Hacı Hasan'ın büyük oğlu Salih 1870 yılında doğdu. Hacımahmutlardan Mustafa kızı Şerife ile evlendi. Şerife Hanımın erkek kardeşlerini söylersek kimliği daha iyi anlaşılır. Büyüğü Hacı Yusuf, Ethem ve Şimbilin dedesi; ortanca Ahmet, Manavların dedesi; en küçükleri Halil de meşhur Tellihalildir...
Kesin tarihi bilinmemekle birlikte Sağıroğlu Salih'in Cihan Harbi sonrasında vefat ettiği sanılıyor. Eşi Şerife Hanım ise torunlarının evliliğini görmüş ve 1935 yılında vefat etmiş...
Yedi çocukları oldu. Bunların ikisi kız; 1900 doğumlu büyüğü Fadik, Delimamın Ali; küçüğü, 1911 doğumlu Havva da Yörüklerin Hüseyin eşi oldular...
Büyükten küçüğe yaş sırasına göre beş oğlanın sıralanışı şöyle: Ahmet, 1889; Ali Osman, 1891; Süleyman, 1895; Hasan, 1904 ve Mehmet, 1909 yılında doğmuşlar. Sağırların Salih'in bu beş oğlunu inceleyelim...
1. Ahmet
Büyük oğlu Ahmet 1889'da doğdu. Daldalların Hüseyin kızı Ayşe ile evlendi. Ayşe Hanım da Bacıseydi ile Burukhüseyinin halaları olur... 1912 Yılında adını İbrahim koyacakları bir oğulları oldu. Çocuk iki yaşına yeni girmişken seferberlik ilan edildi, Ahmet harbe katıldı.
Ahmet, Cihan Harbinde hangi cephede çarpıştı bilinmiyor; ama torunlarının anlatışına göre, kardeşi Süleyman'la aynı birliktelermiş. Harbin kızıştığı günlerden birinde kardeşine demiş ki, 'Bizim oğlan, hayır olsun inşallah, rüyamda bir çok kafanın kopup havada uçtuğunu gördüm...' Daha Süleyman, ağasına hayır dileğiyle mukabele fırsatı bulamadan, kulakları sağır eden bir patlamayla Ahmet'in boynu kopup fırlamış öteye... Bu korkunç olay sonucu Süleyman harp bitene kadar kendine gelememiş... Eğret'e döndüğünde bu haliyle görenler, aklını oynattığına yormuşlar. Zaten fazla dayanamamış, bir müddet sonra silah arkadaşı abisinin yanına göçmüş...
Ahmet'in eşi Ayşe Hanım da bu hengamede Hakkın rahmetine kavuşmuş. Babasını zaten hiç hatırlamayan İbrahim, bir de öksüz kimsesiz kalmış. Emmileri (özellikle Ali Osman Hoca) ve Şerife Ninesi onun kimsesi olup, büyütmüşler... Zamanla kendisine "İbram Hoca" denilen İbrahim, Daldalların Molla Mehmet kızı Gülsüm ile evlendi. Gülsüm Hanım ile hala dayı çocuğu oluyorlar, dayısı Molla Mehmet de Cihan harbi şehitlerinden... Sırasıyla Ahmet, Şerife, Mehmet Emin, Emin ve Süleyman adında çocukları oldu. Onlara geçmeden önce evliliğini anlatalım...
Torunlarından dinlediğime göre İbram Hocanın evliliğinde ilginçlikler var. Evvela şunu belirtelim ki erken yaşta babasını ve annesini kaybetmiş bir yetimdir İbrahim. Fakir ve yetim bir delikanlı olarak, köyün zenginlerinden Molla Osman kızı Ratibe'ye aşık olur. Bu durumundan dolayı onu alamayacağının da farkında tabii... Gülsüm'e gelelim... Daldalların Molla Mehmet Çanakkale'de şehit olduğunda kızı Gülsüm taze bebek... Çok geçmeden bu bahtsız yavrunun annesi Emine de vefat ediyor. Gülsüm o sırada emzikli... Hatta anası teneşirde yıkanırken onun emmeye çalıştığını söylüyorlar, öyle hazin bir durum... Kimsesiz kalan Gülsüm'ü teyzeleri alıp götürüyor Dandır'a... Annesi merhum Emine Dandırlıymış meğer... Gülsüm Yukarı Dandır'da büyüyor. Lakin, baba memleketi Eğret'e nişanlanıyor. Kime? Bacı Dede olarak bildiğimiz yine Daldallardan Seydi Değer'e... Yani emmisi oğluna... Seydi de şehit çocuğu...
Muslulara geliyorlar bir gün Dandır'dan, Gülsüm'ün bir rahatsızlığını tutturmak için. Demek o sırada Muslular bir hastalığı tutuyorlar. Musluların (Gaziler) Hasan'ın eşi Şerife de Daldallardan ya... Bak şimdi; Gülsüm, Seydi, Gaziler Hasan eşi Şerife ve Sağırların İbrahim... Hepsi bir ucundan Daldallara bulaşıyor. Bu basit bir bulaşma da değil... İbrahim'in anası da Daldallar kızıydı ya... Onun anasıyla Gülsüm'ün babası kardeş... Hala-dayı çocukları oluyorlar kısacası.... Ev sahibi Şerife diyor ki 'Ay Gülsümüm pek de güzelsin, nişanlın kimle olsa evlenir, seni İbrahim'e alalım'... Gülsüm direniyor; ama bu iş İbrahim'in de aklına yatıyor... Aklına yatsa da kız nişanlım deyip başka bir şey demiyor.
Bu arada Şerif Ninenin yaptığına da bak sen! Akrabalık bakımından birbirine eşit mesafedeki iki delikanlıdan İbrahim'i tercih ediyor. Oysa Seydi ile İbrahim de hala dayı çocuğu... Neyse İbrahim'e dönelim...
İbrahim'in en yakın arkadaşı başka bir İbrahim; Patlak İbram... Diyor ki arkadaşına 'Kaçıralım olum, kızı!'... Tamam diyor, İbrahim de... Musluların avludan kaçıracaklar... Yalnız Gülsüm'ün hala gönlü yok... Patlak İbram veriyor gazı... O gazla tutup götürürlerken bile Gülsüm, 'Kaçırsanız bile ben yine de nişanlıma varırım' diye söylenince Patlak da 'Biz kaçıralım da sen ne edersen et!' diye İbrahim'i gazlamaya devam ediyormuş... Arkadaşından aldığı cesaretle Gülsüm'ü kaçırıp evlenmiş İbram Hoca...
Gülsüm Nine, yıllar sonra oğlu Ahmet'ten ilk kız torununa annesi Emine'nin adını koyuyor. Oğlu Süleyman'dan bir erkek torununa da babası Molla Mehmet'in adını koydurdu. Kendisi öldükten sonra doğan bir torununa onun adı Gülsüm'ü verdiler. Gülsüm, Paşaların Ömer oğlu Hüseyin Yaman eşidir...
İbramhocanın tek kızı Şerife, 1938 yılında doğdu. Daldalların Delişükrünün Hasan eşidir. Hasan'ın Hafize ninesiyle, Şerife'nin Salih dedesi kardeş olduklarını unutmayalım... Şerife'nin küçüğü, 1940 doğumlu Mehmet Emin de okul çağına gelmeden vefat etti... Şimdi İbramhocanın geriye kalan üç oğlunu görelim...
En büyüğü 1935 yılında doğmuştu, ona simasını hatırlamadığı babasının adı olan Ahmet ismini verdi. Sağırların Körmustafanın küçük kızı Ayşe ile evlendi; Göçmensüleyman, Apdıramanların Kelhasan, Yozgun ve Gözelali ile bacanak oldular... Sağırların Ahmet'in Emine adını verdiği bir kızı oldu. Bu ismin verilmesinde Gülsüm Hanımın parmağı seziliyor, zira anasının adı... Bundan kısa bir süre sonra Ahmet 1960'ta vefat etti. Eşi Ayşe, Şimbil Emin'e vardı. Şimbilin Yusuf dedesiyle Şerife ninenin kardeş olduğunu hatırlatalım... Yetim kalan Emine'yi, dedesi İbramhoca büyütüp gelin etti. Kime, Hacariflerin Ramazan'a...
İbramhoca, 1942 yılında doğan ortanca oğluna yine Emin adını koydu. Bu 'Emin' ısrarı, akla Gülsüm Hanımın ana adı Emine'den başka bir şey getirmiyor. Bununla beraber resmiyetteki adı yine Mehmet Emin'dir. Burada Gülsüm Hanımın baba adı da devreye giriyor... Emin, Gasapların İbram kızı Ayşe ile evlendi ve böylece Naymelerin Çakır, Bidakgenin Ömer, Çerçilerin Hilmi ve Kınikazım oğlu Mustafa ile bacanak oldular... Yedi tane çocukları oldu; ama bunların hepsi yaşamadı. Hayatta kalan sadece İbrahim ve Elveda oldu... Elveda, Olcaklı Musahoca oğlu Ahmet eşidir... İbrahim ise Paşaların Gırgır kızı ile evlendi. Emin adında bir oğulları oldu ve O da Anıtkaya dışından evlendi. Halen Anıtkaya'ya yerleşikler... Sağırların Emin 2019 yılında vefat etti...
Babasının hem kardeşi hem de silah arkadaşı olan, şehadetine şahitlik eden amcasını unutmamış İbramhoca... 1944'te doğan küçük oğluna da Onun adı olan Süleyman ismini koymuş... Sağırların Süleyman, Körhocanın kızı Nazmiye ile evlendi; böylece Hacımahmutlardan Deliali ile bacanak oldular... Dört kızı ve bir oğlu oldu. Kızlarından Nuriye, Hadımoğlulardan Adem; Gülsüm, Paşaların Hüseyin eşidirler. Ömrüye ile Kerime Anıtkaya dışına gelin oldular... Tek oğlu Ahmet, Kelhasanınali kızı Aysun ile evlendi; Şerife, Süleyman, Furkan adlarında üç çocuğu oldu. Şerife Anıtkaya dışına gelin oldu, Furkan genç yaşta vefat etti. Süleyman ise Kirpitçilerin Sabri kızı Gaye ile evlendi, Eskişehir'de yerleşik. Babası Sağırların Ahmet, halen Anıtkaya'da yaşıyor... 2021 Yılında vefat eden Sağırların Süleyman'ın Mehmet adını verdiği bir oğlu da küçük yaştayken vefat etmişti...
Sağırların Ahmet oğlu İbramhocanın hem dayısının kızı hem de eşi olan Gülsüm Hanım 1977 yılında vefat etti. Ardından da kendisi 1979'da öldü...
2. Ali Osman Hoca
Salih'in ikinci oğlu Ali Osman 1891'de doğdu. İlim tahsil etti, "Ali Osman Hoca" diye bilindi. Döğerli Mücellit Hoca'nın Cuma Camisinde vazife yaptığı yıllarda, onunla birlikte 'Sağırların Oda'yı ilim yuvasına döndürdüler. Goca Caminin yapılışına tanık oldular. Cihan Harbine katılıp katılmadığı hakkında bir malumatımız yok; ancak İstiklal Harbine katıldığı, Büyük Taarruzda meşhur Eğret Baskını sırasında, Eğret civarındaki çarpışmalarda bulunduğu, kendisinden duyanlardan nakledildi...
Ali Osman Hoca Hacızekeriyanın halası Hatice Hanım ile evlendi. Esma, Kezban, Huriye ve Hilmi adlarını verdiği dört çocuğu doğduktan sonra hanımı 1933'te vefat etti. İkinci olarak Bükürlerin Mustafa'dan dul kalan, Şaşdımların kızı İsmihan Hanım ile evlendi. Ondan da Rahime, Maksude, Muharrem ve Şerife adlarında üç kızı ve bir oğlu daha oldu....
İsmihan Hanım 1958 yılında vefat ettikten kısa bir süre sonra, Ali Osman Hoca da 1960 başlarında rahmetli oldu...
Kızlarının durumu şöyledir: Esma, Karacaahmetli Kör Murat eşi; Kezban, Hüseyin (Ayas) Hoca eşi; Huriye, Uykucu Ömer (Şen) eşi; Rahime, Takgasların Cılımısdık (Mustafa Öncül) eşi; Maksude, Habeş Ahmet (Demir) eşi; Şerife ise Bezekinin Ali (Tok) eşi oldular... Ayrıca İsmihan Hanımın yanında tay gelen Feride, Bekiralilerin Buydeycigadir eşi oldu...
İsmihan Hanımdan olan tek oğlu Muharrem 1942 yılında doğdu. Herhalde Muharrem ayında doğmuştur... Bu oğlan, ana babasının vefatından sonra, delikanlılık çağındayken 1961'de vefat etti...
Hatice Hanımdan tek erkek evladı 1925 yılında doğdu. Çanakkale şehidi olan abisinin yadigarı olarak adını Ahmet Hilmi koydu. İleride "Hilmi Hoca" olarak bilinecektir. Sağırların bu koluna 'Hocalar' denilmesine başlıca sebep, bu hocalık zinciri olsa gerek. Zira Hilmi Hoca'ya babasından tevarüs eden imamlık, oğullarında da görülecektir...
Neyse, Hilmi Hoca'dan devam edelim... Hacızekeriyenin, yani dayısının kızı Emine ile evlendi. İbrahim, Ali Osman, Hatice ve Zekeriya olmak üzere dört çocukları oldu. Zekeriya küçük yaşta vefat etti...
İbrahim, hoca olarak atanmasından itibaren Afyon'a yerleşti. Gulizosman kızı Aynur ile evlendi. Hilmi adını verdiği oğlu, Olcaklı Musahocanın kızından torunu Fadime ile evlendi. İbrahim Hoca, emeklilik sonrası oğlu ve üç torunuyla Afyon'da yaşıyorlar...
Ali Osman Hoca ise Anıtkaya Cuma Camisine tayin edilmesi sebebiyle köyüne yerleşti. Gocakazım kızı Sevim ile evlendi. Hilmi, Emine ve Cemile adlarında üç çocuğu oldu. Emine, Doğvellere; Cemile ise Afyon'a gelin oldu... Hilmi, Güdüğametin Emin kızı Muradiye ile evlendi, üç çocuğu var. 'Bakkal Hilmi' olarak bilinir ve Anıtkaya'da yerleşiktir...
Emine Hanım 1985 yılında vefat ettikten sonra Hilmi Hoca, kızıyla yalnız yaşadı ve yirmi yıl sonra, 2005 yılında kendisi de vefat etti...
3. Kör Hasan
Sağırların Salih'in 1904'te doğan oğlunun adı ise Hasan. "Kör Hasan" diyorlardı. Rivayete göre çocukken oyun esnasında gözü çıkmış. Tam da kapının ardında bulunduğu bir vakit, birisi ansızın kapıyı açıyor. Eski tip kapı zembillerinde bulunan sivri düzenek gözüne isabet ediyor; körlüğünün sebebi bu...
Hacıların Kelahmetlerden Hacer ile evlendi; İbrahim, Raike ve Muhsine olmak üzere üç çocukları oldu ve Kör Hasan da genç denecek yaşta, 1943'te vefat etti. Geride bıraktıklarına tekrar döneceğiz; çünkü Kader; Körhasan, Körmustafa ve Kelapdıllanın hikayelerini birbirine karıştıracak...
4. Sağıroğlu Mehmet
Salih'in en küçük oğlu Mehmet 1909'da doğdu. Gağşakların Gocagulak kızı Fadik ile evlendi ve böylece Omarcıkların Sağırmahmut ile bacanak oldular... Bir oğlu ve dört kızı oldu Mehmet'in... Kendisi 1968 yılında vefat etti. Eşi Fadik Hanım ise yaklaşık yirmi yıl sonra 1987'de öldü...
Kızları Saide, Noritokaların Abdullah eşi; Fadime, Sağrmahmutun Halil, yani teyzeoğlusu eşi; Muhsine, Tekelilerin Bekçirofi eşi ve küçük kızı Şerife de Kekliklerin Piriteşgiya Hüseyin eşi oldular...
1934 Yılında doğan tek oğluna, kendi abisinin adını koydu: Süleyman... Hatırlanacağı üzere Çanakkale'de Ahmet Abisinin şehadetine tanıklık etmiş, köyüne döndükten sonra da bu korkunç tanıklığın etkisinden kendini kurtaramayarak vefat etmişti Süleyman. İşte onun yadigarı olarak adını verdiği tek oğlu 'Sağıroğlunun Süleyman' diye bilindi; çünkü babası da Sağırlar sülalesinde 'Sağıroğlu' diye anılan tek kişidir, denilebilir.
Sağıroğlunun Süleyman, Delimamın Ali kızı Emine ile evlendi. Emine Hanım, halasının kızıdır... Aynı zamanda bu evlilik yoluyla; Gobakların Gocayusuf, Dedelerin Çapar, Bakkalsarı, Terlemezin Nazmi Hoca ve Garaguzuların Gavurarif ile bacanak oldular...
Sağıroğlunun Süleyman'ın üç oğlu oldu. Üçü de dede ve babaları gibi Sağıroğlu diye anılıyorlar... Büyüğü Salim, 1959 yılında doğdu. Tatıresilin Mustafa kızı Muzaffere ile evlendi. Çakalların Halil, İdirizlerin Sarımehmet, Mısdanın Adem, Sağıroğlunun Salim'in bacanaklarıdır... İki oğlu oldu, emeklilik sonrası İzmir'e yerleşti. Muzaffere Hanımın 2008 sonundaki vefatından sonra tekrar evlendi; İzmir'de yaşıyorken 2023'te vefat etti...
Ortanca oğlu Adem 1961'de doğdu. Gocayusufun kızı (teyzesi kızı) Şerife ile evlendi. Teyzeoğlusu Celal Akyol ile aynı zamanda bacanaktır... Mecnun ve Süleyman adlarında iki oğlu oldu. Afyon'da yaşıyorken emekli olması üzerine Anıtkaya'ya yerleşti. Sağıroğlunun Adem, halen Anıtkaya'da baba ocağını tüttürüyor...
Sağıroğlunun küçük oğlu 1969 yılında doğdu. Ona dedesinin ismi olan Mehmet adını koydular. Gobakların Garibanın kızı Vecihe ile evlendi. Emekli olmadan önce yerleştiği İzmir'de yaşıyor...
Sağıroğlunun Süleyman, bir dönem yurtdışında çalışmış; aklı, ufku ve gönlü açık hoşsohbet bir adamdı. Ne söyleyecekse söyler, lakin kalp kırmamaya dikkat ederdi. Yeni evinin önüne kurulan Cumartesi pazarında dolaşır durur, her pazarcıdan bir parça zerzevat alarak bütün esnafı gönüllemeye çalışırdı. Sair günlerde küçük dükkanının önüne açtığı pazarcı şemsiyesinin altında, gelen geçene kahve ikram ederdi... 2004 Yılında vefat etti...