, 3 çift kara sığır, 1 camız ineği, 1 malak, 3 taze buzağılı koca inek, 2 düğe, 7 buzilici inek, 3 iki yaşında tosun, 172 koyun, 86 erkek şişek, 96 gancık keçi, 20 erkek çebiş, 55 oğlak, 95 toklu, 6 koç... 

    On yıl sonra oğlu Selimoğlu Bektaş vefat ettiğinde bıraktığı hayvanlar ise; 1 çift öküz, 5 kuzulu koyun... Bu kadar... Tabi 10 yıl önceki babasının mirası, 13 vereseye taksim edilmişti...

    Bektaş'ın kızlara bakalım; Havva, Gülsüm Hanımın kızıdır. 1840 Yılında doğdu. Büyüyünce Ayanoğlu Ömer'e verdiler. İleride Kölgeci Ömer'in Ninesi olacaktır... İsmihan/Esma ise 1845 yılında doğdu, Hanife (Fatma) Hanımın kızıdır. Onu da Emirhanoğlu Mustafa'ya verdiler. Burada olan kızı Şerife, Selimlerden Gılindir Mustafa'nın eşi olacaktır. (Gılindir, Selimoğlu Mustafa torunu; Şerife ise Selimoğlu Bektaş torunu...) 

    Bektaş'ın tek oğlu Veli, çocukların en büyüğü... Babası vefat ettiğinde yetişkin. Doğum tarihi olarak 1826-1831 arası bir yıl gösteriliyor, en kötü ihtimalle 1830 kabul edersek; Bektaş öldüğünde yirmi yaşın üstünde olur.

    Selimoğlu Veli de İsmihan Hanımla evlenmiş. Bu İsmihan Hanımın kimliği hususunda adından başka bilgimiz yok. Halil ve Ali Osman adında iki oğulları oluyor... Ali Osman'a geleceğiz, önce Halil...

Halil, Ahmet kızı Gülsüm Hanım ile evlendi. Henüz çocukları olmamışken askere gitti. Birliği Selanik'teydi... 
Muvazzaf 16. Alay, 1. Tabur, 1. Bölük, 11. Onbaşının neferi iken 1. Mart 1883 günü Katranhane mevkiinde şehit oldu... 
Gülsüm Hanım, tekrar evlenebilmek maksadıyla eşinin vefatını belgelendirmek üzere dava açtı. 
Olucaklı ve Afyonlu iki asker Selanik'te Selimoğlu Halil'in vefat ettiğine şahitlik ettiler.
 Mahkeme varis olarak Gülsüm Hanım ile kardeşi Ali Osman'ı belirledi. 

    Ana babaları İsmihan ile Veli'nin o tarihte hayatta olmadığını bu belgeden anlayabiliriz. Yine bu belgedeki şahitlerden dolayı bir tahmin yürütebiliriz; bundan sonra Gülsüm Hanım Eğret dışına, büyük ihtimal Olucak'a kocaya vardı.   

    Selimoğlu Ali Osman, 1857 yılında doğdu. Kardeşi Halil'in ölüm haberi geldiğinde 26 yaşındaydı, yani belki de Halil'in büyüğüydü... Yine Selimlerden Atike ile evlendi. Atike Hanım, Dayıların Bekir ve Yonuzların Yunus'un kardeşi olur...

    Ali Osman ile Atike Hanımın bir kız iki oğlu oldu. Büyük oğluna babası Veli'nin adını, küçük oğluna ise Selanik'te şehit olan kardeşi Halil'in adını koydu. İkisinin arasında doğan tek kızına ise Esma adını verdi. Hatırlanacağı üzere bu isim (Esma/İsmihan) hem anasının hem de halasının adıdır...

    Küçük oğlu Halil'in evlilik kaydı yok... Daha doğrusu onun hakkında günümüze ulaşan herhangi bir bilgi bulunmuyor. 1894 Doğumlu olduğunu düşününce, insanın aklına ister istemez Cihan Harbinde kalmış olabileceği geliyor...

    Kızı Esma'ya gelince... 1890 Yılında doğdu. Onu önce Sarıoğlu Zekeriya'ya verdiler. Onun vefatı üzerine Garamusaların Gödeşin ikinci eşi oldu. İleride 'Esmenin Osman' olarak bilinecek Osman Seviş'in anası olacaktır...

    Veli'ye geliyoruz... Önce ana babası mevzuunu kapatalım. Oğulları Veli'nin ölümünü görüp evlat acısı yaşadılar. Atike Hanım Yunan gittikten sonra, 1928 yılında vefat etti; kocası Ali Osman ise torununun oğlu doğduğunu gördü ve ondan sonra 1940 yılında vefat etti...

    Ve geldik Veli'ye... Ali Osman'ın büyük oğludur, 1884 yılında doğdu. Yine Selimlerden Nazik ile evlendi. Nazike Hanım, Kemiğin kardeşi ve Samancı ile Bulduğun halalarıdır... Ayrıca Selimoğlu Veli, bu evlilikle Demirdelenoğlu Ali (Haytanın dedesi) ile de bacanak oldular...

    Hüseyin ve Fadime adını verecekleri bir oğluyla bir kızları oldu. Kızları Fadime,  Kemiklerin İsmail eşi olacaktır. (Daha iyi anlaşılması için; Fadime Hanım, Şuayip Öter'in ninesidir...) Fadime ile İsmail'in zaten hala-dayı çocukları olduğu da unutulmasın...

    Yavaş yavaş Esnanlara doğru ilerliyoruz... Bu arada Veli Cihan Harbinden sonra, Eğret işgalinden önce vefat etti, kesin tarihi bilmiyoruz.  Eşi Nazik Hanım ise otuz yıl kadar daha yaşayıp 1951'de vefat edecek...

    Esnan

    Hüseyin'den devam ediyoruz. Deftere Hasan olarak kaydedilmiş; ama hep Hüseyin diye biliniyor. Aynı köke sahip bu isimler kayıtlarda hep karıştırılıyor. Anlam ve yazılış olarak da benzeştikleri için çoğu zaman birbirinin yerine kullanılabiliyorlar. Türk halkı ikisini birleştirip tek bir isim haline de getirmiş ve çocuklarına Hasan Hüseyin adını vermiş. Arapça'da bu iki isme 'Hasaneyn' diyorlar. Türk gırtlağıyla bu kelimeyi söylemek zor olduğu için Eğretliler sözü Türkçeleştirip 'Esnan' demişler. Selimoğlu Hasan/Hüseyin'in adında da hazır böyle bir karışıklık varken lakabı 'Esnan' kalıvermiş...

    Esnan, 1904 yılında doğdu... Onu tanıyanlar, sürekli olarak 'yalama' denilen bir ağız/dudak rahatsızlığından muzdarip olduğunu, ekşi-tuzlu şeyleri yemekte zorlandığını söylüyorlar...  Kantinlerin Mehmet kızı Hakime ile evlendi. Hakime Hanımın küçük kardeşi Satı da Bulduk Mehmet'e varınca; Esnan ile dayısının oğlu Bulduk Mehmet  bacanak oldular... 

    Alemdaroğluların Hakime Hanım1962'de, kocası Selimlerin Esnan ise 1970 yılında vefat ettiler... Tek oğullarına bakalım...

    Hakime Hanım ve Esnanın 1937 yılında bir oğulları oldu, babası Selimoğlu Veli'nin adını koydu. Böylece Selimoğlu Ali'nin; yedinci kuşaktan torunu ve sülalenin üçüncü nesil 'Veli'si olarak 'Esnanın Veli' dediler ve hep öyle bilindi. 

    Esnanın Veli, Kalecikli Hacı (Ahmet Çelik) kızı Şükriye ile evlendi. Gındi ve Delicafer ile bacanak oldular. Şükriye Hanım ile Esnanın Veli'nin bir kız, üç de oğlu oldu. Yaş sırasına göre isimleri: Halil İbrahim, Havva, Hüseyin ve Ahmet'tir... Tek kızları Havva, Çatallardan Almanyalı Yaşar oğlu Ahmet Soylu eşidir.

    Büyük oğlu Halil İbrahim 1956 yılında doğdu. Kalecik'ten evlendi; hanımı, annesi Şükriye Hanımın yeğenlerindendir. Şükran, Hakime, Hanife ve Seda olmak üzere dört kızdan sonra Ceyhan adında bir oğlu oldu. Ömrünün bir bölümünü Afyon'da geçirmek zorunda kaldı. Son zamanlarında köyüne dönüp yerleşti, tam düzeni yeniden kurdum derken, 2023'te vefat etti... 

    Ortanca oğlu Hüseyin, Afyonlu Sevim Hanım ile evlendi. Şükran adında bir kızı var. Erken dönemde yerleştiği Afyon'da yaşıyor... 

    Esnanın Veli'nin 1975 doğumlu küçük oğlu Ahmet de yine Kalecik'ten evlendi. Hatice, İdris, Enes ve Şükran olmak üzere dört çocuğu var... 

    İsimler üzerinde durmayı kestik, ama üç oğlanın üçünde de Şükran ismi dikkat çekmiş olmalıdır. Bu isim, anneleri Şükriye Hanımın adının hafif değiştirilmiş haliymiş... 

    Bir dönemden sonra Esnanın Veli Afyon'a göçmek zorunda kaldı. Anıtkaya'daki günlerinde ekin ekmekte biraz gecikmiş. Olmayacak zamanda tohumu saçmış, sürgüyü çekmiş... O sene Anıtkaya'da mahsul pek olmamış... Veli'ninki hariç... 'Yav nettin, nasıl ektin, hangi tavda ektin?' diye soranlara 'Veli tavında ektim' cevabını vermiş. Böylece literatüre 'Veli Tavı' girmiş, hala kullanılıyor... Esnanın Veli 2022 yılında vefat etti...

    1934 Soyadı uygulaması ile 'SEYREK' soyadını almış olan Esnanların çocukları şimdi Afyon'da oturuyorlar...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder