Eğret'in Algısı Vergisi 1 ve 2 başlıklı yazılarla 1720 yılından Tanzimata kadar Eğret Köyünden alınan vergilerin kayıtlara geçenleri listelenmişti. Bunları genel olarak arazi vergisi, gelir vergisi, hayvan varlığı vergisi ve bazı özel durumlarda konulan vergiler olarak gruplandırmak mümkün görülüyor.
Cumhuriyet Dönemi vergilerine dair dikkatimi çeken bir inceleme olmadı. Yalnız geçenlerde 1937 yılında Cumhuriyet Gazetesinde yayınlanan bir haber-araştırma yazısından, "Kurtuluştan 15 Yıl Sonra Eğret Nahiyesi" başlığı altında bazı alıntılar yapmıştım. Haberde genel olarak Eğret ve Sincanlı Nahiyelerinin işgalden sonra ekonomik olarak nasıl kalkındığı propagandası yapılıyordu. Bahsi geçen yazıyla, yorum içeren siyasi ifadelerden ayrı somut verileri küçük notlar halinde aktarmıştım. Köylünün borçsuz olduğu, daha çok gelişmeye müsait bulunduğu, köyde zenginler-orta halliler-fakirler diye üç sosyal grubun bulunduğu gibi bilgiler bunlardan bazıları. Bu ifadeler 4-5 yıl sonraki bir Hükümet uygulamasının habercisi gibi geldi bana.
Varlık vergisinden bahsediyorum. 1942 yılında 2. dünya Savaşı ekonomik krizinden çıkış yolu olarak böyle bir vergi ihdası söz konusu oluyor. Önce savaş vurguncularını cezalandırma amaçlı gibi lanse ediliyor. Sonradan bunun zenginlerden zenginlik vergisi şeklinde olacağı anlaşılıyor. Hükümet resmi yazılarla hemen araştırmanın başlatılmasını istiyor. Bu arada azınlıklar ile özel olarak ilgilenilmesi, kimin nesi varsa tespit edilmesi isteniyor. Bütün hazırlıklar tamamlanıp kanun Meclisten bir çırpıda çıkarılıyor. Buna göre varlık vergisi şu şekilde uygulanacak: İllerde ilgili 6 kişiden oluşacak komisyonlar kurulacak ve hemen kimden ne kadar vergi alınacağı tespit edilecek. Duyurular yapıldıktan sonra 15 gün içinde, komisyonun belirlediği miktar vergi ödenmiş olacak. Bu sürede ödenmezse ilk hafta % 1, ikinci hafta % 2 gecikme zammı uygulanacak. Yine de tahsil edilemezse haciz işlemleri başlatılacak ve ayrıca mükellef yurdun çeşitli yerlerinde açılacak çalışma kamplarına gönderilecek, yevmiyesi 2,5 liradan burada borcunu ödeyene kadar çalıştırılacak.
"Varlık Vergisi Ve Afyon'daki Uygulaması" adlı makaleden işin bizi ilgilendiren kısmını öğreniyoruz. Afyon'da ilgili komisyon kuruluyor, listeler hazırlanıyor, 250'den fazla kişiye toplam 840 bin lira vergi belirleniyor. İtirazlar oluyor ama vergi borcunu ödemeyen bulunmuyor, 15 gün içinde tahsilat tamamlanıyor.
Komisyonun hazırladığı varlık vergisi tahsilat uygulaması iki listeden oluşuyor; ilkinde tüccarlar, ikincisinde büyük çiftçiler ve esnaf var. Eğret'te kendisine vergi salınanlar ikinci listenin en başında yer alıyor.
Listeyi incelediğimde dikkatimi ilk çeken, "büyük çiftçi" ibaresinin tüm listede sadece Eğret köylü olanlar için kullanılmasıydı. Diğer köylerdekiler küçük çiftçi mi veya çiftçi değiller mi, bana ilginç geldi. Demek ki öyle bir karar alınmış; iki listede de en düşük vergi miktarı 500 TL. Eğret listesinde bu standart miktarı bozan, 600 TL ile Mahmut Öztürk ve 700 TL ile Ali ve İzzet Türkan kardeşler. Bir de 7. sıradaki bu kardeşlerin soyadı (Türkân) sanırım Anıtkaya'da yok. Kim olduklarını çıkaramadım.
O gün için büyük para diyeceğimiz bu meblağı satıp savuşturup denkleştirmişler. Acaba bu verginin konulmasından tam 5 yıl önce yayınlanan Köy Kalkınması konulu yazıda bahsettikleri zenginler sınıfından bu yedi kişiyi mi kastediyorlardı. Bir de öğreniyoruz ki sonradan ek liste hazırlanmış ve yeni mükellefler belirlenmiş. Acaba yeni listeye eklenen başka Eğretliler de var mıydı?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder