ANITKAYA (EĞRET) KERVANSARAYI
Ferhat Öztürk*
Kervansarayın ismi: Kervansaray, Afyonkarahisar’ın merkez
ilçesine bağlı Anıtkaya Köyü’nde bulunmasından dolayı Anıtkaya Kervansarayı,
Anıtkaya Köyü’nün eski isminin Eğret olmasından dolayı Eğret Kervansarayı ve
Eğret Han olarak bilinmektedir. Kaynaklarda genel olarak Eğret Hanı ismiyle
geçmektedir.
Kervansarayın yapıldığı mimarî dönem: Beylikler Dönemi’dir.
Kervansarayın yapılış tarihi: Kervansarayın yapılış
tarihiyle alakalı kaynaklarda farklı tarihler belirtilmiştir. Bir kaynakta
yapılış tarihinin M 1267 olması ihtimali üzerinde durulmuş, başka bir kaynakta
da M 1278 tarihi belirtilmiştir. VGM Kütahya Vakıflar Bölge Müdürlüğü arşiv
kayıtlarına göre kervansarayın kitabesi olmadığından H 666-M 1267 yıllarında 13.
yy.’daki Selçuklu hanlarından olduğu tahmin edilmektedir. Ali Baş, “Beylikler
Dönemi Hanları” adlı çalışmasında Eğret Kervansarayı’nı Germiyanoğulları
Dönemi’ne tarihlendirmiştir. A. Osman Uysal da “Germiyanoğulları Beyliği’nin
Mimari Eserleri” adlı çalışmasında bu yapıtın Selçuklu ve Osmanlı devirlerine
ait olamayacağı hakkında görüşünü bildirmiştir. Genel kabule göre Anıtkaya
(Eğret) Kervansarayı, Germiyanoğlu Süleyman Şah tarafından M 1370-1380 yılları
arasında yaptırılmıştır.
Kervansarayın banisi: Afyonkarahisar Arkeoloji Müzesi
03.000/1.0 numaralı Envanter kaydına göre yapıyı yaptıran kişi, Germiyanoğlu
Süleyman’dır. Anıtkaya (Eğret) Kervansarayı’nı Kütahya’yı yazlık, Karahisar’ı
kışlık başkent yapan Germiyanoğlu Süleyman Şah’ın M 1370-1380 tarihlerinde
yaptırdığına dair bir görüş de vardır.
Kervansarayın tescil tarihi: Anıtkaya (Eğret) Kervansarayı,
Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıkları Yüksek Kurulu’nun 13.02.1986 tarih, 1881
sayılı kararı ile korunması gerekli kültür varlığı olarak tescillidir.
Kervansarayın mimarı: Anıtkaya (Eğret) Kervansarayı’nın
mimarı hakkında herhangi bir bilgiye ulaşılamamıştır.
Kervansarayın adresi: Kervansaray, Afyonkarahisar-Kütahya
yolu üzerinde, il merkezine 30 km uzaklıkta, Afyonkarahisar ili Merkez ilçesine
bağlı Anıtkaya köyü Cumhuriyet Mevkii’ndedir. Köyün girişi sayılacak bir
noktada yer alan kervansarayın önünde okul, kuzeyinde muhtarlık binası ve
doğusunda Cuma Camisi vardır.
Kervansarayın onarım tarihleri: Anıtkaya (Eğret)
Kervansarayı, 1966-1969 tarihleri arasında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından
onarım görmüştür.
Kervansarayın kitabesi: Anıtkaya (Eğret) Kervansarayı’nın
taç kapısında kitabelik kısmı olmasına rağmen herhangi bir kitabe
bulunmamaktadır.
GENEL MİMARÎ ÖZELLİKLERİ
Eğret-Eyret ismi, Kimek-Kıpçak federasyonu içerisinde bir
boydur. Anıtkaya (Eğret) Kervansarayı, şu anda köyün giriş kısmı sayılacak bir
noktadadır. Kervansarayın doğusunda köyün en eski, arşiv belgelerinde vakıf
camii olduğu ve kervansarayla aynı tarihte yapılma ihtimalinden söz edilen Cuma
Camisi yer almaktadır. Kervansaray, onarım öncesinde epey zarar görmüştür. VGM
tarafından yaptırılan onarımlarla varlığını günümüze kadar korumuştur. Onarım
öncesinde ulaşılan resimlere bakıldığında çatıda, taç kapıda, iç ve dış kısımda
yapının geçirdiği tahribatı görmek mümkündür.
M. K. Özergin, İnay Kervansarayı’nı, Anıtkaya (Eğret)
Kervansarayı’nın eşi olarak nitelendirmiştir.
Anıtkaya (Eğret) Kervansarayı plan olarak,
Afyonkarahisar’daki diğer kervansaraylardan daha küçük ve avlusuz bir yapıdadır.
Kervansaray, 14.50 x 22 m ölçülerinde ve 120 m²’lik bir alan üzerine inşa
edilmiştir. Kervansarayın kapalı kısmı, üst örtüyü taşıyan ayakların tabii
olarak ayrılmasıyla üç bölümden oluşmaktadır; girişteki bölüm (orta bölüm)
yanlardaki diğer bölümlere göre daha geniş çaplıdır.
Anıtkaya (Eğret) Kervansarayı’nın ön cephesi (batı cephesi)
Afyonkarahisar’daki diğer kervansaraylardan farklıdır. Girişinde geniş planlı
beş merdiven basamağı vardır. Merdiven basamaklarının bittiği alanda, taç kapı
önünde gayet geniş bir boşluğun olduğu görülmektedir. Anıtkaya (Eğret)
Kervansarayı’nın eski resimlerine bakıldığında bu alanda herhangi bir merdiven
basamağının ve balkona benzeyen bir çıkıntının bulunmadığı dikkati çekmektedir.
Bu resimlerde kapının önünde toprak yığınının olduğu, hayvanların da insanların
da içeriye rahatça girebileceği hafif bir yükselti vardır. Sivri kemerlerde
hayvan bağlamak için oyulmuş yerler vardır. Hem kervansarayın eski resimlerinden
hem de planından hareketle bu merdiven ve balkon şeklindeki çıkıntının sonradan
yapıldığı anlaşılmaktadır.
Kervansarayın kuzey cephesindeki duvarın dış kısmı, batıdan
doğuya doğru daralmaktadır. Bu durum, yapının eğimli bir araziye yapılmış
olmasından kaynaklanmaktadır. Kuzey cephesindeki dış duvarda iki mazgal
pencerenin delikleri ve üst kısımlarında dört tane çörten, güney cephesindeki
duvarda dört tane çörten vardır. Güney cephesindeki çörtenlerden biri
(güneydoğu cephesinin köşeye yakın olanı) yıkılmıştır. Kervansarayın
kuzey-güney cephelerindeki duvarlarında bulunan bu çörtenler sayesinde çatıda
biriken yağmur ve kar suları dışarı akmaktadır. Çörtenlerde herhangi bir motif
yoktur.
Kervansarayın arka cephesinde (doğu cephesi) herhangi bir
pencere veya çörten yoktur. Doğu cephesindeki duvarın orta bölümüne denk gelen
kısmı, yanlardan üç sıra taşla daha yüksek yapılmıştır.
Kervansarayın iç kısmında genel olarak taş malzeme
kullanılmıştır. Günümüzde tabanına mermer kaplama yapıldığı görülmektedir.
Kervansarayın taç kapısının iç kısmındaki sivri kemerinde tuğla kullanılmıştır.
Kapı kemerinin üzerinde ahşap bir malzeme kullanılmıştır.
Girişin sağında ve solunda dörder tane olmak üzere, toplamda
sekiz ayak vardır. Kemer üzengileri ayaklara oturmaktadır. Kervansaraydaki
ayaklar, bir kaynakta T planlı olarak ifade edilmişse de, günümüzde dikdörtgen
planlıdır. Kervansaraydaki sivri kemerler, kuzey-güney yönünde her bölümde
dörder tane olmak üzere, toplam on iki tanedir. Orta bölüm, diğer bölümlerden
daha geniş ve yüksek boyutlu olması sebebiyle, bu bölümdeki sivri kemerler, yan
bölümlerdeki kemerlerden daha büyük ve geniş çaplıdır. Kervansaraydaki sivri
kemerlerin sadece biri tuğladan, diğerleri ise taş malzemeden yapılmıştır.
Tuğladan yapılmış olan sivri kemer, kuzeydoğu yönündeki köşededir.
Kervansarayda doğu-batı yönünde uzanan kısa sivri kemerler
de orta bölümdeki ayaklarda birleşmektedir. Her bölümü birbirinden ayıran sivri
kemerler, doğu-batı yönünde beşer tane olmak üzere, toplamda on tanedir ve
küçük çaplıdır. Bu küçük çaplı sivri kemerler, kervansarayın mimarîsine farklı
bir ihtişam katmıştır. Kemer başlangıç sıralarındaki taşlarda muhtemelen
hayvanların bağlanmasına yarayan delikler vardır.
Kervansarayın üst örtüsü sivri tonoz şeklindedir. Üst
örtünün onarım çalışmalarında günümüzde kullanılan sıva, boya ve badana malzemeleri
kullanıldığı için orijinalliği kaybolmuştur.
Kuzey cephesindeki duvarda iki tane mazgal pencere
bulunmaktadır. Pencerelerin etrafı ve lentoları taş malzemeden yapılmıştır.
Binada başka bir pencere yoktur. Afyonkarahisar’daki diğer kervansaraylarda
daha fazla pencere veya mazgal pencere bulunmasına karşın, Anıtkaya (Eğret)
Kervansarayı’nda iki tane mazgal pencere vardır.
TEZYİNÎ ÖZELLİKLERİ
Anıtkaya (Eğret) Kervansarayı’nda tezyinî ögeler genel
olarak taç kapıda yer almaktadır. Taç kapı, yarım niş şeklindedir ve sivri
kemerlidir. Taç kapıda en dikkat çekici özellik; farklı boyutlardan oluşan
mermer sütunlardır. Sütunlar kapının sağ ve sol tarafında üçer tanedir. Dış
köşedeki sütunlar, boyut itibariyle en uzun sütunlardır. Kapı girişine doğru
sütunların boyları kısalmaktadır. Mermer sütunlardan oluşan bu tezyinî özellik,
Afyonkarahisar’daki diğer kervansarayların taç kapılarında görülmemektedir. Kapı,
devşirme sütun demetleriyle süslüdür. Devşirme sütunlarında sütun başlığı
olarak kullanılan malzemelerin bir kaynakta dorik üslupta başlıklara sahip
olduğu bilgisi mevcuttur. Anıtkaya Kervansarayı’nda sütun başlığı olarak
kullanılmış devşirme malzemelerin Attika b tipi sütun kaidesi şeklinde
benzerleri vardır. Örneklerden hareketle Attika b tipi sütun kaidelerinin taç
kapı sütunlarında sütun başlığı olarak kullanılmış olma ihtimali kuvvetlidir.
Anıtkaya Kervansarayı’nın taç kapısının kavsarası niş
şeklinde ve sivri kemerlidir. Kapı kemerindeki taşlar diğer kervansaraylardaki
gibi renkli değildir. Kapının sövelerinde de herhangi bir süsleme yoktur.
Sultandağı’ndaki Sâhib Ata Kervansarayı’nın taç kapısında bulunan mukarnaslı
kavsara ve mihrabiyeler, Çay’daki Ebu’l-Mücahit Yusuf Kervansarayı’nın taç
kapısında bulunan kasetli üçgenler, mihrabiyeler, renkli taşlar Anıtkaya
(Eğret) Kervansarayı’nın taç kapısında yoktur. Bir kaynakta kemer üzerindeki
silmenin sadeliğine değinilmiştir. Silmelerin etrafında genel olarak Sâhib
Ata-İshaklı Kervansarayı’ndaki gibi bazı desenler veya gülbezekler yer
almaktadır. Kervansarayın taç kapısındaki silmenin etrafında herhangi bir desen
veya çıkıntı yoktur; oldukça sadedir. Sivri kemerin kavsarasının ağırlığı, taç
kapıdaki en kısa boyutlu mermer sütunlara verilmiştir. Sivri kemer, taş
malzemeden yapılmıştır.
Kervansarayın kitabelik bölümü, kapı girişinin üst
kısmındadır. Anıtkaya (Eğret) Kervansarayı’nın taç kapısında sıklıkla görülen
mermer malzeme, kitabelik bölümünde de kullanılmıştır. Kitabelik kısmı, iki
küçük sütun ve impost başlıklardan oluşmaktadır. Kitabeliğin etrafındaki mermer
sütunların birisi gri, diğeri ise beyaz renklidir. Beyaz mermer sütunların
üst-orta-alt kısımlarında eşit aralıklarda sıralanan üç delik vardır. Beyaz
mermer sütunun kaide kısmında üç sıra yuvarlak bilezik şekilli, sol taraftaki
gri mermer sütunda başlık ve kaide kısmında iki sıra bilezik şekilli yuvarlak
çizgiler mevcuttur. Anıtkaya (Eğret) Kervansarayı’nın kitabelik kısmı,
Afyonkarahisar’daki diğer kervansarayların kitabelik kısımlarından farklılık
oluşturur. Günümüzde kitabelik kısmında herhangi bir kitabe bulunmazken,
kitabenin aslı ile ilgili net bir bilgiye de ulaşılamamıştır.
Anıtkaya Kervansarayı’nın kuzey-güney dış cephelerindeki
duvarlarında da devşirme malzeme olduğu düşünülen taşların üzerinde motifler
vardır. Kuzey cephesindeki malzemenin parçaları eksik olduğundan net bir anlam
verilememektedir. Dış cephede güney yönündeki taşta ise, kabartma tekniğinde
bitkisel motif kullanılmıştır. Bu motifin içerisi basit formlarda yuvarlak
rozetlerle, motifin uçları da kıvrım dallarla süslenmiştir.
Anıtkaya (Eğret) Kervansarayı’nın kapalı kısmındaki devşirme
malzemeler; orta kısımda kemer başlangıçlarında, güney yönündeki bölümün üçüncü
kemer başlangıcında ve kapı kemerinde bulunmaktadır. Devşirme malzemelerin
bazılarında tipik Bizans motifleri görülmektedir. Resim: 28’de İyon sütun
başlıklarında görülen volüt vardır. İyon düzeni; İyonya’da geliştirildiği için
bu adla anılmıştır ve volüt denilen iki helezonî kıvrımla bezelidir. Fakat
Anıtkaya Kervansarayı’nda bulunan devşirme malzemede volütlerden birisi
görülmektedir; diğer volütün duvar içinde kaldığı düşünülmektedir. Başlık,
kapıdan girişte orta bölümde üst örtüyü taşıyan birinci sivri kemerde
yastıktaşı (üzengi taşı) yerine kullanılmıştır. Bu devşirme malzemenin çeşitli
yerleri, geçirdiği onarımlardan dolayı zarar görmüştür. Özellikle başlığın
volütlü yüzü ve volütün arka kısmında zarar gören yerler bellidir. Günümüzde
kullanılan sıva malzemesi, devşirme malzemenin volütlü yüzünde belirgindir.
Resim: 30’da yapraklarının bir kısmı görülen bitkisel motif,
Resim: 33’te basit stilize bitkisel desenler göze çarpmaktadır. Bu desen,
kapıdan girildiğinde birinci sivri kemerin sol taraftaki impostun ön yüzünde
görülmektedir. İmpostun çeşitli yerlerinde kırılmış yerler vardır. Muhtemelen
bu devşirme malzemeler, kervansarayın harap bir halde olduğu dönemde zarar
görmüştür. Yastık ve üzengi olarak da adlandırılan impostlar, sütun
başlıklarının üzerinde veya sütunların ve payelerin üzerinde kemere geçişlerde
kullanılmıştır. Anıtkaya Kervansarayı’nda impostlardan kemere geçişlerde yastık
taşı olarak yararlanılmıştır.
Kapıdan girişte orta bölümün ikinci sivri kemerinde, İyon
sütun başlıklarını anımsatan devşirme malzeme kullanılmıştır. Devşirme
malzemenin arka yüzünde İyon sütun başlıklarında sıklıkla görülen volüt için
ayrılan bir bölüm vardır. Ancak volütlü kısmın boş bırakıldığı veya volütün
zamanla yok olduğu görülmektedir. Devşirme malzemenin ön yüzünde madalyon
içinde altı yapraklı papatya tekeri motifine benzeyen bitkisel motif
yerleştirilmiştir. Bu motif, bir kaynakta “papatya tekeri” olarak
adlandırılmıştır. Papatya tekeri diye adlandırılan bu motifin, Hristiyan
inancında cadı işareti, altıgen pusula, kötülüğe karşı koruyucu bir sembol gibi
anlamlar yüklenerek kullanıldığından söz edilir.
Resim: 35’te İmpost’un ön yüzündeki basit stilize bitkisel
motif, impostun ön yüzünde kabartma şeklindedir. Bu devşirme malzeme, orta
bölümdeki ikinci kemerde, kemerin sol tarafında kemer başlangıcı olarak, yastık
taşı şeklinde kullanılmıştır.
Resim: 36’da devşirme malzemelerden olan impost’un ön veya
arka yüzünde herhangi bir motif yoktur. Devşirme malzeme, orta bölümün üçüncü
kemerinde, kemer başlangıcı olarak kemerin sol tarafında, yastık taşı olarak
kullanılmıştır.
Anıtkaya Kervansarayı’nın taç kapısında sütun başlığı olarak
kullanılan, fakat aslında Attika b tipinde sütun kaidesi olduğu anlaşılan devşirme
malzemeler, kapalı kısımdaki kemerlerin bazılarında da kullanılmıştır. Uşak
ilinde bulunan İnay Kervansarayı’nın kemer başlangıçlarında kullanılan devşirme
malzemeler ile Anıtkaya (Eğret) Kervansarayı’nın kemer başlangıçlarında kullanılan
devşirme malzemelerin bazılarında benzerlik görülmektedir.
Kervansarayın kapalı kısmında, güney yönündeki bölümde,
üçüncü kemerin kemer başlangıcında devşirme malzeme kullanılmıştır. “Çift
Sütun” dikdörtgen bir payenin yan yüzlerinin birer yarım sütunla
genişletilmesiyle oluşturulmuş, Erken Bizans Dönemi’nde pencerelerde,
arkadlarda yaygın olarak istifade edilmiş devşirme malzemelerdendir. Kütahya
Kalesi’nin burçlarından birinde bulunan çift sütunla (4-6. yy.) Anıtkaya Kervansarayı’nda
yastıktaşı olarak kullanılan çift sütun arasında benzerlik görülmektedir.
Kervansaraydaki çift sütunun diğer kısmı, duvar içerisinde kaldığından dolayı
görülmemektedir.
Anıtkaya Kervansarayı’nın kapalı kısmında taç kapı kemer başlangıçlarındaki
devşirme malzemeler yastıktaşı şeklinde kullanılmıştır. Tuğladan olan kemere
farklılık katan bu devşirme malzemelerden sol tarafta bulunanı şeklen Magnesia
Zeus Sosipolis Tapınağı’ndaki anta kaidesine, kemerin sağ başlangıç noktasında
bulunan devşirme malzeme de Bursa Arkeoloji Müzesi’nde bulunan çift sütun
kaidesine benzemektedir. Örnekte gösterilen Attika tip çift sütun kaidesi bir
çalışmada, benzer örneklerle karşılaştırılarak, Erken Bizans Dönemine
tarihlendirilmiştir. Dolayısıyla, Anıtkaya Kervansarayı’ndaki çift sütun
kaidesinin, örnekteki çift sütun kaidesine benzerliğinden dolayı, Erken Bizans
Dönemi’ne ait olduğu söylenebilir.
*Bu yazı Ferhat Öztürk'ün 2022 yılında hazırladığı Afyonkarahisar'da Bulunan Kervansarayların Genel Mimari ve Tezyini Özellikleri adlı yüksek lisans tezinden alınmıştır.