12 Nisan 2023

Müdüroğlular


    Mollahmetoğlu kardeşlerin büyüğü olan Halil ile başlayalım... 1886 Doğumlu, uzun boylu kumral sakallı Halil'in1830'larda oğlu yoktu. Anlaşılan, 50 yaşından sonra iki oğlu dünyaya gelmiş; bunların isimleri Mehmet Ali ile Mahmut... Hangisinin büyük olduğu konusunda hiç bir fikir yok; çünkü kayıtlar tutulduğu sırada ikisi de hayatta değildi. İlk kayıt sırasında henüz doğmamışlardı, ikinci kayıt esnasında da hayatta değillerdi; böyle bir durum... Çocuklarına bakınca Mehmet Ali büyük olduğu düşünülebilir... Biz Mahmut ile devam edelim...

    Mollahmet oğlu Mahmut

    Mahmut, Ali kızı Şerife ile evlenmiş; ama eşinin kimlerden olduğuna dair bilgi yok. Bununla beraber, ayrı anadan olmak kaydıyla, Şerife Hanımın Gılindirin kardeşi olabileceği notunu düşelim... Fakat şurası kesin ki Mahmut, Kelahmetlerin atası Arzımanoğlu Ömer ile bacanaktı... 1891 yılında Kamil ve 1900'de Hafize adlarında bir kız ve bir oğulları dünyaya geldi. Hafize doğduktan kısa bir süre sonra da zaten Mahmut vefat etti...

    Mollahmetlerin Kamil, Şeherlioğlu Kedimehmetin kızı Ayşe ile evlendi. Ayşe Hanım, Gadıngızların Ahmetçavuşun kardeşidir. Ablaları Fadime de Bükürlerin Mehmet'e varmıştı, bu yüzden Mehmet ile Kamil bacanak oldular... Henüz çocukları yoktu, Cihan Harbinde Kamil'in bahtına Çanakkale düştü... Mahmut oğlu Kamil; 1. Kolordu, 1. Fırka, 70. Alay, 1. Tabur Piyade Neferi iken, 19 Nisan 1915 günü Seddülbahir Muharebesinde şehit oldu... Eşi Ayşe Hanım bundan sonra Dayıların Hasan'a vardı, Vahit Ustanın ninesidir...

    Kızı Hafize ise Bolvadinli Çakallardan Irafan lakaplı Hüseyin'e vardı. Oğullarından birine şehit abisinin adını verdi. 'Irafanın Kamil' diye bilinen Kamil Dalgalı şehit dayısının yadigarıdır... Çocukları şimdi İzmir'de yaşıyor...

    Mollahmet oğlu Mehmet Ali

    Mollahmetoğlu Mehmet Ali, Ayşe Hanımla evlendi. İncelemeye esas alınan kayıtlar tutulduğu sırada karı koca ikisi de vefat ettiği için Mehmet Ali ile Ayşe Hanım hakkında başkaca bilgimiz yok. Dolayısıyla Onun kimlerden olduğu da meçhul. Bildiğimiz tek şey 1869 yılında bir oğulları olduğu ve adını Ahmet koydukları...

    Mollahmetlerin Ahmet, Abdullah kızı Sultan ile evlenmiş. Kayıtlar tutulduğu sıradaki kütüğü incelediğimizde Sultan Hanımın kimliği ve kimlerden olduğu hususunda bir fikir yürütemiyoruz. Çünkü anası da babası da ölmüş... Yalnız  başka bir husus var ki Sultan Hanım hakkında bize bir fikir verebilir. 

    Ahmet çocuklarının oluşturduğu Mollahmetler hanesine 'Türkmenler' de diyorlarmış. Burada tuhaf bir durum oluşuyor, çünkü Emirdağ kökenli Türkmenler kaydedilirken zaten Türkmenoğlu diye özellikle belirtiliyor; Arzılar, Yörüğoğlular, Yumruklar, Yakışırlar hep Türkmenoğlu olarak kaydedilmişler. Oysa sözünü ettiğimiz Ahmet'in, Mollaahmetoğlu olduğu belirtilmiş. Türkmenlerden olsa niye böyle yazsınlar. Demek ki Türkmenlik Ahmet'te değil; öyleyse kimde? 

    İşaretler Sultan Hanımın Türkmen kızı olduğu yönünde. Bu durumda varacağımız sonuç; Türkmen Abdullah ile Ümmühan Hanım gelip Eğret'e yerleştiler. Oğulları olmadı, üç kızları vardı. Bunların büyüğü Ayşe Gobakların Hüseyin'e; ortanca Ayşe/Eşe Apdıramanların Abdurrahman'a; küçük Sultan da Mollahmetlerin Ahmet'e vardı. Sonra Türkmen karı koca Abdullah ile Ümmühan vefat ettiler. Kızların birisi Gobaklar(Kaçmaz)ın Ninesi; biri Bokuşağın Apdıraman, Danagafa, Curak ve Sıntırırmızanın anneanneleri; diğeri de Müdüroğlunun anası oldu... Şimdi Müdüroğluna doğru ilerliyoruz...

    Türkmen kızı Sultan ile Mollahmetoğlu Ahmet'in üç oğlu ve üç kızı oldu. Yaşlarına göre onların isimleri; Halil, Arif, Ayşe, Ümmühan, Kezban ve Mehmet Ali'dir...

    Üç kızın gelecekteki durumunu belirtip üç oğlanın hikayesine geçelim... Büyük kızı Ayşe 1902 yılında doğdu. 'Mor Eşe' diye lakaplanmıştı, Çolömerlerin Halil eşi oldu; Şampayanın anasıdır, 1984'te öldü... Ortancaları Ümmühan 1906'da doğdu. Şaşdımoğlu Mustafa'ya vardı; Ömeronbaşının anasıdır, 1965'te öldü... Küçük kız Kezban ise 1910'da doğmuş. İdirizlerin Gambırtevfik eşi oldu, 1981'de öldü...

    Oğlanların ortancasından başlayalım... Arif, 1901 yılında doğdu. Cihan Harbi başladığında evlenmemişti, yaşı küçüktü çünkü... Aynı sebepten önce askere de almadılar. Abisi Halil gitmişti mesela, fakat Arif daha 13 yaşındaydı... İşler gittikçe sarpa sardı, eli silah tutan herkesi silah altına aldılar. Arif de 1916'da asker olduğunda 15'ine gelmişti. Yemen Cephesine gittiğini, Hicaz'dan gönderdiği bir mektuptan anlamışlar. Sonrasında kendisinden hiç bir haber alınamamış...

    Halil Çavuş

    Büyük oğlu Halil 1891 yılında doğdu. Sıradan bir Eğretli olarak hayatını sürdürüyordu; ta ki askerliğine kadar... Uzun süren bu dönemde 'Çavuş' rütbesini aldı ve bundan sonraki hayatında da 'Halilçavuş' olarak tanındı. Askerliğinin bir bölümü de Cihan Harbine denk geldi. Çanakkale'de en çetin çarpışmalarda bulundu. Tekirgızıların Kelhasan (Gambırömerin babası) ile aynı birlikte, hatta aynı mangadalardı; Onun ve Onun gibi binlerce arkadaşının şehit olduğunu gördü. O zaman belki eniştesi değilmiştir, Çolömerlerin Halilçavuş ile de aynı birlikte vuruştular, ama takımları değişikti... Sonuçta sağ salim Cihan Harbinden çıkabildiler...

    Eğret'e döndüğünde Hassönlerin Hüseyin kızı Kezban ile evlendi. Kezban Hanım, Cihan Harbinde şehit olan Emirhanoğlu Mehmet'ten dul kalmıştı... Derken Eğret işgal edildi. Onlara karşı açılan cephelerde düşmanla savaştığı tahmin ediliyor. Bu arada gizli gizli köye gelir gidermiş. Yunanlar bunun casusluk, direniş gibi çalışmalar yaptığını biliyor; ama yakalayamıyorlarmış. 1922 Yılında Yunanlar çekilmeye yakın bir gün yakalıyorlar. İşkence ediyorlar, arabaya bağlayıp Olucak yakınlarına kadar sürüklüyor, sonra da orada yakıp öldürüyorlar... Öldü demek doğru olmaz, Çanakkale'de ıskaladığı şehadet turnasını gözünden vuruyor...

    Babası şehit olduğunda kızı Muzaffere'nin ana karnında olduğu söyleniyor. Bir rivayete göre de kucaktaymış. Eşi Kezban Hanım aylarca 'Dağların ardından, Bağların ardından...' diye ağıt yakmış...

    Halilçavuşun küçük kızı Muzaffere büyüyünce Eminlerin Kelsüleymana vardı. Abdullah ve Ahmet adında iki oğlu doğduktan sonra ayrıldılar. Sonra Delibana vardı, 2006 yılında vefat etti... Eminlerden küçük oğlu Ahmet'i Halilçavuşun kardeşinin hanımı Gızılgız büyütmüş...

    Müdüroğlu

    Kendi babasının adını verdiği en küçük oğlu Mehmet Ali 1912 yılında dünyaya gelmiş. Ona gelene kadar herkes Mollahmetoğlu diye anılmışken Mehmet Ali'nin neden 'Müdüroğlu' lakabına layık görüldüğü konusunda bir açıklama bulamadım. Kendisinden sonra Mehmet Ali'nin çocukları da 'Müdüroğlular' diye adlandırılacak...

    MüdüroğluŞaşdımoğlu Ömer kızı Hayriye ile evlendi. Hatırlanacağı üzere Ümmühan Ablası da Hayriye'nin Abisi Mustafa'ya varmıştı. Değişik usulü denilen bir evlilik yapmışlar... Ayrıca bu evlilikle Bükürlerin Mehmet oğlu Mustafa ile bacanak oldular; lakin o sırada Mustafa vefat etmişti...

    Müdüroğlu ile Hayriye Hanımın Cemal ve Mevlüt adını verdikleri iki oğlu dünyaya geldi. Sonra 1934'te Hayriye Hanım vefat etti... Daha yirmi yaşındaydı ve küçük oğlu Mevlüt henüz yaşına girmemişti... Zaten kendisinden bir müddet sonra Mevlüt de öldü... 

    Müdüroğlu ikinci olarak Arapselimlerin İbrahim kızı Ayşe/Eşe ile evlendi. Ayşe Hanım Arapşükrünün kardeşidir... Bu ikinci evliliği yoluyla da Bilallerin Ercep ile bacanak oldular... Eşe Hanımdan da Mustafa adını vereceği bir oğlu oldu... Ve Eşe de vefat etti... Son olarak İdirizler/Onbaşıoğluların kızı, Gızılgız lakaplı Kezban Hanım ile evlendi. Bu seferki bacanakları Gocaosman ile Eselerin Ese'dir... 

    Gızılgızdan çocuğu olmadı, ölene kadar birlikte yaşadılar. Zaten araları fazla açılmadı; Müdüroğlu 1984, Gızılgız 1986'da vefat etti... İki oğlunun macerasına bakalım...

    Müdüroğlunun Cemal
    Hayriye Hanımın oğlu Cemal 1930'da doğdu, babasına nisbetle 'Müdüroğlunun Cemal' diye lakaplandı. Mardakların Kelmısdıfa kızı Fatma ile evlendi. Patırmahmutun Koreli ile bacanak oldular... Oğlu olmadı, beş kız babasıdır; isimleri Hayriye, Sultan, Kezban, Emine ve Özlem'dir...

    Şu isimlere bir bakalım... Hayriye malum, Cemal'ın anası; Sultan, Müdüroğlunun anası Türkmen Kızı; Kezban... bunu bilemedim Gızılgızın adı olarak konmuş olabilir; Emine, Cemal'ın anneannesi adı... Yani her ismin mazide bir karşılığı var. Özlem ayrı tabi...

    Müdüroğlunun Cemal'ın kızların evlilik durumuna gelince... Hayriye, Arabın Muhittin Zenger eşidir. Büyük kızını, analığının yeğenine vermiş... Sultan, Olucaklı Muammer ile evlendi... Kezban, Gobakların Körhalil oğlu İsmail Kaçmaz eşidir; Annesi yoluyla İsmail ile akrabalık var... Dördüncü kızı Emine, Konyalı Mehmet ile; en küçükleri Özlem de Hamurköylü Mehmet ile evlendiler...

    1954 Yılında doğan ve beş yaşındayken ölen Ümran adında bir kızı daha varmış Cemal'ın. Daha önemlisi, bir oğlu da dünyaya gelmiş. 1963 Yılında doğan bu oğluna 15 yaşında şehit olan emmisinin hatırasına Arif adını vermiş. Lakin küçük Arif de üç yaşında ölmüş...

    Müdüroğlunun Cemalettin 2013 yılında vefat etti. Eşi Fadime Hanım da dört yıl sonra, 2017'de onu takip etti...

    Müdüroğlunun Çapar
    Müdüroğlu, 1935 yılında doğan küçük oğluna Mustafa adını verirken; hem eniştesi hem kaynı olan Şaşdımoğlu Mustafa'nın hatırasını gözetmiş olmalı... Zira Mustafa da tıpkı kardeşi Hayriye gibi genç yaşta vefat etmişti.... 

    Mustafa, kızıla çalan saçları kaşları sebebiyle küçüklüğünden itibaren 'Çapar' diye lakaplandı. Dedelerin Çapar ile karışmasın diye buna 'Müdüroğlunun Çapar' demişler. Sonra adı unutuldu, ölene kadar bu lakabıyla anıldı...  

    Çapar, Paşanınhüseyin kızı Muzaffere ile evlenip Irafanın Kamil ve Dolağın Ahmet ile bacanak oldular.... Kamil ile olan akrabalık hatırlanacaktır, adı bile Mollahmetlerdendi...

    Bu iki bacanağından başka, Çaparın iki bacanağı daha vardı. (Paşanın Ümmühan Nine, önceden Tekelilerin geliniydi çünkü ve yanında üç çocuğuyla Hüseyin'e gelmişti.) Bu büyük bacanakları Dönelerin Mehmet (Ganininhasanın babası) ile Avkathilmidir...

    Müdüroğlunun Çapar erken dönemde İzmir'e göçtü. Orada bu geniş bacanak/akraba çevresi ve lakapların verdiği özgüvenle latifeler yapar 'Bubam Müdür, Gayıntam Paşa' diyerek kasalırmış... Anıtkaya'da iken iki oğlu vardı, İzmir'de bir oğlu daha doğmuş. İsimleri Halil, Arif ve Hüseyin'dir... Halil ve Arif, şehit olan iki amcanın adları; Hüseyin ise Paşa kayınpederin...

    Büyük oğlu Halil 1964 yılında doğdu, Mılıklarlı Huriye ile evlendi. Mehmet Ali ve Ayşe adında bir kızıyla bir oğlu var. İzmir'de yaşıyorlar...

    Ortanca Arif 1969 yılında doğdu, Sıntırların Kelhasanın Ali kızı Emine ile evlendi. Dıkmanın Ahmet Özen ve Sağırların Ahmet Sancak ile bacanaklar... Kelhasanların Mollahmetlerden olduğunu söylemiştik, dolayısıyla Arif ile Emine arasında zaten temelden bir akrabalık bulunuyor. Ayrıyeten Emine'nin anası, Arapşükrünün hanımı Hanife'nin kızıdır. Hanife ise Gılindirin kızı... Gılindirin de yukarıda adı geçmişti... Hasılı, Emine ile Arif nerden baksan akraba oluyor... Onların da  Mehmet Ali ve Gizem adlarında bir oğluyla bir kızı var ve İzmir'de oturuyorlar...

    Çaparın en küçük oğlu Hüseyin İzmir'de doğdu. Banazlı Naime ile evlendi, bir kızı ve bir oğlu var. Oğlanın adı bir parça Çaparı hatırlatıyor: Mustafa Cem... Hüseyin de halen İzmir'de yerleşik...

    Çapar 1993 yılında İzmir'de vefat etti. Eşi Paşahüseyin kızı Muzaffere de yine İzmir'de 2001 yılında öldü...

    ***

    Müdüroğlu 1934 yılındaki Soyadı uygulamasında manidar bir soy isim seçmiş kendine; EŞİYOK... Anlatılanlara göre, olay tam da Hayriye Hanımın vefat ettiği döneme denk gelmiş. Müdüroğlu o bungun halinde 'Yav eşim yok işte, böylece yazıverin!' demiş. Memur da öylece 'Eşi Yok' diye yazıvermiş...

    Yalnız Müdüroğlunun babası Mollahmetoğlu oğlu Ahmet 1938'de, annesi Türkmen kızı Sultan Hanım ise 1949 yılında vefat etmiş görünüyor. Yani yukarıdaki soyadı hikayesinde sağ oldukları için seçim hakkı onlara verilmiş olmalıdır... Belki de ihtiyar Mollahmetoğlu işleri genç oğluna bırakmıştı... 



2 yorum:

  1. Elinize emeğinize sağlik Allah razı olsun

    YanıtlaSil
  2. Ben çapari n Halil elinize emeğinize sağlik sayenizde sulalemiz hakkında bilgi sahibi olduk teşekkur ederimherkese

    YanıtlaSil