28 Haziran 2024

Ere Kalkmak

 
     Kapalı (é) ile söylenen “ér” kelimesi belli bir zaman aralığını belirten isimdir. Tabi alelade bir zaman değil önceki bir zaman, geçmeyen bir zaman ya da tam olması gerektiği kıvamda ve miktarda bir vaktin adıdır. Bu kelimeyi kullanmadan “ér”i anlatmak zor, “érken” vakti belirten bir kelimedir “ér”. Zaten “érken” kelimesi de buradan gelmektedir. ér + iken > érken olmuştur. “ér gêç” ikilemesi zıt anlamlı iki kelimeden oluşturulmuş. Yani “géç” kelimesi tam olarak bahse konu “ér”in zıttı oluyor.

      Tarama Sözlüğünden “ércerek” ve “érek” kelimelerinin de erkenden, erkence anlamlarında kullanıldığını öğreniyoruz.

      Êrte kelimesi bir sonraki gün veya yıl anlamlarına geliyor daha çok da “értesi” şeklinde kullanılıyor. Bazı lehçelerde irte ve irtesi şeklinde görülebiliyor. Hala kullanılmakta olan “érte namazı” sabah namazı demek oluyor, “érte ağarması” ise bugün artık “ortanın/ortalığın ağarması” şekline dönüşmüş. Ertelemek fiili de ertesi güne veya ilerideki bir zamana kaydırmak, bırakmak anlamında bugün anlam dairesini oldukça genişletmiş bir fiil.

      Ermek fiili herhangi bir şeye uzanmak, ulaşmak, nail olmak, istediğini elde etmek manalarına geliyor. Sevdiği ile evlenmek “muradına ermek” deyimiyle ifade ediliyor mesela. Ya da çok istediği bir makama duruma ulaşma da aynı şekilde muradına erdiriyor. Aynı fiilin erişmek, eriştirmek türevleri de var. Bunlar aşağı yukarı aynı anlamlara geliyor.

      Divan-ı Lügat-it Türk Dizininde rastladığımız “ergür-“ fiili de hemen hemen ulaşma, yetişme anlamlarında. Fakat farklı olarak bir işe veya yere vaktinde varma anlamını veriyor. Bu vakit hassasiyeti de ister istemez “ér” ile bağlantı kurmamızı sağlıyor.

      Tarama Sözlüğünde belirtilen fakat kullanımda sadece Eğret’te rastladığımız “eli ér-“ birleşik fiili de bir işi yapabilmek için fırsat yakalamak, vakit bulmak anlamlarında kullanılıyor. Daha doğrusu bu birleşik fiilin sadece olumsuz hali kullanılıyor. Kendisinden beklenilen bir işi yapmayan, yerine getirmediği vazifeye bir gerekçe sadedinde bu sözü kullanıyor. Elim érmedi, fırsat bulamadım, vakit yoktu…

       Bir dönem hedef, gaye kelimelerinin yerine konulmaya çalışılan fakat milletten yüz bulamadığı için tutmayan kelimelerden birisi de “erek”. Türkçenin eski zamanlarında iç kale, sağlam kale duvarı, ele geçirilmesi gereken kısım anlamında kullanılıyormuş. Ulaşılmak istenen nokta manasına ér- fiilinden erek, açıklaması kolayca yapılabilecek bir kelime.

      Eren ve érmiş kelimeleri hedefine ulaşmış, nail olmuş, olgunlaşmış anlamlarına geliyor. Eren eskiden veli, Allah dostu, Allah’a ulaşan kişi olarak kullanılırken bugün sadece erkek ismi olarak kullanılıyor. Baştaki é olması gereken ses de alabildiğine açılmış vaziyette. Êrmiş ise yeni bir anlama bürünmeden eski halini devam ettiriyor.

      Ergin kelimesi de daha çok meyvelerin olgunlaştığını belirten “ér-“ fiilinden türeyen bir sıfat. Sadece meyveler için kullanılıyor ama yine erkek ismi olarak kullanılan Ergin ve Ergün’e kaynaklık ettiği düşünülebilir.

      Ergenlik çağına ulaşan, evlenme vakti gelmiş fakat henüz evlenmemiş kişilere erkek olsun kadın olsun “ergen” deniliyor. Bu kelimenin bünyesinde “lazım olan vakte ulaşmış” anlamını bulundurduğu çok açık. Dolayısıyla ér- fiilinden geldiğini düşünüyoruz. Fakat kelimenin başındaki é sesi bunda da açılmıştır. Bu bir handikap olarak görülüyor ama yine de kelimenin “érkek” ile veya “er” ile bir bağlantısını bulmaktan daha kolaydır onu “ér-“ fiiline bağlamak.

     Tabi bütün bu saydığımız kelime veya deyimleri hep “ér-“ fiiline bağlıyoruz, ama iş bununla bitmiyor. Sonuç olarak bu fiilin vakit anlamına gelen “ér” ismi ile bağlantısını söylemeliyiz. Ulaşmak, yetişmek, elde etmek, varmak, muradına ermek, fırsatını bulmak vs. yan anlamların hepsi varır bir yerde “zaman” ile düğümlenir. Her şey ona bağlıdır, onunla ilgilidir çünkü. Bu “ér” ismi Eğret’te bildiğimiz sahurun Türkçesi olmuştur. İnsanlar ére kalkarlar, érde yemek üzere yiyecekler  hazırlarlar, érde işe giderler, érde akıllarına gelir vs. vs.

 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder