Basit bir mevzuyu gereksiz uzattığım düşünülebilir; olsun, cenevinnesine devam ediyoruz.
Evrensel ismi fibula. Milattan önceki asırlara kadar tarihi götürülüyor, fakat hangi topluluk tarafından icat edildiği kesin olarak belirlenememiş. Bununla beraber Anadolu'ya Firig medeniyeti sayesinde tanıtıldığı kesin gibi. "Fibula bir Phryg buluşu değil. Ama tunçtan yapılmış, elbise ya da kemer tutturmaya yarayan bu basit çengelli iğne modasını Anadolu’ya Phrygler’in yerleştirdiği biliniyor."*
Frigya diye bilinen geniş İç Anadolu sahasındaki kazılarda başka buluntuların yanında çok sayıda fibula da çıkmış. Bunların içinde basit cenevinnesi görünümlüleri de varmış, ama çoğunluğu birer sanat eseri sayılabilecek kadar gösterişli olduğunu söylüyorlar. O kadar ki altın ya da gümüşten yapılan fibulalar da bulunmuş. Bundan yola çıkarak Firig halkının işlevselliği yanında fibulaları takı olarak da kullandıklarını söyleyebiliriz.
Önemli bir husus da bazı kaynaklarda geçen fibulaların, elbisenin omuz, göğüs ve bel bölgelerinde kullanıldığı bilgisidir. Aslında bunun böyle olduğunu tahmin etmek için arkeolog olmaya gerek yok, zira fubula/çataliğneler hala aynı amaçlı kullanılıyor.
O genelgeçer bilginin önemi, Eğret'te fibulaya cenevinnesi denmesiyle ortaya çıkıyor. Canevi, cenevi, cenevi kalkmak sözlerini hatırlayalım.Bakın Frigya Krallığı, turizm amaçlı gündem yapılan 'Frig Vadisi' adlı dar bir bölgeden ibaret değil. Uşak'tan Ankara'nın ötesine kadar uzanan daha geniş bir coğrafyadan bahsediyoruz ve onun içinde Eğret/Anıtkaya'nın oturduğu saha da var.
Şimdi, bu kadar geniş bir alanda yaşayan insanların binlerce yıldır kullanılan bir nesnenin orijinal adı olan fibulayı unutmuş olmaları gayet doğaldır. Yerine hangi kelimeler yerleşmiş, çataliğne ve çengelliğne; bu da gayet anlamlı ve normal. Gelgelelim Eğretliler asırlardır bu iki kelimeye de itibar etmemiş ve cenevinnesi (can evi iğnesi) adını vermişler.
Firigyalıların fibulayı kullanım alanını da ifade eden cenevinnesinden daha güzel bir kelime olabilir mi!
*Doç.Dr. Taciser Tüfekçi Sivas, NG Türkiye, Ocak 2008
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder