23 Kasım 2024

Meramımın İfadesi, Eğret Halk Takvimi

 
    2014 idi yanılmıyorsam, Eğretlilerin hafızasında kayıtlı halk takvimini bir pano şeklinde hazırlayıp duvara asma fikri oluştu. Okullardaki tarih şeridi veya dört mevsim tablosu gibi bir şeydi düşündüğüm. Bugün zemherinin kaçı diye oraya buraya bakmadan gelip bu panodan öğrenilecekti. Manuel bir takvim ibresiyle her gün güncellenecek bu panoda Eğret halk takvimine dair başka ayrıntılar da bulunacaktı. Basit ama ayrıntılı bir yerel takvim...

    Dünya gailesi işte... Araya daha başka şeylerin girmesiyle takvim projesi fikirden öteye geçemedi. 2018 Yılında çocukların proje ödevlerinden arta kalan mukavvaları kartonları görünce bu panoyu yapma fikri tekrar depreşti. Bilgisel malzeme zaten hazırdı, onları üzerine yerleştireceğimiz mukavva pano, her güne 1 cm ayrılsa, dört metre civarında olacaktı. Çok büyük, heyula gibi bir tablo yapma işinin üstesinden gelmek oldukça zor göründü. Yarı yarıya küçültüp panoyu 2 metre civarında yapmaya karar verdik. 

    Kartonlar üzerinde işaretlemelere başlayınca bir şey fark ettim, gün gün bir yılı yerleştirmek çok kolaydı, hatta günlük birer cümleyle bilgi işaretlemesi de yapılabilirdi; ama bazı vakitlere dair söylenecek çok şey vardı ve bunları iki metrelik panoya sığdırmak mümkün değildi. Projeyi sırf bu yüzden tekrar rafa kaldırdık. Zaten bu arada başımıza gelmeyen kalmadı, yüzbinlerce masumla birlikte terörist iftirasına maruz kaldık. Gözaltı, tutuklanma, yargılanma, hapis cezası... Bir süre yatıp çıktık, gerçi hala yargılama devam ediyor.

    2020 Yılı başında Eğret Halk Takvimini tekrar gündeme aldım. Madem pano yapılamayacak, o halde elektronik tablo neden olmasındı. Bu ortamda istediğin kadar büyült, istediğin bilgiyi yaz, kartona kağıda mukavvaya gerek yoktu. Bir kaç günde bir excel  sayfasına kafamdaki tabloyu yerleştirdim. İstediğim her şeyi de yazarak hem de...

    Bilgisayar üzerinde oynarken aklıma başka bir fikir geldi; Eğret'teki 365 günü tek tek işleyerek bir günlük oluşturmak... İleşberlik, hayvancılık, sosyal ve kültürel hayat olmak üzere bir yılda neler yaşanıyorsa hepsini kayıt altına almak ve bunu yaptığım takvimle paralel götürmek... İyi de bunu hangi ortamda yapacaktık? 

    Eğretiköy adlı blog fikri böyle ortaya çıktı, 2020 Ocak ayında blogu amatörce hazırladım. Başka gaileler girince yazılar yine yaz aylarına sarktı. Fakat yazmaya başlayınca bir daha hiç durmadık. Takvimin tanıtımı ve Hıdrellezle başladık, sonra çapalar, ot orakları, harman filan... 

    Yalnız sadece takvim ve günlükle uğraşmıyorduk, eş zamanlı olarak Eğret'e dair her şeyle ilgili yazıyorduk. Ne de olsa blog adı Eğretiköy... Blogdan maksadım yazıları bir arada tutmaktı, kimsenin bildiği yoktu zaten, bu yüzden kafama göre yazdım durdum. Fakat internet ortamı, insanı o kadar da özgür bırakmıyor. Birileri blogdan haberdar olunca, o yılın sonbaharında Sülaleler konusu gündeme girdi. Tam iki yıl süren sülale çalışmasına ağırlık verince günlük geri planda kaldı. Gerçi eş zamanlı olarak her kategoride yazmaya çalıştık, ama dikkati aynı oranda paylaştırmak mümkün olmuyor.

    Sülale çalışması bittikten sonra güncellemesi de epeyce sürdü, gerçi hala devam ediyor, ama proje olarak dikkatimizden uzaklaştı. Bu arada öteden beri devam eden Ansiklopedik Eğret Sözlüğünü de aradan çıkardık. Yeri geldiğinde onu da güncelliyoruz, olsun yine de bitti dediğimiz projelerden biridir. Bu iki çalışmayı bitirdikten sonra günlüğe tekrar dönüp, bıraktığımız yerden başlayalım dedik. Bir de ne göreyim, neredeyse sona gelmişmişiz zaten. Bir kaç yazı ile o da tamamlandı.

    Hasılı 2014 yılında düşünce olarak başlayan Eğret Halk Takvimi projesi, on yıl sonra bugün ete kemiğe bürünüp noktalandı. Bakışa göre değişir; on yılda bitti de denilebilir, üzerinde on yıl esnendi denilebilir.

    Değişik zamanlarda başka başka ruh hallerindeyken yazılan yazılar bir araya getirildi, bu yüzden ilk bakışta bütünlük arzetmeyebilir. Yazıların düzenlemesini, sıralamasını bu durumu gözönüne alarak yapmaya çalıştım. Konuya göre sıralandığı için arka arkaya gelen bazı yazılarda kopukluk görülebilir. Ne de olsa ilk yazı ile sonuncusu arasında neredeyse dört yıl var.

    İçerik olarak düşünerek yazıları beş ana bölümde değerlendirdim. İlk Bölümde Eğret/Anıtkaya'da zaman kavramı ve Eğret Halk Takvimi genel hatlarıyla ele alındı. İkinci Bölümde takvime bağlı günlük hayat ve ileşberlik işlerini ayrıntılı tarif etmeye çalıştık. Burada hayat tarıma dayalı olduğu için bu kısım en geniş bölümü oluşturdu. Üçüncü bölüm, ileşberlik kadar eski ve önemli koyunculuk çoban kültürüne ayrıldı. Dördüncü bölümde her yönüyle Eğret düğünleri işlendi ve son bölümde de takvime bağlı olmayan bazı hususlara yer verildi. Aslında kendince muayyen bir zamanı bulunan bazı etkinlikleri, Eğret Halk takviminden bağımsız oldukları için bu kategoride değerlendirdik.

    Başta planladığım gibi bu çalışma bir iş takvimidir. Aynı zamanda sosyal hayatı bütün yönleriyle ele almaya çalıştığımız bir Eğret günlüğüdür. Örf adetlerimizi kayıt altına alan bir kültür yıllığıdır. Ariz amik ele alınan bir Eğret Halk Takvimidir. Hiç bir şey değilse bile kafası yarım asır geride birinin sayıklamaları kabul edilsin...

Kasım 2024, Afyonkarahisar


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder