-L-
laf eşitmek: Azarlanmak,
paylanamak.
lafına uymek: Dediğini yapmak,
tavsiyesine göre hareket etmek.
lağab: Lakap
lağara: Laf
kalabalığı, anlaşılmaz sözler, demogoji.
lağareci: Lafa
boğup konuyu saptıran, demogog.
lağırdamak: Kötü
bir sesle bağırarak çevreyi rahatsız etmek.
lağırtı: Yüksek
sesle anlaşılmaz şekilde söylenen sözler.
lak lak etmek: 1.Şundan bundan
konuşmak; 2.Arka üstü yatan kimse ayaklarıyla çocuğu kaldırmak.
lalettayır:
Gelişigüzel, özensiz, kabaca.
langırdak: çok ve
boş konuşan
langırdamak:
Bağırarak konuşmak.
lapor: rapor
larkadak: Bir
yere sokulmak veya bir yerden çıkarılmak istenen şeyin birden bire girmesi veya
çıkmasını anlatır söz. (Mık larkadak arkıye geçdi.)
laylon/lélon: naylon,
plastik
le/len:
Erkekler için hitap ünlemi
lek: Bir iş
veya oyuna başlarken eldeki sermaye; aşık, bilye vb.
lekinde: Kazanma
veya kaybetme durumunda olmayan, sermayece oyun başındaki pozisyonunda olma.
lekine girmek: Kaybedilenleri
kazanma seviyesine gelmiş olup henüz kara geçememiş olma durumu.
lélek: leylek
lélek gagağı: Uzun
yapraklarının uçları kuruyunca kıvrılan ot.
leplik: 1. el
büyüklüğünde yassı taş, 2. yassı taşlarla oynanan oyun
lesdik: 1. Lastik, 2. Lastik ayakkabı, yemeni, kara lastik; 3. Çorapta ağız, kazakta alt uç ile kol yenlerindeki bölüm.
lık: İçi
pişmemiş, hamur kalmış ekmek
lıkgadak otumek: Hamur pişmemek, çiğ
kalmak.
lıkırdamak: Lıkır
lıkır ses çıkarmak.
lingirdemek:
sallanmak, düşecek gibi olmak
liñliñ: Atın
sarsıla sarsıla yürüyüşü.
lombak: Ansızın
patavatsızca laf söyleyen.
lom lom inmek: Damdan düşercesine
ağır sözler söylemek.
löküz: Gazla
çalışan aydınlatma aracı, lüks lambası.
lömbüdü lömbüdü: Ağır
ağır sallanarak yürümeyi anlatır.
lömbüldemek: Vücudu
hoplatarak, sallayarak yürümek.
lula/lüle: Meydan
çeşmelerinde suyun sürekli aktığı demir boru.
lüpbedek: Yumuşak
küçük bir şeyi birden yutmak için.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder