18 Şubat 2021

Anıtkaya Nüfus Problemi

     Adrese Dayalı Nüfus sistemi verilerine göre Anıtkaya’nın nüfusu bin yediyüzlerdeymiş. 2014’te kaybedilen belediye, eğer nüfus tekrar 2000’i bulursa iade edilecekmiş. Bu yüzden adrese dayalı sistemde kaydı Anıtkaya dışında olanlar köye kaydoluyorlar ki sayı artsın.

Şu durum acı verici. Bir dönem ilçeliği tartışılan Eğret’in tekrar bir belediyeye sahip olma gayretiyle uğraşmasından söz ediyorum. 2014 yılında belediye düşerken birisi şöyle demişti: “Bundan sonra tekrar belediye olmak zor, tek kurtuluş ilçe olmak gibi görünüyor.” Gerçekten şu şartlarda ilçe olmak, belde olmaktan daha kolay. En azından ilçe olmanın nüfus gibi bir zorunluluğu yok.

Belediye kaybedilirken bunun sorumlusu olarak zamanın Başkanı Remzi Kayır işaret edildi. Bugün de çoğu insan aynı kanıda. Bence bu düşünce doğru değil. Eğer kıstas nüfus alt sınırı idiyse Remzi Çavuş bu süreci durduramazdı. Zorla kimseyi Anıtkaya’da ikamete zorlayamazsın. Başka hususlardaki durumu tartışılsa da onun bu konudaki tek kusuru iktidar partisinden olmamaktı. Nasıl o partinin Ordu Belediyesi bir haftada Büyükşehir ünvanı kazanmışsa, Anıtkaya Belediyesi için söz konusu olan tehlike bir çırpıda bertaraf edilirdi. Eğer o partinin mensubu olsaydı. Aksi durumda Anıtkaya Belediyesini kurtarmanın imkanı yoktu, nitekim öyle oldu. Bu yüzden Remzi Kayır’ı en azından bu konuda suçlamanın doğru olmadığını düşündüm hep.

Biraz da Anıtkaya’nın kaderi gibi bu. Yarım asır arayla yaşanan Nahiyelik ve Belediyeliklerin kaybediliş süreci çok benzer. Remzi Kayır, olacakları görürcesine 2012 yılında verdiği bir mülakatta süreci şöyle anlatıyor: "1948 yılına kadar Eğret Nahiyesi olan Anıtkaya, o yıllarda Nahiye Müdürü ile ters düşer. Yaşanan bir tartışmadan sonra Nahiye Müdürü ”Sizi İhsaniye’ye bağlar, köy yaparım. O zaman görürsünüz ‘El mi yaman, Bey mi yaman’ kendinize gelin” der. Eğretliler de “Yap da görelim!” der. Adam gider ve bir süre sonra Eğret nahiye iken İhsaniye’ye bağlı köy olur. Eğretlilerin inadı pahalıya patlar ama olan olmuştur. Ne yaptılarsa geri dönüş olmaz.” Başkan, Eğret’e belediye kurulması ile Nahiye merkezinin İhsaniye’ye taşınması sürecini karıştırmış. Bunun dışında anlattıklarında bir yanlışlık yok. 1942’de Nahiye Merkezi İhsaniye’ye taşınıp Eğret sadece köy oluyor ama Afyon’a bağlı. 1958’de belediye kuruluyor yine Afyon’a bağlı. 1959’da İhsaniye ilçe olunca Anıtkaya Kasabası İhsaniye’ye bağlanıyor ve bu durum 1964’e kadar böyle. 1964’te tekrar Afyon’a bağlanmış. 1940’lı yıllarda Nahiye Müdürü demek, o bölgedeki hükumet demektir. Hükumet ile ters düşersen Türkiye gibi demokrasiyi özümsememiş ülkelerde sonuç böyle olur.

Eğer problemin temelinde nüfus hususu varsayılırsa durum yine iç açıcı değil. Eskiden beri Eğret/Anıtkaya nüfusu hep düşme eğiliminde olmuş. Elimizde bulunan verilere göre bu nüfus hareketlerini inceleyecek olursak karşımıza şöyle bir tablo çıkıyor:

1. 1530 ve 1572 yıllarına ait veriler Tahrir defterlerine aittir. Rakamları vergi mükellefi veya hane sayısı olarak düşünmek gerekir, nüfus sayısı değildir.

2. 1862 yılına ait veri bilimsel değil, bir yabancı seyyah gözlemine dayanmaktadır.

3. 1898 tarihli veri kişi sayısıdır.

4. 1907 tarihli veri resmi olup hane sayısını göstermektedir.

5. İlk muntazam nüfus sayımı 1927 yılında yapılmış olup sayım raporlarında en küçük birim olarak kazalar baz alındığından Eğret’e ait sonuç bulunamamıştır.

6. 1940’tan önceki sayımlarda kadın-erkek istatistiği tutulmamıştır.

7. 1958 tarihli veri, Belediye Kurulmasına dair İdare onayından alınmıştır.

8. 1965 ve sonrası veriler TUİK’ten alınmıştır.

    Sonuç olarak bu tablodan ne anlamak ve ne gibi dersler çıkarmak gerekir bilmiyorum. Böyle bir Anıtkaya Nüfusu problemimiz var malesef.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder